Cihad etmek ve dindeki yeri

Hapse girmek cihad mıdır? Cihadın dindeki yeri nedir?

CEVAP
Cihad, ihtilal yapmak, âmirlere karşı gelmek ve isyan etmek, dövmek, yıkmak, kırmak, sövmek demek değildir. Böyle şeyler yapmak, fitne çıkarmak olur. Yani bölücülük olur. Müslümanların ezilmesine, hapse girmesine ve din, iman bilgilerinin yasak edilmesine yol açar. Böyle fitne çıkarana Peygamber efendimiz lanet etmiştir. Hapse girmeyi istemek, bir müslüman için şeref değildir. Müslüman için şeref; İslam’ın güzel ahlakını edinmek, herkese iyilik etmek, İslamiyet’e uymak, her mahluka faydalı olmaktır. Hapse giren, bu şereflerden mahrum kalır. Kendini tehlikeye atmak ahmaklıktır, günahtır. Allahü teâlâ, (Kendinizi tehlikeye atmayınız!) buyuruyor. (Bekara 195)

Cihad, Allah düşmanları ile çeşitli yollarla ve çeşitli vasıtalarla mücadele etmek demektir. Nefsimiz, Allahü teâlânın en büyük düşmanıdır. Nefsle yapılan cihada "Büyük Cihad" denir.

Cihad, Allah düşmanlarının tesirsiz hale gelmesi veya imanla şereflenmesi için, bu uğurda canını, malını feda etmektir.

Cihad, Allahü teâlânın dinini Onun kullarına ulaştırmak, insanları küfürden cehaletten kurtarıp, imana, ebedi saadete kavuşturmak demektir.

Allah için hizmet
Cihad, insanları İslam dinine çağırmak demektir. Bu da çeşitli yollarla olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kâfirlere karşı malınızla, canınızla ve dilinizle cihad ediniz!) [Redd-ül-muhtar]

Cihad, Allah için hizmettir. Bu hizmetin kolay tarafı yoktur. Bu, ihlas ister, müdara ister, kısaca, güzel ahlak ister. Memurlukla mukayese edilmez. İzin, mesai, gece-gündüz mefhumu düşünülmez. Bu hizmette sıkıntıyı nimet bilmek gerekir. Çok çalışan, çok sıkıntı çeken, çok nimete kavuşur.

Kur'an-ı kerimde cihadla ilgili âyet-i kerimelerden birkaçının meali şöyle:
(İman edenler, [yurtlarını, mallarını bırakıp] hicret edenler, Allah yolunda cihad edenler, Allah’ın rahmetini umarlar.) [Bekara 218]

(Ey iman edenler! Din düşmanlarının eziyetlerine sabredin. Onlarla olan cihadda üstün gelmek için, sabır yarışı yapın. Sınır boylarında kâfirlere karşı cihad için nöbet bekleyin ve Allah’tan korkun ki, kurtuluşa eresiniz) [Al-i İmran 200]

(Hakiki müminler, Allah yolunda cihad eder, kötülenip kınanmaktan korkmaz.) [Maide 54]

(Mal ve canlarını feda ederek din düşmanları ile, Allah rızası için cihad eden müslümanlar, oturup, ibadet edenlerden üstündür. Hepsine de, Cenneti söz veriyorum.) [Nisa 95]

(Mekke’nin fethinden önce malını veren ve cihad edene, fetihten sonra malını dağıtan ve cihad edenden daha büyük derece vardır. Allah, hepsine Cenneti vaat etti.) [Hadid 10]

(Ey müminler, Allah’tan korkun, Ona, Onun rızasına kavuşmak için vesile arayın ve Allah yolunda cihad edin ki, kurtuluşa eresiniz.) [Maide 35]

(İman edip de Allah yolunda hicret ve cihad edenler ve bunları barındırıp yardım edenler, işte gerçek mümin bunlardır.) [Enfal 74]

(Hakiki müminler şunlardır ki, Allah ve Resulüne iman ettikten sonra, imanlarında şüpheye düşmeyip Allah yolunda malları ve canları ile cihad edenlerdir.) [Hucurat 15]

(Allah’a ve Resulüne iman eder, malınızla, canınızla Allah yolunda cihad edersiniz. Eğer bilirseniz ki bu sizin için çok hayırlıdır.) [Saf 11]

(Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, hanımlarınız, aşiretiniz [hısım, akraba ve yakınlarınız] kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret ve meskenler, size Allah’tan, Resulünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyin! Allah fâsıklar güruhunu hidayete erdirmez.) [Tevbe 24]

(Hafif ve ağırlıklı olarak [Kuvvetli- zayıf, genç-yaşlı, zengin-fakir, yaya-atlı, silahlı-silahsız hepiniz] savaşa çıkın, malınızla, canınızla Allah yolunda cihad edin! İyi bilin ki bu sizin için daha hayırlıdır.) [Tevbe 41]

(Allah yolunda hakkıyla cihad edin!) [Hac 78]

(Herkes, kendisi için cihad eder, faydası kendinedir.) [Ankebut 6]

Cihad çeşitleri
Cihad, emr-i maruf ve nehy-i münker demektir. Kâfirlere İslamiyeti tanıtmak, onları küfür felaketinden kurtarmaya çalışmak, müslümanlara da ilmihallerini öğretmek, onların haram işlemelerine mani olmaktır.
Cihad üçe ayrılır:
1- Beden ile 
yani her türlü harp vasıtaları ile kâfirlere karşı yapılır. Silahlı cihadı, savaşı yalnız devlet yapar.

2- Her türlü yayın vasıtası ile, İslamiyet’i insanlara yaymak, duyurmak suretiyle yapılır. Bunu islam âlimleri yapar. İslam âlimleri olmadığı zaman, misyonerlerin ve bid'at ehlinin saldırısından korunmak için, müslümanların Ehl-i sünnet âlimlerinin sözlerini, yazılarını, kitaplarla, her türlü basın vasıtasıyla, radyo ve TV ile bütün dünyaya yaymaları, duyurmaları gerekir.

İslam’ın iç ve dış düşmanlarının yıkıcı, aldatıcı, propagandalarına karşı, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiği hakiki müslümanlığı yaymak günümüzün en kıymetli cihadıdır. (İslam Ahlakı)

3- Dua ile yapılan cihad. Bu cihad, bütün müslümanlara farz-ı ayndır. Öteki cihadlar ise farz-ı kifayedir. Bu cihadı yapmamak büyük günah olur.

Dua askerinin önemi
Bu cihad, beden ile ve din bilgilerini yaymak suretiyle cihad eden müslümanlara dua etmekle olur. (Leşker-i gaza, leşker-i duanın yardımına muhtaçtır.) [Leşker asker demektir.]
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Müminin amelinin en efdali, Allah yolunda cihaddır.) [Taberani]

(En faziletli insan, malı ile, canı ile Allah yolunda cihad eden mümindir.) [Buhari]

(Cihad etmeden veya cihad etmeyi düşünmeden ölen, nifak üzere ölür.) [Müslim]

(Cihadı terk eden topluluk, mutlaka umumi bir belaya maruz kalır.) [Taberani]

(Fi-Sebilillah cihad eden, Cenneti hak eder.) [Taberani]

(Cihad eden, üzüntüden, sıkıntıdan kurtulur.) [Hakim]

Peygamber efendimiz, Mirac gecesi, ekin ekip bir günde biçen, bir topluluğu gördü. Biçtiği mahsül yeniden eski haline dönüyordu. Bunların kim olduğunu sorunca, Cebrail aleyhisselam dedi ki:
(Bunlar Allah yolunda cihad edenlerdir. Bunların bir iyiliğine yediyüz misli sevap verilir. Harcadıklarının yerine yenisi verilir.) [Bezzar]

En büyük düşman kim ise, onunla yapılan cihad elbette daha büyüktür. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: (Dışarıdan gelen kötü istekler şeytandan gelmiş olmakla beraber, geçici hastalıklardandır. Küçük bir ilaç ile kolayca giderilebilir. Nisa suresinin 76. âyet-i kerimesinde (Şeytanın aldatması elbette zayıftır) buyuruluyor. En büyük düşmanımız nefsimizdir.) [c.3, m.27]

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kulun nefsi ile yaptığı cihad büyük cihaddır.) [Deylemi]

(Cihadın efdali, nefs ile yapılan cihaddır.) [İ. Neccar]

(Asıl mücahid, nefsi ile cihad edendir.) [Tirmizi]

