Mal mevki hırsı

Helal mala muhabbet etmenin mahzuru olur mu?

CEVAP
Helal malı, ihtiyaçtan fazla toplamak mekruhtur. Zekâtını vermezse, azaba sebep olur. Hadis-i şerifte, (Paranın kuluna, paraya tapana lanet olsun!) buyuruldu. Dünya malı peşinde koşmak, nefsinin şehvetleri [arzuları] peşinden koşmaktan daha fenadır. Mal, para peşinde koşmak, Allahü teâlânın emirlerini unutturursa, (dünya muhabbeti) denir. Allah zikri [düşüncesi] bulunmayan kalbe şeytan yerleşir. Şeytanın en büyük hilesi, insana hayırlı işler yaptırarak kendisini salih, iyi zan ettirmesidir. Böyle kimse, kendisinin kulu olur. Hadis-i şerifte, (Geçen ümmetlerin herbirine fitneler verildi. Benim ümmetimin fitnesi, mal, para toplamak olacaktır) buyuruldu. Dünyalık peşine düşerek, ahireti unutacaklardır.

Hadis-i şerifte, (Allahü teâlâ, insanları yaratırken, ecellerini, ömürlerini ve rızıklarını takdir etmiştir) buyuruldu. İnsanın rızkı değişmez, azalmaz ve çoğalmaz ve zamanından geri kalmaz. İnsan, rızkını aradığı gibi, rızık da, sahibini arar. Çok fakirler vardır ki, zenginlerden daha iyi, daha mesut yaşar. Allahü teâlâ kendisinden korkanlara, dinine sarılanlara, ummadıkları yerden rızk gönderir. Hadis-i kudside, (Ey dünya! Bana hizmet edene hizmetçi ol! Sana hizmet edene güçlük göster!) buyuruldu. Bir hadis-i şerifte, (Ya Rabbi! Beni sevenlere, hayırlı mal ver. Bana düşmanlık edenlere, çok mal ve çok evlat ver!) buyuruldu.

Bir zengin öldü. Bir köşk ile iki oğlu kaldı. Köşkü taksimde anlaşamadılar. Duvardan bir ses geldi. Benim için birbirinize düşman olmayınız. Ben bir padişah idim. Çok yaşadım. Mezarda yüz otuz sene kaldım. Sonra, toprağımla çanak çömlek yaptılar. Kırk sene evlerde kullandılar. Kırıldım. Sokağa atıldım. Sonra, benimle kerpiç yaptılar. Bu duvarın inşasında kullandılar. Birbirinizle dövüşmeyiniz. Siz de, benim gibi olacaksınız, dedi.

Dünya muhabbeti, yani dünyaya düşkün olmak demek, nefsin arzularını, tatlı gelen şeyleri ve bunlara kavuşmanın sebebi olan parayı, haram yollardan aramak demektir. Dünyaya düşkün olmak, hayal peşinde koşmaktır. Çünkü, dünya lezzetlerinin zararları, faydalarından daha çoktur. Elde kalmaz, çabuk giderler. Bunlara kavuşmak ise, çok güçtür. Faydası hiç olmayanlara Lab, yani oyun ve Lehv, yani eğlence denir.

Hadis-i şerifte, (Dünyalık olan şeyler, melundur. Allah için olan şeyler, Allahü teâlânın razı olduğu şeyler, melun değildir)buyuruldu. Dünyalık olan şeylerin, Allahü teâlâ indinde hiç kıymeti yoktur. Ahkam-ı İslamiyeye uyarak kazanılan ve kullanılan rızk, dünyalık olmaz. Dünya nimeti olur.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki.
(Dünyalığa düşkün olmak, hataların başıdır.) Yani her türlü hataya, günaha sebep olur.

