Kur’an, müminler için şifadır

Ölülere ve hastalara, Yasin ve Fatiha okunuyor. Bu surelerin tercümelerinde şifadan bahsetmiyor. Fatiha suresini okurken kendimize dua ediyoruz. Bunların şifa ile ilgisi nedir?

CEVAP
Neden bahsederse bahsetsin, Kur’an-ı kerimin her âyeti, her harfi şifadır. Hadis-i şerifte, (İlaçların en iyisi Kur’an-ı kerimdir) buyuruldu. (İbni Mace)

Peygamber efendimiz üç türlü ilaç kullanırdı. Kur’an-ı kerim veya dua okurdu. Fen ile bulunan ilaçları kullanırdı. Her ikisini karışık kullanırdı. Bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Kur’an-ı kerimden şifa beklemeyen, şifaya kavuşamaz.) [Deylemi]

Kur’an-ı kerim ve dua, şartlarına uygun okunursa, elbette şifa verir. Okuyanın ve hastanın buna inanması gerekir. Haram işleyenin ve itikadı düzgün olmayanın okuması fayda vermez. Kur’an-ı kerimi ücretle okumak haramdır. (Tefsir-i Mazhari)

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Fatiha her derde devâdır.) [Beyheki]

(Fatiha suresi Allahü teâlânın gadabını önler.) [Şir’a]

(Ölülerinize Yasin okuyun!) [İ. Ahmed]

(Kabristana giren kimse, Yasin suresini okusa, o gün ölülerin azapları hafifler. Ölülerin sayısı kadar o kimseye sevap verilir.) [Etfâl-ül müslimin]

(Yasin okuyanın sıkıntısı gider.) [Deylemi]

(Cuma gecesi Yasin suresini okuyanın günahları affedilir.) [İsfehani]

(Geceleyin Yasin okuyan kimse, affedilmiş olarak sabaha çıkar.) [Buhari]

(Allah rızası için Yasin okuyanın günahları affolur.) [İbni Sünni]

(Her gece, Yasin okumaya devam eden kimse, şehit olarak ölür.) [Taberani]

(Her şeyin bir kalbi vardır. Kur’anın kalbi de Yasindir.) [Tirmizi]

(Bir defa Yasin okuyan, on defa Kur’an-ı kerimi okumuş sevabına kavuşur.) [Tirmizi]

Yasin suresinde, kıyamette olan şeyler, dünyanın geçici olduğu, Cennet nimetleri ve Cehennem azapları da bildirilmektedir. Anlayan hasta, yanında okununca, iman ile gitmeye sebep olan şeyleri işitmiş olur. İmam-ı Gazali buyuruyor ki:
(İmam-ı Ahmed bin Hanbel hazretleri, Cenab-ı Hakkın, (Anlayarak da anlamayarak da Kur’an-ı kerim okuyan, benim rızama kavuşur) buyurduğunu bildirmektedir.) [İhya]

Ölüler için de Yasin-i şerif okunması emredilmiştir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Yanında Yasin-i şerif okunan hasta, suya doymuş olarak vefât eder, doymuş olarak kabre girer) (Müslüman bir hasta yanında Yasin okunursa, Rıdvân ismindeki melek Cennet şerbeti getirir. O kimse, suya doymuş olarak ruhunu teslim eder. Doymuş olarak da kabre girer, suya ihtiyacı olmaz.) [S.Ebediyye]

Dualar ve şifalar 
Hastalığın durumuna göre tedavi, ilaç ile, sadaka vermekle ve dua ile yapılır. Şifayı veren yalnız Allahü teâlâdır. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(İbrahim,"hastalığıma ancak O şifa verir" dedi.) [Şuara 80]

(Kur'an-ı kerim, müminler için şifa ve rahmettir.) [İsra 82]

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Asıl deva Kur'andır.) [İbni Nasr]

(Fatiha ile Âyet-el kürsiyi okuyana, o gün nazar değmez.) [Deylemi]

(La ilahe illa ente sübhaneke, inni küntü minez-zalimin’i okuyan, dert ve beladan kurtulur.) [Hakim] (40 defa okuma iyi olur)

1- Yedi defa Fatiha okuyup, ağrı olan yere üflenirse, şifa hasıl olur. (T. Azizi)

