Malı hayra harcamak

Malı hayra harcamanın fazileti nedir?

CEVAP
1- 
Peygamber efendimiz, (İlmi olan ilminden, malı olan malından sadaka versin) buyuruyor. (İbni Sünni) Az-çok sadaka vermelidir! Sadakayı, isteyen dilencilere değil, muhtaç olup isteyemeyen fakirlere vermek gerekir. Şeytan düşmandır. Elbette malı hayra harcamaya mani olur. 

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(İblis, en şiddetli adamlarını [militanlarını] malını hayra sarf edene musallat eder.) [Taberani]

Kur'an-ı kerimde de mealen buyuruluyor ki:
(Şeytan, malınızı hayra sarf ettirmemek için sizi yoksullukla korkutur, cimri olmanızı ister. Allah ise, [hayra sarfedene] mağfiret, lütuf, bolluk vaad eder.) [Bekara 268]

Şeytanın vesvesesine aldanmayıp Allahü teâlânın vaadine koşmalıdır!

2- 
Bazı kimselerin, (Evin, arabanın taksidini ödeyemedim, çocukların okul masrafı çok) diyerek yardım istemeleri doğru değildir. Herkes ayağını yorganına göre uzatmalıdır! Peygamber efendimiz, yemin ederek, (İsteyene verdiğim sadaka ateş olur) buyurunca, Hazret-i Ömer, (Ya Resulallah, öyleyse niçin veriyorsunuz?) diye sorunca, cevabında (Ben cimrilik yapamam) buyurdu. (Ebu Ya’la)

Ayrıca isteyici olan, hiçbir zaman sıkıntıdan kurtulamaz. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İsteyici, darlığa düşer.) [İ.Ahmed]

(Dünyayı ahirete tercih edenin sıkıntısı hiç eksilmez, ihtiyaçtan kurtulamaz, doymak bilmeyen bir hırsa kapılır.) [Taberani]

3-
 Cömerdin imanı kuvvetli, cimrinin imanı ise zayıftır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: 
(Cömertlik iman sağlamlığından ileri gelir. İmanı sağlam olan Cehenneme girmez. Cimrilik, [imandaki] şüpheden ileri gelir, böyle kimse de Cennete giremez.) [Deylemi]

Bir melek, (İnfak edenin malının bedelini ver, cimrilik edip vermeyenin de malını telef et) diye dua eder. (İ.Hibban)

Ayrıca Peygamber efendimiz yemin ederek buyuruyor ki:
(Sadaka vermekle mal asla noksanlaşmaz.) [Taberani]

Malımız noksanlaşmayacağı, hatta artacağı garanti edildiğine göre cömertlikten korkmamalıdır! Böylece imanımız da kuvvetlenmiş olur.

4- 
Fakirin az sadaka vermesi, zenginin çok sadaka vermesinden daha kıymetlidir. Riya korkusu varsa sadakayı gizli vermelidir. (Ya Resulallah! Hangi sadaka daha faziletlidir?) diye sorulunca, (Az maldan gizli verilen sadaka) buyurup, (Eğer sadakayı açık verirseniz güzel olur, gizli verirseniz, sizin için daha hayırlıdır) mealindeki âyeti okudu. (Taberani)

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Gizli sadaka Rabbin gadabını söndürür.) [İ.Asakir]

(Genç, sıhhatli, para yokken, fakirliğe düşme korkusu içinde verilen sadaka sevap bakımından daha büyüktür.) [Müslim]

5- 
Kendisinin veya aile fertlerinin hastalığı olan veya bir sıkıntıya düşen çok sadaka vermelidir! Çünkü Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Hastalarınızı sadaka ile tedavi edin. Sadaka, her hastalığı ve belayı defeder.) [Beyheki] 

(Sadaka vermekte acele edin, çünkü bela sadakayı geçemez.) [Beyheki]

(Sadaka ömrü uzatır, kötü ölümden korur, kibri ve tefahürü de giderir.) [Taberani]

6- 
Sadakanın fazileti çoktur. Akrabayı görüp gözetmek daha sevaptır. 
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Çok sadaka verenin rızkı bollaşır ve duası kabul olur.) [İbni Mace]

(İnsanda 360 mafsal vardır. Her gün 360 sadaka vermesi gerekir. Birine yol göstermek bir sadaka, zahmet veren bir şeyi yoldan kaldırmak bir sadaka, ihtiyaçtan fazla elbiseyi vermek de bir sadaka, şerri dokunmaktan çekinmek de bir sadakadır.) 
[İbni Sünni]

