Mürted olmaktan korkmalı

Mürtedlik hakkında kâfi bilgi verir misiniz?

CEVAP
Müslümanlıktan ayrılıp, kâfir olana veya ana-babası müslüman olup da, kendisi müslüman olmayana mürted denir. Müslüman evladı oldukları halde, Müslümanlıktan haberleri olmadığından ve hiçbir din âliminin kitabını okumadıklarından ve anlamadıklarından, yalnız bir lutfe, bir teveccühe ve dünyalığa kavuşmak için ve akıntıya kapılmış olmak için, Müslümanlığı beğenmeyenler, ilerlemeye engel diyenler de mürteddir.

Yeni müslüman olan kimsenin veya akıl-baliğ olan müslüman evladının, önce Kelime-i şehadet söylemesi, bunun manasını öğrenip inanması, sonra, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında yazılı olan itikadı öğrenip, bunlara inanması, daha sonra da İslam’ın beş şartını ve helal-haram olan şeyleri öğrenmesi, bunlara inanıp uygun yaşaması gerekir. Bunları öğrenmek ve uymak gerektiğine inanmayan, önem vermeyen mürted olur. Yani kelime-i şehadet getirerek müslüman olduktan sonra, tekrar kâfir olur.

Bir müslümanın baliğ olan çocuğu imansız ise, mürted olur. Mürtedin baliğ çocuğu, imansız ise kâfirdir, mürted değildir.

Nass veya icma ile bildirilmiş olan harama önem vermeyenin imanı gider, mürted olur.

Dine önem vermemek
Bir müslüman, Allahü teâlânın emirlerinden birine bile uymak istemezse, yani beğenmez, vazife olduğuna önem vermez ise, hafif görürse, imanı gider, mürted olur. (Namaz kılmıyorsam, içki içiyorsam ne çıkar, sen kalbe bak, kalbim temiz) demek veya, (Önce ekmek parası ve herkese iyilik, sonra namaz) gibi sözler, emirlerin bir kısmını beğenip, bir kısmını beğenmemektir. Bu ise küfürdür. Her müslüman bu inceliğe dikkat etmelidir. Emre uymamak başka, uymak istememek başkadır.

Helal-haram ayırmayan, farzı yapmaya, haramdan kaçınmaya önem vermeyen mürted olur.

Cahillerin de bildiği ve sözbirliği ile bildirilmiş olan bir inanışı veya bir işi inkâr eden, kâfir ve mürted olacağı için, la ilahe illallah dese ve her ibadeti yapsa ve her günahtan da sakınsa, buna ehl-i kıble denmez. Müşrik, mürted ve dinsizin kestiği hayvan leş olur, yenmez. Mürtedin hiçbir ibadeti sahih olmaz.

Nikahlı müslüman bir kız, baliga olduğu zaman, Müslümanlığı bilmezse, nikahı bozulur. Yani mürted olur. Allahü teâlânın sıfatlarını ona bildirmelidir. O da, tekrar etmeli ve (bunlara inandım) demelidir. (Dürr-ül-muhtar)

İbni Abidin hazretleri bunu açıklarken diyor ki:
Kız küçük iken, ana-babasına tâbi olarak müslümandır. Baliga olunca, ana-babasının dinine tâbi olması devam etmez. İslamiyet’i bilmeyerek baliga olunca, mürted olur. İman edilecek şeyleri işitip de, inanmamış kimse, kelime-i tevhid söylese, yani (La ilahe illallah Muhammedün resulullah) dese, müslüman olmaz. (Amentü billahi...) de bulunan altı şeye inanan ve (Allahü teâlânın emirlerinin ve yasaklarının hepsini kabul ettim, beğendim) diyen kimse müslüman olur.

Her müslüman, çocuklarına Amentü’yü ezberletmeli, manasını iyice öğretmelidir! Çocuk bu altı şeyi öğrenmez ve inandığını söylemezse, baliğ olduğu zaman müslüman olmaz, mürted olur.

Bir kız, bir kâfirle evlenmeye karar verirse, hemen kâfir olur. İlerde kâfir olmaya niyet eden ve küfre sebep olan şeye inanan da hemen mürted olur.

Mümin bir erkek, dinsiz bir kadınla evlenmeye niyet edince hemen mürted yani dinsiz olur. Bir kız veya kadın da, müslüman olmayan bir erkekle evlenmeye karar verince, hemen imanı gider. (Redd-ül-muhtar)

Kocası mürted olan kadın, iddet zamanı bitince, başkası ile evlenebilir.
Kadınların birbirlerine avret yeri, erkeğin erkeğe avret yeri gibidir. Şehvet ile bakması haram olur. Müslüman kadının, gayrı müslim, mürted ve fâsık kadınların ve mürted amca ve dayının yanında örtünmesi üç mezhepte farzdır, Hanbeli’de caizdir.

