Öfkesini yenmek

Her şeye tez kızıyorum. Kızmamanın yolu var mıdır?

CEVAP
Herkes kızar. Dinimizde kızmamak değil, öfkesini yenmek istenmiştir. Dinimizin emirlerine uyup yasak ettiklerinden kaçan öfkesini yener, sabra kavuşur. Dinimiz, yapılması imkansız olan şeyi emretmez. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Hak teâlâ, kendini sabretmeye zorlayanı sabretmeye muvaffak kılar.) [Buhari]

Sabrın imanla ilgisi vardır. Peygamber efendimiz, Eshab-ı kiramdan bazılarına, (İmanınızın alameti nedir?) buyurdu. Onlar da, (Genişlikte şükreder, darlıkta sabrederiz ve Allahü teâlânın kaza ve kaderine razı oluruz) diye cevap verince, (Yemin ederim ki siz müminsiniz) buyurdu. Başka bir zaman, (İman nedir?) diye sual edenlere, (Sabırdır) buyurdu. Yine, (Sabrın imandaki yeri, başın bedendeki yeri gibidir. Başsız beden olmayacağı gibi, sabırsız iman da olmaz) buyurdu. Sabretmeyenin imanı zayıf demektir. Hadis-i kudside, (Takdirime razı olmayan, belaya sabretmeyen, nimetlerime şükretmeyen, kendine başka ilah arasın) buyuruldu.

Sabır üç çeşittir:
1- Belaya sabır,
2- Din bilgilerini öğrenirken ve ibadetlerini yaparken sabır,
3- Günah işlememek için sabır. Hadis-i şerifte, (Belaya sabredene üç yüz, ibadet yapmaya sabredene altı yüz, günah işlememeye sabredene ise, dokuz yüz derece ihsan edilir) buyuruldu.

Belaya sabır hakkında hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ buyurdu ki: "Bedenine, evladına veya malına bir musibet gelen, sabr-ı cemille karşılarsa, kıyamette ona hesap sormaya hayâ ederim.) [Hakim]

(Nimete kavuşunca şükreden, belaya uğrayınca sabreden, haksızlık yapınca af diler, zulme uğrayınca bağışlarsa, onlar emniyet ve hidayettedir.) [Taberani]

(Hoşlanılmayan şeye sabretmekte büyük hayır vardır.) [Tirmizi]

(Bir gece başı ağrıyan, Allahü teâlâdan geldiği için buna razı olup sabrederse, yeni doğmuş gibi günahlardan temizlenmiş olur.) [İbni Ebiddünya]

(Sevmediklerinize sabretmedikçe, sevdiklerinize kavuşamazsınız.) [İ.Maverdi]

Kur'an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(Ey iman edenler, sabredin, sabretmekte birbirinizle yarış edin!)[A.İmran 200]

(Güzel sabret!) [Mearic 5]

Güzel sabır, gelen belaya razı olup, açıklamamak ve şikayette bulunmamak demektir. Güzel sabreden, dünya ve ahirette kurtuluşa kavuşur. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Acıya sabredip uğradığı felaketi gizlemesi ve kimseye şikayet etmemesi, kişinin Allahü teâlâyı iyi tanımış olmasındandır.) [İ.Gazali]

Hikmetli sözler
Sabır, tökezlemeyen binek, kanaat ise bükülmeyen kılıçtır.
Üzülmek istemiyorsan, kaybedince seni üzecek bir şeyi kazanmaya çalışma.
Her musibetin geçici olduğunu bilen, belaya maruz kalınca kendisini tesellide başarılı olur.
Musibete sabırsızlık göstermek, ondan da büyük musibettir.
Belaya sabredilmezse, musibet iki olur.