Cihadın esas gayesi
Cihad eden mümine "Mücahid" denir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Mücahid, gündüz oruç tutan, gece ibadet eden gibidir. Evine dönünceye kadar kendine sevap yazılır.) [İ. Ahmed]

(Bir mücahidi doyurmak, ona yardım etmek, dünyadan ve içindekilerden daha kıymetlidir.) [Hakim]

(Mücahidlere eza vermekten Allah’tan korkun! Allahü teâlâ, Peygamberlere eza edenlere gadap ettiği gibi, mücahidlere eza edenlere de gadap eder. Peygamberlerin duasını kabul ettiği gibi, mücahidlerin de dualarını kabul eder.) [Deylemi]

Cihadın esas gayesi olan emr-i maruf, diğer cihadlardan daha üstündür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bütün ibadetlere verilen sevap, Allah yolunda gazaya [cihada] verilen sevaba göre, deniz yanında bir damla su gibidir. Gazanın [cihadın] sevabı da, emr-i maruf ve nehy-i anil-münker sevabı yanında, denize göre, bir damla su gibidir.) [Deylemi]

(En faziletli cihad, farzları ifa etmektir.) [İ. Ahmed]

(Malı ve canı ile cihad eden, ortalığın karışık olduğu zaman bir kenara çekilip ibadetini yapan ve kimseye zararı olmayan insan, mümin-i kâmildir.) [Hakim]

(Kadının cihadı kocası ile iyi geçinmektir.) [Şir’a]

(Koca hakkına riayet, Allah yolunda cihad etmek gibidir.) [Taberani]

Sual: Cihad farz mıdır?
CEVAP
Kur'an-ı kerimde cihadın farz olduğu bildiriliyor. (Bekara 216)
Âlimlerin çoğu cihadın farz-ı ayn değil, cenaze namazı kılmak gibi farz-ı kifaye olduğunu bildirdi. Nitekim Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Mal ve canları ile cihad edenler, oturanlardan üstündür.) [Nisa 95]
Âlimlerin çoğu (Bu âyet-i kerime, cihadın herkese farz-ı ayn olmadığını, farz-ı kifaye olduğunu bildiriyor) dediler.

Cihad savunma savaşı mıdır?
Sual:
 Cihad demek sadece savunma savaşı mıdır?
CEVAP
Hayır, sadece savunma savaşı değildir. Cihad, insanların İslamiyet'i işitmelerine ve Müslüman olmalarına mani olan zâlimleri, sömürücüleri ortadan kaldırarak, insanların Müslüman olmakla şereflenmeleri, böylece iki cihanda da saadete kavuşmaları için yahut Müslümanlara saldıran kâfir, zâlim ordularına karşı Müslümanların mallarını, canlarını ve ırzlarını, namuslarını korumak için, canla, malla, yayın yoluyla yapılan savaştır.

Güç kullanarak cihadı yalnız devlet yapar. Fertlerin başkalarına saldırmalarına cihad değil, çapulculuk, barbarlık denir. Sözle, yazıyla cihad etmek, âlimlerin vazifesidir. Kalble ve duayla bunlara yardım etmek ise, her Müslümanın vazifesidir. (Hadika)

Sizin dininiz size, benim dinim bana
Sual:
 Kâfirun suresindeki, (Sizin dininiz size, benim dinim bana)ifadesine göre, kâfirlerin dinine karışmamak mı gerekiyor?
CEVAP
Müşrikler, Resulullah’a haber gönderip, (Bir yıl, o bizim ilâhımıza ibadet etsin. Bir yıl da, biz onun Allah’ına ibadet edelim) şeklinde teklifte bulundular. Bunun üzerine Kâfirun suresi indi. (Sizin dininiz size, benim dinim bana) denmesi, savaş emri gelmeden önceydi. Savaşı emreden âyetle, bu kısım nesh edilmiştir. Sûrenin hepsinin nesh olduğu söylendiği gibi, (Haber mahiyetinde olduğu için, nesh olmamıştır) da denildi. (Kurtubi tefsiri)

İmam-ı Muhammed hazretleri de buyuruyor ki: Cihad emri şöyle geldi:
Önce, İslamiyet’in başlangıcında müşriklerle karşılaşmamak ve onlara yumuşak davranmak emredildi.

İkinci emir geldi. (Kâfirlere yumuşak ve güzel sözlerle İslamiyet’i bildir!) denildi.