2- 
Her gün sabah-akşam 24 defa Estagfirullah, sonra (Estagfirullahelazim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh) denir, sonra 11 ihlas, 7 Fatiha ve 33 defa Allahümme salli ve sellim alâ seyyidina Muhammedin ve alâ âli seyyidina Muhammed okunur, sevabı Peygamber efendimizin, Eshab-ı kiram ve Evliyanın ruhları ile Silsile-i aliyye denilen büyük âlimlerin isimlerini söyleyip, ruhlarına hediye edilir. Bu büyükler hürmetine şifa vermesi için Allahü teâlâya dua edilir. Bir hacete kavuşmak için, 2 rekat namaz kılınır, sevabı silsile-i aliyyeye hediye edilerek dua edilir!

3- Şu dua [İslam harfiyle yazıp] deliye okunursa, akıllanır, hastaya okunursa şifa bulur:
(Reva Aliyyül-Rıda, fe-kale, Haddeseni ebi Musel-Kazım an ebihi Caferis-Sadık an ebihi Muhammedenil-Bakır an ebihi Zeynelabidin Ali an ebihil-Hüseyn an ebihi Ali bin Ebi talib radıyallahü anhüm, kale haddeseni habibi ve kurretü ayni Resulullahi sallallahü aleyhi ve sellem, kale haddeseni Cibrilü, kale semitü Rabbülizzeti yekülü, La ilahe illallahü hısni, men kale-ha dehale hısni, ve men dehale hısni emine min azabi)

4- 
Ağrıyan yeri sağ el ile 7 defa mesh edip her defasında Euzü biizzetillahi ve kudretihi min şerri ma-ecidü ve ühazirü okuyanın ağrı ve sancısı kalmaz. (B.Arifin)

5- 
Sabah-akşam, Bekara’nın başından 4 âyet ve Âyet-el-kürsi ile sonraki iki âyet ve bu surenin sonundaki 3 âyet deliye okunursa iyi olur.

6- Yağmur suyuna, Fatiha, Âyet-el-kürsi, İhlas ve Muavvizeteyn 70er defa okunur. Bu sudan aralıksız 7 sabah içenin hastalığı, ağrısı zail olur. [Bunu 5-10 salih müslüman okursa, daha iyi olur.]

7- Şifa âyetleri suya konup içilirse hastalıklara şifa olur. Şifa âyetleri: Tevbe 14, Yunus 57, Nahl 69, İsra 82, Şuara 80, Fussilet 44]

Dert bela gelince
Sual:
 Bir sinir hastamız var. Hep sıkıntılı ve huzursuzdur. Asabiyeciye gittik. "Açık yerlerde gezsin, teselli edici kimselerle konuşsun, ruhi tedavi için nasihat çok faydalıdır. Tıpta telkinle tedavi vardır. Böyle psikolojik hastalıklar için ilaçların yanı sıra dua okumak faydalıdır" dedi. Ne yapmamızı tavsiye edersiniz?
CEVAP
Evet, uzman doktorların tavsiyelerine uymak gerekir. Psikolojik hastalıklar için telkin iyi gelmektedir. Telkinle sağlam insana sıkıntı vermek mümkün olduğu gibi, sıkıntılı insanı da tedavi etmek mümkündür. Psikolojik hastalara, bir şeyler söyleyip, (Artık bir şeyin kalmaz, biraz gez) dendiğinde hastanın daha huzurlu olduğu görülmüştür.

Vücudumuz, bize emanettir. Dinimiz onu iyi korumamızı emrediyor. Hastayı tedavi ettirmek gerekir. Tedavinin, hastalığın durumuna göre, ilaç ile sadaka vermek ile ve dua ile yapılacağı bildirilmiştir. Tecrübe ile tesirleri kati olan, aşı, serum ve mikrop öldürücü ilaçları kullanmak farzdır. Yani Allahü teâlânın emridir. Tesiri kati olan ilaçlar, gıda gibi olup, ilaç almayıp ölmek günahtır. Peygamber efendimiz üç türlü ilaç kullanmıştır. Kur'an-ı kerim veya dua okurdu. Fen ile bulunan ilaçları kullanırdı. Her ikisini karışık da kullanırdı.