Musibete maruz kalıp gözü çıkan, kulağı sağır olan veya başka azası yok olan müminin günahları affolacağı için, ahirette büyük mükafata kavuşur. Hadis-i şerifte de, (Bir uzvu noksan olanın aklı fazlalaşır) buyuruldu. Elbette akıl noksanlığı, beden noksanlığından daha kötüdür. (Edeb-üd-dünya)

Muhammed Masum hazretleri buyuruyor ki:
İnsana gelen elemler, takdir-i ilahi ile gelmektedir. Razı olmak gerekir. İbadetlere devam, elemlere, hastalıklara sabredebilmelidir. Allahü teâlânın kereminden afiyet beklemelidir! Mahluklardan bir şey beklememeli, her şeyin Hak teâlâdan geldiğini bilmelidir! Dertlerden, elemlerden kurtulmak için dua ve istigfar etmelidir! Onun takdiri, iradesi olmadıkça, kimse kimseye zarar veremez. Bununla beraber, sebeplere yapışmak, Peygamberlerin yoludur. Sebeplerin tesirini de Allahü teâlâdan talep etmelidir! (c.1, m.72)

Hazret-i Hızır buyurdu ki:
(Güler yüzlü ol, hiddetlenme! Hep faydalı iş yap, az da olsa zararlı iş yapma! Lüzumsuz dolaşma, boş yere gülme, hiç kimseyi kusurundan dolayı ayıplama, günahların için ağla!)
Sabır ve namaz bütün sıkıntıların ilacıdır. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Ey iman edenler, Allah’tan sabır ve namazla yardım isteyiniz. Allahü teâlâ elbette sabredenlerle beraberdir.) [Bekara 153]

Sual: Hiddetlenmek, öfkelenmek günah mıdır?
CEVAP
Gadaba gelmeyen, yani sinirlenmeyen insan olmaz. Kiminde az, kiminde çok olur. Gadap da bıçak gibidir. İyi işlerde kullanılırsa faydalı, kötü işlerde kullanılırsa zararlı olur. İnsandaki bütün huylar böyledir. İfrat ve tefritleri zararlıdır.

Resulullah efendimiz, nasihat isteyen bir kimseye, (Kızma, sinirlenme!) buyurdu. Birkaç kere sorduğunda, hepsine de (Kızma, sinirlenme!) buyurdu. (Buhari)

Kibrinden dolayı öfkelenmek, kötüdür. İsa aleyhisselam öfkenin de kibirden ileri geldiğini bildiriyor. Hadis-i şerifte (Öfkelenmek imanı bozar) buyuruluyor. (Beyheki)

Gadabın [öfkenin] aşırı olmasına saldırganlık denir. Böyle kimse, hiddetli olur, kendine ve başkasına zarar verir, bu hâl, küfre götürebilir. Hadis-i şerifte, (Gadab imanı bozar) buyuruldu. (Beyheki)

Gadabın lüzumlu olanına şecaat [kahramanlık, yiğitlik], lüzumundan az olmasına da korkaklık denir. Hadis-i şeriflerde, (İfrat ve tefritten [aşırılıktan] sakının!), (Aşırı giden helak olur) ve (İşlerin hayırlısı vasat olanıdır) buyuruldu.

Şecaat orta yoldur. Şecaat halindeki öfke iyidir. İmam-ı Şafii hazretleri, (Şecaat gereken yerde, korkaklık gösteren merkebe benzer) buyurdu.

İslam’a ve müslümanlara düşmanlık edenlere, saldıranlara karşı sert olmak gerekir. Fakat kendini tehlikeye atmak da caiz değildir. Tehlikeli yerde yalnız kalmak, yalnız yürümek, günahtır. Düşmanlara karşı korkaklık caiz değildir. Korkarak kaçmak, Allahü teâlânın takdirini değiştirmez. Korkak kimse, karısına, kızına karşı gayretsizlik ve hamiyetsizlik gösterir, onları koruyamaz. Zillete ve zulme boyun eğer, hainlik yapanı görünce susar.

Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
([Eshab-ı kiram] kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidir.) [Fetih 29]

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Ümmetimin hayırlısı demir gibi sert, dayanıklı olandır.) [Beyheki]

(Hiddet ümmetimin seçkinlerine [iyilerine] gelen bir haslettir.) [Taberani]

(Amellerin, ibadetlerin en kıymetlisi, Hubb-i fillah ve Buğd-i fillahtır.) [İ.Ahmed]
[Hubb-i fillah Allah için sevmek, buğd-i fillah, Allah için buğzetmek, dargın durmak demektir.]

Allahü teâlâ, öfkesini yeneni övmekte, fakat hiç öfkelenmeyeni övmemektedir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Yiğitlik, pehlivanlık hasmını yenen değil, öfkesini yenendir.) [Buhari]

İnsan, zevcesini ve çocuklarını gadap sıfatı ile korur. İslam düşmanlarına karşı, bu sıfat yardımı ile cihad eder. İslamiyet gadabın yok edilmesini değil, buna hakim olup, dine uygun kullanılmasını emreder. Allah için öfke, din gayretindendir. Taberani’deki bir hadis-i şerifte Enes bin Malik hazretleri, (Biz tartışırken, Resulullah efendimiz geldi. Bize öyle öfkelenmişti ki, hiç böylesini görmemiştik) buyuruyor. Müslim’deki hadis-i şerifte, (Ben de insanım, diğer insanlar gibi kızarım) buyurdu. Fakat kızması onu haktan ayırmazdı. Öfkesini yener ve affederdi. Allahü teâlâ, iyileri şöyle övüyor:
(Onlar, bollukta ve darlıkta da infak eder, öfkelerini yener, insanları affederler.) [A.İmran 134]

İnsanlar, kızmak, öfkelenmek yönünden farklıdır. Tirmizi’deki hadis-i şerifte, (İnsanlar çeşitli mizaçtadır. Kimi geç kızar, öfkesi tez geçer. Kimi çabuk kızar, çabuk yatışır, bu ise kendisini telafi eder. Kimi de tez kızar geç yatışır. En iyisi, geç kızıp öfkesi çabuk geçendir. En kötüsü de, çabuk kızıp geç yatışandır) buyuruldu. Bir hadis-i şerifte de, (Mümin, tez kızar, tez barışır) buyuruldu. Fakat (Mümin hiç kızmaz) buyurulmadı.

Öfkeyi yenmenin fazileti ile ilgili hadis-i şeriflerden birkaçı şöyle:
(Kim Allah rızası için öfkesini yenerse, Allahü teâlâ da ondan azabını def eder.) [Taberani]

(Öfkesini yenen Cennete kavuşur.) [Taberani]

(Öfkesini yeneni, Allahü teâlâ korur ve düşmanını ona boyun eğdirir.) [Buhari]

Makam hırsı, kibir ve ucbu yok eden öfkesine hakim olur.

Peygamber efendimiz, taş kaldırıp kuvvet denemesi yapanlara sordu:
- Bu taşı kaldırmaktan daha zoru nedir?
- Bildir ya Resulallah, dediler.
- Öfkeli iken, öfkesini yener, sonra sabır yolunu tutarsa, sizin en ağır taş kaldıranınızdan daha kuvvetlidir. [T. Gafilin]

Hiddeti yenmek
Hiddetli ortamı değiştirmek ve kızgınlık alevlerini söndürmek, beş şeyle mümkündür:
1- Böyle bir zamanda Cenab-ı Hakkın isimlerini zikretmek. Çünkü Allah’ı anmak, Allah’tan korkmaya sebep olur. Allah korkusu da taat ve af gibi güzel hasletlerin gelişmesini sağlar. Böylece, Allahü teâlâyı anmakla, hiddetin ateşi sakinleşip söner.