Üçüncü emir geldi. İhtiyaç hâlinde savaşmaya izin verildi.

Dördüncü emir geldi. (Kâfirler size eziyet verirse, onlarla savaşın!) denildi.

Beşinci emir geldi. Medine’de İslam devleti teşekkül edince, (Haram olan dört ayın haricinde her zaman savaşabilirsiniz) dendi.

Altıncı emir geldi. (Devlet, düşman olan kâfirlerle her zaman savaşabilir) dendi. Böylece, cihad etmek, farz-ı kifâye oldu. (Siyer-i kebir)

İslâmın yayılmasına hizmet etmek
Sual: İslâm dininin doğru olarak öğrenilmesi ve bu bilgilerin insanlara ulaştırılması konusunda, kadın, erkek her Müslüman sorumlu mudur?
Cevap:
 Bu konuda İmâm-ı Rabbânî hazretleri Mektûbât kitabının 1. cilt, 193. mektubunda buyuruyor ki:
“Bugün Müslümanlar kimsesiz kaldı. Din düşmanları her taraftan saldırıyor. Bugün, İslâma hizmet için bir lira vermek, başka zaman verilen binlerce liradan daha çok sevaptır. İslâma yapılacak en büyük hizmet, Ehl-i sünnet kitaplarını alıp, gençlere dağıtmakla olur. Hangi talihli kimseye bu hizmeti nasip ederlerse, çok sevinsin, çok şükretsin. İslâma hizmet etmek her zaman sevaptır. Fakat, İslâmın zayıf olduğu, yalanlarla, iftiralarla, Müslümanlık yok edilmeye çalışıldığı bu zamanda, Ehl-i sünnet itikadını yaymaya çalışmak, kat kat daha çok sevaptır. Resûlullah efendimiz, Eshâb-ı kiramına karşı buyurdu ki:
(Siz öyle bir zamanda geldiniz ki, Allahü teâlânın emirlerinden ve yasaklarından onda dokuzuna uyup, onda birine uymazsanız, helak olursunuz, azap görürsünüz! Sizden sonra, öyle bir zaman gelecek ki, o zaman, emirlerin ve yasakların yalnız onda birine uyan kurtulacaktır.)

Hadis-i şerifte bildirilen zaman, işte bu zamandır. Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını, sözlerini yaymak için, keramet sahibi olmak, âlim olmak şart değildir. Her Müslümanın bunu yapmak için uğraşması lazımdır. Fırsatı kaçırmamalıdır. Kıyamette her Müslümana, bunu soracaklar, İslâma niçin hizmet etmedin diyeceklerdir. Özür, bahane, kabul edilmeyecektir. Peygamberler, insanların en üstünleri iken, hiç rahat oturmadı. Allahü teâlânın dinini yaymak için, gece gündüz uğraştılar. Bu yolda çalışırlarken, Allahü teâlâ da, bunlara yardım eder, mucize yaratırdı. Bizim de, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını, sözlerini yaymamız ve Müslümanlara iftira edenlerin, yalancı olduklarını, gençlere, dostlara bildirmemiz lazımdır. Bu yolda malı, kuvveti, mesleği ile çalışmayanlar, azaptan kurtulamayacaklardır. Bu yolda çalışırken, sıkıntı çekmeyi büyük saadet, büyük kazanç bilmelidir. Peygamberler, Allahü teâlânın emirlerini bildirirken, çok sıkıntı çekerlerdi. Onların en üstünü olan Muhammed aleyhisselam;
(Benim çektiğim eziyet gibi, hiçbir Peygamber eziyet görmedi) buyurdu.”

 

Mason Abduh taraftarı

Sicilli mason Abduh’la çömezi mezhepsiz Reşit Rıza, İslam âlimi değil, birer İslam düşmanıdır...

Devamını okuyun...

Müşriklerle işbirliği

Bugün dünyada, şirksiz [müşrik olmayan] Hristiyan yok gibidir. Müşrik olmayıp Ehl-i kitab olsalar da, yine hepsi kâfirdir...

Devamını okuyun...

Hoşgörülü olmak

Bu tepkinin ittihad-ı İslam’la ve müminlerin kardeş olmasıyla ne alakası vardır ki? Hristiyanlar Müslüman mı da onlarla ittihad-ı İslam için çalışacağız...

