Dini anlatırken nelere dikkat etmeli

Dini anlatırken nelere dikkat etmeli

Sual: Dini konuları iyi bilen bir zat, rastgele önüne gelene, bir topluluk içinde, “Sen yanlış yapıyorsun, doğrusu şöyle” diyerek insanların kalbini kırıyor. “Sen kalb kırıyorsun” dediğimizde de, “Birinin hatasını görüp de doğruyu söylemeyen kâfir olur” diyor. Bu zatın yaptığı doğru mudur? Dini bilgileri anlatırken nelere dikkat etmek gerekir?
CEVAP
Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Rabbinin yoluna hikmet ile, güzel öğütlerle çağır! Onlarla en güzel şekilde tartış!) [Nahl 125]

Bildiğimiz iyi ve doğru şeyleri, bilmeyenlere, en güzel tarzda öğretmek gerekir. Çünkü ilmin zekatı, bilmeyenlere ilmi öğretmekle ödenir. Emr-i maruf ve nehy-i münker yapan, tavsiye ettiği iyi şeyleri kendi yapmalı, kötü olarak bildirdiği şeyleri kendisi işlememelidir! İşlerse sözü tesirli olmaz. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(İnsanlara iyiliği emreder de, kendinizi unutur musunuz!) [Bekara 44]

Allahü teâlâ, İsa aleyhisselama, (Önce kendine nasihat et, eğer kendin bu nasihati tutarsan, kendin bunu yaparsan, başkalarına da söyle! Kendin yapmazsan benden utan) buyurdu. (Şir’a)

O halde emr-i maruf yapan, ilmi ile âmil olmalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(İsrâ gecesinde, [Miraca çıktığım gece] ateşten makaslarla, dudakları kesilen insanlar gördüm. Kim olduklarını sordum. Onlar da, “İyiliği emreder, kendimiz yapmazdık. Kötülükten nehyeder; fakat kendimiz sakınmazdık” diye cevap verdiler.) [İbni Hibban]

Bir kimsenin kusurunu, emr-i maruf için de olsa, herkesin önünde söylemek, uygun değildir. Aksine, kusurlarını gizlemek gerekir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kim arkadaşının aybını örterse, Allahü teâlâ da kıyamet günü, onun aybını örter. Kim de, müslüman arkadaşının aybını açığa vurursa, Allah da onun aybını açığa vurur. Hatta evinde bile onu rezil eder.) [İbni Mace]

Birine nasihat eder gibi konuşursak, yaptığının yanlış olduğunu bildirirsek, karşımızdakine, (Sen cahilsin, sen bu hususları bilmezsin) demiş oluruz. Böylece karşımızdakini üzmüş, kalbini kırmış oluruz. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Hiçbir insanın kalbini incitmemelidir! Kalb kırmaktan pek sakınınız! Allahü teâlâyı en ziyade inciten, küfürden sonra, kalb kırmak gibi büyük günah yoktur. (c.3, m.45)

Büyük İslam âlimi Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretlerinin vasiyetnamesinin son satırı şöyledir:
(Hiç kimsenin kalbini incitmeyin.)

Genelde kendini beğenen, kibirli olan kalb kırar.

Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:
(Bir müslümanı incitmek, kalbini kırmak, Kâbe’yi yetmiş kere yıkmaktan daha günahtır.) [R.Nâsıhin]

(İnsanların en kötüsü, insanlara zarar veren, onları incitendir.)[İ.Ahlakı]

(Mümin Kâbe’den üstündür.) [İbni Mace]

İyiliği tavsiye için üç şart lazımdır: İlim, Akıl ve İhlas.
1- İlim sahibi olmalıdır.
 Anlatacağı iyiliğin iyi, kötülüğün kötü olduğuna dair muteber kitaplardan delili bulunmalıdır! Sabretmesini bilmelidir! İlmi noksan olan, tebliğ edeceğini kendisi bilmeyen ve kendi tatbik etmeyen, başkalarına doğruyu nasıl öğretebilir? Tecrübesi de yoksa, birçok yanlışlıklar yapar. Fayda yerine zarar verir.