Dünya peşinde koşan kimse, şüpheli şeylere, sonra mekruhlara, sonra haramlara, hatta küfre dalar. Geçmiş ümmetlerin, Peygamberlerine inanmamalarına sebep, dünyaya düşkün olmaları idi. Musa aleyhisselam, Tur dağına giderken, birinin çok ağladığını gördü. Ya Rabbi! Kulun, senin korkundan ağlıyor dedi. (Kan ağlasa dahi, onu af etmem. Çünkü o, dünyaya düşkündür) buyurdu. Hadis-i şerifte, (Dünyayı helalden kazanana, ahirette hesap vardır. Haramdan kazanana, azap vardır) buyuruldu. (İslam Ahlakı)

Mevki makam hırsı
Mevki ve şöhret sahibi olmak arzusu, insanlarda üç şeyden hasıl olur:
Birinci sebep, nefsin arzularına kavuşmaktır. Nefs, arzularının, haram yollardan elde edilmesini ister. İkincisi, kendinin ve başkalarının haklarını zalimlerden kurtarmak ve müstehap olan mesela, sadaka vermek için ve hayrat, hasenat yapmak için yahut mubah olan işler yapmak için, mesela, iyi yemek, iyi giyinmek, iyi evlerde oturmak ve çoluk çocuk sahibi olup, rahat ve mesut yaşamak için veya ibadetlerine mani olacak şeylerden kurtulmak için ve İslam dinine ve Müslümanlara hizmet için mevki sahibi olmak istenir. Bu niyet ile mevkiye kavuşurken, riya gibi ve hakkı bâtıl ile karıştırmak gibi, İslamiyet'in yasak ettiği şeyleri yapmazsa ve vacipleri, sünnetleri terk etmezse, bunun mevki sahibi olması caizdir, hatta müstehaptır. Çünkü, caiz ve lazım olan şeylere kavuşturucu sebepleri, vasıtaları yapmak da, caiz ve lazım olur. Allahü teâlâ, Kur'an-ı kerimde, iyi insanların nasıl olacağını bildirirken, bunların (Müslümanlara imam olmak istediklerini) de bildirmektedir. Süleyman aleyhisselam, (Ya Rabbi! Benden sonra kimseye nasip etmeyeceğin bir mülkü bana ihsan eyle!) diyerek melik ve emir olmak istemiştir. Hadis-i şerifte, (Hak ve adalet üzere bir gün hakimlik yapmayı, bir sene devamlı gaza etmekten daha çok severim) buyuruldu. Bir hadis-i şerifte, (Bir saat adalet ile idarecilik yapmak, altmış sene nafile ibadet yapmaktan daha iyidir) buyuruldu. Riya ile ve hakkı bâtıl ile karıştırarak mevki sahibi olmak caiz değildir. İyi niyet ile olsa da, caiz değildir. Çünkü, haramları ve mekruhları, iyi niyet ile de yapmak caiz değildir. Hatta, bazı haramların iyi niyet ile yapılması, daha büyük günah olur. Niyetin iyi olması, taat ve ibadetlerde faydalı olur. Mubah, hatta farz olan bir amel, niyete göre günah olabilir. Günah işleyenin, (Sen kalbime bak! Kalbim temizdir. Allah kalbe bakar) sözünün yanlış, hatta zararlı olduğu buradan da anlaşılmaktadır.

Mevki sahibi olmayı istemenin sebeplerinden üçüncüsü, nefsini eğlendirmektir. Nefsi, maldan olduğu gibi, mevkiden de lezzet almaktadır. Arada İslamiyet'e uymayan işler bulunmazsa, nefsi lezzet aldığı şeye kavuşturmak haram olmaz ise de, takvanın, himmetin az olduğunu gösterir. Mevki elde ettikten sonra, insanların gönüllerini kazanmak için, riya ve müdahene ve gösteriş yapmasından korkulur. Hatta, münafıklık ve hakkı bâtıl ile karıştırmak ve hatta hile ve yalan gibi tehlikeli haller de olabilir.

Helal ile haram karışık olan şeyi yapmamak lazımdır. Mevki sahibi olmanın bu üçüncü sebebi, haram değil ise de, iyi olmadığı için, ilacını bilmek ve yapmak lazımdır. Önce mevkinin geçici olduğunu ve zararlarını, tehlikelerini düşünmelidir. Şöhretten ve hürmet toplayarak kibirli olmaktan kurtulmak için, İslamiyet'te mubah olup, caiz olup, halkın beğenmediği işleri yapmalıdır.