Devamını okuyun...

Hak din İslam’dır

Elbette yanlıştır. Hâşâ, Allahü teâlâ lüzumsuz iş yapmaz. Yarattığı bütün varlıkların, arıdan deveye kadar...

Devamını okuyun...

Allah’a iman ne demektir?

CEVAP
Amentü’deki imanın şartlarından birini bile inkâr eden kâfir olur. İmanı eksik tarif etmek, Allahü teâlâyı ve Resulünü yalanlamak olur...

Devamını okuyun...

Mazlum Hristiyanlar

Yahudiler de kitab ehli olduğu halde, neden Hristiyanlara bu ayrıcalığın tanındığını bilmiyoruz. Hristiyanların da, Yahudilerin de...

Devamını okuyun...

İki dine uymak

Yine gayrimüslimdir. Müslüman olmak için kafirliğe ait bütün inançları bırakması şarttır. Bırakmadığı sürece, İslamiyet’in bütün emirlerini uygulasa yine kâfirdir...

Devamını okuyun...

Tebliğ nasıl olur?

Hepsi yanlıştır. Madde halinde cevap verelim...

Devamını okuyun...

Tarihsel âyet olmaz

Hâşâ Kur’an-ı kerimde çelişki de, tarihsel âyet de olmaz. Hak din yalnız İslamiyet’tir, Müslümandan başkası cennete giremez...

Devamını okuyun...

Hak dinler

anlış değildir. Allahü teâlâ, ilk insan ve ilk Peygamber olan Âdem aleyhisselamdan beri, her bin senede din sahibi yeni bir Peygamber vasıtasıyla...

Devamını okuyun...

Gayrimüslim şehit olmaz

Müslüman olmayanların hiçbir iyi ameline sevab verilmez. Doğruca Cehenneme giderler. Bir âyet-i kerime meali...

Devamını okuyun...

Hristiyan Müslüman mukayesesi

Onların Müslümanlara yaptıklarını, Müslümanların onlara yapması caiz olmayan, haram, hattâ küfür olan çok şey vardır...

Devamını okuyun...

Ehl-i kitaba Cennetlik diyenler

Evet, Kur’an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde, Yahudi ve Hristiyanların Cehennemlik olduğu pek açık yazılıdır. Bu âyet-i kerimelere inanmayan elbette kâfir olur...

Devamını okuyun...

Kâfire, kâfir denmez mi?

Hristiyanlar Cehenneme gidecek dersek, Hristiyanlar elbette hoşlanmaz. Onlar hoşlanmayacak diye biz İslamiyet'i...

Devamını okuyun...

Yahudi hayranlığı

Yahudi kelimesi iki manada kullanılır: Birincisi din, ikincisi ırk anlamındadır. Herkes hazret-i Âdem’den geldi...

Devamını okuyun...

Fetret ne demektir?

Fetret, aynı cinsten iki olay arasındaki kesinti devresi demektir. Mesela iki peygamber arasında peygambersiz geçen zamana fetret devri denir...

Devamını okuyun...

Muhammedîlik suçlaması

Hayır, burada Peygamber efendimiz suçlanıyor. (Ortaya koyduğun esaslar Muhammedîlik iken, ne diye İslam diyorsun...

Devamını okuyun...

Hakiki Hristiyanlık uydurması

Asla olmaz. Kısaca cevap verelim:
Müslüman İsevî diye bir şey olamayacağı gibi, Müslüman Musevî, Müslüman Budist, Müslüman Komünist, Müslüman Mason da olamaz...

Devamını okuyun...

Hanif dini nedir?

Hanif, doğru inanan, hak yolda olan, İslamiyet’e sarılan, Allah’ı birbilen demektir. Ebu Hanife de kelime olarak hanif babasıdoğrunun babası demektir...

Devamını okuyun...

Ebu Hanife ne demek?

Siz ya Arapçayı bilmiyorsunuz veya kasıtlı olarak Ebu Hanife unvanına kızıyorsunuz. Eğer her zaman ebu kelimesi baba demekse...

Devamını okuyun...

Hanif diye bir din yoktur

Hanif kelimesini bir din olarak göstermek için ne numaralar yapılıyor öyle? İbrahim aleyhisselama sadece müşriklerden değildi denmiyor...

Devamını okuyun...