(Sıla-i rahim için verme kapısını açan, bolluğa kavuşur.) 
[İ.Ahmed]

(Fakire verilen sadaka bir sadaka iken, akrabaya verilen sadaka, hem sadaka ve hem de sıla-i rahim olmak üzere iki sadakadır.) 
[Nesai]

(Sadaka vermeye engel olana lanet olsun.) [İsfehani]

7-
 Kendisini ve çoluk çocuğunu perişan edecek kadar çok sarf etmek de doğru değildir. 
Allahü teâlâ, salih cömertleri överken buyuruyor ki:
(Onlar, sarf ederken israf ve cimrilik etmez, ikisi arasında orta bir yol tutarlar.) [Furkan 67] 

İhsan etmeyi dinimiz tavsiye etmektedir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah, adaleti, ihsanı ve akrabaya vermeyi emreder.) [Nahl 90]

(Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de ihsanda bulun!) [Kasas 77]

(İhsanın 
[iyiliğin] karşılığı ancak ihsan [iyilik] olur.) [Rahman 60]

(Ana-babaya ihsan edin!) [Nisa 36, Enam 151, İsra 23]

(Allah ihsan edenleri sever.) 
[Âl-i İmran 134, 148, Maide 13, 93]

(Allahü teâlâ, ihsan edenlerle beraberdir.) [Ankebut 69] 

(İhsan edenleri müjdele!) 
[Hac 37]

(İhsan edenlere Allahü teâlânın rahmeti elbette çok yakındır.) [Araf 56]

(Allah muhsinlerin, ihsan edenlerin ecrini zayi etmez.) [Tevbe 120, Hud 115]

Hazret-i Yusuf ve Hazret-i Musa’ya verilen nimetler bildirilip sonra buyuruluyor ki:
(İhsan edenleri işte biz böyle mükafatlandırırız.) [Yusuf 22, Kasas 14]

İhsan etmekle ve hediye vermekle ilgili hadis-i şeriflerden bazıları da şöyledir:
(Allahü teâlâ ihsan sahibidir. Öyle ise siz de ihsanda bulunun!) [İ. Adiy]

(İdarecilerin ihsanını, ihsan olarak kaldığı sürece alın!) [Ebu Davud]

(İhsan ehlinden olun!) 
[Ebu Davud]

(Ömrü ihsandan gayrısı artırmaz.) [Nesai]

(Ana-babaya ihsan, ömrü uzatır ve kötü ölümden korur.) 
[Ebu Nuaym]

(Vermeyene ihsanda bulunanı, Allahü teâlâ Cennete koyar.) [Hakim]

(Ana-babanıza ihsan ederseniz, çocuklarınız da size ihsan eder!) [Taberani]

(Ömrünün uzun ve rızkının bol olmasını isteyen, ana-babasına ihsanda bulunsun ve sıla-i rahim yapsın!) 
[İ. Ahmed] 

(İhsan kapısını açana, Allahü teâlâ dünya ve ahiret hayrını verir.) 
[İbni Cerir]

(Komşuna ihsanda bulun ki, mümin olasın!) [Tirmizi]

(Hediye Allahü teâlâ tarafından gönderilen güzel bir rızıktır.) [Hakim]

(Hediyeyi kabul eden, Allahü teâlânın gönderdiğini kabul etmiş, reddeden de Onun gönderdiğini reddetmiş olur.) 
[Ramuz]

(Allahü teâlâ, 
“Biz malı insana ibadet etmesi için ihsan ettik”buyurdu.) [İ. Ahmed]

Bire yediyüz almak
Allah rızası için yapılan iyiliklerin, sadakanın, zekatın karşılığı verenin ihlas derecesine göre, bire ondan bire yediyüze kadar hatta daha fazla olur. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Mallarını Allah yolunda harcayanların hâli, yedi başak bitiren ve her başağında yüz tane bulunan bir tohuma benzer. Allah dilediğine daha fazla da verir. O vâsi ve âlimdir.) [Bekara 260]

[Vâsi
, takat ve kudret sahibidir, ihsan ettiği şeyler Ona darlık vermez. 
Âlim, her şeyi, hâliyle, hakikat ve özüyle bilicidir. İnfak edenin niyetini, ihlaslı olup olmadığını ve infak kudretini bilir. 
İnfak, ihtiyaç karşılama.]

