Cihad ve fitne

Yabancı bir yazar, (Hükümet, zulüm, haksızlık yaparsa, müslümanlar isyan etmelidir) diyor. Bu söz doğru mudur?

CEVAP
Bu söz, İslam âlimlerinin bildirdiklerine uymamaktadır. Müslümanlar isyan etmez. Fitne ve fesat çıkarmaz. Zalim olan hükümete de isyan etmek günahtır. Kanunlara, emirlere karşı gelmek, cihad olmaz. Fitne çıkarmak olur. Fitnecilere aldananlar, Hac suresinin 39. âyetine yanlış mana verdikleri için, bu felakete düşmüşlerdir. Bu âyette mealen, (Müminlere saldıran zalimlerle cihad etmeye izin verildi) buyuruldu. Mekke’de kâfirler, müslümanlara zulmedip, yaralayınca, öldürünce, bunlarla dövüşmek için, tekrar tekrar izin istediler. İzin verilmedi. Medine’ye hicret edilince, bu âyet gelerek, yeni kurulan İslam devletinin, Mekke’deki zalimlerle cihad yapmasına izin verildi. Bu âyet-i kerime, müslümanların, zalim hükümete isyan etmeleri için değil, insanların İslam dinini işitmelerine, müslüman olmalarına mani olan zalim diktatör ordular ile cihad yapması için, İslam devletine izin vermektedir.
(Siyer-i kebir)deki hadis-i şeriflerde, (Emire isyan eden kimseye Cennet haramdır) ve (Adil ve zalim, her emirin emri altında cihad ediniz) buyuruldu.

Cihadı devlet yapar
Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında yazılı olan cihad, başka ülkelerdeki düşman olan kâfirlerle, devlet olarak savaşmak demektir. Korsan gösteriler yapmak, cihad cihad diye bağırmak cihad olmaz, çapulculuk olur. Dinimize zarar verir. Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bozuk bir işi düzeltemediğiniz zaman, sabrediniz! Allahü teâlâ onu düzeltir.) [Beyheki]

Bu hadis-i şerif, kanunlara karşı gelmeyi, ihtilal yapmayı değil, meşru yollardan nasihat verip sabretmeyi emretmektedir. Bir hadis-i şerifte de buyuruldu ki:
(Cihadın en kıymetlisi, zalim sultan yanında, doğru yolu gösteren bir söz söylemektir.) [Tirmizi]

Âlimlerin, gücü yettiği kadar hükümet memurlarına, emr-i maruf yapması gerekir. Fakat emr-i maruf yaparken, fitne çıkmamasına çok dikkat etmelidir!

Görülüyor ki, müslümanlar ihtilal yapmaz. Ama, zulme, haksızlığa da teslim olmaz. Meşru yollardan hakkını arar. Hükümetin meşru emirlerine uymak, her müslümana vaciptir. Hiç kimsenin haram olan emirleri yapılmaz. Fakat, buna isyan edilmez. Fitne çıkarılmaz. Zalimlere karşı gelmemeli, onlarla münakaşa etmemelidir! Mesela, namaz kılmamak, en büyük günahlardandır. Âmir, kumandan, kâfir ve zalim olup, emri altında olana (Namaz kılma derse), (Baş üstüne, kılmam) demeli, senin yanında kılmam demeyi düşünmelidir! Çünkü fitne çıkarmak, yani müslümanların ezilmelerine sebep olmak haramdır. O zalimin yanından ayrılınca, namazı hemen kılmalıdır!

Kuvvete karşı gelmek, devlete karşı isyan etmek ahmaklıktır. Kendini tehlikeye atmak olur. Bu ise, haramdır. Tarihte öyle ahmaklar çıkmış ki, fitneye sebep olan yazı ve sözlerinden dolayı kendi kellelerini kaptırdıkları gibi, binlerce, on binlerce müslümanın kanının dökülmesine sebep olmuşlardır. Kâfirlerin müslümanlara karşı daha şiddetli hareket etmelerine sebep olmuşlardır.