Kur'an-ı kerimin ve duanın tesir etmesi için bazı şartların gözetilmesi gerekir. Okuyanın veya yazanın ve hastanın buna inanması, hastanın zararlı olan gıdalardan, şüpheli ilaçlardan perhiz etmesi, sıcaktan ve soğuktan sakınması gerekir. Okuyanın, itikadının bozuk olmaması, haram işlemekten, kul hakkından sakınması, haram ve habis şey yiyip içmemesi ve karşılık olarak ücret almaması şarttır. Hadis-i şerifte,(İlaç kullanmak da kaderdendir, Allah’ın izniyle fayda verebilir)buyuruldu. Dua da, ilaç gibidir. Allahü teâlâ dilerse tesir eder.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Dua müminin silahı, dinin de direğidir.) [İbni Ebiddünya]

(Dert bela gelince, Yunus peygamberin duasını okuyun! Allah, o beladan kurtarır. Dua şudur: "La ilahe illa ente sübhaneke, inni küntü minez-zalimin.") [Hakim]

("La havle ve la kuvvete illa billah" okumak, 99 derde devadır. Bunların en hafifi sıkıntıdır.) [Hakim]

(Allahü teâlâ, istigfara devam edeni, her sıkıntıdan, her dertten kurtarır, ummadığı yerden rızıklandırır.) [Nesai]

(Sabah-akşam İhlas ve Muavvizeteyni [iki kuleuzüyü] üçer defa oku! Bunlar, bütün belaları, afetleri, sıkıntıları ve istemediğin şeyleri giderir.) [Tirmizi]

(Evinde, Fatiha ve Âyet-el kürsi okuyana, o gün cin ve şeytan zarar veremez.) [Deylemi]

(Sabah-akşam, üç defa "Bismillahillezi la yedurru maasmihi şeyün fil erdi vela fissemai ve hüvessemiülalim" diyene hiçbir şey zarar veremez.) [İbni Mace]

(Allahü teâlâ, her gün sabah-akşam yedi defa, "Hasbiyallahü la ilahe illahü, aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbül-arşil-azim" diyenin dünya ve ahiret işlerine kâfidir.) [Beyheki]

Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem sıkılınca, (Yâ hayyü yâ kayyûm bi-rahmetike estağîsü) derdi.

Ümmü sıbyan hastalığı
Sual: 
Bebeklerde görülen ümmü sıbyan hastalığı için hangi duayı okumak gerekir?
CEVAP
Bu hastalıktan korunmak için, 22 Besmele, bir Fatiha, bir Âyet-el-kürsi, bir İhlâs, bir Felak, bir Nas sureleriyle, Kalem suresinin 51. ve 52. âyetlerini bir kâğıda İslam harfleriyle yazdıktan sonra, muska hâline getirerek bebeğin üstüne asmalıdır. Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Yeni doğan çocuğun sağ kulağına ezan, sol kulağına da ikamet okunursa, “Ümmü sıbyan” hastalığından korunmuş olur.)[Beyheki]
Orijinali için buraya tıklayınız!

Felçli çocuğa dua
Sual: 
Felçli çocuğumuzu doktora götürdük, bir netice alamadık. Ne yapmak gerekir?
CEVAP
Daha başka doktorlara götürmeli. Her şey Allahü teâlâdandır. Ondan gelene sabretmekten başka çare yoktur. Allahü teâlâ, sabredenlerle beraberdir. Sabredenlerin gideceği yer Cennettir. Şifa âyetlerini de kullanmak iyi olur. Birçok hastalığa şifa verdiği tecrübelerle sabit olmuştur. Âyât-ı hırzı okumak da faydalıdır.