Müslüman ana-baba mürted olsa, çocuklarını dar-ül-harbe götürmezlerse, çocuklar müslüman kalır. Dar-ül-harb, Fransa, İngiltere gibi kâfirlerin yaşadığı yerlerdir. Kâfir ve mürted kadınların, baş, kol ve bacaklarına bakmak, dar-ül-harbde de haramdır.

Mürted ana-babanın elini kerhen de olsa öpmek caiz değildir. (Redd-ül-muhtar)

Mürted, yahudi ve hristiyandan daha kötüdür. Çünkü yahudi ve hristiyanın kestiği hayvan yenir, fakat mürtedin kestiği yenmez. Yahudi ve hristiyan kız ile evlenilebilir, fakat mürted olan kız ile evlenilmez. Mürted olan erkek, müslüman kadınla evlenemez.

Küfürden sakınmalı!
Mürted, tevbe etmeden ölürse, Cehennemde ebedi olarak azap görür. Bunun için, küfürden çok korkmalı, az konuşmalıdır! Hadis-i şerifte, (Hep hayırlı, faydalı konuşun veya susun) buyuruldu. (Buhari)

Bir kimse, imanım var dese, fakat küfürden teberri etmese [uzaklaşmasa] mürted olur. Buna münafık gözü ile bakılır. Kalbde iman bulunması için, küfürden teberri gerekir. Bu teberrinin en aşağı derecesi kalb ile teberridir. En iyi derecesi de, kalbdeki ayrılığı söz ile, hareket ile belli etmektir.

Mürtedin önceki ibadetlerinin sevapları yok olur. Tekrar imana gelirse, zengin ise, yeniden haccetmesi gerekir. Malları kendisine geri verilir. Namazlarını, oruçlarını, zekatlarını kaza etmesi gerekmez. Mürted olmadan önce, kazaya bırakmış olduklarını kaza etmesi gerekir. Çünkü mürted olunca, önceki günahlar yok olmaz. Mürted, imana gelirse, mürted iken kılmadığı namazlarını kaza etmez. Çünkü kâfirler dinin emir ve yasaklarıyla mükellef değildir. (Hindiyye)

Mürted, La ilahe illallah demekle, namaz kılmakla, oruç tutmakla, hacca gitmekle, hayrat ve hasenat yapmakla müslüman olmaz. Bunların ahirette hiç faydası olmaz. İnkârından, yani inanmadığı şeyden tevbe etmesi, pişman olması gerekir. Mürted olacak şeyi yaptığını inkâr etmesi tevbe olur. Tevbe etmeden ölürse, Cehennem ateşinde ebedi olarak azap görür. (Hadika)

Rahmete kavuşabilmek için

Ahirette Allahü teâlânın rahmetine kavuşabilmek için, iman ile ölmek gerekir. Kur'an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde açık bildirilenlere uygun imanı olmayan ve haramlardan sakınmaya ve İslamın beş şartını yapmaya önem vermeyen, kulluk vazifeleri olduklarına inanmayan, beğenmeyen kimsenin imanı gider. Mürted olur. Duaları kabul olmaz. Ehl-i sünnet itikadında olmayana (Bid'at ehli) denir. Bunun yaptığı ibadetleri sahih olup borçtan, azabından kurtulur ise de, vaad edilmiş olan sevaplarına kavuşamaz. Ahirette, dünyada yapmış olduğu iyiliklerin, hayrat ve hasenatının karşılığına kavuşamayacaktır. Dünyadaki iyiliklerinin karşılıklarına kavuşmak isteyenin, hemen tevbe etmesi, imanını düzeltmesi gerekir.

Farzları yapmayanın hâli
Sual:
 Farzları yapmayanın imanı gider mi?
CEVAP
Farzlara önem verip, tembellikle yapmayan kimse, mürted olmaz. İmanı gitmez. Fakat, bir farzı yapmayan müslüman, iki büyük günaha girer.

Birincisi, o farzın vaktini ibadetsiz geçirmek yani farzı geciktirmek günahıdır. Bunun affolması için tevbe etmek, yani pişman olmak, üzülmek, bir daha geciktirmeyeceğine karar vermek ile olur.

İkincisi, bu farzı terk etmek, yapmamak günahıdır. Bu büyük günahın affolması için, bu farzı hemen kaza etmek, yani vaktinden sonra hemen yapmak gerekir. Kazayı geciktirmek de, ayrıca büyük günah olur.