Bir zaman, bir emir, bir zahidi ziyarete gitmiş. Zahid, emirin ve etrafındakilerin kendisine yaklaşmak istediklerini anlayınca, ziyafet vermiş. Kendisi, iri lokmaları hırs ile çabuk çabuk, yemeye başlamış. Emir, bu hali görünce, zahidi beğenmeyerek, oradan ayrılmış. Zahid, arkasından, Elhamdülillah! Rabbim beni kurtardı demiş.

Mevki sahibi olmak arzusunu gideren en kuvvetli ilaç, insanlardan uzlet etmektir. Din ve dünya için zaruri vazifelerden başka, insanlar arasına karışmamalıdır. Hadis-i şerifte, bu ilaç tavsiye edilmektedir.

Şöhret olmak kötü mü?
Sual:
 Şöhret kötü müdür?
CEVAP
Meşhur olmak değil, meşhur olmayı, parmakla gösterilmeyi istemek afettir. Bununla beraber din veya dünya işlerinde meşhur olan kimsenin afetten kurtulması zor olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Mal ve şöhret hırsının insana vereceği zarar, iki aç kurdun bir koyun sürüsüne saldırdığı zaman vereceği zarardan daha çoktur.) [Müslim]

(Allahü teâlânın korudukları müstesna, insana zarar olarak din ve dünya işlerinde parmakla gösterilmesi yetişir.) [Beyheki] Yani, insanın din veya dünya işlerinde şöhret sahibi olması, dinine de, dünyasına da çok zarar verir.

(Bir kimsenin parmakla gösterilmesi zarar olarak kendine yetişir.) "Ya Resulallah, hayır işlerde parmakla gösterilmek de böyle midir?" diye sual ettiler. Buyurdu ki:
(Evet hayırlı işlerde de olsa onun için şer olur. Ancak Allahü teâlânın merhamet ettiği, koruduğu müstesnadır. Şer işlerinde parmakla gösterilmek zaten zarardır.) [Taberani]

İnsanların övmesine sebep olan şöhret bir afet olabilir. Onun için meşhur olmaktan, uzak durmaya çalışmalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Siz, emirliğe [baş olmaya] düşkünsünüz. Halbuki emirlik, kıyamette pişmanlıktır. Ancak, onun hakkını gözetenler bundan müstesnadır.) [Buhari]

(İstemeden emir olan, yardım görür, isteyerek bir mevkiye geçen aciz kalır.) [Buhari]

(Meth olunmayı sevmek, insanı kör eder ve sağır eder. Kabahatlerini, kusurlarını görmez olur. Doğru sözleri, kendisine yapılan nasihatleri işitmez olur.) [Deylemi]

Mevki ve şöhret sahibi olmayı istemek
Sual: Bir kimsenin, mevki, makam ve şöhret sahibi olmayı istemesi, bunlara kavuşmak için çalışması, kötü bir şey midir?
Cevap:
 Bu konuda İslâm Ahlâkı kitabında deniyor ki:
“Mevki ve şöhret sahibi olmak arzusu, insanlarda üç şeyden hasıl olur:
Birinci sebep, nefsin arzularına kavuşmaktır. Nefis, arzularının, haram yollardan elde edilmesini ister.
İkincisi, kendinin ve başkalarının haklarını zalimlerden kurtarmak ve müstehab olan mesela, sadaka vermek, hasenat yapmak, yahut mubah olan işler yapmak, iyi yemek, iyi giyinmek, iyi evlerde oturmak ve çoluk çocuk sahibi olup, rahat ve mesut yaşamak veya ibadetlerine mani olacak şeylerden kurtulmak, İslâm dinine ve Müslümanlara hizmet için mevki sahibi olmak istenir. Bu niyetle mevkie kavuşurken, riya ve hakkı batıl ile karıştırmak gibi, İslâmiyetin yasak ettiği şeyleri yapmazsa, vacipleri, sünnetleri terk etmezse, bunun mevki sahibi olması caizdir. Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerimde, iyi insanların nasıl olacağını bildirirken, bunların;

(Müslümanlara imam olmak istediklerini) de bildirmektedir. Süleyman aleyhisselâm; 'Ya Rabbi! Benden sonra kimseye nasip etmeyeceğin bir mülkü bana ihsan eyle!' diyerek melik ve emir olmak istemiştir. Hadîs-i şerifte;
(Bir saat adalet ile idarecilik yapmak, altmış sene nafile ibadet yapmaktan daha iyidir) buyuruldu.