2- Suçluyu affetmenin ve bağışlamanın sevap olduğunu hatırlamalıdır. Bu hatırlayış kişiyi sevaba sevk eder, suçluları bağışlayanlara Cenab-ı Hakkın vaat ettiği Cennet nimetlerini elde etmeye sürükler, kızgınlığı giderir; serkeş nefsi kahrederek sahibini, huzurlu bir ortama doğru iter.

3- Kızgınlığını giderip, yumuşaklık göstererek affedici olursa, insanların, kendisine sevgi besleyeceğini hatırlamak. Bu taktirde insanların sevgisini elde etmek ve onlar arasında saygıdeğer bir kişi olmak ideali, hiddet hâlinin gitmesine sebep olabilir.

4- Kızgınlık zamanındaki halden başka bir hâle geçmek. Mesela otururken kalkıp gitmek gibi. Halife Memun hiddetlenince, derhal orayı terk ederek hiddetini yenmeye çalışırmış!

5- Kızgınlığın sonunda doğacak acı pişmanlığı, intikamın çirkinliğini ve kolaylıkla giderilemeyecek acı sonuçlar doğuracağını düşünmek. Yani öfkelendiği şeyin bir musibet olduğunu kabul edersek, sabretmeli bunun sayısını artırıp başka musibetlere yol açmamalı. Elini kana bulayabilir, hapislere düşebilir, yuvasını dağıtabilir veya büyük maddi zararlara uğrayabilir. Bir musibete sabretmemekle dünyasını ahiretini mahvedebilir.

Sual: Şehvet ve gadabı yok etmek için açlık çekerek riyazet yapmak uygun mudur?
CEVAP
İslamiyet, şehvetin ve gadabın yok edilmesini değil, her ikisine hakim olup, dine uygun kullanılmalarını emretmektedir. Süvarinin atını ve avcının köpeğini yok etmeleri değil, bunları terbiye ederek, kendilerinden faydalanmaları gerektiği gibidir. Yani şehvet ve gadab, avcının köpeği ve süvarinin atı gibidir. Bu ikisi olmadıkça, ahiret nimetleri avlanamaz. Fakat bunlardan faydalanabilmek için, terbiye ederek, dine uygun kullanılmaları gerekir. Terbiye edilmezler, azgın olup, dinin sınırlarını aşarlarsa, insanı felakete sürüklerler. Riyazet yapmak, bu iki sıfatı yok etmek için değil, terbiye edip dine uymalarını sağlamak içindir. Bunu sağlamak da, herkes için mümkündür.

Sual: Tez sinirleniyorum, büyük küçük dinlemeyip karşımdakileri kırıp döküyorum. Sinirime hâkim olabilmek için ne yapmalıyım?
CEVAP
Dinin emrine uymalı, bunun günah olduğunu bilmeli. İnsan bile bile kızıp öfkelenmez. Kızsa da, sinirine hâkim olur. Zaten dinimiz kızmamayı değil, sinirine hâkim olmayı emrediyor. Her insan kızabilir, ama kızınca, dinin dışına çıkmamalı, zararlı iş yapmamalı.

Hiddetlenince, euzü besmele ve iki kul euzüyü okumalı. Kızıp öfkelenenin aklı örtülür. İslamiyet'in dışına çıkar. Birkaç hadis-i şerif meali:
(Öfkelenen, dilediğini yapmaya gücü yettiği halde, yumuşak davranırsa, Allahü teâlâ da onun kalbini emniyet ve iman ile doldurur.) [İbni Ebid-dünya]

(Öfke, şeytandandır. Şeytan, ateşten yaratılmıştır. Ateş, su ile söndürülür. Öfkelenince abdest alın!) [Ebu Davud]

(Sinirlenen, ayakta ise otursun. Öfkesi geçmezse yan yatsın.)[Ebu Davud]

Ayakta olanın intikam alması kolaydır. Oturunca, azalır. Yatınca, daha azalır. Sinirlenmek, kibirden doğar. Yatmak, kibrin azalmasına sebep olur. Kızınca, (Allahümmagfir li-zenbî ve ezhib gayza kalbî ve ecirnî mineşşeytân) okumak, hadis-i şerifte bildirildi. (İbni Sünni)
Manası, (Ya Rabbi, günahımı affeyle. Beni kalbimdeki öfkeden ve şeytanın vesvesesinden kurtar) demektir.