Kâfir ülkelerinde misafir olan müslümanın da, kâfirlerin mallarına, canlarına ve ırzlarına dokunması caiz değildir. Kâfirlerin gönüllerini hoş ederek, onlardan istifade etmek caizdir.

Âmirlerinize itaat edin
Dar-ül-islamda yaşayan zimmi kâfirlerin ve misafir gelen harbi kâfirlerin, yani turistlerin ve tüccarların haklarını gözetmek, müslümanların haklarını gözetmekten daha mühimdir. Bunlara saldırmak, hatta bunları gıybet etmek, çekiştirmek bile müslümanlara saldırmaktan daha kötüdür.

Müslümanlar, din ve fen bilgilerine çok çalışarak kuvvetlenir. Böylece, galip ve hakim olurlar.
İbni Âbidin hazretleri, (Sultan veya başka zalimler, ikrah ederek, zorlayarak, ölümle, hapis ile, işkence ile korkutarak emredince, belli günahları işlemek mubah, hatta farz olur. Emrini yapmamak günah olur) buyuruyor. Hadis-i şerifte, (Emirlerinize itaat ediniz) buyuruldu. Emir, en aşağınız olsa da, İslamiyet’e uygun olan emirlerine uymak vaciptir. Hiç kimsenin günah olan emrine itaat edilmez. Fakat, isyan etmek fesada sebep olursa, bu emrine de itaat olunur. Çünkü, büyük zarar işlememek için, küçük zarara katlanmanın caiz olacağı Eşbah’ta yazılıdır. Sultanın emrettiği mubah bir şeyi yapmak vacip olur. (Berika) 

Abdülgani Nablusi hazretleri, (Sultanın, kendi aklı ile, arzusu ile verdiği emirlerine itaat etmek vacip olmaz. Fakat sultan zalim ise, eziyet ve işkence ediyorsa, onun Allahü teâlânın hükümlerine uymayan emir ve yasaklarına da uymak gerekir. Hele, itaat etmeyenleri öldürüyorsa, kendini tehlikeye atmak, kimseye caiz olmaz) buyurdu. (Hadika)

Müslümanlar, kıymetli kitaplardan naklettiğimiz yazılara dikkat etmeli, korsan gösteri yapanlara ve korsan yazı yazanlara itibar etmemelidir!

Sual: Dünyanın çeşitli yerlerinde azınlıkta olan Müslümanlara, Hristiyanlar veya başka İslam düşmanları zulüm ediyor, canlarına, mallarına ve ırzlarına saldırıyor. Bu durumda, onların öldüreceğini bile bile onlara saldırmak fitne olur mu? İntihara teşebbüs sayılır mı?
CEVAP
Meşru savaşı devlet yapar. Muayyen grupların isyan etmesi yanlış olur. Bunlar, hicret imkanı varsa başka diyara hicret etmeli. Buna da imkan yoksa yine de fitneye karışmamalı. Onlar öldürürse Müslümanlar şehit olur. Irza tecavüz etseler Müslümana günah olmaz. Bu hususta Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Kıyamet yaklaştıkça fitneler çoğalır. Sabah evinden mümin çıkan, akşam evine kâfir olarak döner. Akşam mümin iken, kâfir olarak sabaha çıkar. Böyle bir zamanda kenarda duran, ortaya atılandan, oturan ayakta olandan, ayakta olan yürüyenden, yürüyen koşandan hayırlıdır. Şu halde evinizde oturun, fitneye karışmayın!) [Ebu Davud]

(Fitne zamanı saldırganlar, evinize girdiği zaman, [Maide suresinin 28. âyetinde bildirildiği gibi] “Beni öldürmek için, sen bana elini uzatsan da, seni öldürmek için ben sana elimi uzatmam” diyen Âdem’in oğlu Habil gibi ol!) [Tirmizi, Ebu Davud]

(Fitne zamanı evlerinizden ayrılmayın! Oklarınızı kırın, yaylarınızı kesin! Âdem aleyhisselamın oğlu Habil gibi olun!) [Ebu Davud, Tirmizi]

(Olaylar, fitneler, zuhur edince, katil değil, maktul [öldürülen]olabilirsen ol!) [Ebu Nuaym]

(Ne mutlu fitneye karışmayana.) [Ebu Davud]

Fitne çoğaldığında fitneye karışmamalıdır
Sual: Dedikoduların, fitnelerin, fesadın çoğaldığı zamanlarda, bir Müslüman nasıl hareket etmelidir?