2- Akıl sahibi olmalıdır. Bir kimsenin aklı az ise, nakli anlamakta aciz ise, ilmi de noksan olur. Ahmak, hizmet ediyorum diye uygunsuz işler yapar. İlm-i siyaseti bilmeyen, yumuşak söylemeyen, insanları idare etme sanatından uzak olan kimse de, fitneye sebep olur. Rıfk ile konuşmalıdır. Akıllı kimse, rıfk ile konuşur. Rıfk yumuşaklık demektir. Katılığın tersidir. Sert ve kaba konuşan, fitneye sebep olur. Hilm ile tatlılıkla söylemeli, şefkatle muamele etmelidir.

Bir vaiz, zalim sultan karşısında doğruyu söylemek en büyük cihad diye, Halife Memun’a, sert sözlerle nasihat vermeye başladı. Halife, (Ey vaiz, Allahü teâlâ, senden iyisini, benden kötüsüne gönderdiği halde, o, yumuşak konuştu) dedi. Vaiz, (Benden iyi ve senden kötü olan kimdir?) dedi. Halife, (Benden kötü olan Firavun’dur, senden iyi olan da Musa aleyhisselamdır) dedi. Allahü teâlâ da, Hazret-i Musa’ya, Firavun’la konuşurken yumuşak konuşmasını emretmiştir. (Tâhâ 44)
Ahirette Firavun, (Bana sert hareket edildiği için, kabul edemedim) diyemeyecektir.

3- İhlaslı olmalıdır! İhlas yoksa, yaptığı işleri sırf Allah rızası için yapmıyorsa, dünya menfaatleri için yapıyorsa, o işin hayrı olmaz.

“Birinin hatasını görüp de söylemeyen kâfir olur” sözü yanlıştır. İlim sahibi birine, biri, lüzumlu dini bir sual sorsa, o da bunu bildiği halde, hiç bir mazeret yokken gizlerse, işte o zaman günah işlemiş olur. (Hatasını gördüğümüz herkese, doğrusunu bildirmek gerekir) diye bir şey yoktur.

Sual: Emri maruf farzı ayn değil mi? Mesela camiye gidiyoruz, kimi başı açık ve yalınayak namaz kılıyor. Kimisi sandalyeye oturup Hristiyanların put önünde ayin yaptığı gibi namaz kılıyor. Bunları teker teker söylemek gerekir mi? Fitne çıkacak diye söylemezsek bir sakıncası olur mu?
CEVAP
Emri maruf, farz-ı ayn değil, farzı kifayedir. Bu vazifeyi yapanlar var ise, diğerleri sorumluluktan kurtulur. Yani mekruh veya haram işleyen herkese bu yanlış demeniz uygun olmaz. Yapabilirsek, böyle kimselere bir tane İslam Ahlakı kitabı hediye etmek iyi olur.

Emr-i maruf iki şekilde yapılır
Sual:
 Yaşayışımızla örnek olmakla da emr-i maruf yapılmış olur mu?
Cevap: Emr-i maruf iki şekilde yapılır: Birincisi, söz, yazı ve her çeşit yayın vasıtası iledir. Bunu yaparken, bilgi az ise ve şahsa, âdetlere, kanunlara dikkat ve riayet edilmezse, fitneye sebep olabilir. İkinci yol, hâl ile, İslam’ın güzel ahlakına uyarak numune, örnek olmaktır. Herkese tatlı dil, güler yüz göstermek, kimseyi incitmemek, kimsenin malına, ırzına göz dikmemek, kanunlara uymak, vergilerini, borçlarını ödemek, en tesirli, en faydalı nasihat yapmak olur. Bunun içindir ki, “Lisan-ı hâl, lisan-ı kâlden entaktır” demişlerdir. Görülüyor ki, İslam’ın güzel ahlakına uygun yaşamak, emr-i maruf ve nehy-i münker yapmanın en güzel yoludur. Mühim bir farzı yapmaktır. İbadet etmektir. (Seadet-i Ebediyye s.95)

