03/11/2025 Pazartesi Köşe yazarı V.T
Ârifler, sevinçli iken, sıkıntı hâlinden daha çok korkar!
“Sevinç hâlinden, nefis de haz alır. Çünkü sevinç ve neşe içinde olur.
Sıkıntı hâlinden ise nefsin payı yoktur.”
Muhammed Zâfir Medenî hazretleri Şâzilî tarikatı
şeyhlerindendir. 1244 (m. 1829)’da Libya’da Mısrâte kasabasında doğdu. Mağrib’e
giderek Fas’ta Şâzeliyye şeyhi Mollâ Derkâvî’ye intisap etti. Sultan 2.
Abdülhamid’in davetiyle İstanbul’a geldi ve 1320 (m. 1903)’te vefatına kadar
İstanbul’da kaldı. el-Envârü’l-kudsiyye fî tenzîhi turukı’l-kavmi’l-aliyye
isimli eserinde şöyle buyuruyor:
“Her sorulana cevap verenin, açıkça görülen her
şeyi yorumlayanın, karşısındakilerin hâlini hesap etmeden her ilmi
açıklayanın bu hareketleri, câhil olduğunu gösterir.”
“Âhıret, mümin kullara mükâfat verme yeri olarak
yapılmıştır. Çünkü bu dünyâ, onlara yapılacak ihsânlara müsait değildir. Çünkü
mümin kulların değeri, mükâfatlarının fâni olan bir yerde verilmesinden
üstündür!”
“Amelinin semeresini dünyâda görmek, âhırette makbûl
olmaya işârettir.”
“Allahü teâlâ katındaki kadrini, değerini bilmek
istersen, seni hangi işlerde bulundurduğuna dikkat et!”
“İhtiyâcı olmadığı hâlde bir kimseye tâati nasîb eden
Allahü teâlânın, bedene ve bâtına âit nimetlerde hiç eksiklik yapmayacağını
bilmek lâzımdır.”
“Âriflerin Allahü teâlâdan dileği, O’na hakîki kulluk
yapabilmek ve Allahü teâlânın emirlerini yerine getirebilmektir.”
“Dâima azîz olmak istersen, sakın geçici izzet ile
gurûrlanma!”
“Âriflere sevinç hâli gelince, darlık, sıkıntı
hâlinden daha çok korkarlar. Çünkü sevinç hâlinde, edebin hududunu gözetmek çok
az mümkün olur.”
“Sevinç hâlinden, nefis de haz alır. Çünkü sevinç ve
neşe içinde olur. Sıkıntı hâlinden ise nefsin payı yoktur.”
“Âlemin dışı güzel, içi ibrettir. Nefis, dışının
güzelliğine, kalb, içinin ibretlerine bakar.”
“Umduğu bir şeye kavuşmak, zararına olan bir şeyden
kurtulmak için Allahü teâlâya ibâdet eden, yahut azâba düçâr olmamak için
ibâdet yapan, Allahü teâlânın kemâl sıfatlarının hakkını vermemiş olur.”
“İhtiyâcını sakın O’ndan başkasından isteme! Sana
gelen, O’ndan gelir. O’ndan başkasından nasıl istenir ki? O’ndan başkası kendi
ihtiyâcını gideremezken, kendisinden isteyenin ihtiyâcını nasıl görsün,
istediğini versin?”
“Ne kadar şaşılsa yeridir ki, bir
kimse, ayrılmayacağı şeyden kaçıyor ve onunla kalmayacak olan dünyâyı istiyor.
Gözleri kör değilse de, sînesindeki kalb kördür.”