Riya ve hakkı batıl ile karıştırarak mevki sahibi olmak caiz değildir. İyi niyetle olsa da, caiz değildir. Çünkü, haramları ve mekruhları, iyi niyetle de yapmak caiz değildir.

Üçüncü sebep ise, nefsini eğlendirmektir. Nefsi, maldan olduğu gibi, mevkiden de lezzet almaktadır. Arada İslâmiyete uymayan işler bulunmazsa, nefsi lezzet aldığı şeye kavuşturmak haram olmaz ise de, takvanın, himmetin az olduğunu gösterir. Mevki elde ettikten sonra, insanların gönüllerini kazanmak için, riya, müdahane ve gösteriş yapmasından korkulur. Hatta, münafıklık, hakkı batıl ile karıştırmak ve hatta hile, yalan gibi tehlikeli hâller de olabilir. Helal ile haram karışık olan şeyi yapmamak lazımdır. Mevki sahibi olmanın bu üçüncü sebebi, haram değil ise de, iyi olmadığı için, ilacını bilmek ve yapmak lazımdır. Her şeyden önce mevkiinin, şöhretin geçici olduğunu ve zararlarını, tehlikelerini düşünmelidir.”

Mal, mevki sahibi olmak
Sual: Dinimizde kazanarak çok mal, mevki sahibi olmak uygun değil midir?

Cevap: Müslümanlıkta çok mal ve mevki sahibi olmak kötü değildir. Haram yollardan ele geçen mallar, paralar, az olsalar da, habistir, kötüdür, bunları kullanmak haramdır. Helalden kazanılan ve zekâtı verilen mal, para, ne kadar çok olursa olsun, makbuldür. Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı kerimde, helal olan malı hayır diye isimlendirmiştir. İmâm-ı Gazâlî hazretleri, Kimyâ-i se'âdet kitabında buyuruyor ki:
“Kendini, ailesini ve çocuklarını kimseye muhtaç ettirmeyecek kadar çalışıp helalden kazananlara cihat sevabı verilir. Peygamber efendimiz bir sabah oturmuştu. Sahabeden, kuvvetli bir genç, erkenden dükkânına doğru geçti. Birisi; 'Yazıklar olsun buna ki, Allah için biraz burada sizi dinlemeyip geçti' deyince; (Böyle söyleme! Eğer kendini, ana-babasını, ehil ve evladını muhtaç etmemek için gitti ise, Allah yolundadır. Eğer ziynet, süslenmek için, zengin olup Müslümanlara gösteriş niyetinde ise, Cehennem yolundadır)buyurdu. Bir hadis-i şerifte; (Doğru olan tüccar, kıyamette sıddıklarla ve şehitlerle beraberdir) ve bir kere de; (Allahü teâlâ, sanat sahibi mümini sever) buyurdu.”

Bu sebeple çok mal ve mevki sahibi olunca, kalbini karartıp Allahü teâlâyı unutmamalı ve malına, rütbesine güvenip de, ibadetten geri kalmamalıdır. Şunu da unutmamalıdır ki, malı az olan, daha fazla Allahü teâlâyı hatırlar ve Ona daha fazla bağlanır.

İftira etmek

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Yalan söylemek ve iftira etmek haramdır, sakınmak lazımdır. Bu iki fenalık, her dinde de haram idi. Cezaları çok ağırdır. (C.3, m.34)... İftira büyük günahtır ve çok fenadır. Bunda yalan...

Devamını Okuyun...