Söz, az ve açık olmalıdır
Sual: İnsanlara nasihat ederken, din bilgisi verirken sert ve insanları aşağılayıcı bir tavırla hareket etmek, dinen uygun mudur?
Cevap:
 Birinin sözünü yanlış anlamak, kişinin öfkelenmesine sebep olabilir. Böyle zamanlarda az ve açık söylemek, şüpheli kelimeler kullanmamak lazımdır. Bir şeyi kapalı anlatmak, dinleyene sıkıntı verir, onu incitir. Emr-i maruf yapmanın üç şartı vardır:
Birincisi, Allahü teâlânın emrini ve yasağını bildirmeye niyet etmektir.

İkincisi, söylediğinin vesikasını, kaynağını bilmektir.

Üçüncüsü, hasıl olacak sıkıntılara sabretmektir.

Bunun için yumuşak söylemek, sertlik yapmamak lazımdır. Sert söyleyen ve münakaşa eden fitne çıkmasına sebep olur. Hazret-i Ömer halife iken, Abdullah ibni Mesut hazretleri ile bir gece Medine içinde dolaşıyorlardı. Bir kapıdan teganni, şarkı söyleyen kadın sesi duydu. Kapı deliğinden içerisini gözetledi. Önünde şarap şişesi, karşısında şarkıcı bir kız bulunan ihtiyarı gördü. Hemen pencereden içeri girdi. O kimse;
-Ya Emirelmüminin! Allahü teâlânın rızası için beni dinler misin? Deyince;
-Söyle bakalım, buyurdu.
-Ben, Allahü teâlâya bir isyanda bulundum. Fakat sen, onun üç emrine isyan ettin, dedi.
-Nedir onlar? Deyince;
-Allahü teâlâ, başkasının evini gözetlemeyiniz buyuruyor. Sen, kapıdan içerisini gözetledin. Allahü teâlâ, başkasının evine izin almadan girmeyiniz buyurdu. Sen izinsiz girdin. Allahü teâlâ, evlere kapılarından giriniz ve selam veriniz buyurdu, sen ise, pencereden girdin ve selam vermedin, dedi. Hazret-i Ömer buna adalet ve insaf ile cevap vererek;
-Doğru söyledin dedi ve ondan af diledi. Ağlayarak dışarı çıktı

 

Allah’ın azabı çok şiddetlidir

İslamiyet, ifrat ve tefritten [aşırılıklardan] uzak bir dindir. Allahü teâlânın rahmeti bol olduğu gibi azabı da şiddetlidir...

Devamını okuyun...

İnanca saygı

Akaid kitaplarında deniyor ki:
Tazim edilmesi emredilen bir şeyi tahkir etmek...

Devamını okuyun...

Eski ve yeni Hristiyanlar

Zırva tevil götürmez diye demek ki böyle sözler için söylenmiş. 
Şimdiki Hristiyanların çoğu müşrik olup...

Devamını okuyun...

İzzet ve şeref isteyen

Şeref kelimesi sözlükte, yükseklik, büyüklük, yüksek mertebe, insanlar arasında geçerli ve makbul olma...

Devamını okuyun...

Küfürle iman birleşmez

Elbette, öyle bir şey olamaz. Bir insan, Müslümandır veya gayrimüslimdir...

Devamını okuyun...

Mason Abduh taraftarı

Sicilli mason Abduh’la çömezi mezhepsiz Reşit Rıza, İslam âlimi değil, birer İslam düşmanıdır...

Devamını okuyun...

Müşriklerle işbirliği

Bugün dünyada, şirksiz [müşrik olmayan] Hristiyan yok gibidir. Müşrik olmayıp Ehl-i kitab olsalar da, yine hepsi kâfirdir...

Devamını okuyun...

Hoşgörülü olmak

Bu tepkinin ittihad-ı İslam’la ve müminlerin kardeş olmasıyla ne alakası vardır ki? Hristiyanlar Müslüman mı da onlarla ittihad-ı İslam için çalışacağız...

