Mahşerdeki dünya!..

22/10/2018 Pazartesi Köşe yazarı A.U

Ebülleys-i Semerkandî hazretleri, 373 (m. 983) senesi Cemâzil-âhır ayında vefât etti.
Bir gün şunu anlattı:
Hak teâlâ mahşerde bu dünyaya “insan” sûreti verip herkesin görebileceği bir yerde bulundurur.
Şöyle ki;
Saçları karmakarışık.
Gözleri mosmor.
Dili dışarı sarkmış.
Kapkara, çirkin suratlı.
Bir “kocakarı” gibidir.
Bir melek seslenir:
“Ey insanlar! Bunu tanır mısınız?”
Mahşer halkı;
“Tanımıyoruz” derler.
Melek onlara;
“Hani uğrunda kavga eder, dövüşürdünüz! Hattâ birbirinizi vurup öldürürdünüz! İşte çoğunuzu aldatan dünya, kaşsınızda gördüğünüz şu çirkin şeydir” der.
Sonra zebânîler gelir.
Onu yerde sürüklerler.
Cehenneme götürürler.
O sürüklenirken;
“Yâ Rabbî! Bana tâbi olup ardımca yürüyenler, seni bırakıp da bana gönül verenler nerede? Dün benim peşimden kimler geldiyse, bugün de benimle birlikte ateşe atılsınlar”der.
Onlar; mahşer içinden seçilir.
Dünya ile birlikte ateşe atılır.
Fakat bakarlar ki, şeytan da ateşte.
Hep serzenişte bulunup;
“Biz senin yüzünden buraya atıldık. Haydi bir şey yap da, bizi buradan kurtar” derler.
Şeytan cevâben;
“Siz, dîninizi hiç merak etmediniz ve âlimlerden uzak durdunuz ve okunan ezânları işitmediniz. O hâlde siz, kendi kendinizi bu azâba attınız, öyleyse suçu niçin üstüme atarsınız?” der.