Cevap: Böyle zamanlarda nasıl hareket edilmesi gerektiği hakkında, İmam-ı Rabbani hazretleri bir talebesine hitaben yazdığı mektupta buyuruyor ki:
“Yavrum, fitnelerin yayıldığı, fesatların çoğaldığı zamanlar, tövbe ve istiğfar zamanıdır. Kenara çekilmeli, fitnelere karışmamalıdır. Fitneler çoğalıyor. Gün geçtikçe yayılıyor. Peygamber efendimiz, (Kıyamet yaklaştıkça fitneler çoğalır. Gece başlarken karanlığın artması gibi olur. Sabah evinden mümin olarak çıkan çok kimse akşam kâfir olarak döner. Akşam mümin iken gece sefalarında imanları gider. Böyle zamanlarda evinde kapanmak fitneye karışmaktan hayırlıdır. Kenarda kalan, ileri atılandan hayırlıdır. O gün oklarınızı kırınız! Silahlarınızı, kılıçlarınızı bırakınız! Herkesi tatlı dil, güler yüzle karşılayınız! Evinizden çıkmayınız!) buyurdu.”

Her Müslümanın, Ehl-i sünnet âlimlerinin böyle nasihatlerine uyması, mezhepsizlerin, sapıkların, din cahillerinin isyana teşvik eden, fitneyi körükleyen zararlı, uydurma tefsirlerine, kitaplarına aldanmaması lazımdır. Âdil veya zalim olsun, kendi devletine isyana, vatandaş kanı dökmeye, birbirine saldırmaya cihat değil, fitne, fesat çıkarmak denir. Peygamber efendimiz, (Fitne çıkarana Allah lanet etsin!)buyurmuştur. Müslüman, isyan etmez, fitneye karışmaz. İçinde yaşadığı ülkenin kanunlarına da karşı gelmez.

Cihad, çapulculuk yapmak değildir
Sual: Bir hadis-i şerifte; (Günah işleyeni gören, eli ile mani olsun. Buna gücü yetmezse, dili ile mani olsun!) buyuruluyor. Bu hadis-i şerife göre, inkâr eden veya günah işleyenlere, her Müslümanın, el veya dil ile müdahale etmesi mi gerekir?
Cevap:
 Her Müslüman, hâline ve durumuna göre, günah işleyenlere, sertlik göstermeden ve fitne çıkarmadan emr-i ma’ruf yapabilir. Zira hadis-i şerifte;
(Günah işleyeni gören, eli ile mani olsun. Buna gücü yetmezse, dili ile mani olsun!) buyuruldu. Bu hadis-i şerif açıklanırken Hadîka'da deniyor ki:
“Emr-i ma'rufu ve Nehy-i münkeri el ile yapmak, devlet adamlarına, dil ile yapmak, din adamlarına, kalp ile yapmak da her Müslümana farzdır. El ile yapmaya Hisbet, dil ile yapmaya Nasihat denir. Hisbet yapmak, yani el ile müdahale etmek yalnız devlet memurlarının vazifesidir. Hadis-i şeriflere, kendine göre mana vererek, vacib olmayan şeyi yapmaya kalkışmamalı, fitne çıkarmamaya dikkat etmelidir.”

