"İnsanlar zâhirlerini süslüyorlar!"

16/07/2023 Pazar Köşe yazarı A.U

Hasan SezâiEfendi, Edirne’de medfûn bir velîdir.

Bir gün bir genç gelir.

Ve nasîhat ister bu velîden.

Mübârek zât ona dönüp;

“Evlâdım, bugün insanlar, yalnız zâhirlerini süslüyorlar. Sen öyle yapma! Çünkü Cenâb-ı Hak kullarının malına ve mevkîlerine değil, kalplerine bakar” buyurur.

● ● ●

Bir grup genç, sepetlerini (yiyecek) ve (içki) ile doldurup kıra gidiyorlardı ki, Hasan Sezâi Efendi onları görüp sordu:

“Evlâtlar, nereye böyle?”

“Kıra gidiyoruz Efendi baba.”

“Şişelerinizde ne var?”

“Şerbet var efendim.”

Büyük velî bunu duydu.

“Pekâlâ, öyle olsun!” buyurdu.

Gençler, yollarına devam ettiler.

Az uzaklaşınca muzipçe gülüşüp;

“Nasıl aldattık ihtiyarı” dediler.

Ama şişeleri açınca donakaldılar.

Zîra şişelerinde şarap yoktu.

Tatlı ve tâze (şerbet) vardı.

Bu, hidâyetlerine sebep oldu.

O gün tövbe ettiler.

Ve bu zâtın talebesi oldular.

Bu büyük velî talebelerine;

“İyi bir Müslüman, önce dînini öğrenir, doğru anlar, öğrendiğiyle amel eder, bunları başkalarına da öğretmeye çalışır ve kimseyi incitmez” buyururdu.