İnat ve Münakaşa

Hakkı açıklamak niyetiyle de olsa, başkalarını mağlup etmek için yapılan tartışmalar zararlıdır. Bir kimsede tartışmada galip gelme sevgisi, hakkı karşısındakinin ağzından duymaktan daha sevimli gelirse, her kötülüğün...

Devamını Okuyun...

İnsanlara iyilik etmek

Muhammed Masum hazretleri buyuruyor ki: Ömür kısadır. Sonsuz olan ahiret hayatında, insanın karşılaşacağı şeyler, dünyada yaşadığı hâle bağlıdır. Akıllı olan, ileriyi görebilen bir kimse, kısa olan dünyada, hep, ahirette iyi...

Devamını Okuyun...

İsraf

Malı, dinin ve mürüvvetin uygun görmediği yerlere dağıtmaya israf denir. Mürüvvet, faydalı olmak, iyilik yapmak arzusudur. Dine uymayan israf, haramdır. Mürüvvete uymayan israf tenzihen mekruhtur. İsraf, malı...

Devamını Okuyun...

İstişarenin önemi

Bir iş yaparken ehline sormaya "meşveret" veya "istişare" denir. İstişare sünnettir. Kur'an-ı kerimde mealen, (Yapacağın işi önce meşveret et!) buyuruluyor. (Al-i İmran 159) İyi kimseler övülürken de İstişare ederek...

Devamını Okuyun...

İyi veya kötü çığır açmak

Ölünce amel defterleri kapanır. Fakat iyi veya kötü işte önderlik edenlerin amel defterleri kapanmaz. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: Dinimizde iyi bir çığır açana, bunun sevabı ile bununla amel edenlerin sevabı verilir, o çığırda...

Devamını Okuyun...

Kalb kırmak

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Kalb, Allahü teâlânın komşusudur. Allahü teâlâya kalbin yakın olduğu kadar hiçbir şey yakın değildir. Mümin olsun, asi olsun, hiçbir insanın kalbini incitmemelidir. Çünkü, asi olan...

Devamını Okuyun...

Kanaat etmek

Kanaat, çalışmayıp tesadüfen önüne çıkanı kullanmak, başka bir şey aramamak demek değildir. Kanaat, bileğin emeği, alın teri karşılığı kazanılana razı olmak, başkasının kazancına göz dikmemek demektir. Başkasının...

Devamını Okuyun...

Kibrin dindeki yeri

Kibir, kendisini başkasından üstün görmektir. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki: (Kibir, hakka, razı olmamak ve insanları küçük görmektir.) [Müslim]... Fudayl bin Iyad hazretleri, (Tevazu, ister cahilden, ister çocuktan duyulsa da...

Devamını Okuyun...

Kibirlenmek üç çeşittir

Kibir, kendini başkasından üstün görmektir. Yapıldığı yerlere göre üçe ayrılır: Allahü teâlâya karşı kibirdir: Kibrin en kötüsü budur. Nemrud, Firavun böyle idi. İlahlık iddiasında bulundular. Bazı dinsizler de imanı ibadeti, namaz...

Devamını Okuyun...

Kibre sebep olanlar

Bu vasıfların biri veya birkaçına sahip olan kimse kibirlenebilir: İlim: Genelde az çok ilmi olanlar, diğer insanları, hayvan gibi, ot gibi görür. Kendini de, kuru fasulye gibi nimetten sayarak kibirlenir. İki hadis-i şerif meali...

Devamını Okuyun...

Kibir alametleri

Kibirden olan işlere birkaç örnek verelim: Sual soramamak kibirden kaynaklanır. Kibirli, sual sormayı, bilmemenin alameti kabul eder. Sual sorarsam, bilmediğim meydana çıkar der. Hep kendisine sual sorulmasını, başkasına...

Devamını Okuyun...

Kibirliye kibirli görünmek

Kibirlenmekle, kibirli görünmek farklıdır. Kibirliye karşı, kibirli görünmek sadaka vermek gibi sevaptır. Hadis-i şerifte, (Kibirliye kibirli görün ki, onu hakir ve küçük düşürmüş olursun) buyuruldu. (İ. Gazali)... Kibir sahibine...