Farzın vakti geçtikten sonra, bu farzı yapacak kadar zaman içinde bu farz özürsüz olarak kaza edilmezse, geciktirme günahı bir misli artar. Bundan sonra, yine bu kadar zaman içinde kaza etmezse, bir misli daha artar. Böylece, farzı yapacak kadar zamanların herbiri geçtikçe, günahlar, kat kat artarak, sayılamayacak ve düşünülemeyecek kadar çoğalır. Bir farzın kazası özürsüz olarak yapılmayınca, günahı böyle artıyor. Mesela beş vakit namaz için, bir günde, yukarıda bir farz için bildirilenin beş misli çoğalıyor. Aylarca, senelerce kılınmayan namazların günahlarının ne kadar çok olacağı, buradan anlaşılabilir. Bu müthiş, bu korkunç günahların altından kurtulabilmek için, her çareye başvurmak gerekir.

İmanı olan ve aklı başında olan kimsenin gece gündüz kaza namazı kılarak, Cehennemdeki namaz kılmamak azabından kurtulması için çalışması gerekir. Çünkü, özürsüz olarak, tembellikle, üşenerek kılınmayan bir namaz için, yetmişbin sene, Cehennemde azap çekileceği bildirildi. (İslam Ahlakı)

Küfre sebep olan şeyden tevbe etmedikçe
Sual:
 Müslüman olduğunu söyleyen, fakat sözlerinde veya yazılarında küfrü gerektiren bir şey görülen kimseye karşı nasıl hareket etmek gerekir?
CEVAP
Müslüman olduğunu söyleyen veya cemaat ile namaz kılarken görülen bir kimsenin müslüman olduğu anlaşılır. Sonra, bunun bir sözünde, yazısında veya bir hareketinde, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri iman bilgilerine uymayan bir şey görülürse, bunun küfür veya dalalet olduğu kendisine anlatılır. Bundan vazgeçmesi, tevbe etmesi söylenir. Kısa aklı, bozuk düşüncesi ile cevap verip vazgeçmezse, bunun sapık veya mürted olduğu anlaşılır. Namaz kılsa, hacca gitse, her ibadeti ve iyiliği yapsa da, bu felaketten kurtulamaz. Küfre sebep olan şeylerden vazgeçmedikçe, bundan tevbe etmedikçe, müslüman olamaz.

Her müslüman, küfre sebep olan şeyleri iyi öğrenerek, mürted olmaktan korunmalı, kâfir olanları ve müslüman görünen yalancıları iyi tanıyıp, zararlarından sakınmalıdır!

Bilmemek özür olmaz
Sual:
 Bir müslüman şaka olarak, bir din kitabına hurafe dese veya alay ederek haram işleyene veya işletene "helal olsun" dese, mürted olur mu?
CEVAP
Muteber kitaplardan nakil yapalım. Mesela, birçok İslam âliminin kitaplarından derlenen Herkese Lazım Olan İman kitabı için, bir kimsenin, doğru olduğuna inandığı halde alay yolu ile hurafe dediğini kabul edelim. O kitapta, (Allah vardır) diyerek imanın 6 esası bildiriliyor. Şaka olarak veya alay maksadı ile veya ne maksatla olursa olsun buna hurafe demenin, haram işleyene veya işletene (helal olsun) demenin hükmünü vesikaları ile bildirelim.

Muteber kitaplarda buyuruluyor ki:
(Küfre sebep olan bir sözü, tehdit edilmeden söyleyenin imanı gider. Çünkü her müslümanın bilmesi gereken şeyleri öğrenmesi farzdır. Bilmemesi özür olmaz, büyük günahtır. Küfre girenin önceki ibadetleri yok olur. Tevbe ederse, geri gelmez. Tevbe için yalnız kelime-i şehadet söylemek kâfi değildir, küfre sebep olan şeyden de tevbe etmesi gerekir.) (Berika, Hadika)

Burhaneddin-i Mergınani hazretleri, (Kur'an-ı kerimi teganni ile okuyan hâfıza, ne güzel okudun diyenin imanı gider. Tecdid-i iman ve tecdid-i nikah gerekir) buyurdu. (Dürr-ül Münteka)

Ebu Nasr-ı Debbusi hazretleri, Kadi Zahireddin-i Harezmi hazretlerinden naklen buyuruyor ki:
(Bir şarkıcıyı dinleyen veya herhangi bir haram işi gören kimse, haram olduğuna inanarak veya inanmayarak, buna, ne güzel dese, o anda imanı gider.) (Müjdeci Mek. 266)

(Kâfirlerin ibadet olarak yaptıkları ve kâfirlik alameti olan ve İslamiyet’i inkâr etmek ve inanmamak alameti olan ve tahkir etmemiz vacip olan şeyleri yapan ve kullanan kâfir olur. Bunlardan meşhur olanlarını bilmeyerek veya şaka olarak veya herkesi güldürmek için yapan da, kâfir olur.) (Birgivi vasıyyetnamesi)