Kur’an-ı kerim şifadır
Sual:
 (Kur’an ezberlemek veya okuyup hastaya üflemek için indirilmedi) demek yanlış değil mi?
CEVAP
Eğer cümleye “sadece” kelimesi ilave edilmezse, yani, (Kur’an, sadece ezberlemek veya sadece okuyup şifa maksadıyla üflemek için indirilmedi) denmezse, çok yanlış olur. Allahü teâlâya iftira olur. Kur’an-ı kerim bunları yapmak için de indirildi. Peygamber efendimiz, okunmasını, ezberlenmesini, okunup hastalara üflenmesini teşvik ederken, bunlar için gönderilmedi demek, ya art niyetten veya cahillikten kaynaklanır. Bu zihniyetteki mezhepsizler, (Herkes Kur’anın mealini okusun, anlasın ve kendi anladığına uysun!) diyorlar. Hâlbuki piyasadaki birbirini tutmayan mealleri okumakla, Kur’an-ı kerimin gerçek mânâsı anlaşılmaz. Bunları okuyan sadece, tercüme edenin bilgi derecesine göre anladıklarını okumuş olur. O kimsenin fikirlerinin esiri olur. Kur’an-ı kerimi aslından okumak, ezberlemek, çok büyük bir nimettir, her harfi şifadır. Bir âyet-i kerime meali:
(Kur’an-ı kerim, müminler için şifa ve rahmettir.) [İsra 82]

Bu konulardaki birkaç hadis-i şerif meali de şöyledir:
(İlaçların en iyisi Kur’an-ı kerimdir.) [İbni Mace]

(Kur’an-ı kerimden şifa beklemeyen, şifaya kavuşamaz.) [Deylemi]

(Fatiha ile Âyet-el kürsiyi okuyana, o gün nazar değmez.) [Deylemi]

(Sabah-akşam İhlâs ve Muavvizeteyn’i [iki Kul Euzü’yü] üçer defa oku! Bunlar, bütün belaları, âfetleri, sıkıntıları ve istemediğin şeyleri giderir.) [Tirmizi]

(Kur’an-ı kerimi okuyup ezberleyin! Allahü teâlâ içinde Kur’an-ı kerim bulunan kalbe, azab etmez.) [Şir’a Şerhi]

(Hafızasında Kur’an-ı kerimden bir şey bulunmayan, harap bir eve benzer.) [Tirmizi]

Hastalık için dua
Sual:
 Uykusuzluk çeken, çıbanı çıkan, tansiyonu yükselen, ayağı burkulan için hangi duaları okumak gerekir?
CEVAP
Her hastalık için, (Hangi duayı okuyalım?) diyenler çok oluyor. Tıbben çaresi olan hastalıklar için, doktora gitmeli. Dinimiz, tıbbi ilaçların da kullanılmasını emrediyor. Bunları kullanmamak, dinin emrine uymamak olur. (Tıbbın çaresini bulamadığı ruhi hastalıklar için hangi duayı okuyalım?) diye sorulabilir. Peygamber efendimiz, hastalıklar için üç türlü ilaç kullanırdı: Kur’an-ı kerim ve dua okurdu, fenle bulunan ilaçları ve her ikisini karışık da kullanırdı. (Mevahib-i ledünniyye)

Üç hadis-i şerif meali:
(İlaçların en iyisi Kur’an-ı kerimdir.) [İ. Mace]

(Kur’an-ı kerimden şifa beklemeyen, şifaya kavuşamaz.) [Deylemi]

(Fatiha her derde devadır.) [Beyheki]

Kur’an-ı kerim ve dua, şartlarına uygun okunursa, elbette şifa verir. Okuyanın ve hastanın buna inanması gerekir. Haram işleyenin ve itikadı düzgün olmayanın okuması fayda vermez. Kur’an-ı kerimi ücretle okumak haramdır. (Tefsir-i Mazhari)

Hastaya dua
Sual: 
Rahatsızım veya hastayım diyene nasıl bir dua okumalı?
CEVAP
Çeşitli dualar var. Biri şöyledir:
Hastaya şifa için, 70 istigfar okuyup başına üflemeli ve şifaya kavuşması için kısa bir dua etmelidir. (S. Ebediyye)

Doktora gitmek ve ilaç kullanmak
Sual: Bazı kimseler, hastalığı veren Allahü teâlâdır diyerek doktora gitmiyor ve ilaç kullanmıyorlar. Böyle yapmak uygun mudur?

Cevap: Tedavi olmak yani doktora gitmek, ilaç kullanmak sünnettir. Hadis-i şerifte, (Hastalığınızı tedavi ediniz! Çünkü Allahü teâlâ ölümden başka her hastalık için deva, ilaç yaratmıştır) buyuruldu.