Şeytan, malı ya israf ettirerek boşa gitmesini sağlar veya cimrilik ettirerek, hayra harcamaktan alıkoyarak "yoksul olursun, elin daralır" diye korkutur. Allah yolunda harcamaktan korkmamalıdır! Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Şeytan, malınızı hayra sarf ettirmemek için sizi yoksullukla korkutup cimri olmanızı emreder. Allah ise, [sadaka ve zekat verirseniz] mağfiret, lütuf, bolluk vaad eder.) [Bekara 268]

Allah yolunda harcayanlara müjde çoktur. Allahü teâlâ buyuruyor ki:
(Gece-gündüz, gizli-açık, Allah yolunda mallarını infak edenlerin Rableri katında mükafatları vardır. Bunlar için korku ve üzüntü yoktur.) [Bekara 274]

Yemek yedirme ve ihsan
Hükümdar, elinden geldiği kadar bol yemek yedirmelidir. Peygamber efendimiz, (Allah’ın kullarına bol bol yemek yedirmek, saltanat ve idarenin ömrünü uzatır) ve (En iyiniz, yemek yedireninizdir) buyuruyor. İnsan, ihsanın kuludur.

Firavun her gün 4.000 koyun, 400 sığır, 200 deve kestirir, bu oranda helva, tatlı, salata hazırlatır, bütün Mısır halkı ve ordu bu sofrada her gün yemek yerdi. Firavun, böyle sofra sayesinde 400 yıl yaşadı.

Hazret-i Musa "Ya Rabbi, Firavunu helak et" diye dua etti. Hak teâlâ, Hazret-i Musa’ya "Suda helak edip onun bütün malını ve zenginliğini senin kavminin ve askerinin rızkı yapacağım"buyurdu.

Hazret-i Musa, Allahü teâlânın vaadinin gerçekleşmesini beklemeye başladı. Fakat aradan birkaç yıl geçmesine rağmen, Firavun hep ayakta duruyor, o sapıklıkla zaman geçiriyordu. 

Hazret-i Musa, 40 gün oruç tuttuktan sonra Tur-i Sinaya gitti; Allahü teâlâya şöyle yalvardı: 
-Ya Rabbi, Firavun ilahlık davasını bırakmıyor; o ne zaman helak olacak?
Allahü teâlâ buyurdu ki:
- Ya Musa, senin için onu hemen helak etmem gerekiyor. Bir milyon insan için, helak etmemem gerekiyor. Herkes her gün onun nimetini yiyor; üstelik asayiş yerindedir. İzzet ve celalim üzerine yemin ederim ki, benim kullarıma ekmeği ve nimeti bol olduğu müddetçe, ben onu helak etmem.
- Ya Rabbi vaadin ne zaman tahakkuk edecektir?
- Ya Musa, Firavun yemek ve nimeti halktan çektikçe, yemek vermeyi azalttıkça, ben de ömrünü azaltırım. Böylece çöküşü yakınlaşır.

Firavun, Haman’a dedi ki:
- Musa, İsrailoğullarını kendi etrafında topladı, bizi rahatsız ediyor. Onunla işimizin, nereye varacağını bilmem. Şimdi, hazineyi ve zahire depolarını dolu tutmamız gerekiyor; çünkü, hiçbir vakit hazırlıksız olmayalım. Bu sebeple, mutfak tahsisatını ve sofrayı her gün azaltmak gerekir ki, rahat olalım. O malın yarısını zahire temini maksadıyla bir tarafa koymak, yarısını azaltmak gerekiyor. Böylece, her gün yavaş yavaş azaltırız.

Bunları öğrenen Hazret-i Musa, böylece Allahü teâlânın vaadinin gerçekleşmesinin yakın olduğunu anladı. Çünkü aşırı tasarruf, mülkün çökmesine alamettir. Firavun suda boğulduğu gün, mutfağında iki cılız koyun kesilmişti. Nereden nereye gelindi.

Allahü teâlâ, Hazret-i İbrahim’i, yemek vermesinden ve misafir severliğinden dolayı övdü.
Hatim-i Tai de cömertliği ve misafir severliği yüzünden övülmüş, dillere destan olmuştur. Dünya durdukça, onun cömertliğinden bahsedilir. 