Selamın sünnet şekli

Hanif selamı diye bir selam yok, Peygamber efendimizin bildirdiği normal selam vardır. Ne Peygamber efendimiz ne de bir...

Devamını okuyun...

Hanif dini ne demek?

Elbette beş vakittir. Hanif'in ve Hanifçilerin ne olduğunu açıklayalım:
Hanif, doğru inanan, hak yolda olan, İslamiyet'e sarılan...

Devamını okuyun...

Emr-i maruf nehy-i münker nedir

mr-i bil maruf ve nehy-i anil münker, farz-ı kifayedir. Maruf, dinimizin emrettiği hususlardır. Münker ise, dinimizin yasakladığı...

Devamını okuyun...

Dini anlatırken nelere dikkat etmeli

Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Rabbinin yoluna hikmet ile, güzel öğütlerle çağır! Onlarla en güzel şekilde tartış!) [Nahl 125...

Devamını okuyun...

Müjdele, nefret ettirme!

Birkaç günaha müptela olan kimse, birinden vazgeçmek isterse, ona, (Diğerlerini bırakmadığına göre, bu günaha da devam et) denmez...

Devamını okuyun...

Emr-i marufun önemi

Birkaç günaha müptela olan kimse, birinden vazgeçmek isterse, ona, (Diğerlerini bırakmadığına göre, bu günaha da devam et) denmez...

Devamını okuyun...

Emr-i maruf - Fitne çıkarmak

İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
(İnsanlar üç kısımdır:
Birinci kısmı gıda gibidir. Herkese, her zaman gerekir...

Devamını okuyun...

Din adına dinin dışına çıkmamalı

Biz hakkı, doğruyu olduğu gibi yazıyoruz. Şu veya bu şahısla ne işimiz vardır ne de alıp veremediğimiz. Ne bir menfaat beklentimiz...

Devamını okuyun...

Cihad etmek ve dindeki yeri

Cihad, ihtilal yapmak, âmirlere karşı gelmek ve isyan etmek, dövmek, yıkmak, kırmak, sövmek demek değildir...

Devamını okuyun...

Çifte standart ve müdara

Bir kimse, babasından veya oğlundan dolayı kötülenmez. Mesela Nuh aleyhisselamın oğlu kâfir idi diye...

Devamını okuyun...

Tartışmanın on zararı

Hayır, tartışarak kimseyi ikna etmek mümkün olmaz. Ayrıca, hiçbir tartışma iki tarafı da memnun etmez. Bir taraf karşı tarafı yenerse...

Devamını okuyun...

Münakaşa etmek dostluğu giderir

Ehli olmayan kimselerle, dini sohbet yapmamalı, uygun olanlara kitaptan okumalı, hiç kimseye...

Devamını okuyun...

Herkese aynı şeyi söylemek doğru mu?

CEVAP 
İnsanlar farklıdır. Herkese aynı şeyi söylemek yanlışlığa yol açar. Kimine azimetle, kimine ruhsatla amel edilmesi söylenmelidir...

Devamını okuyun...

Müdahene ve müdara ne demektir?

Müdahene, gücü yettiği halde, haram işleyene mani olmamak, dalkavukluk yaparak, birinin gönlünü alırken...

Devamını okuyun...

Müslümanın davranışı

İmam-ı Gazali hazretleri insanları dört kısma ayırmaktadır:
1- Yiyip içmek ve zevk etmekten başka bir şey bilmeyenlerdir...

Devamını okuyun...

Önemlinin de önemlisi

Peygamber efendimiz, bazı önemli şeyleri bildirip, daha önemlisini açıklamıştır. Bu konuda hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir...

Devamını okuyun...

Hak Yoldakiler

İmam-ı Beyheki hazretleri, (Hak üzere olan bir toplum bulunmazsa, [yani olduğu halde bilinmezse] İslam âlimlerinin bildirdiği yola tâbi olan kurtulur.....

Devamını okuyun...

Cihad ve fitne

Bu söz, İslam âlimlerinin bildirdiklerine uymamaktadır. Müslümanlar isyan etmez. Fitne ve fesat çıkarmaz...

Devamını okuyun...

Amellerin en kıymetlisi

Zamana ve şahsın haline göre değişir. Nitekim hadis-i şerifte, (En kıymetli amel, vaktinde kılınan namaz, sonra ana-babaya iyilik etmek...