(Zaruri olan ve tevatür ile bildirilmiş olan din bilgilerine inanmayan kâfir olur. İnanmamayı gösteren her söz, ister şaka olarak, isterse gönülden olmayarak olsun küfür olur.) (Milel-nihal)

(Küfre sebep olan bir işi yapmak küfür olur. Mesela beline, zünnar denilen papaz kuşağını bağlamak ve küfre mahsus şey giymek de böyledir. Bunları mizah için, başkalarını güldürmek için, şaka için kullanmak da küfre sebep olur. İtikadının doğru olması fayda vermez.) (Berika)

(Filan müslüman benim gözümde yahudi gibidir demek küfürdür. Ahirette olacak şeylerle alay etmek küfürdür. Kabirdeki ve kıyametteki azaplara akla, fenne uygun değildir diyerek inanmamak, faiz helal olsaydı demek, İslam bilgilerini ve din âlimlerini aşağılamak da, küfürdür.)

Akıllı, bilgili, edebiyatçı olduğunu göstermek için veya yanındakileri güldürmek, sevindirmek veya alay etmek için söylenen sözlerde küfre düşmekten çok korkmalıdır. Bir kimse, küçük günah işlese, buna tevbe et denildiğinde, (tevbe edecek bir şey yapmadım ki...) dese, kâfir olur.

(Filan şey, filan kimsede yoktur, varsa kâfir olayım) diye, yemin eylese, o şey, o kimsede olsun veya olmasın, o kimse, kâfir olayım dediği için küfre girmiştir. Kâfirlerin ibadetleri, İslamiyet’e uymayan işleri güzeldir demek de küfürdür.

Bir kadın, beline bir kara ip bağlasa, (bu nedir) deseler, (zünnardır) dese, kâfir olur. Nasrani olmak, yahudi olmaktan, [amerikan kâfiri olmak, komünist olmaktan] hayırlıdır demek küfürdür.

İlim meclisinde ne işim var veya din adamlarının sözü neye yarar demek küfür olur. Biri diğerine, gel fıkıh kitabını okuyalım dese, o da, (Ben ilmi ne yapayım) dese, ilmi hafife aldığı için kâfir olur.) (Miftah-ül-cenne)

Gülmek ve Küfür
Sual:
 Bazı cahiller, şaka ile (Ben hocaların bulunduğu Cennete değil, artistlerin, dansözlerin şarkı çalıp oynadığı Cehenneme gitmeyi isterim) diyerek gülüyorlar. Böyle söyleyenlere gülen de kâfir olur mu?
CEVAP
Cehennem gülüp oynama yeri değil, şiddetli azap çekme yeridir. Dinin bir emrini böyle alaya almak küfrü gerektirir. İsteyerek buna gülen de küfre girer. Yani kâfir olur. İradesi dışında gülerse küfür olmaz. Din ile alay edenler, gülerek günah işleyenler cezalarını elbette ahirette görürler. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Gülerek günah işleyen, ağlayarak Cehenneme gider.) [Ebu Nuaym]

İnanmayanların alay ettikleri gibi, Cehennem gülüp oynama yeri değil, zalimlerin, hainlerin şiddetli azap görecekleri bir ceza yeridir. Cehennem o kadar korkunç bir yerdir ki günahsız olan melekler bile, onun dehşetinden korkarlar. Peygamber efendimiz, Cebrail aleyhisselamı çok üzgün görünce sebebini sorar. O da, (Cehennemin öyle kızgın bir alevini gördüm ki, onun tesirinden hâlâ kendime gelemedim) diye cevap verir. (Taberani) 

Bir kimse, Yunan felsefecileri gibi, (Dünya kadimdir, ezelidir) derse küfre düşer. Yahut, (İnsanın ve bitkilerin yaratılışında, kirpiğimizin, saçımızın uzamasında ilahi şuuru görüyoruz) derse, mahluk [yaratık] olan şuuru Yaratıcı için kullanmış olur. Bu ise küfürdür. Çünkü şuur, akıl, fikir yaratıktır.

Abduhçular gibi, (İslam düşüncesi) demek de bu bakımdan küfürdür. Çünkü İslamiyet bir düşünce sistemi değildir. İlahi emir ve yasaklara düşünce demekten çok sakınmalıdır! İçinde (İslam düşüncesi), (İslam nazariyesi) gibi ifadeler bulunan kitaplar çok zararlıdır.