Hazret-i Ali, parası olmadığı halde, birçok cömertlikler yaptı. Allahü teâlâ onu Kur'an-ı kerimde övdü. Kıyamete kadar onun cömertliğinden, mertliğinden, cesurluğundan, söz edilecektir.

Dünyada hiçbir iş, cömertlikten ve yemek vermekten daha iyi değildir. Hadis-i şeriflerde, (Allahü teâlâ, cömerde cömert davranır)(Cömerdin imanı kuvvetlidir) ve (En kıymetli amel, bir mümini yemek yedirmek veya başka bir ihtiyacını görmek suretiyle sevindirmektir) buyurulmuştur.

Bir kimsenin nimeti varsa ve sultan olmasa da, halk ona saygı duyar. Her gün yemek vermekte kusur etmemek gerekir. Dünyada ad kazanmış ve kazanmakta olan herkes, bu şöhreti ekmek vermekten elde etmişlerdir.

Nankör ve hasis insanların kötülüğü iki cihanda söylenir. Hadis-i şerifte, (Hasis ve nankör olan Cennete girmez) buyuruluyor. Her devirde, her yerde yemek vermek çok iyidir.

İnsanlara iyilik etmek

Muhammed Masum hazretleri buyuruyor ki: Ömür kısadır. Sonsuz olan ahiret hayatında, insanın karşılaşacağı şeyler, dünyada yaşadığı hâle bağlıdır. Akıllı olan, ileriyi görebilen bir kimse, kısa olan dünyada, hep, ahirette iyi...

Devamını Okuyun...

İsraf

Malı, dinin ve mürüvvetin uygun görmediği yerlere dağıtmaya israf denir. Mürüvvet, faydalı olmak, iyilik yapmak arzusudur. Dine uymayan israf, haramdır. Mürüvvete uymayan israf tenzihen mekruhtur. İsraf, malı...

Devamını Okuyun...

İstişarenin önemi

Bir iş yaparken ehline sormaya "meşveret" veya "istişare" denir. İstişare sünnettir. Kur'an-ı kerimde mealen, (Yapacağın işi önce meşveret et!) buyuruluyor. (Al-i İmran 159) İyi kimseler övülürken de İstişare ederek...

Devamını Okuyun...

İyi veya kötü çığır açmak

Ölünce amel defterleri kapanır. Fakat iyi veya kötü işte önderlik edenlerin amel defterleri kapanmaz. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: Dinimizde iyi bir çığır açana, bunun sevabı ile bununla amel edenlerin sevabı verilir, o çığırda...

Devamını Okuyun...

Kalb kırmak

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Kalb, Allahü teâlânın komşusudur. Allahü teâlâya kalbin yakın olduğu kadar hiçbir şey yakın değildir. Mümin olsun, asi olsun, hiçbir insanın kalbini incitmemelidir. Çünkü, asi olan...

Devamını Okuyun...

Kanaat etmek

Kanaat, çalışmayıp tesadüfen önüne çıkanı kullanmak, başka bir şey aramamak demek değildir. Kanaat, bileğin emeği, alın teri karşılığı kazanılana razı olmak, başkasının kazancına göz dikmemek demektir. Başkasının...

Devamını Okuyun...

Kibrin dindeki yeri

Kibir, kendisini başkasından üstün görmektir. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki: (Kibir, hakka, razı olmamak ve insanları küçük görmektir.) [Müslim]... Fudayl bin Iyad hazretleri, (Tevazu, ister cahilden, ister çocuktan duyulsa da...

Devamını Okuyun...

Kibirlenmek üç çeşittir

Kibir, kendini başkasından üstün görmektir. Yapıldığı yerlere göre üçe ayrılır: Allahü teâlâya karşı kibirdir: Kibrin en kötüsü budur. Nemrud, Firavun böyle idi. İlahlık iddiasında bulundular. Bazı dinsizler de imanı ibadeti, namaz...

Devamını Okuyun...

Kibre sebep olanlar

Bu vasıfların biri veya birkaçına sahip olan kimse kibirlenebilir: İlim: Genelde az çok ilmi olanlar, diğer insanları, hayvan gibi, ot gibi görür. Kendini de, kuru fasulye gibi nimetten sayarak kibirlenir. İki hadis-i şerif meali...

Devamını Okuyun...