Devamını okuyun...

Hak din İslam’dır

Elbette yanlıştır. Hâşâ, Allahü teâlâ lüzumsuz iş yapmaz. Yarattığı bütün varlıkların, arıdan deveye kadar...

Devamını okuyun...

Allah’a iman ne demektir?

CEVAP
Amentü’deki imanın şartlarından birini bile inkâr eden kâfir olur. İmanı eksik tarif etmek, Allahü teâlâyı ve Resulünü yalanlamak olur...

Devamını okuyun...

Mazlum Hristiyanlar

Yahudiler de kitab ehli olduğu halde, neden Hristiyanlara bu ayrıcalığın tanındığını bilmiyoruz. Hristiyanların da, Yahudilerin de...

Devamını okuyun...

İki dine uymak

Yine gayrimüslimdir. Müslüman olmak için kafirliğe ait bütün inançları bırakması şarttır. Bırakmadığı sürece, İslamiyet’in bütün emirlerini uygulasa yine kâfirdir...

Devamını okuyun...

Tebliğ nasıl olur?

Hepsi yanlıştır. Madde halinde cevap verelim...

Devamını okuyun...

Tarihsel âyet olmaz

Hâşâ Kur’an-ı kerimde çelişki de, tarihsel âyet de olmaz. Hak din yalnız İslamiyet’tir, Müslümandan başkası cennete giremez...

Devamını okuyun...

Hak dinler

anlış değildir. Allahü teâlâ, ilk insan ve ilk Peygamber olan Âdem aleyhisselamdan beri, her bin senede din sahibi yeni bir Peygamber vasıtasıyla...

Devamını okuyun...

Gayrimüslim şehit olmaz

Müslüman olmayanların hiçbir iyi ameline sevab verilmez. Doğruca Cehenneme giderler. Bir âyet-i kerime meali...

Devamını okuyun...

Hristiyan Müslüman mukayesesi

Onların Müslümanlara yaptıklarını, Müslümanların onlara yapması caiz olmayan, haram, hattâ küfür olan çok şey vardır...

Devamını okuyun...

Ehl-i kitaba Cennetlik diyenler

Evet, Kur’an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde, Yahudi ve Hristiyanların Cehennemlik olduğu pek açık yazılıdır. Bu âyet-i kerimelere inanmayan elbette kâfir olur...

Devamını okuyun...

Kâfire, kâfir denmez mi?

Hristiyanlar Cehenneme gidecek dersek, Hristiyanlar elbette hoşlanmaz. Onlar hoşlanmayacak diye biz İslamiyet'i...

Devamını okuyun...

Yahudi hayranlığı

Yahudi kelimesi iki manada kullanılır: Birincisi din, ikincisi ırk anlamındadır. Herkes hazret-i Âdem’den geldi...

Devamını okuyun...

Fetret ne demektir?

Fetret, aynı cinsten iki olay arasındaki kesinti devresi demektir. Mesela iki peygamber arasında peygambersiz geçen zamana fetret devri denir...

Devamını okuyun...

Muhammedîlik suçlaması

Hayır, burada Peygamber efendimiz suçlanıyor. (Ortaya koyduğun esaslar Muhammedîlik iken, ne diye İslam diyorsun...

Devamını okuyun...

Hakiki Hristiyanlık uydurması

Asla olmaz. Kısaca cevap verelim:
Müslüman İsevî diye bir şey olamayacağı gibi, Müslüman Musevî, Müslüman Budist, Müslüman Komünist, Müslüman Mason da olamaz...

Devamını okuyun...

Hanif dini nedir?

Hanif, doğru inanan, hak yolda olan, İslamiyet’e sarılan, Allah’ı birbilen demektir. Ebu Hanife de kelime olarak hanif babasıdoğrunun babası demektir...

Devamını okuyun...

Ebu Hanife ne demek?

Siz ya Arapçayı bilmiyorsunuz veya kasıtlı olarak Ebu Hanife unvanına kızıyorsunuz. Eğer her zaman ebu kelimesi baba demekse...