Devamını Okuyun...

Tenkit etme hastalığı

İslam âlimleri, öfkenin, sinirlenmenin, kibirden, kendini beğenmekten ileri geldiğini bildiriyor. Tenkit etmek [eleştirmek], genelde, (Ben bunu biliyorum, sen bilmiyorsun, seni uyarıyorum, bu yanlış yoldan dön) demektir...

Devamını Okuyun...

Tevazu sahibi olmak

Allahü teâlâ, bütün kitaplarda, kibri kötülemiş ve yasak etmiştir. Kur'an-ı kerimde de, (Allah, kibirli olanları elbette sevmez!) buyurmuştur. (Nahl 23)... Aklı olan, kendini ve Rabbini tanıyan, hiç kibredebilir mi? İnsan...

Devamını Okuyun...

Toprak gibi olmak

Toprak tevazu sembolüdür. Dağ gibi başını dik tutmaz. Herkes üstüne basar geçer. Kimseye bir şey demez. Tahammülde de toprak gibi olmalı, insanların sıkıntılarına katlanmalı demişlerdir. Toprak gibi olmak iyidir. Toprak bir seviyedir...

Devamını Okuyun...

Tevazu göstermeye çalışmak

Tevazu göstermekle, tevazu sahibi olmak çok farklıdır. Tevazu sahibi övülmüş, tevazu göstermeye çalışan ise yerilmiştir. Cüneyd-i Bağdadihazretleri, (Tevazu göstermeye çalışmak da kibirdir. Çünkü kendinde bir varlık hisseden...

Devamını Okuyun...

Kibir ve ucub

Kibir, kendini başkasından üstün göstermek, ucub ise, kusurlarını görmeyip, ibadet ettiği için kendini ve ibadetlerini beğenmek, başkasından kendini üstün bilmektir. Buna egoizm de denir. Hiç kimsenin bulunmadığı yerde insan ucba...

Devamını Okuyun...

İki kötü huy

İmansız gitme tehlikesi olan iki kötü huydan birincisi kibir, ikincisi inattır. İnat, benim dediğim doğru, ben haklıyım demektir. Kibirlenen veya inat eden kâfir olmaz, ama bu iki kötü huy insanı küfre sürükler. İçki, zina, açık gezmek...

Devamını Okuyun...

Kibir ve büyüklenmek

Bu, çok tuhaf bir sorudur. İnsanlar tenkit edilebilir, ama Allah da tenkit edilir mi hiç? Bir okuyucu da Peygamber efendimizin, (Ben peygamberlerin efendisiyim ve şefaat edicilerin ilkiyim) sözü için, (Peygamberimiz niye kendini...

Devamını Okuyun...

Kimseye yük olmamak

Arkadaşla iyi geçinmek için ona yük olmamak gerekir. İmkan dahilinde ihtiyaçları ondan gizlemeli, yardım talebinde bulunmamaya gayret etmelidir! Mal, para gibi şeyler de istememelidir! Bir makama geçmek için ondan...

Devamını Okuyun...

Komşuluk

Komşu hakkı önemlidir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: (Allah’a ve kıyamete inanan, komşusuna iyilik etsin!) [Buhari]... (Evinizde pişen yemekten, komşunuzun hakkını verin.) [Şir’a]... Komşusu aç iken tok yatan, [gerçek]...

Devamını Okuyun...

Kul hakkı

Kul hakkı beş türlüdür: Mali [Parasal]... Nefsi [hayati yönden]... Irzi [Haysiyetle ilgili]... Mahremi [Namusla ilgili]... Dini Mali olan kul hakları: Hırsızlık, gasp, aldatarak, yalan söyleyerek mal satmak sahte para vermek başkasının...

Devamını Okuyun...

Kumar ve Oyunlar

Piyango kumardır. Kumar ise kesin olarak haramdır. İki âyet-i kerime meali: (Ey inananlar, hamr [alkollü içki], kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir, bunlardan kaçının ki saadete eresiniz.) [Maide 90]...