Kibir alametleri

Kibirden olan işlere birkaç örnek verelim: Sual soramamak kibirden kaynaklanır. Kibirli, sual sormayı, bilmemenin alameti kabul eder. Sual sorarsam, bilmediğim meydana çıkar der. Hep kendisine sual sorulmasını, başkasına...

Devamını Okuyun...

Kibirliye kibirli görünmek

Kibirlenmekle, kibirli görünmek farklıdır. Kibirliye karşı, kibirli görünmek sadaka vermek gibi sevaptır. Hadis-i şerifte, (Kibirliye kibirli görün ki, onu hakir ve küçük düşürmüş olursun) buyuruldu. (İ. Gazali)... Kibir sahibine...

Devamını Okuyun...

Tenkit etme hastalığı

İslam âlimleri, öfkenin, sinirlenmenin, kibirden, kendini beğenmekten ileri geldiğini bildiriyor. Tenkit etmek [eleştirmek], genelde, (Ben bunu biliyorum, sen bilmiyorsun, seni uyarıyorum, bu yanlış yoldan dön) demektir...

Devamını Okuyun...

Tevazu sahibi olmak

Allahü teâlâ, bütün kitaplarda, kibri kötülemiş ve yasak etmiştir. Kur'an-ı kerimde de, (Allah, kibirli olanları elbette sevmez!) buyurmuştur. (Nahl 23)... Aklı olan, kendini ve Rabbini tanıyan, hiç kibredebilir mi? İnsan...

Devamını Okuyun...

Toprak gibi olmak

Toprak tevazu sembolüdür. Dağ gibi başını dik tutmaz. Herkes üstüne basar geçer. Kimseye bir şey demez. Tahammülde de toprak gibi olmalı, insanların sıkıntılarına katlanmalı demişlerdir. Toprak gibi olmak iyidir. Toprak bir seviyedir...

Devamını Okuyun...

Tevazu göstermeye çalışmak

Tevazu göstermekle, tevazu sahibi olmak çok farklıdır. Tevazu sahibi övülmüş, tevazu göstermeye çalışan ise yerilmiştir. Cüneyd-i Bağdadihazretleri, (Tevazu göstermeye çalışmak da kibirdir. Çünkü kendinde bir varlık hisseden...

Devamını Okuyun...

Kibir ve ucub

Kibir, kendini başkasından üstün göstermek, ucub ise, kusurlarını görmeyip, ibadet ettiği için kendini ve ibadetlerini beğenmek, başkasından kendini üstün bilmektir. Buna egoizm de denir. Hiç kimsenin bulunmadığı yerde insan ucba...

Devamını Okuyun...

İki kötü huy

İmansız gitme tehlikesi olan iki kötü huydan birincisi kibir, ikincisi inattır. İnat, benim dediğim doğru, ben haklıyım demektir. Kibirlenen veya inat eden kâfir olmaz, ama bu iki kötü huy insanı küfre sürükler. İçki, zina, açık gezmek...

Devamını Okuyun...

Kibir ve büyüklenmek

Bu, çok tuhaf bir sorudur. İnsanlar tenkit edilebilir, ama Allah da tenkit edilir mi hiç? Bir okuyucu da Peygamber efendimizin, (Ben peygamberlerin efendisiyim ve şefaat edicilerin ilkiyim) sözü için, (Peygamberimiz niye kendini...

Devamını Okuyun...

Kimseye yük olmamak

Arkadaşla iyi geçinmek için ona yük olmamak gerekir. İmkan dahilinde ihtiyaçları ondan gizlemeli, yardım talebinde bulunmamaya gayret etmelidir! Mal, para gibi şeyler de istememelidir! Bir makama geçmek için ondan...

Devamını Okuyun...

Komşuluk

Komşu hakkı önemlidir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: (Allah’a ve kıyamete inanan, komşusuna iyilik etsin!) [Buhari]... (Evinizde pişen yemekten, komşunuzun hakkını verin.) [Şir’a]... Komşusu aç iken tok yatan, [gerçek]...

Devamını Okuyun...

Kul hakkı

Kul hakkı beş türlüdür: Mali [Parasal]... Nefsi [hayati yönden]... Irzi [Haysiyetle ilgili]... Mahremi [Namusla ilgili]... Dini Mali olan kul hakları: Hırsızlık, gasp, aldatarak, yalan söyleyerek mal satmak sahte para vermek başkasının...