Mevâhib-i ledünniyye’de buyuruluyor ki:
Peygamber efendimiz üç türlü ilaç kullanırdı: Kur’an-ı kerim veya dua okurdu. Fen ile bulunan ilaçları kullanırdı. Her ikisini karışık kullanırdı. (Kur’an-ı kerimden şifa beklemeyene şifa nasip olmaz)buyururdu.”

Fatiha suresini okumanın, hastalıklara şifa olduğunu bildiren hadis-i şerifler Beydavi ve Çerhi tefsirlerinde ve Tefsir-i Mazheri’de yazılıdır. İmam-ı Kuşeyri hazretleri buyuruyor ki:
“Kur’an-ı kerimdeki altı şifa âyetini bir tabağa yazıp, su koyarak eritilir. Hasta içerse Allahü teâlâ şifa ihsan eder.”

Âyet-i kerime ve dua elbette şifa verir. Fakat şartların gözetilmesi de lazımdır. Okuyanın veya yazanın ve hastanın buna inanması şarttır. Hastanın zararlı olan gıdalardan, şüpheli ilaçlardan perhiz etmesi, soğuktan sakınması, lüzumlu şeyleri yapması, haramdan, zulümden sakınması lâzımdır. Hadis-i şerifte, (Allahü teâlâyı unutarak, gafletle edilen dua kabul olmaz) buyuruldu. Resulullah efendimiz hasta olunca, Kul-euzü’leri okuyup kendi üzerine üflerdi.

Hastalıkların tedavisindeki sebepler
Sual: Hastalıkların tedavisinde, doktor ve ilaçların dışında dinimizin tavsiye ettiği bir şey var mıdır?

Cevap: Allahü teâlânın âdeti şöyledir ki, her şeyi bir sebeple yaratır. Bir şeye kavuşmak için, bu şeyin yaratılmasına sebep olan şeyi yapmak lazımdır. Hastalıkların tedavinde doktora gitmek, ilaç kullanmak maddi sebeplerdendir. Her şeyin yaratılmasında müşterek olan manevi sebep ise, sadaka vermek, yetmiş kere Estagfirullah min külli mâ kerihallah duasını okumaktır. Bu iki manevi sebep, maddi sebepleri bulmaya da yardım eder. Hadis-i şerifte;
(Hastalarınızı, sadaka vererek tedavi ediniz!) buyurulmuştur. Fevâid-i Osmâniyye kitabında diyor ki:
“Şifa için, tövbe ediniz ve istiğfar duasını çok okuyunuz. Yani, Estagfirullâhel'azîm ellezî lâ ilâhe illâ hüv el hayyel kayyûme ve etûbü ileyh deyiniz! Ölümden başka bütün dertlere, hastalıklara karşı faydalıdır. Ölüm hastasının ağrılarını, sancılarını giderir, rahat can vermesini sağlar. Hûd suresinde 52. âyetinde mealen; (İstiğfar okuyunuz! İmdadınıza yetişirim) buyuruldu. Hadis-i şerifte; (İstiğfara devam edeni Allahü teâlâ dertlerden kurtarır) buyuruldu.”

Sual: Her hastalığın, her derdin çaresi, ilacı var mıdır?
Cevap: Ölümden başka her derdin, her hastalığın, -bazı hastalıklar için şu anda ilaç, çare bulunamasa bile, hepsinin de- çaresi, ilacı vardır. Çünkü Peygamber efendimiz;
(Allahü teâlâ, her hastalığın ilacını yaratmıştır. Yalnız, ölüme çare yoktur) buyurmuştur.

Zalimler ve hidayet

Zalimler topluluğuna, zulümleri devam ederken hidayet vermez; ama zulmü bırakınca zalim olmaktan kurtulur...

Devamını oku...

Cehennemdekilerin gıdası

Hayır, çelişki yok. Bu âyet-i kerimelerin mealleri şöyledir:
(Onlar [kâfirler] Cehenneme girerler, orası ne kötü bir yerdir... 

Devamını oku...

Ateist ve bakteri

Ateistin yanlışı, çift denilince sadece erkek ve dişiyi anlamasından kaynaklanıyor. Bu, sadece canlılarla ilgili bir şey değildir...

Devamını oku...