Devamını Okuyun...

Küs ve dargın durmak

Erkek olsun, kadın olsun, dünya işleri için, müminin mümine darılması, onu terk edip uzaklaşması, aradaki bağlılığı, ilgiyi kesmesi caiz değildir. Müslüman olan ve dine uygun yaşayan akrabayı ise, hiç olmazsa haftada veya...

Devamını Okuyun...

Kusurları gizlemek

Evet gizlemelidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: Kim, bir müslümanın dünya sıkıntılarından birini giderirse, Allahü teâlâ da onu kıyamet günü sıkıntılardan korur. Kim, müslümanın aybını örterse, Allahü teâlâ da onun dünya ve...

Devamını Okuyun...

Lakap takmak

Lakap, ya yermek, alay etmek veya övmek, takdir etmek için kullanılır. İnsanları beğenmediği, üzüleceği lakaplarla çağırmak günahtır. Böyle bir lakapla arkasından konuşmak da gıybettir, haramdır. Kur’an-ı kerimde...

Devamını Okuyun...

Lezbiyenlik

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Kalb, göze tâbidir. Gözler haramdan sakınmazsa, kalbi korumak güç olur. Kalb, harama dalarsa, günahlardan sakınmak güç olur. O halde, imanı olanların, haram işlememesi, harama...

Devamını Okuyun...

Livata (Homoseksüellik)

Erkeğin erkeğe veya kadına arkadan yaklaşmasına livata denir. Eşi ile de livata yapmak büyük günahtır. Allahü teâlâ livatanın habis [çirkin] iş olduğunu bildiriyor. (Enbiya 74)... Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki...

Devamını Okuyun...

Mal mevki hırsı

Helal malı, ihtiyaçtan fazla toplamak mekruhtur. Zekâtını vermezse, azaba sebep olur. Hadis-i şerifte, (Paranın kuluna, paraya tapana lanet olsun!) buyuruldu. Dünya malı peşinde koşmak, nefsinin şehvetleri [arzuları]...

Devamını Okuyun...

Malayani

Malayani, ömrü faydasız oyunlarla, boş işlerle geçirmek demektir. Oyunlardan bazıları faydalıdır. Mesela hadis-i şerifte, (Ok atmayı öğrenmek, atını terbiye etmek ve ailesi ile oynamak hariç, faydalı oyun olmaz) buyuruldu...

Devamını Okuyun...

Malı hayra harcamak

1- Peygamber efendimiz, (İlmi olan ilminden, malı olan malından sadaka versin) buyuruyor...

Devamını Okuyun...

Mastürbasyon

İstimna, mastürbasyon demektir. Bu da, ne şekilde olursa olsun, kendi kendini tatmin ederek orgazma ulaşmak demektir...

Devamını Okuyun...

Merhamet etmek

Merhamet etmek; acımak, şefkat göstermek demektir. Allahü teâlânın esma-i hüsnasındaki Rahman...

Devamını Okuyun...

Müdara ve Müdahene

Müdahene, gücü yettiği halde, haram işleyene mani olmamak, dalkavukluk yaparak, birinin gönlünü alırken...

Devamını Okuyun...

Müjdelere kavuşmak için şartlar

Hadis-i şeriflerde, (Kovucu Cennete giremez), (Gıybet eden Cehennemliktir), (Kalbinde zerre kadar...

Devamını Okuyun...

Münafıklık

Hadis-i şeriflerde, (Kovucu Cennete giremez), (Gıybet eden Cehennemliktir), (Kalbinde zerre kadar...

Devamını Okuyun...

Mürüvvet

Mürüvvet, insanlık, yiğitlik, iyilik cömertlik faydalı olmak, iyilik yapmak arzusu gibi manalara gelir ki, hallerin en güzeline...

Devamını Okuyun...

Müslümanların hakları ve görevleri

Müslüman, diğer müslüman kardeşini en az kendisi kadar düşünür. Kendisine yapılmasını uygun görmediği...

Devamını Okuyun...