Müslümana kâfir denmez
Sual:
 Kötü birinden, bid'at ehlinden bahsederken kâfir deniyor. Kâfir olmayana kâfir denir mi?
CEVAP
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Müslümana kâfir diyenin kendisi kâfir olur.) [Buhari]
İtikadı bozuk olmadığı için, Cennete girecek olan kimse, yaptığı günahlar sebebi ile Cehenneme girebilir. Eğer salih ise, yani günahına tevbe etmiş ise yahut affa veya şefaate kavuşursa, Cehenneme hiç girmez. Cahillerin de bildiği ve sözbirliği ile bildirilmiş olan bir inanışı veya bir işi inkâr eden, kâfir ve mürted olacağı için, la ilahe illallah dese ve her ibadeti yapsa ve her günahtan sakınsa bile, buna la ilahe illallah ehli ve ehl-i kıble denmez.

En şiddetli azap
Sual:
 Mürtedler Cehennemde hangi tabakada azap görürler?
CEVAP
En alt tabakada azap görürler. Cehennem 7 tabakadır. Her birinin azabı üstündekinden daha şiddetlidir. (Feraid-ül-fevaid)
1. tabaka: Adı Cehennem’dir, azabı en hafiftir. Burada, günahkâr Müslümanlar azap görür.
2. tabaka: Adı Sair’dir. Ateşi ve azabı şiddetlidir. Burada, Yahudiler azap görür.
3. tabaka: Adı Sekar’dır. Bu daha şiddetlidir. Burada Hristiyanlar azap görür.
4. tabaka: Adı Cahim’dir. Burada, güneşe, yıldızlara tapanlar azap görür.
5. tabaka: Adı Hutame’dir. Burada Mecusiler, Budistler, Brehmenler azap görür.
6. tabaka: Adı Lazy’dir. Ateistler, müşrikler, dinsizler azap görür.
7. tabaka: Adı Haviye’dir. En şiddetlisidir. Burada münafık ve mürtedler azap görür.

Mürtedin tevbesi
Sual:
 Bir kimse, küfre düşürücü bir şey söylese, mesela peygamberlerden birini inkâr etse, bütün küfürleri için tevbe etse, kelime-i şehadet getirse, namazlarını da kılsa, fakat yine bu inkârında devam etse, kelime-i şehadetinin ve namazının buna faydası olur mu?
CEVAP
Hayır faydası olmaz. Tevbe etmek için yalnız kelime-i şehadet söylemek kâfi değildir. Küfre sebep olan şeyden de tevbe etmek şarttır. Amel değil, iman bir bütündür, ya vardır ya yoktur. İman edilecek şeylerin birine bile inanmasa, hepsine inanmamış sayılır.

Mürted, küfrüne sebep olan şeyden tevbe etmedikçe, (La ilahe illallah) demekle ve İslamiyet'in bazı emirlerini yapmakla, mesela namaz kılmakla, oruç tutmakla, hacca gitmekle, hayrat ve hasenat yapmakla Müslüman olmaz. Bu bozuk itikadla ölürse imanla ölmez. Bu iyiliklerinin ahirette hiç faydasını görmez. İnkârından, yani inanmadığı şeyden tevbe etmesi, pişman olması lazımdır. Yani, İslamiyet'ten çıktığı kapıdan geri girmesi lazımdır.

Not: Küfre düşüren söz ve işler hakkında geniş bilgi, Doğru İman Bilgileri maddesinde var.

Vesvese edince

1- Niyet etmediğini bilmeyen yani yüzde yüz ben niyet etmedim diyemeyen kimse, niyet etmiş demektir, namaz sahihtir. Gusülde ve abdestte ise zaten niyet şart değildir...

Devamını oku...

Vesvese için

1- Niyet etmediğini bilmeyen yani yüzde yüz ben niyet etmedim diyemeyen kimse, niyet etmiş demektir, namaz sahihtir. Gusülde ve abdestte ise zaten niyet şart değildir...

Devamını oku...

Şeytan ve zararları

Allahü teâlâdan uzaklaştıran şeylere, şeytan denir. Şeytan üç çeşittir: İblis, nefs ve kötü arkadaş...

Devamını oku...

Vesvese ihtiyat değildir

Dediğiniz şeylerin hepsi haramdır, fakat içinde o haram maddelerin olduğu kesin bilinmedikçe, sakınmak, vesvese, kuruntu ve zararlı olur, haram olmaz, zanla kesin hüküm verilmez...

Devamını oku...

Nakli esas alan kitap

Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından nakli esas aldığı ve içinde yazarına ait düşünce olmadığı için kıymetlidir, çünkü dinimiz nakil dinidir...

Devamını oku...

Mektubat-ı Rabbani

İslam âleminde imam-ı Rabbani hazretlerinin Mektubat'ı kadar kıymetli bir kitap daha yazılmamıştır. Mektubat, üç cild olup, beş yüz yirmi altı mektubunun toplanmasından meydana gelmiştir...

Devamını oku...