Cihad, cahil ana, babaların, dünya çıkarları için uğraşanların, keyifleri, zevkleri için zulüm, işkence yapan şeflerin aldattığı, inlettiği insanları küfürden, felaket yolundan kurtarmak, İslâm ile şereflendirmektir. Cihad, küfür, işkence ve kötülük içinde yetiştirilmiş, karanlığa atılmış zavallıları, İslâm ışığı ile aydınlanmalarına mani olan diktatörlerin, sömürücülerin zararlarını yok etmek için, canını, malını feda etmektir. İnsanları, sonsuz Cehennem azabından kurtarmak, sonsuz Cennet nimetlerine kavuşturmak içindir. Güç kullanılarak yapılan cihadı, fertler, kişiler değil, devlet yapar. Fertlerin başkalarına saldırmalarına cihad değil, çapulculuk, barbarlık denir. Cihada katılamayanın, mücahitlere dua etmesi farzdır. Kâfirler, cihat sayesinde zalimlerin işkencelerinden kurtularak iman ile şereflenir. İslâmiyeti duyup, anladıktan sonra, iman etmeyenlerden, İslâm devletinin adaleti altında yaşamayı kabul edenlerin dinine, canına, malına dokunulmaz. Bunlar, İslâmın adaleti, şefkati altında hür ve rahat yaşar.

Cihad, isyan etmek, yıkmak değildir
Sual: Zamanımızda cihad etmeyi, isyan etmek, öldürmek, yakmak, yıkmak şeklinde tanıtıyorlar. Gerçekten cihad etmek böyle midir?
Cevap:
 Cihad demek, ihtilal yapmak, amirlere karşı gelmek ve hükûmete isyan etmek, dövmek, yıkmak, kırmak, sövmek demek değildir. Böyle şeyler yapmak, fitne çıkarmak olur. Yani bölücülük olur. Müslümanların ezilmesine, hapse girmesine ve din, iman bilgilerinin yasak edilmesine yol açar. Böyle fitne çıkaranlara Peygamber efendimiz lanet etmiştir. Hapse girmeyi istemek, bir Müslüman için şeref değildir. Müslüman için şeref; İslâmın güzel ahlakını edinmek, herkese iyilik etmek, İslâmiyete uymak, her mahluka faydalı olmaktır. Hapse giren, bu şereflerden mahrum kalır. Kendini tehlikeye atmak ahmaklıktır, günahtır. Zira Allahü teâlâ (Kendinizi tehlikeye atmayınız!) buyuruyor.

 

Tarihsel âyet olmaz

Hâşâ Kur’an-ı kerimde çelişki de, tarihsel âyet de olmaz. Hak din yalnız İslamiyet’tir, Müslümandan başkası cennete giremez...

Devamını okuyun...

Hak dinler

anlış değildir. Allahü teâlâ, ilk insan ve ilk Peygamber olan Âdem aleyhisselamdan beri, her bin senede din sahibi yeni bir Peygamber vasıtasıyla...

Devamını okuyun...

Gayrimüslim şehit olmaz

Müslüman olmayanların hiçbir iyi ameline sevab verilmez. Doğruca Cehenneme giderler. Bir âyet-i kerime meali...

Devamını okuyun...

Hristiyan Müslüman mukayesesi

Onların Müslümanlara yaptıklarını, Müslümanların onlara yapması caiz olmayan, haram, hattâ küfür olan çok şey vardır...

Devamını okuyun...

Ehl-i kitaba Cennetlik diyenler

Evet, Kur’an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde, Yahudi ve Hristiyanların Cehennemlik olduğu pek açık yazılıdır. Bu âyet-i kerimelere inanmayan elbette kâfir olur...

Devamını okuyun...

Kâfire, kâfir denmez mi?

Hristiyanlar Cehenneme gidecek dersek, Hristiyanlar elbette hoşlanmaz. Onlar hoşlanmayacak diye biz İslamiyet'i...

Devamını okuyun...

Yahudi hayranlığı

Yahudi kelimesi iki manada kullanılır: Birincisi din, ikincisi ırk anlamındadır. Herkes hazret-i Âdem’den geldi...

Devamını okuyun...

Fetret ne demektir?