Müstehcen konuşmak

Hadika’da buyuruluyor ki:
Fuhuş, çirkin söz demektir. Haddi aşan her şeye...

Devamını Okuyun...

Nasihatin önemi

Nasihat, Allahü teâlânın bir kimseye verdiği nimetin onda kalarak, dinine ve dünyasına faydalı olmasını...

Devamını Okuyun...

Nefsi terbiye etmek

Nefse uyan kimse, hep İslamiyet’in dışına çıkar. Hayvanlarda akıl ve nefs olmadığı için, ihtiyaçlarını...

Devamını Okuyun...

Oral seks

Bir şeyin haram olması için edille-i erbaada bir delilinin bulunması lazımdır. Ancak, meşhur olan şeyler için hüküm...

Devamını Okuyun...

Öfkesini yenmek

Herkes kızar. Dinimizde kızmamak değil, öfkesini yenmek istenmiştir. Dinimizin emirlerine uyup yasak ettiklerinden...

Devamını Okuyun...

Övmek ve övünmek

Haklı olarak da birini yüzüne karşı övmek, onun felaketine sebep olabilir. Çünkü sevdiği kimseyi övmek...

Devamını Okuyun...

Özrü kabul etmek

Samimiyse, samimi değil demek suizan olur. Suizan da haramdır. Yaptığı bir iş için özür dileyip, bir daha yapmayacağını söyleyen...

Devamını Okuyun...

Rıfk (Yumuşaklık)

Allahü teâlâ yumuşak olmayı emretmektedir:
(Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle...

Devamını Okuyun...

Riya ve ihlas

İhlas, gerek beden ile, gerek mal ile yapılan farz veya nafile bütün ibadetleri, Allah rızası için yapmaktır...

Devamını Okuyun...

Rüşvet

Dinimiz, gasp edilmiş malı ve zulüm, hırsızlık ile alınan, rüşvet, faiz, kumar ücretleri ve diğer hıyanet yollarından...

Devamını Okuyun...

Sabır

Sabır üç çeşittir. En önemlisi günah işlememeye sabırdır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir...

Devamını Okuyun...

Sadakat göstermek

Bozulma her sahada oluyor. Ancak herkesin bozuk, herkesin kötü olduğunu söylemek doğru olmaz. Dinimizde...

Devamını Okuyun...

Salih insan olmak için

Ali Ramiteni hazretleri buyuruyor ki: Salih bir kimse olabilmek için şu on şey gerekir...

Devamını Okuyun...

Selamlaşmak ve önemi

Selam vermek sünnet, almak ise farzdır. Selam verirken, selamın sünnet olduğunu düşünmeli ve o kimseye...

Devamını Okuyun...

Sevgide orta yol

Müslümana elbette güvenilir. Ama dinin emri dahilinde itimat edilir. Mesela ödünç verince senet yapılır...

Devamını Okuyun...

Sır saklamak

Sır, gizli kalması ve herkese söylenmemesi gereken şeydir. Başkaları duyunca, ya mahcup oluruz veya o işi başaramayız...

Devamını Okuyun...

Söz taşımak (Nemime)

Doğru olarak söz taşımak da nemime [kovuculuk] olur. Yalan katılırsa iftira da olur. Kovuculuk günahtır. Ahirette cezası...

Devamını Okuyun...

Suçu kendimizde aramak

Önce sıkıntı, bela niye gelir? Bela, insana iki sebepten ileri gelir:
1- Günahsız kimselere, büyük zatlara gelir. Bu da onların...

Devamını Okuyun...

Suizan hüsnü zan

Suizan, birinin kötü bir iş yaptığını zannetmektir. Kalbe gelen kötü düşünce, o hâliyle suizan olmaz. Kalbin o tarafa...

Devamını Okuyun...

Susmanın faydaları

Peygamber efendimiz, (Az konuşmak imandan, çok söz nifaktandır) buyurmaktadır...

Devamını Okuyun...

Şaka etmek

İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki: 
Peygamber efendimiz de şakalaşır, (Ben de şaka yaparım, fakat ...

Devamını Okuyun...