Devamını Okuyun...

Kumar ve Oyunlar

Piyango kumardır. Kumar ise kesin olarak haramdır. İki âyet-i kerime meali: (Ey inananlar, hamr [alkollü içki], kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir, bunlardan kaçının ki saadete eresiniz.) [Maide 90]...

Devamını Okuyun...

Küs ve dargın durmak

Erkek olsun, kadın olsun, dünya işleri için, müminin mümine darılması, onu terk edip uzaklaşması, aradaki bağlılığı, ilgiyi kesmesi caiz değildir. Müslüman olan ve dine uygun yaşayan akrabayı ise, hiç olmazsa haftada veya...

Devamını Okuyun...

Kusurları gizlemek

Evet gizlemelidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: Kim, bir müslümanın dünya sıkıntılarından birini giderirse, Allahü teâlâ da onu kıyamet günü sıkıntılardan korur. Kim, müslümanın aybını örterse, Allahü teâlâ da onun dünya ve...

Devamını Okuyun...

Lakap takmak

Lakap, ya yermek, alay etmek veya övmek, takdir etmek için kullanılır. İnsanları beğenmediği, üzüleceği lakaplarla çağırmak günahtır. Böyle bir lakapla arkasından konuşmak da gıybettir, haramdır. Kur’an-ı kerimde...

Devamını Okuyun...

Lezbiyenlik

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Kalb, göze tâbidir. Gözler haramdan sakınmazsa, kalbi korumak güç olur. Kalb, harama dalarsa, günahlardan sakınmak güç olur. O halde, imanı olanların, haram işlememesi, harama...

Devamını Okuyun...

Livata (Homoseksüellik)

Erkeğin erkeğe veya kadına arkadan yaklaşmasına livata denir. Eşi ile de livata yapmak büyük günahtır. Allahü teâlâ livatanın habis [çirkin] iş olduğunu bildiriyor. (Enbiya 74)... Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki...

Devamını Okuyun...

Mal mevki hırsı

Helal malı, ihtiyaçtan fazla toplamak mekruhtur. Zekâtını vermezse, azaba sebep olur. Hadis-i şerifte, (Paranın kuluna, paraya tapana lanet olsun!) buyuruldu. Dünya malı peşinde koşmak, nefsinin şehvetleri [arzuları]...

Devamını Okuyun...

Malayani

Malayani, ömrü faydasız oyunlarla, boş işlerle geçirmek demektir. Oyunlardan bazıları faydalıdır. Mesela hadis-i şerifte, (Ok atmayı öğrenmek, atını terbiye etmek ve ailesi ile oynamak hariç, faydalı oyun olmaz) buyuruldu...

Devamını Okuyun...

Malı hayra harcamak

1- Peygamber efendimiz, (İlmi olan ilminden, malı olan malından sadaka versin) buyuruyor...

Devamını Okuyun...

Mastürbasyon

İstimna, mastürbasyon demektir. Bu da, ne şekilde olursa olsun, kendi kendini tatmin ederek orgazma ulaşmak demektir...

Devamını Okuyun...

Merhamet etmek

Merhamet etmek; acımak, şefkat göstermek demektir. Allahü teâlânın esma-i hüsnasındaki Rahman...

Devamını Okuyun...

Müdara ve Müdahene

Müdahene, gücü yettiği halde, haram işleyene mani olmamak, dalkavukluk yaparak, birinin gönlünü alırken...

Devamını Okuyun...

Müjdelere kavuşmak için şartlar

Hadis-i şeriflerde, (Kovucu Cennete giremez), (Gıybet eden Cehennemliktir), (Kalbinde zerre kadar...

Devamını Okuyun...

Münafıklık

Hadis-i şeriflerde, (Kovucu Cennete giremez), (Gıybet eden Cehennemliktir), (Kalbinde zerre kadar...

Devamını Okuyun...

Mürüvvet

Mürüvvet, insanlık, yiğitlik, iyilik cömertlik faydalı olmak, iyilik yapmak arzusu gibi manalara gelir ki, hallerin en güzeline...

Devamını Okuyun...

Müslümanların hakları ve görevleri

Müslüman, diğer müslüman kardeşini en az kendisi kadar düşünür. Kendisine yapılmasını uygun görmediği...

Devamını Okuyun...

Müstehcen konuşmak

Hadika’da buyuruluyor ki:
Fuhuş, çirkin söz demektir. Haddi aşan her şeye...