Mızraklı ilmihal

Osmanlı sultanları, çok kıymetli bir eser olan Mızraklı İlmihâli, Türklerin bulunduğu her yere göndermişler; halk da dinini doğru olarak öğrenmişlerdi...

Devamını oku...

Kıymetsiz yazılar

Bu kitabın birinci kısmı İmam-ı Rabbani hazretlerinin, ikinci kısmı ise oğlu Muhammed Masum hazretlerinin Mektubat’ından seçilen çok kıymetli ifadelerdir...

Devamını oku...

Çok kitap okumak

Bir şeyin reklamının yapılması, o yayın kuruluşunun o ürünü tavsiye ettiğini göstermez. Reklam ayrı bir konudur...

Devamını oku...

Pusula

Hamdi amca, Mücahit’i bir Cuma namazında camide görmüştü. Namazdan sonra yanına yaklaşarak dedi ki...

Devamını oku...

Sevgi ve düşmanlık

Baklava, iyi bir gıdadır; ancak şeker hastasına zararlıdır. Ehl-i sünnet âlimlerinin kitapları da bid’at ehline kötü görünür...

Devamını oku...

Faideli Bilgiler kitabı

Bu kitabın içinde iki bölüm vardır:Birinci bölüm, Ahmet Cevdet Paşa’nın yazdığı Malumat-i Nafia(Faideli Bilgiler) risalesidir...

Devamını oku...

Hak Sözün Vesikaları

Bu kitapta, tam 10 risale [kitapçık] vardır:1- Abdullah-ı Süveydi hazretlerinin Hücec-i kat’ıyye kitabıdır.Ehl-i sünnetle Şiilerin arasındaki ayrılığın giderilmesini ve Nadir Şah’ın bu husustaki fermanını bildirmektedir...

Devamını oku...

Herkese Lazım Olan İman

Bu kitap, 4 bölümden meydana gelmiştir:
1- Bu bölümde, Mevlana Halid-i Bağdadi hazretlerinin İtikadnamekitabının tercümesi mevcuttur...

Devamını oku...

İslam Ahlakı

Bu kitap 3 bölümden meydana gelmiştir:
1- İslam Ahlakı: Ali bin Emrullah ve Muhammed Hâdimî hazretlerinin kitaplarından hazırlanmıştır...

Devamını oku...

Eshab-ı kiram kitabı

Eshab-ı kiram kitabının başında, Eshab-ı kiramın üstünlüğü, Eshab-ı kirama dil uzatanların haksız ve cahil oldukları anlatılmakta, ayrıca ictihadın ne olduğu açıklanmaktadır...

Devamını oku...

Kıyamet ve Âhiret

İki bölümden meydana gelmiştir:
1- Kıyamet ve Âhiret: Büyük İslâm âlimi, İmam-ı Gazali hazretlerinin Dürret-ül-fâhire kitabının tercümesidir...

Devamını oku...

Cevap Veremedi

Harputlu İshak Efendi’nin Diyâ-ül-kulûb kitabının tercümesidir. İsa aleyhisselama gönderilen ve hak kitap olan İncil’in tahrif edilmesiyle ortaya çıkan dört kitap...

Devamını oku...

İngiliz Casusunun İtirafları

Harputlu İshak Efendi’nin Diyâ-ül-kulûb kitabının tercümesidir. İsa aleyhisselama gönderilen ve hak kitap olan İncil’in tahrif edilmesiyle ortaya çıkan dört kitap...

Devamını oku...

Hakikat Kitabevi yayınlarından “Namaz Kitabı” hakkında bilgi verir misiniz?

Bu kitap, dokuz bölümden meydana gelmektedir. Ehl-i sünnet itikadı, küfrü gerektiren sözler, namaz, abdest, gusül, teyemmüm, oruç, hac ve zekât bilgileri anlatılmaktadır...

Devamını oku...

Şevahid-ün-nübüvve

Bu kitabı büyük âlim Mevlânâ Abdurrahman Câmî hazretleri yazmıştır. Kitapta, nebi ve resul kelimelerinin manaları, Peygamber efendimizin doğumundan...

Devamını oku...

Zenginlik ve Fakirlik

Zekâtını fakirlere veren ve alın teri ile helalinden kazanan kimsenin villa, köşk yaptırması haram değildir, helal ve makbuldür...

Devamını oku...

İntihar etmek

Hastalık ve dünya sıkıntılarından kurtulmak için ölümü istemek caiz değildir. Fakat dindeki fitneler sebebiyle ölüm istenebilir...

Devamını oku...

Nazar haktır

Nazar haktır. Beğenerek, imrenerek veya kıskanarak bakılan şeylere nazar değer. İnsana, hayvana ve hatta cansıza da nazar değer...

Devamını oku...

