25/06/2020 Perşembe Köşe yazarı A.U
Şeytanın vesvesesi!..
Anadolu velîlerinden Mustafa Emîn Ağa’nın bir talebesi vardı.
Bir gün, izin aldı hocasından.
Üç günlüğüne köyüne gitti.
Ancak şeytan yanaştı bu gence.
Vesvese verdi kendisine.
O da, kandı şeytana.
Ve kendi kendine;
“Sahi ben, niçin bir hocaya tâbi olup da, tıkıldım şu medreseye” dedi:
“İlim öğrenip de, ne yapacağım?
Köyüme gelmişken dönmeyeyim.
Burada keyfime göre yaşıyayım."
O gün hep bunu düşündü.
Nihâyet akşam oldu.
Ve bu düşünce ile yattı.
Gece, bu zâtı gördü rüyâda.
Hocası bu gence döndü.
Ve sevgi ve muhabbetle;
“Yanlış düşünüyorsun evlât, insanın bir hocası olması ne güzel
şeydir” buyurdu.
Delikanlı mahcuptu.
Hemen yüzü kızardı.
Başını eğdi, önüne baktı.
Hocası devam edip;
“Şeytan seni aldatıyor oğlum, uyma ona. Bu köyde keyfince yaşayıp da nereye
varacaksın? Çabuk gel, seni bekliyorum” dedi.
Ve kayboldu gözden.
Genç, o anda uyandı.
Hemen “Eyvâh” dedi.
Çok pişmandı.
Nihâyet anladı hatâsını.
O sabah, düştü yola.
Ve kavuştu hocasına.
Mübârek elini hürmetle öptü.
Özürler diledi.
Ve bir daha da ayrılmadı yanından.