Devamını okuyun...

Fitne çıkaran lanetliktir

Fitne, sözlükte, altın, gümüş gibi madenleri potada, ateşte eriterek, saf hale getirmek anlamına gelir...

Devamını okuyun...

Âmire itaat dinin emridir

Bu çok yanlış bir düşünce. Çünkü Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Habeşli siyah bir köle de olsa, âmirinize itaat edin!) [Buhari]...

Devamını okuyun...

Allah ile kul arasına girilmez mi?

CEVAP
Az da olsa, iyi niyetli bazı kimseler, Allah ile kul arasına girilmez sözünü, (Müslümanlıkta, Hristiyanlıkta olduğu gibi, din...

Devamını okuyun...

Hicret etmenin önemi

mam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: (Hadis-i şerifte, (Yeryüzünü küfür ve kâfirlik kaplamadıkça, Mehdi gelmez) buyuruldu...

Devamını okuyun...

Kork Allah’tan korkmayandan

Bu tip sualleri de yazmak fitnedir. Ancak gün geçtikçe, bu tip sualler artıyor. Kur’andan başka kaynak olmaz diyenler çoğalıyor...

Devamını okuyun...

Hidayete sebep olmak

Elbette olur. Emri maruf sevabı alınır. Hele onlardan biri müslüman olursa ayrıca daha büyük sevaba kavuşulur...

Devamını okuyun...

Hakkı ve sabrı tavsiye

Önce şunu bildirelim. İmam-ı Şafiî hazretleri buyuruyor ki: 
Kur'anda başka hiçbir sûre nazil olmasaydı...

Devamını okuyun...

Yol levhası olmak

Münakaşayla, tartışmayla hiç kimseye hak yolu kabul ettiremeyiz. Hidayete kavuşturan Allahü teâlâdır...

Devamını okuyun...

Emr-i maruf ve cihad

Evet, cihaddır. İslam Ahlakı kitabında deniyor ki: 
Bu cihad ikiye ayrılır...

Devamını okuyun...

Yanlış konuşanları tenkit etmek

Dine aykırı konuşan kimseleri tenkit etmek, elbette yerindedir. Tenkit etmezse, o zaman suç işlemiş olur...

Devamını okuyun...

Doğruya doğru demek

Dine aykırı konuşan kimseleri tenkit etmek, elbette yerindedir. Tenkit etmezse, o zaman suç işlemiş olur...

Devamını okuyun...

Doğruya doğru demek

Bir kimsenin doğru sözünü tasdik etmek, her dediğini tasdik etmek anlamına gelmez. Hak sözü tasdik edilir, bâtıl sözü reddedilir...

Devamını okuyun...

Kadının cihadı

Doktor olmak kıymetlidir, ne sakıncası olur ki? Kadın erkek ayrımı yapmadan herkesin okuyup bilgi sahibi olması büyük fazilettir...

Devamını okuyun...

Dinin emrini bildirmek

Kimin kâfir olacağını, kimin duasını kabul edeceğini elbette Allahü teâlâ bilir. Bunlar Kur’an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde bildirilmiştir...

Devamını okuyun...

Kötüyü düzeltmek

Bu olay da gösteriyor ki, kötü bir kimseyi düzeltmeye çalışacağım diye onunla arkadaşlık edilirse...

Devamını okuyun...

İslamiyet’in hedefi

Elbette caiz olmaz. Emr-i maruf gücü yetenlere, imkânı olanlara farzdır. Onun için farz-ı kifayedir. Birkaç hadis-i şerif...

Devamını okuyun...

Emr-i marufla ilgili çeşitli sorular

Elbette toplumun rolü vardır. Onlar başka yerden gelmedi ki. Yönetici, sütün üzerindeki kaymak gibidir...

Devamını okuyun...

Ef’âl-i mükellefîn

Müslümanın yapması ve sakınması gereken, İslam dininin bildirdiği emir ve yasakların hepsine Ef’âl-i mükellefîn denir...

Devamını okuyun...

İbadetin faydası kime?

Kendisine fayda ve zararı olduğu için değil, bize fayda ve zararı olduğu için emir ve yasaklar koydu...

Devamını okuyun...

Dine uymanın faydası

Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, rahat ve saadet menbaı olan dinlerini gönderdi. Dinlerin sonuncusu İslam dinidir...

Devamını okuyun...