Öfkeye sebep olan kimseye yumuşak davranamayan kimse, onun yanından ayrılmalı, ondan uzak durmaya çalışmalı.

Sual: Bazı kimseler, haram, günah işleyeni görünce hemen öfkeleniyorlar. Günah işleyenlere karşı böyle öfkelenmek mi gerekir?
Cevap: Haram işleyeni görünce, gadaba gelmek, öfkelenmek iyidir, din gayretinden ileri gelir. Fakat, kızınca, öfkelenince aklın ve İslâmiyetin dışına taşmamak lazımdır. Günah işleyene, kafir, münafık gibi çirkin şeyler söylemek, haram olur. Haram işleyeni görenin, buna cahil demesine izin verilmiş ise de, yumuşak, tatlı söyleyerek nasihat vermek, iyi olur. Zira hadis-i şerifte; (Allahü teâlâ, her zaman yumuşak söylemeyi sever) buyuruldu.

Tevazu sahibi olmak

Allahü teâlâ, bütün kitaplarda, kibri kötülemiş ve yasak etmiştir. Kur'an-ı kerimde de, (Allah, kibirli olanları elbette sevmez!) buyurmuştur. (Nahl 23)... Aklı olan, kendini ve Rabbini tanıyan, hiç kibredebilir mi? İnsan...

Devamını Okuyun...

Toprak gibi olmak

Toprak tevazu sembolüdür. Dağ gibi başını dik tutmaz. Herkes üstüne basar geçer. Kimseye bir şey demez. Tahammülde de toprak gibi olmalı, insanların sıkıntılarına katlanmalı demişlerdir. Toprak gibi olmak iyidir. Toprak bir seviyedir...

Devamını Okuyun...

Tevazu göstermeye çalışmak

Tevazu göstermekle, tevazu sahibi olmak çok farklıdır. Tevazu sahibi övülmüş, tevazu göstermeye çalışan ise yerilmiştir. Cüneyd-i Bağdadihazretleri, (Tevazu göstermeye çalışmak da kibirdir. Çünkü kendinde bir varlık hisseden...

Devamını Okuyun...

Kibir ve ucub

Kibir, kendini başkasından üstün göstermek, ucub ise, kusurlarını görmeyip, ibadet ettiği için kendini ve ibadetlerini beğenmek, başkasından kendini üstün bilmektir. Buna egoizm de denir. Hiç kimsenin bulunmadığı yerde insan ucba...

Devamını Okuyun...

İki kötü huy

İmansız gitme tehlikesi olan iki kötü huydan birincisi kibir, ikincisi inattır. İnat, benim dediğim doğru, ben haklıyım demektir. Kibirlenen veya inat eden kâfir olmaz, ama bu iki kötü huy insanı küfre sürükler. İçki, zina, açık gezmek...

Devamını Okuyun...

Kibir ve büyüklenmek

Bu, çok tuhaf bir sorudur. İnsanlar tenkit edilebilir, ama Allah da tenkit edilir mi hiç? Bir okuyucu da Peygamber efendimizin, (Ben peygamberlerin efendisiyim ve şefaat edicilerin ilkiyim) sözü için, (Peygamberimiz niye kendini...

Devamını Okuyun...

Kimseye yük olmamak

Arkadaşla iyi geçinmek için ona yük olmamak gerekir. İmkan dahilinde ihtiyaçları ondan gizlemeli, yardım talebinde bulunmamaya gayret etmelidir! Mal, para gibi şeyler de istememelidir! Bir makama geçmek için ondan...

Devamını Okuyun...

