25/06/2025 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
İlim öğrenmek ve öğretmek, her Müslümanın vazifesidir
Çocuğunun Müslüman olmasını isteyen ana-baba, Kur’ân
öğretmelidir. Fırsat elde iken okuyalım, öğrenelim ve çocuklarımıza da
öğretelim!
Su uyur, düşman uyumaz. Allahü
teâlâ, habîbi, çok sevdiği Peygamberi Muhammed “aleyhisselâm” hürmetine,
Müslümanları, gaflet uykusundan uyandırsın. Düşmanların yalanlarına,
iftiralarına aldanmaktan muhafaza buyursun! Âmîn. Yalnız dua etmekle kendimizi
aldatmayalım! Allahü teâlânın âdet-i ilâhiyesine uymadan, sebeplere yapışmadan,
çalışmadan dua etmek, istemek, kuru bir temenniden ibarettir. Müslümanlıkta,
hem çalışılır, hem de dua edilir. Önce sebebe yapışmak, sonra dua etmek
lâzımdır.
Küfürden kurtulmak için birinci
sebep, İslâmiyeti öğrenmek ve öğretmektir. Zaten, Ehl-i sünnet i’tikâdını ve
farzları, haramları öğrenmek, kadın erkek, herkese farzdır. Birinci vazifedir.
Bugün, bunları öğrenmek, çok kolaydır. Çünkü, doğru olan din kitabı yazmak ve
neşretmek serbesttir. Müslümânlara bu hürriyeti veren devlete, her Müslümanın
yardım etmesi lâzımdır. Ehl-i sünnet itikâdını ve ilmihâlini öğrenmeyen ve
çocuklarına öğretmeyenler, Müslümanlıktan ayrılmak, küfür felâketine düşmek
tehlikesindedir. Böyle kimselerin duaları zâten kabûl olmaz ki, küfürden
korunabilsinler.
Resûlullah “sallallahü aleyhi ve
sellem” Efendimiz buyurdu ki:
(İlim bulunan yerde Müslümanlık
vardır. İlim bulunmayan yerde Müslümanlık kalmaz.)
(Bir saat ilim öğrenmek veya
öğretmek, sabaha kadar ibadet etmekten daha sevaptır.)
Ölmemek için, yemek, içmek lâzım
olduğu gibi, kâfirlere aldanmamak, dinden çıkmamak için de, dînini, îmanını
öğrenmek lâzımdır. Ecdâdımız, her zaman toplanırlar, ilmihâl kitaplarını
okurlar, dinlerini öğrenirlerdi. Ancak, böyle Müslüman kaldılar. İslâmiyetin
zevkini aldılar. Bu saadet ışığını bizlere, doğru olarak ulaştırabildiler.
Bizim de Müslüman kalmamız, yavrularımızı içimizdeki ve dışımızdaki kâfirlere
kaptırmamamız için, birinci ve en lüzûmlu çâre, her şeyden önce Ehl-i sünnet
âlimlerinin hâzırladığı ilmihâl kitaplarını okumak ve öğrenmektir.
Çocuğunun Müslüman olmasını
isteyen ana-baba, çocuğuna Kur’ân öğretmelidir. Fırsat elde iken okuyalım,
öğrenelim ve çocuklarımıza, sözümüzü dinleyenlere öğretelim! Mektebe gittikten
sonra öğrenmeleri güç olur. Hatta imkânsız olur. Felâket gelince, âh etmek
fayda vermez. İslâm düşmanlarının, zındıkların, tatlı, yaldızlı kitaplarına,
gazetelerine, mecmua, televizyon ve radyolarına ve filmlerine aldanmamalıdır.
İbni Âbidîn “rahime-hullahü
teâlâ”, üçüncü ciltte buyuruyor ki:
“Hiçbir dîne
inanmadığı hâlde, Müslümân görünüp, küfre sebep olan şeyleri Müslümanlıkmış
gibi anlatarak, Müslümanları dinden çıkarmaya çalışan sinsi kâfirlere (Zındık) denir.”