Fetret, aynı cinsten iki olay arasındaki kesinti devresi demektir. Mesela iki peygamber arasında peygambersiz geçen zamana fetret devri denir...

Devamını okuyun...

Muhammedîlik suçlaması

Hayır, burada Peygamber efendimiz suçlanıyor. (Ortaya koyduğun esaslar Muhammedîlik iken, ne diye İslam diyorsun...

Devamını okuyun...

Hakiki Hristiyanlık uydurması

Asla olmaz. Kısaca cevap verelim:
Müslüman İsevî diye bir şey olamayacağı gibi, Müslüman Musevî, Müslüman Budist, Müslüman Komünist, Müslüman Mason da olamaz...

Devamını okuyun...

Hanif dini nedir?

Hanif, doğru inanan, hak yolda olan, İslamiyet’e sarılan, Allah’ı birbilen demektir. Ebu Hanife de kelime olarak hanif babasıdoğrunun babası demektir...

Devamını okuyun...

Ebu Hanife ne demek?

Siz ya Arapçayı bilmiyorsunuz veya kasıtlı olarak Ebu Hanife unvanına kızıyorsunuz. Eğer her zaman ebu kelimesi baba demekse...

Devamını okuyun...

Hanif diye bir din yoktur

Hanif kelimesini bir din olarak göstermek için ne numaralar yapılıyor öyle? İbrahim aleyhisselama sadece müşriklerden değildi denmiyor...

Devamını okuyun...

Selamın sünnet şekli

Hanif selamı diye bir selam yok, Peygamber efendimizin bildirdiği normal selam vardır. Ne Peygamber efendimiz ne de bir...

Devamını okuyun...

Hanif dini ne demek?

Elbette beş vakittir. Hanif'in ve Hanifçilerin ne olduğunu açıklayalım:
Hanif, doğru inanan, hak yolda olan, İslamiyet'e sarılan...

Devamını okuyun...

Emr-i maruf nehy-i münker nedir

mr-i bil maruf ve nehy-i anil münker, farz-ı kifayedir. Maruf, dinimizin emrettiği hususlardır. Münker ise, dinimizin yasakladığı...

Devamını okuyun...

Dini anlatırken nelere dikkat etmeli

Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Rabbinin yoluna hikmet ile, güzel öğütlerle çağır! Onlarla en güzel şekilde tartış!) [Nahl 125...

Devamını okuyun...

Müjdele, nefret ettirme!

Birkaç günaha müptela olan kimse, birinden vazgeçmek isterse, ona, (Diğerlerini bırakmadığına göre, bu günaha da devam et) denmez...

Devamını okuyun...

Emr-i marufun önemi

Birkaç günaha müptela olan kimse, birinden vazgeçmek isterse, ona, (Diğerlerini bırakmadığına göre, bu günaha da devam et) denmez...

Devamını okuyun...

Emr-i maruf - Fitne çıkarmak

İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
(İnsanlar üç kısımdır:
Birinci kısmı gıda gibidir. Herkese, her zaman gerekir...

Devamını okuyun...

Din adına dinin dışına çıkmamalı

Biz hakkı, doğruyu olduğu gibi yazıyoruz. Şu veya bu şahısla ne işimiz vardır ne de alıp veremediğimiz. Ne bir menfaat beklentimiz...

Devamını okuyun...

Cihad etmek ve dindeki yeri

Cihad, ihtilal yapmak, âmirlere karşı gelmek ve isyan etmek, dövmek, yıkmak, kırmak, sövmek demek değildir...

Devamını okuyun...

Çifte standart ve müdara

Bir kimse, babasından veya oğlundan dolayı kötülenmez. Mesela Nuh aleyhisselamın oğlu kâfir idi diye...

Devamını okuyun...

Tartışmanın on zararı

Hayır, tartışarak kimseyi ikna etmek mümkün olmaz. Ayrıca, hiçbir tartışma iki tarafı da memnun etmez. Bir taraf karşı tarafı yenerse...