Devamını Okuyun...

Nasihatin önemi

Nasihat, Allahü teâlânın bir kimseye verdiği nimetin onda kalarak, dinine ve dünyasına faydalı olmasını...

Devamını Okuyun...

Nefsi terbiye etmek

Nefse uyan kimse, hep İslamiyet’in dışına çıkar. Hayvanlarda akıl ve nefs olmadığı için, ihtiyaçlarını...

Devamını Okuyun...

Oral seks

Bir şeyin haram olması için edille-i erbaada bir delilinin bulunması lazımdır. Ancak, meşhur olan şeyler için hüküm...

Devamını Okuyun...

Öfkesini yenmek

Herkes kızar. Dinimizde kızmamak değil, öfkesini yenmek istenmiştir. Dinimizin emirlerine uyup yasak ettiklerinden...

Devamını Okuyun...

Övmek ve övünmek

Haklı olarak da birini yüzüne karşı övmek, onun felaketine sebep olabilir. Çünkü sevdiği kimseyi övmek...

Devamını Okuyun...

Özrü kabul etmek

Samimiyse, samimi değil demek suizan olur. Suizan da haramdır. Yaptığı bir iş için özür dileyip, bir daha yapmayacağını söyleyen...

Devamını Okuyun...

Rıfk (Yumuşaklık)

Allahü teâlâ yumuşak olmayı emretmektedir:
(Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle...

Devamını Okuyun...

Riya ve ihlas

İhlas, gerek beden ile, gerek mal ile yapılan farz veya nafile bütün ibadetleri, Allah rızası için yapmaktır...

Devamını Okuyun...

Rüşvet

Dinimiz, gasp edilmiş malı ve zulüm, hırsızlık ile alınan, rüşvet, faiz, kumar ücretleri ve diğer hıyanet yollarından...

Devamını Okuyun...

Sabır

Sabır üç çeşittir. En önemlisi günah işlememeye sabırdır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir...

Devamını Okuyun...

Sadakat göstermek

Bozulma her sahada oluyor. Ancak herkesin bozuk, herkesin kötü olduğunu söylemek doğru olmaz. Dinimizde...

Devamını Okuyun...

Salih insan olmak için

Ali Ramiteni hazretleri buyuruyor ki: Salih bir kimse olabilmek için şu on şey gerekir...

Devamını Okuyun...

Selamlaşmak ve önemi

Selam vermek sünnet, almak ise farzdır. Selam verirken, selamın sünnet olduğunu düşünmeli ve o kimseye...

Devamını Okuyun...

Sevgide orta yol

Müslümana elbette güvenilir. Ama dinin emri dahilinde itimat edilir. Mesela ödünç verince senet yapılır...

Devamını Okuyun...

Sır saklamak

Sır, gizli kalması ve herkese söylenmemesi gereken şeydir. Başkaları duyunca, ya mahcup oluruz veya o işi başaramayız...

Devamını Okuyun...

Söz taşımak (Nemime)

Doğru olarak söz taşımak da nemime [kovuculuk] olur. Yalan katılırsa iftira da olur. Kovuculuk günahtır. Ahirette cezası...

Devamını Okuyun...

Suçu kendimizde aramak

Önce sıkıntı, bela niye gelir? Bela, insana iki sebepten ileri gelir:
1- Günahsız kimselere, büyük zatlara gelir. Bu da onların...

Devamını Okuyun...

Suizan hüsnü zan

Suizan, birinin kötü bir iş yaptığını zannetmektir. Kalbe gelen kötü düşünce, o hâliyle suizan olmaz. Kalbin o tarafa...

Devamını Okuyun...

Susmanın faydaları

Peygamber efendimiz, (Az konuşmak imandan, çok söz nifaktandır) buyurmaktadır...

Devamını Okuyun...

Şaka etmek

İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki: 
Peygamber efendimiz de şakalaşır, (Ben de şaka yaparım, fakat ...

Devamını Okuyun...

Şematet

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: 
(Din kardeşinize şematet etmeyiniz! Şematet ederseniz, Allahü teâlâ belayı ondan alır...

Devamını Okuyun...

Şükür nedir? (1)

İslam âlimleri şükrü şöyle tarif etmişlerdir:
Şükür, her nimetin Allah’tan geldiğini bilip...

Devamını Okuyun...