Doğu ve batının Rabbi

Âyet-i kerimedeki maksadı bilemeyiz. Kitaplardaki bilgiye göre, Güneş, yaz ve kış aylarında farklı yerlerden doğup, farklı yerlerden batıyor...

Devamını oku...

Yetenekli ateist

İmam-ı Gazali hazretleri, (Bid’at ehli Kur'anı anlayamaz. Kur'an kalbdeki bir nurla anlaşılır. Bid’at ehlinin kalbinde bu nur olmaz) buyuruyor...

Devamını oku...

Herkes malına sahip çıkar

Emir ve yasak koyma işi, dünya işlerinde de vardır. Birkaç örnek verelim:
Bir ana babanın, çocuğuna...

Devamını oku...

İnsanlar yaratılırken

Elbette Allahü teâlâ, bizi kendi isteğimizle yaratmadı. Kendi mülkünde tasarrufta bulundu. (Temsilde hata olmaz) derler...

Devamını oku...

Herkes eşit olsaydı



Devamını oku...

Allah bilinmez mi?

Müslümanlar, ancak Allahü teâlânın bildirdiklerini bilir, bildirmediklerini elbette bilemez. Çelişki bunun neresindedir...

Devamını oku...

Herkes malına sahip çıkar

İmam-ı Gazali hazretleri, (Bid’at ehli Kur'anı anlayamaz. Kur'an kalbdeki bir nurla anlaşılır. Bid’at ehlinin kalbinde bu nur olmaz) buyuruyor...

Devamını oku...

Çağdaş ne demek?

Çağdaş olmak görecelidir. Bir dinsize göre, içki içmek, sarhoş olmak, kadınların son derece açık gezmesi...

Devamını oku...

Mucize yok mu?

Mucize, peygamberlerin gösterdiği harika yani olağanüstü olaylardır. Mesela Musa aleyhisselamın asasının ejderha olması...

Devamını oku...

Allah’a inandım demek yeter mi?

O, kesinlikle Allah’a inanmıyor. Nasreddin Hocanın, (Doğduğuna inanıyorsun da, öldüğüne niye inanmıyorsun) dediği gibi...

Devamını oku...

Aşırı dincilik

Hiç cevap vermemenizi tavsiye ederiz; çünkü (Ahmağa verilecek en güzel cevap susmaktır) buyuruluyor...

Devamını oku...

Yaratıcı var demek yetmez

Ateist de, deist de‎, İslamiyet’e inanmayan dinsiz kimsedir. Deist, bir yaratıcı var dediği hâlde, hiçbir dine...

Devamını oku...

Konuşan ikizler

Hamile bir kadının karnında ikiz iki bebek konuşuyor, biri imanlı diğeri imansız.

Devamını oku...

Mutezile, cebriyeci ve ateist

İmam-ı a’zam hazretlerine bir ateist, bir mutezile, bir de cebriyeci üç kimse gelir. Ateist sorar...

Devamını oku...

Körü körüne inanmak mı?

İstisnalar hariç, bütün fen adamları, bu kâinatın kendiliğinden var olmadığını, bir yaratıcısının bulunduğunu ittifakla bildirmişlerdir...

Devamını oku...

Tabiata yaratıcı denir mi?

Bunlara sorulsa ki:
Bir otomobilin parçaları, tabiat kuvvetleri ile mi bir araya gelmiştir? Suyun akıntısına kapılan, sağdan soldan çarpan dalgaların...

Devamını oku...

En güzel şekilde yarattık

Allahü teâlânın yaratması iki türlüdür. Birincisi, (OL) der hemen o şey oluverir. İkincisi ise sebeplerle yaratır...

Devamını oku...

Depremi kim yapıyor?

Dünya'nın dönüşü, eğimi, yaz ve kışların meydana gelmesi, yağmurun ve karın yağması hep bir hesap dâhilinde meydana gelmektedir...

Devamını oku...

Allahü teâlânın adaleti

Adaletin ne olduğunu bilmediği için ateist böyle konuşuyor. Allahü teâlânın adaletiyle kulların arasındaki adalet çok farklıdır...

Devamını oku...

Suçluya ceza zulüm müdür?