Devamını okuyun...

Hanif diye bir din yoktur

Hanif kelimesini bir din olarak göstermek için ne numaralar yapılıyor öyle? İbrahim aleyhisselama sadece müşriklerden değildi denmiyor...

Devamını okuyun...

Selamın sünnet şekli

Hanif selamı diye bir selam yok, Peygamber efendimizin bildirdiği normal selam vardır. Ne Peygamber efendimiz ne de bir...

Devamını okuyun...

Hanif dini ne demek?

Elbette beş vakittir. Hanif'in ve Hanifçilerin ne olduğunu açıklayalım:
Hanif, doğru inanan, hak yolda olan, İslamiyet'e sarılan...

Devamını okuyun...

Emr-i maruf nehy-i münker nedir

mr-i bil maruf ve nehy-i anil münker, farz-ı kifayedir. Maruf, dinimizin emrettiği hususlardır. Münker ise, dinimizin yasakladığı...

Devamını okuyun...

Dini anlatırken nelere dikkat etmeli

Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Rabbinin yoluna hikmet ile, güzel öğütlerle çağır! Onlarla en güzel şekilde tartış!) [Nahl 125...

Devamını okuyun...

Müjdele, nefret ettirme!

Birkaç günaha müptela olan kimse, birinden vazgeçmek isterse, ona, (Diğerlerini bırakmadığına göre, bu günaha da devam et) denmez...

Devamını okuyun...

Emr-i marufun önemi

Birkaç günaha müptela olan kimse, birinden vazgeçmek isterse, ona, (Diğerlerini bırakmadığına göre, bu günaha da devam et) denmez...

Devamını okuyun...

Emr-i maruf - Fitne çıkarmak

İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
(İnsanlar üç kısımdır:
Birinci kısmı gıda gibidir. Herkese, her zaman gerekir...

Devamını okuyun...

Din adına dinin dışına çıkmamalı

Biz hakkı, doğruyu olduğu gibi yazıyoruz. Şu veya bu şahısla ne işimiz vardır ne de alıp veremediğimiz. Ne bir menfaat beklentimiz...

Devamını okuyun...

Cihad etmek ve dindeki yeri

Cihad, ihtilal yapmak, âmirlere karşı gelmek ve isyan etmek, dövmek, yıkmak, kırmak, sövmek demek değildir...

Devamını okuyun...

Çifte standart ve müdara

Bir kimse, babasından veya oğlundan dolayı kötülenmez. Mesela Nuh aleyhisselamın oğlu kâfir idi diye...

Devamını okuyun...

Tartışmanın on zararı

Hayır, tartışarak kimseyi ikna etmek mümkün olmaz. Ayrıca, hiçbir tartışma iki tarafı da memnun etmez. Bir taraf karşı tarafı yenerse...

Devamını okuyun...

Münakaşa etmek dostluğu giderir

Ehli olmayan kimselerle, dini sohbet yapmamalı, uygun olanlara kitaptan okumalı, hiç kimseye...

Devamını okuyun...

Herkese aynı şeyi söylemek doğru mu?

CEVAP 
İnsanlar farklıdır. Herkese aynı şeyi söylemek yanlışlığa yol açar. Kimine azimetle, kimine ruhsatla amel edilmesi söylenmelidir...

Devamını okuyun...

Müdahene ve müdara ne demektir?

Müdahene, gücü yettiği halde, haram işleyene mani olmamak, dalkavukluk yaparak, birinin gönlünü alırken...

Devamını okuyun...

Müslümanın davranışı

İmam-ı Gazali hazretleri insanları dört kısma ayırmaktadır:
1- Yiyip içmek ve zevk etmekten başka bir şey bilmeyenlerdir...

Devamını okuyun...

Önemlinin de önemlisi

Peygamber efendimiz, bazı önemli şeyleri bildirip, daha önemlisini açıklamıştır. Bu konuda hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir...

Devamını okuyun...