Dert ve belaların geliş sebebi

Dünya, zevk yeri değil. Ahiret, bunun için yaratıldı. Dünya ile ahiret, birbirinin zıddı, tersidir. Birini sevindirmek, ötekinin gücenmesine sebep olur...

Devamını oku...

Deprem ve Günah ilişkisi

Ekseriya depremler ilahi bir ikazdır. Âlimler, (İki Z olunca üçüncü Zgelir) demişlerdir. Yani Zulüm ve Zina çoğalınca Zelzele olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki...

Devamını oku...

Yemin ve yemin kefareti

Yemin, kuvvet demektir. Sözün, niyetin, işi yapmak veya yapmamak arzusunun kuvvetli olduğunu gösterir. En kuvvetli şekilde söz vermek olur...

Devamını oku...

Rüya görmek

Rüyada çeşitli hikmetler vardır. Kimi için bir müjde, kimi için bir ikazdır. Kur'an-ı kerimde rüya ve tabiri ile ilgili bilgi vardır...

Devamını oku...

Hipnotizma nedir?

Kişide mevcut şuurluluk durumunun, başka bir şahıs tarafından, çeşitli etkileme yollarıyla değiştirilmesi sonucunda ortaya çıkan özel uyku hâline hipnotizma ve hipnotizm deniyor...

Devamını oku...

Mürted olmaktan korkmalı

Müslümanlıktan ayrılıp, kâfir olana veya ana-babası müslüman olup da, kendisi müslüman olmayana mürted denir...

Devamını oku...

Herkes vasiyetini hazırlamalıdır

Her Müslüman, ölmeden önce vasiyetini yazmalıdır. Vasiyeti, ölüm hastalığında yazmak vacip; sıhhatte iken yazıp, yanında taşımak müstehaptır...

Devamını oku...

Hayvanların ilginç özellikleri

Allahü teâlâ, sayısız hayvan yarattı. Bir kısmının zararından emin olmak, bir kısmının da insanlara itaat etmesi için, onlara akıl vermedi...

Devamını oku...

19’cular bâtıl dini nedir?

Resul = Elçi olduğunu iddia eden Mısırlı Reşat Halife denilen bir sapığın kurduğu, İslam düşmanlarının destekleyip yaymaya çalıştığı bir dindir...

Devamını oku...

Belam-ı Baura kimdir?

Asıl ismi Belam-ı Baura olup, Musa aleyhisselam zamanında yaşamıştı. İsm-i a'zamı bilen, her duası kabul olan büyük bir âlimdi...

Devamını oku...

Ebu Talib’in diriltilmesi

Evet imansız ölmüştür. Bu husustaki hadis-i şerifin meali şöyledir:
(Cehennemde en hafif azap Ebu Talib’e yapılır. Ayaklarında ateşten iki nalın olacak, bunların sıcaklığından beyni kaynayacaktır.) [Müslim]...

Devamını oku...

Eshab-ı kehfin hicreti

Eshab-ı kehf, mağara arkadaşları demektir.Bu mübarek kimselerin isimleri, Yemliha, Mekselina, Mislina,Mernuş, Debernuş, Şazenuş, Kefeştatayyuş ve köpekleri Kıtmir’dir... 

 Devamını oku...

Hallac-ı Mansur

Asıl adı Hüseyin bin Mansur’dur. Hallac denilmesinin sebebi şudur: Bir gün, arkadaşı olan bir hallacın dükkanına girdi...

Devamını oku...

İbni Sina

Asıl adı Hüseyin bin Mansur’dur. Hallac denilmesinin sebebi şudur: Bir gün, arkadaşı olan bir hallacın dükkanına girdi...

Devamını oku...

Somuncu Baba

Âlim ve veli bir zattır. Asıl ismi Hamid’dir. "Somuncu Baba" lakabıyla meşhurdur. 1349’da Kayseri'de doğdu. Şam'a gidip ilim öğrendi...

Devamını oku...

Çok olanın kıymeti bilinmez

Evet, çok olsa da kıymetlidir. Ancak çok olduğu için kıymetlinin kıymeti bilinmez. Birkaç örnek verelim...

Devamını oku...

İnsanın üstünlüğü

Kur’an-ı kerimde, (Her bakımdan üstün, her bakımdan mükemmel yarattık) denmiyor. (Biz insanı, en güzel şekilde yarattık) buyuruluyor. (Tin 4) Bu âyet-i kerimenin tefsiri şöyledir...

Devamını oku...

İnsanlarda üstünlük sırası

En üstünleri Peygamberlerdir. Peygamberlerin en üstünü, son peygamber Muhammed aleyhisselamdır. Bir hadis-i şerifte, (Beni insanların en iyisi bilmeyen kâfirdir) buyuruldu. (Hatib)...

Devamını oku...