Devamını okuyun...

Münakaşa etmek dostluğu giderir

Ehli olmayan kimselerle, dini sohbet yapmamalı, uygun olanlara kitaptan okumalı, hiç kimseye...

Devamını okuyun...

Herkese aynı şeyi söylemek doğru mu?

CEVAP 
İnsanlar farklıdır. Herkese aynı şeyi söylemek yanlışlığa yol açar. Kimine azimetle, kimine ruhsatla amel edilmesi söylenmelidir...

Devamını okuyun...

Müdahene ve müdara ne demektir?

Müdahene, gücü yettiği halde, haram işleyene mani olmamak, dalkavukluk yaparak, birinin gönlünü alırken...

Devamını okuyun...

Müslümanın davranışı

İmam-ı Gazali hazretleri insanları dört kısma ayırmaktadır:
1- Yiyip içmek ve zevk etmekten başka bir şey bilmeyenlerdir...

Devamını okuyun...

Önemlinin de önemlisi

Peygamber efendimiz, bazı önemli şeyleri bildirip, daha önemlisini açıklamıştır. Bu konuda hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir...

Devamını okuyun...

Hak Yoldakiler

İmam-ı Beyheki hazretleri, (Hak üzere olan bir toplum bulunmazsa, [yani olduğu halde bilinmezse] İslam âlimlerinin bildirdiği yola tâbi olan kurtulur.....

Devamını okuyun...

Cihad ve fitne

Bu söz, İslam âlimlerinin bildirdiklerine uymamaktadır. Müslümanlar isyan etmez. Fitne ve fesat çıkarmaz...

Devamını okuyun...

Amellerin en kıymetlisi

Zamana ve şahsın haline göre değişir. Nitekim hadis-i şerifte, (En kıymetli amel, vaktinde kılınan namaz, sonra ana-babaya iyilik etmek...

Devamını okuyun...

Fitne çıkaran lanetliktir

Fitne, sözlükte, altın, gümüş gibi madenleri potada, ateşte eriterek, saf hale getirmek anlamına gelir...

Devamını okuyun...

Âmire itaat dinin emridir

Bu çok yanlış bir düşünce. Çünkü Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Habeşli siyah bir köle de olsa, âmirinize itaat edin!) [Buhari]...

Devamını okuyun...

Allah ile kul arasına girilmez mi?

CEVAP
Az da olsa, iyi niyetli bazı kimseler, Allah ile kul arasına girilmez sözünü, (Müslümanlıkta, Hristiyanlıkta olduğu gibi, din...

Devamını okuyun...

Hicret etmenin önemi

mam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: (Hadis-i şerifte, (Yeryüzünü küfür ve kâfirlik kaplamadıkça, Mehdi gelmez) buyuruldu...

Devamını okuyun...

Kork Allah’tan korkmayandan

Bu tip sualleri de yazmak fitnedir. Ancak gün geçtikçe, bu tip sualler artıyor. Kur’andan başka kaynak olmaz diyenler çoğalıyor...

Devamını okuyun...

Hidayete sebep olmak

Elbette olur. Emri maruf sevabı alınır. Hele onlardan biri müslüman olursa ayrıca daha büyük sevaba kavuşulur...

Devamını okuyun...

Hakkı ve sabrı tavsiye

Önce şunu bildirelim. İmam-ı Şafiî hazretleri buyuruyor ki: 
Kur'anda başka hiçbir sûre nazil olmasaydı...

Devamını okuyun...

Yol levhası olmak

Münakaşayla, tartışmayla hiç kimseye hak yolu kabul ettiremeyiz. Hidayete kavuşturan Allahü teâlâdır...

Devamını okuyun...

Emr-i maruf ve cihad

Evet, cihaddır. İslam Ahlakı kitabında deniyor ki: 
Bu cihad ikiye ayrılır...

Devamını okuyun...

Yanlış konuşanları tenkit etmek

Dine aykırı konuşan kimseleri tenkit etmek, elbette yerindedir. Tenkit etmezse, o zaman suç işlemiş olur...