Hak Yoldakiler

İmam-ı Beyheki hazretleri, (Hak üzere olan bir toplum bulunmazsa, [yani olduğu halde bilinmezse] İslam âlimlerinin bildirdiği yola tâbi olan kurtulur.....

Devamını okuyun...

Cihad ve fitne

Bu söz, İslam âlimlerinin bildirdiklerine uymamaktadır. Müslümanlar isyan etmez. Fitne ve fesat çıkarmaz...

Devamını okuyun...

Amellerin en kıymetlisi

Zamana ve şahsın haline göre değişir. Nitekim hadis-i şerifte, (En kıymetli amel, vaktinde kılınan namaz, sonra ana-babaya iyilik etmek...

Devamını okuyun...

Fitne çıkaran lanetliktir

Fitne, sözlükte, altın, gümüş gibi madenleri potada, ateşte eriterek, saf hale getirmek anlamına gelir...

Devamını okuyun...

Âmire itaat dinin emridir

Bu çok yanlış bir düşünce. Çünkü Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Habeşli siyah bir köle de olsa, âmirinize itaat edin!) [Buhari]...

Devamını okuyun...

Allah ile kul arasına girilmez mi?

CEVAP
Az da olsa, iyi niyetli bazı kimseler, Allah ile kul arasına girilmez sözünü, (Müslümanlıkta, Hristiyanlıkta olduğu gibi, din...

Devamını okuyun...

Hicret etmenin önemi

mam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: (Hadis-i şerifte, (Yeryüzünü küfür ve kâfirlik kaplamadıkça, Mehdi gelmez) buyuruldu...

Devamını okuyun...

Kork Allah’tan korkmayandan

Bu tip sualleri de yazmak fitnedir. Ancak gün geçtikçe, bu tip sualler artıyor. Kur’andan başka kaynak olmaz diyenler çoğalıyor...

Devamını okuyun...

Hidayete sebep olmak

Elbette olur. Emri maruf sevabı alınır. Hele onlardan biri müslüman olursa ayrıca daha büyük sevaba kavuşulur...

Devamını okuyun...

Hakkı ve sabrı tavsiye

Önce şunu bildirelim. İmam-ı Şafiî hazretleri buyuruyor ki: 
Kur'anda başka hiçbir sûre nazil olmasaydı...

Devamını okuyun...

Yol levhası olmak

Münakaşayla, tartışmayla hiç kimseye hak yolu kabul ettiremeyiz. Hidayete kavuşturan Allahü teâlâdır...

Devamını okuyun...

Emr-i maruf ve cihad

Evet, cihaddır. İslam Ahlakı kitabında deniyor ki: 
Bu cihad ikiye ayrılır...

Devamını okuyun...

Yanlış konuşanları tenkit etmek

Dine aykırı konuşan kimseleri tenkit etmek, elbette yerindedir. Tenkit etmezse, o zaman suç işlemiş olur...

Devamını okuyun...

Doğruya doğru demek

Dine aykırı konuşan kimseleri tenkit etmek, elbette yerindedir. Tenkit etmezse, o zaman suç işlemiş olur...

Devamını okuyun...

Doğruya doğru demek

Bir kimsenin doğru sözünü tasdik etmek, her dediğini tasdik etmek anlamına gelmez. Hak sözü tasdik edilir, bâtıl sözü reddedilir...

Devamını okuyun...

Kadının cihadı

Doktor olmak kıymetlidir, ne sakıncası olur ki? Kadın erkek ayrımı yapmadan herkesin okuyup bilgi sahibi olması büyük fazilettir...

Devamını okuyun...

Dinin emrini bildirmek

Kimin kâfir olacağını, kimin duasını kabul edeceğini elbette Allahü teâlâ bilir. Bunlar Kur’an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde bildirilmiştir...

Devamını okuyun...

Kötüyü düzeltmek

Bu olay da gösteriyor ki, kötü bir kimseyi düzeltmeye çalışacağım diye onunla arkadaşlık edilirse...

Devamını okuyun...