Kadınların en üstünleri

Hiçbir evliya kadın, eshab-ı kiramın hanımlarının seviyesine çıkamaz. Eshab-ı kiramın en alt derecesindeki bir sahabi, sahabi olmayan en büyük evliyadan daha üstündür...

Devamını oku...

Kırk hadis ezberlemek

Sadece kırk hadisi hatta Kur’an-ı kerimi ezberleyen Cennete girmez. Hadisleri bizim anlamamız zordur...

Devamını oku...

Doğruyu bulmanın çaresi

Bu konuda imam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: 
[Tirmizi’nin bildirdiği] (Ümmetim 73 fırkaya ayrılır, 72’si Cehenneme gider...

Devamını oku...

Başarı Allah’tandır

Âyet veya hadislerden böyle hüküm çıkarmak çok yanlış olur.İyiyi de, kötüyü de, hayrı da, şerri de yaratan Allah’tır. Kul, hayır veya şer ister, Allahü teâlâ da dilerse kul, irade-i cüziyyesi ile onu işler...

Devamını oku...

Tanımak ne demektir?

Âyet veya hadislerden böyle hüküm çıkarmak çok yanlış olur.İyiyi de, kötüyü de, hayrı da, şerri de yaratan Allah’tır. Kul, hayır veya şer ister, Allahü teâlâ da dilerse kul, irade-i cüziyyesi ile onu işler...

Devamını oku...

Kıyamete kadar

Hayır. İblis sonsuz olarak lanetliktir. (Şu güne kadar) ifadesi iki şekilde kullanılıyor:Birincisi o güne kadar, o gün dâhil olmayan kullanış şekli.
İkincisi, o güne kadar, o gün de dâhil olan kullanış şekli...

Devamını oku...

Her işte başarılı olmak için

Peygamber efendimiz buyurdu ki:(Şu üç şeyi yapanlar, her işte başarılı olurlar: 1- Yapacakları her işi Allah rızası için yaparlarsa,..

Devamını oku...

Önemli sualler ve cevaplar

— Çok zengin olmak için ne yapmalı?
— Kanaatkâr olan, insanların en zengini olur.

Devamını oku...

Kuşlar ne diyor?

Evet, doğrudur. Başka şeyler söyledikleri de bildirilmiştir. İmam-ı Begavi hazretleri, Kab-ül-Ahbar hazretlerinden nakleder...

Devamını oku...

Savaşta hile

Haram olan bazı şeyler savaşta caiz olur. Birkaç örnek verelim:
1- Bir hadis-i şerif meali şöyledir...

Devamını oku...

Renklerin güzeli

Yeşil rengin dinimizde mübarek olduğu muteber kitaplarda bildirilerek, (Renklerin güzeli yeşildir) buyurulmuştur...

Devamını oku...

Tarafsız olmak

Tarafsız davranmak gerektiği yerler varsa da, genelde iyinin, doğrunun yanında olmak yani doğrunun tarafında olmak gerektiğini gösteren örnekler çoktur. Doğru ile yanlış varsa, insan doğrunun tarafında olur...

Devamını oku...

Dost istersen Allah yeter

İçinde doğru sözler de var, fakat Allah söyledi demek yanlıştır. Allah’ın sözleri, ya Kur’an-ı kerimde, ya hadis-i kudside olur...

Devamını oku...

Esas sebep unutuluyor

Bir iki saf bile olsa, saflarda boşluk olması doğru değildir. Birbirine çok sıkı durmak lazımdır. Eshab-ı kiram safları çok sıkı yaptıkları için, elbiselerinin omuzları sürtünmekten eskirdi...

Devamını oku...

Mubaha kaynak olmaz

Mubah, yani haram olmayan şey çoktur. Bunlar mubah diye Kur’an ve sünnette yazılı olmaz. Ama haram azdır ve haram olduğu edille-i şeriyyede bildirilmiştir...

Devamını oku...

Tâbi olmanın üstünlüğü

Tâbi olunan, elbette daha üstündür. Burada, tâbi olan daha üstündür denmiyor, tâbi olmanın önemi bildiriliyor. (Tâbi olmak gibi üstünlük yoktur) sözü yanlış değildir...

Devamını oku...

Sevdiğiyle beraber olmak

Sevgi ve beraber olmak ifadeleri bilinmediği için, yani sevgi denince hemen kadın erkek arasındaki şehvet anlaşıldığı için,beraber olmak denince de, karı koca olmak anlaşıldığı için böyle tuhaf sorular soruluyor...

Devamını oku...

İstisnalar kaideyi bozmaz

Evet, öyle deniyor. Bazı örnekler verelim:
1- Bütün mucizeler mahlûktur, ama istisna olarak Kur'an-ı kerim, mahlûk olmayan mucizedir...

Devamını oku...