Devamını okuyun...

Doğruya doğru demek

Dine aykırı konuşan kimseleri tenkit etmek, elbette yerindedir. Tenkit etmezse, o zaman suç işlemiş olur...

Devamını okuyun...

Doğruya doğru demek

Bir kimsenin doğru sözünü tasdik etmek, her dediğini tasdik etmek anlamına gelmez. Hak sözü tasdik edilir, bâtıl sözü reddedilir...

Devamını okuyun...

Kadının cihadı

Doktor olmak kıymetlidir, ne sakıncası olur ki? Kadın erkek ayrımı yapmadan herkesin okuyup bilgi sahibi olması büyük fazilettir...

Devamını okuyun...

Dinin emrini bildirmek

Kimin kâfir olacağını, kimin duasını kabul edeceğini elbette Allahü teâlâ bilir. Bunlar Kur’an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde bildirilmiştir...

Devamını okuyun...

Kötüyü düzeltmek

Bu olay da gösteriyor ki, kötü bir kimseyi düzeltmeye çalışacağım diye onunla arkadaşlık edilirse...

Devamını okuyun...

İslamiyet’in hedefi

Elbette caiz olmaz. Emr-i maruf gücü yetenlere, imkânı olanlara farzdır. Onun için farz-ı kifayedir. Birkaç hadis-i şerif...

Devamını okuyun...

Emr-i marufla ilgili çeşitli sorular

Elbette toplumun rolü vardır. Onlar başka yerden gelmedi ki. Yönetici, sütün üzerindeki kaymak gibidir...

Devamını okuyun...

Ef’âl-i mükellefîn

Müslümanın yapması ve sakınması gereken, İslam dininin bildirdiği emir ve yasakların hepsine Ef’âl-i mükellefîn denir...

Devamını okuyun...

İbadetin faydası kime?

Kendisine fayda ve zararı olduğu için değil, bize fayda ve zararı olduğu için emir ve yasaklar koydu...

Devamını okuyun...

Dine uymanın faydası

Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, rahat ve saadet menbaı olan dinlerini gönderdi. Dinlerin sonuncusu İslam dinidir...

Devamını okuyun...

Gençlikte yapılan ibadetler

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
(Gençlik çağı, nefsin kaynadığı, şehvetlerin oynadığı, insan ve cin...

Devamını okuyun...

Dindeki emir ve yasakların hikmetleri

Çok şeyin hikmeti bilinmez. Dinimiz, bir hüküm için, (Farzdır, vacibdir, sünnettir, haramdır, mekruhtur) demişse öyle kabul edilir...

Devamını okuyun...

İbadetlerin kabul olma şartları

Namazın ve bütün ibadetlerin kabul olmaları için, önce insanın düzgün itikada [yani ehl-i sünnet itikadına] sahip olması...

Devamını okuyun...

Gece ibadeti

Hayır, her çeşit ibadet gece ibadeti olur. Mesela, Kur’an-ı kerim okumak, ilim öğrenmek, kaza namazı kılmak, istigfar etmek...

Devamını okuyun...

En kıymetli ibadet

Bir şeyin kıymetli olması, hâle, zaman ve kişinin durumuna da bağlıdır. Onun için (En kıymetli amel şudur...

Devamını okuyun...

Günahkârın ibadeti

Hayır, kâfir olacaklarını göstermiyor. Âlimler, bunların kâmil mümin olmadıklarını gösterdiğini bildirdiler...

Devamını okuyun...

Önemlinin de önemlisi

Peygamber efendimiz, bazı önemli şeyleri bildirip, daha önemlisini açıklamıştır. Bu konuda hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir...

Devamını okuyun...

Ameller yedi türlüdür

Evet. Bazı yer ve durumlarda, bazı gün ve aylarda farklılık gösterir. Mesela Cuma günü yapılan ibadetler de, günahlar da, iki kat yazılır...

Devamını okuyun...