Bunun hikmetini Cenab-ı Hak açıkça bildirmemiştir. Bazı âlimler bildiriyor ki: 
Kâfirler, sonsuz yaşasaydı, sonsuz kâfir kalmak niyetinde...

Devamını oku...

Görülmeyen şey yok mudur?

Melek, cin ve şeytanı inkâr eden Müslüman olamaz. Bunlar Kur’an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde açıkça yazılıdır...

Devamını oku...

Ölülerin diriltilmesi

Müslümanlar nasıl ki Müslüman atalarının yolunda ise, ateistlerin de dinsiz atalarının yolunda olduğu yukarıdaki sorudan anlaşılmaktadır. Bakın onların bir atası da aynı şeyi savunmuş...

Devamını oku...

Evrensel hak din yalnız İslam’dır

Elbette evrenseldir. Başka bir din de gelmeyecektir. Muhammed aleyhisselam son Peygamberdir. Kur’an-ı kerimde mealen bildiriliyor ki...

Devamını oku...

Hoşgörü ne demektir?

Ateist Allah’a inanmaz ki, Allah’ın kanunlarına inansın. Âyete, hadise yani Allahü teâlânın ve Onun gönderdiği Resulünün sözlerine inanmayana...

Devamını oku...

Kur'an-ı kerimin mucize oluşu

Eğer Kur’an İngilizce olarak inseydi, aynı bozuk mantıkla, (Diğer milletler kendi kulu değil mi de, Tanrı Kur’anı İngilizce indirdi) diyecekti...

Devamını oku...

Dini kurallara şekilcilik denmez

Ateistin, şekilcilikten maksadı, dini kurallardır. Dini kurallara şekilcilik denmez. Kuralsız bir din olamayacağı gibi, kuralsız bir dernek bile olmaz.

Devamını oku...

İnsan başı boş değildir

Biz okuyucuyu daha çok yadırgadık. Dini biz mi kurduk da, biz değiştirelim. Kanunları bile kim yapmışsa, yine onlar değiştirmiyor mu...

Devamını oku...

Dogma, format ve reform

Ateistler, dini hükümlere, âyet ve hadislere, yani nasslara dogmadiyerek karşı çıkarlar. Dogma, kelime olarak, tartışmasız kabul edilen bilgi...

Devamını oku...

Yaratmak ve diriltmek

 Bir ateist dedi ki:
Kemikleri bile çürümüş olan ölüler dirilmez...

Devamını oku...

Düşünmez misiniz?

Evet, İslâmiyet'e cahilce bir saldırıdır. Dinimizde aklın, ilmin ve düşünmenin önemi büyüktür. Aklın önemi hakkında birkaç hadis-i şerif...

Devamını oku...

Aklın ermediği şeyler

Tesadüfen olmuştur) diyen beyinsizler nasıl haklı olur? Tesadüfen ne olur ki...

Devamını oku...

Getirilen din

etirmek, yoktan meydana getirmek, çıkarmak demek değildir. Bir yerden alıp getirmek demektir. Nitekim din kitaplarında...

Devamını oku...

Şeytana saygı mı?

eytan, bu şeytanlığını, birkaç sebepten yapıyor:
1- Lanetlenmesine ilk insan Âdem aleyhisselam sebep olduğu için...

Devamını oku...

Dantecilerin tanrısı

Dinden haberi olmayanlar nedense, çok tanrıdan bahsediyorlar. Yer tanrısı, gök tanrısı, aşk tanrısı, laiklik tanrısı, zındıklık tanrısı...

Devamını oku...

Ateistin sorularına cevap

Melek, cin, şeytan gibi varlıkları göremiyoruz. Görülmeyen şey yoktur) sözü, çok basit, çok yanlış, ilme [bilime] de aykırı olan ilkel bir sözdür...

Devamını oku...

Fatiha sûresinin fazileti

Ümm-ül-Kur’an da denilen Fatiha-i şerifenin meali şöyledir: (Rahman ve rahim olan Allahü teâlânın ism-i şerifini okuyarak başlıyorum...

Devamını oku...

Bakara sûresinin fazileti

Bekara sûresini okumak çok faziletlidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Her şeyin zirvesi vardır. Kur'anın zirvesi ise Bekara sûresidir...

Devamını oku...