Komşuluk

Komşu hakkı önemlidir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: (Allah’a ve kıyamete inanan, komşusuna iyilik etsin!) [Buhari]... (Evinizde pişen yemekten, komşunuzun hakkını verin.) [Şir’a]... Komşusu aç iken tok yatan, [gerçek]...

Devamını Okuyun...

Kul hakkı

Kul hakkı beş türlüdür: Mali [Parasal]... Nefsi [hayati yönden]... Irzi [Haysiyetle ilgili]... Mahremi [Namusla ilgili]... Dini Mali olan kul hakları: Hırsızlık, gasp, aldatarak, yalan söyleyerek mal satmak sahte para vermek başkasının...

Devamını Okuyun...

Kumar ve Oyunlar

Piyango kumardır. Kumar ise kesin olarak haramdır. İki âyet-i kerime meali: (Ey inananlar, hamr [alkollü içki], kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir, bunlardan kaçının ki saadete eresiniz.) [Maide 90]...

Devamını Okuyun...

Küs ve dargın durmak

Erkek olsun, kadın olsun, dünya işleri için, müminin mümine darılması, onu terk edip uzaklaşması, aradaki bağlılığı, ilgiyi kesmesi caiz değildir. Müslüman olan ve dine uygun yaşayan akrabayı ise, hiç olmazsa haftada veya...

Devamını Okuyun...

Kusurları gizlemek

Evet gizlemelidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: Kim, bir müslümanın dünya sıkıntılarından birini giderirse, Allahü teâlâ da onu kıyamet günü sıkıntılardan korur. Kim, müslümanın aybını örterse, Allahü teâlâ da onun dünya ve...

Devamını Okuyun...

Lakap takmak

Lakap, ya yermek, alay etmek veya övmek, takdir etmek için kullanılır. İnsanları beğenmediği, üzüleceği lakaplarla çağırmak günahtır. Böyle bir lakapla arkasından konuşmak da gıybettir, haramdır. Kur’an-ı kerimde...

Devamını Okuyun...

Lezbiyenlik

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Kalb, göze tâbidir. Gözler haramdan sakınmazsa, kalbi korumak güç olur. Kalb, harama dalarsa, günahlardan sakınmak güç olur. O halde, imanı olanların, haram işlememesi, harama...

Devamını Okuyun...

Livata (Homoseksüellik)

Erkeğin erkeğe veya kadına arkadan yaklaşmasına livata denir. Eşi ile de livata yapmak büyük günahtır. Allahü teâlâ livatanın habis [çirkin] iş olduğunu bildiriyor. (Enbiya 74)... Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki...

Devamını Okuyun...

Mal mevki hırsı

Helal malı, ihtiyaçtan fazla toplamak mekruhtur. Zekâtını vermezse, azaba sebep olur. Hadis-i şerifte, (Paranın kuluna, paraya tapana lanet olsun!) buyuruldu. Dünya malı peşinde koşmak, nefsinin şehvetleri [arzuları]...

Devamını Okuyun...

Malayani

Malayani, ömrü faydasız oyunlarla, boş işlerle geçirmek demektir. Oyunlardan bazıları faydalıdır. Mesela hadis-i şerifte, (Ok atmayı öğrenmek, atını terbiye etmek ve ailesi ile oynamak hariç, faydalı oyun olmaz) buyuruldu...

Devamını Okuyun...

Malı hayra harcamak

1- Peygamber efendimiz, (İlmi olan ilminden, malı olan malından sadaka versin) buyuruyor...

Devamını Okuyun...

Mastürbasyon

İstimna, mastürbasyon demektir. Bu da, ne şekilde olursa olsun, kendi kendini tatmin ederek orgazma ulaşmak demektir...

Devamını Okuyun...

Merhamet etmek

Merhamet etmek; acımak, şefkat göstermek demektir. Allahü teâlânın esma-i hüsnasındaki Rahman...

Devamını Okuyun...