Âl-i İmran sûresi

Kur’an-ı kerimin üçüncü sûresidir. İki yüz âyet-i kerimedir. 33. âyet-i kerimede geçen Âl-i İmrân kelimesi, sûreye isim olmuştur...

Devamını oku...

Âmenerresülü'nün fazileti

Âmenerresülünün fazileti çoktur. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir...

Devamını oku...

Maide sûresi

112. ve 114. âyet-i kerimelerde, İsa aleyhisselam zamanında gökten indirilmesi istenen bir sofradan bahsedildiği için, sûre bu ismi almıştır...

Devamını oku...

En’am sûresi

En’am sûresi Mekke’de nâzil oldu. Bu sûreyi, Cebrail aleyhisselam ile birlikte 70 bin melek getirmiştir...

Devamını oku...

A’raf sûresi

Kur’an-ı kerimin yedinci sûresidir, 206 âyet-i kerimeden meydana gelmiştir...

Devamını oku...

Yunus sûresi

Yunus sûresi Mekke’de nâzil oldu. Sadece 40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine'de nâzil oldu. 109 âyet-i kerîmedir. 98. âyet-i kerîmede...

Devamını oku...

Tevbe (Berâe) sûresi

Tevbe sûresi Medîne’de nâzil oldu. 128 ve 129. âyet-i kerîmeleri Mekke’de indi....

Devamını oku...

Enfal sûresi

Medine-i münevverede Bedir harbinden sonra nazil oldu. Sûre ismini, birinci âyette geçen enfal kelimesinden almıştır...

Devamını oku...

İhlas sûresinin fazileti

İhlâs sûresini [Kul hüvellahü ehad...] okumanın fazileti çoktur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu kİ...

Devamını oku...

Âyet-el kürsinin fazileti

Âyet-el kürsinin fazileti çoktur. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Âyet-ül kürsi âyetlerin seyyididir...

Devamını oku...

Nisa sûresi

Kur’an-ı kerimin dördüncü sûresidir. Sûrede, toplum içinde kadınların hukuki ve sosyal yerinden ve değerlerinden bahsedildiği için, bu isim verilmiştir...

Devamını oku...

Kur’an-ı kerimde sayı yok mu?

Gerek âyet-i kerime ve gerekse hadis-i şeriflerde sayı bildirilmiştir. Birkaç örnek verelim. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki...

Devamını oku...

Kur’an-ı kerimde nesh vardır

Elbette vardır. Nesh, emir ve yasakların yürürlükten kaldırılması veya değiştirilmesi demektir. Allahü teâlânın...

Devamını oku...

Kur’an, müminler için şifadır

Neden bahsederse bahsetsin, Kur’an-ı kerimin her âyeti, her harfi şifadır. Hadis-i şerifte, (İlaçların en iyisi Kur’an-ı kerimdir) buyuruldu. (İbni Mace)...

Devamını oku...

Kur’anda Yahudi ve Hristiyanlar

Yahudiler hakkındaki âyetlerden bazıları şunlardır:
1-
 Tevrat’ı değiştirdiler. (Bekara 79)...

Devamını oku...

Âyetlere tarihsel demek

O kişinin, ya aklından, ya dininden zoru var. Akıl hastası değilse misyonerdir. Tarihsellik diye İslamiyet’i yıkmaya...

Devamını oku...

İslam harfleri

Elbette İslam harfleridir. Türkiye’deki seyyidler, Arap oldukları hâlde, Kürtçe konuşmaları Kürt olmalarını gerektirmediği gibi...

Devamını oku...

Arapçanın özelliği

Gönderilen semavî kitapların hepsi oradaki halkın diliyle inmiştir. Dilin kâmil olmasıyla ilgisi yoktur. Peygamber, Fransızlardan çıksaydı...

Devamını oku...

Kur’anda her şey vardır

Bir kere o hikâye uydurmadır. Doğru olsa bile, ona dayanarak İbni Mübarek hazretleri, öyle bir şey, kesinlikle söylemez...

Devamını oku...

Kur’an-ı kerimle ilgili çeşitli sorular

Tefsirlerdeki bilginin özeti şöyledir:
Levh-il mahfuza inişi Berat gecesinde oluyor...

Devamını oku...