Müdara ve Müdahene

Müdahene, gücü yettiği halde, haram işleyene mani olmamak, dalkavukluk yaparak, birinin gönlünü alırken...

Devamını Okuyun...

Müjdelere kavuşmak için şartlar

Hadis-i şeriflerde, (Kovucu Cennete giremez), (Gıybet eden Cehennemliktir), (Kalbinde zerre kadar...

Devamını Okuyun...

Münafıklık

Hadis-i şeriflerde, (Kovucu Cennete giremez), (Gıybet eden Cehennemliktir), (Kalbinde zerre kadar...

Devamını Okuyun...

Mürüvvet

Mürüvvet, insanlık, yiğitlik, iyilik cömertlik faydalı olmak, iyilik yapmak arzusu gibi manalara gelir ki, hallerin en güzeline...

Devamını Okuyun...

Müslümanların hakları ve görevleri

Müslüman, diğer müslüman kardeşini en az kendisi kadar düşünür. Kendisine yapılmasını uygun görmediği...

Devamını Okuyun...

Müstehcen konuşmak

Hadika’da buyuruluyor ki:
Fuhuş, çirkin söz demektir. Haddi aşan her şeye...

Devamını Okuyun...

Nasihatin önemi

Nasihat, Allahü teâlânın bir kimseye verdiği nimetin onda kalarak, dinine ve dünyasına faydalı olmasını...

Devamını Okuyun...

Nefsi terbiye etmek

Nefse uyan kimse, hep İslamiyet’in dışına çıkar. Hayvanlarda akıl ve nefs olmadığı için, ihtiyaçlarını...

Devamını Okuyun...

Oral seks

Bir şeyin haram olması için edille-i erbaada bir delilinin bulunması lazımdır. Ancak, meşhur olan şeyler için hüküm...

Devamını Okuyun...

Öfkesini yenmek

Herkes kızar. Dinimizde kızmamak değil, öfkesini yenmek istenmiştir. Dinimizin emirlerine uyup yasak ettiklerinden...

Devamını Okuyun...

Övmek ve övünmek

Haklı olarak da birini yüzüne karşı övmek, onun felaketine sebep olabilir. Çünkü sevdiği kimseyi övmek...

Devamını Okuyun...

Özrü kabul etmek

Samimiyse, samimi değil demek suizan olur. Suizan da haramdır. Yaptığı bir iş için özür dileyip, bir daha yapmayacağını söyleyen...

Devamını Okuyun...

Rıfk (Yumuşaklık)

Allahü teâlâ yumuşak olmayı emretmektedir:
(Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle...

Devamını Okuyun...

Riya ve ihlas

İhlas, gerek beden ile, gerek mal ile yapılan farz veya nafile bütün ibadetleri, Allah rızası için yapmaktır...

Devamını Okuyun...

Rüşvet

Dinimiz, gasp edilmiş malı ve zulüm, hırsızlık ile alınan, rüşvet, faiz, kumar ücretleri ve diğer hıyanet yollarından...

Devamını Okuyun...

Sabır

Sabır üç çeşittir. En önemlisi günah işlememeye sabırdır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir...

Devamını Okuyun...

Sadakat göstermek

Bozulma her sahada oluyor. Ancak herkesin bozuk, herkesin kötü olduğunu söylemek doğru olmaz. Dinimizde...

Devamını Okuyun...

Salih insan olmak için

Ali Ramiteni hazretleri buyuruyor ki: Salih bir kimse olabilmek için şu on şey gerekir...

Devamını Okuyun...

Selamlaşmak ve önemi

Selam vermek sünnet, almak ise farzdır. Selam verirken, selamın sünnet olduğunu düşünmeli ve o kimseye...

Devamını Okuyun...

Sevgide orta yol

Müslümana elbette güvenilir. Ama dinin emri dahilinde itimat edilir. Mesela ödünç verince senet yapılır...

Devamını Okuyun...

Sır saklamak

Sır, gizli kalması ve herkese söylenmemesi gereken şeydir. Başkaları duyunca, ya mahcup oluruz veya o işi başaramayız...

Devamını Okuyun...

Söz taşımak (Nemime)

Doğru olarak söz taşımak da nemime [kovuculuk] olur. Yalan katılırsa iftira da olur. Kovuculuk günahtır. Ahirette cezası...

Devamını Okuyun...

Suçu kendimizde aramak

Önce sıkıntı, bela niye gelir? Bela, insana iki sebepten ileri gelir:
1- Günahsız kimselere, büyük zatlara gelir. Bu da onların...

Devamını Okuyun...

Suizan hüsnü zan

Suizan, birinin kötü bir iş yaptığını zannetmektir. Kalbe gelen kötü düşünce, o hâliyle suizan olmaz. Kalbin o tarafa...

Devamını Okuyun...

Susmanın faydaları

Peygamber efendimiz, (Az konuşmak imandan, çok söz nifaktandır) buyurmaktadır...

Devamını Okuyun...

Şaka etmek

İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki: 
Peygamber efendimiz de şakalaşır, (Ben de şaka yaparım, fakat ...

Devamını Okuyun...

Şematet

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: 
(Din kardeşinize şematet etmeyiniz! Şematet ederseniz, Allahü teâlâ belayı ondan alır...

Devamını Okuyun...

Şükür nedir? (1)

İslam âlimleri şükrü şöyle tarif etmişlerdir:
Şükür, her nimetin Allah’tan geldiğini bilip...

Devamını Okuyun...

Şükür nedir? (2)

Sayılamayan nimetler
Sual:
 Çok sıkıntıları olan bir Müslümanın, yine de şükretmesi gerekir mi?...

Devamını Okuyun...

Takıyye

Takıyye, inancının aksini söylemektir. Buna Müdara da denir. İnancını, görüşünü, partisini, grubunu, gittiği yolu...

Devamını Okuyun...

Takva, Vera ve Zühd

Takva, Allah’a inanıp, Onun emir ve yasaklarına riayet etmek, yani Allahü teâlâdan korkup haramlardan...

Devamını Okuyun...

Tatlı dil ve güler yüzün önemi

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Müslüman güler yüzlü, münafık asık suratlı olur...

Devamını Okuyun...

Tehevvür

Gadabın yani öfkenin, sertliğin aşırı ve zararlı olmasına (Tehevvür), atılganlık denir. Tehevvür sahibi hiddetli...

Devamını Okuyun...

Tevekkül

Tevekkül, dinimizin bildirdiği sebeplere yapıştıktan sonra neticeyi sebeplerden değil, sebepleri yaratandan...

Devamını Okuyun...

Tezellül

Tevazuunun aşırı miktarına tezellül denir. Bayağılık, kendini aşağı tutmak denir. Tezellül haramdır. Başka haramlarda...

Devamını Okuyun...

Uzun emel

Peygamber efendimiz, üç tane çubuk aldı. Birini önüne, birini de yanına dikti. Diğerini de uzaklara attı. Sonra...

Devamını Okuyun...

Vaadinde durmak

Yerine getirmek niyetiyle söz vermek sevaptır. Verilen sözde durmak müstehaptır. Sözünde durmamak tenzihen...

Devamını Okuyun...

Vâki olanda hayır vardır

Müminin başına gelen her bela faydalı olduğu için öyle söyleniyor. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki...

Devamını Okuyun...

Vefa

Vefa, sevgide devamlılık demektir. Vefa demek, ihtiyaç hâlinde ona yardım etmektir. Arkadaş, öldükten sonra, onun çoluk çocuğunu...

Devamını Okuyun...

Yalan söylemek

Yalan söylemek büyük günahtır. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Yalan söyleyenler, iftira edenler, ancak...

Devamını Okuyun...