Resulullah efendimizi anmak ibadettir

Mevlid ne demektir, mevlid okumaya bazıları bid’at diyor, doğru mu?

CEVAP
Mevlid, doğum zamanı demektir. Mevlid gecesi, Rebiul-evvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir. Peygamber efendimizin doğum günü, bütün Müslümanların bayramıdır.

Resulullah efendimiz dünyaya gelince, amcası Ebu Leheb’in cariyesi Süveybe, (Kardeşin Abdullah’ın oğlu oldu) diyerek kendisine müjde getirince, sevinmişti. (Ona süt vermek şartı ile, seni azat ettim) demişti. Bunun için, Ebu Leheb’in, her mevlid gecesinde, azabı biraz hafiflemektedir. Mevlid gecesi sevinen, o geceye kıymet veren müminlerin pek çok sevap kazanacağı buradan da anlaşılmaktadır. Hâfız Muhammed ibni Cezeri Şafii diyor ki: (Ebu Leheb rüyada görülüp, ne halde olduğu sorulduğunda, çok azap çekiyorum. Ancak, her yıl, Rebiul-evvel ayının 12. geceleri, azabım hafifliyor. Resulullah dünyaya gelince, müjde veren cariyemi sevincimden azat etmiştim. Bunun için, bu gecelerde azabım hafifliyor) dedi. Ebu Leheb gibi azgın bir kâfirin azabı hafifleyince, O yüce Peygamberin ümmetinden olan bir mümin, Onun doğduğu gece sevinir, malını uygun yerlere dağıtır, ziyafet verir, böylece, Peygamberine olan sevgisini gösterirse, Allahü teâlâ onu Cennetine sokar.) [M. Nasihat]

Resulullah efendimiz, mevlid gecelerinde eshab-ı kirama ziyafet verir, dünyayı teşrifindeki ve çocukluk zamanındaki şeyleri anlatırdı. Hazret-i Ebu Bekir de, halife iken, eshab-ı kiramı toplar, Resulullah efendimizin dünyayı teşrifindeki olağanüstü hâlleri konuşurlardı. Bu gece, Resulullahın doğum zamanında görülen hâlleri, mucizeleri okumak, dinlemek, öğrenmek çok sevaptır. Bugün veya ertesi gün oruç tutmakta mahzur yoktur. Tutulması iyi olur, sevap olur.

İslam âlimleri mevlid gecesine çok önem vermişlerdir. Hazret-i Mevlana, (Mevlid okunan yerden belalar gider) buyurmuştur.

Mevlid gecesi, Kadir gecesinden sonra en kıymetli gecedir. Hatta, Mevlid gecesinin Kadir gecesinden de kıymetli olduğunu bildiren âlimler de vardır.

(Allahü teâlâ bir kimseye söz ve yazı sanatı ihsan ederse, Resulullahı övsün, düşmanlarını kötülesin)
 hadis-i şerifine uyularak, asırlardır mevlid kitapları yazılmış ve okunmuştur. Resulullah efendimizi öven çeşitli mevlid kasideleri vardır. Meşhur olan ve Türkiye’de her zaman okunan Mevlid kasidesini Süleyman Çelebi, 15. asırda yazmıştır. Bu kasidenin asr-ı saadetten sonra yazılması, bid’at olmasını gerektirmez. Çünkü Resulullah efendimizi övmek ibadettir. Her zaman Onu övücü kasideler, yazılar yazılabilir. Onları da okumak bid’at değil, sevap olur. Mevlid-i şerif okumak, Resulullah efendimizin dünyaya gelişini, miracını ve hayatını anlatmak, Onu hatırlamak, Onu övmek demektir. Her müminin Resulullah efendimizi çok sevmesi gerekir. Bu da zaten imanın gereğidir. Çok sevmek kâmil mümin olmanın da alametidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Beni ana-baba, evlat ve herkesten daha çok sevmeyen, mümin olamaz.) [Buhari]

(Peygamberleri anmak, hatırlamak ibadettir.)
 [Deylemi] (Bu ibadeti, şiir olarak söylemek daha tesirli olur. Resulullah efendimizin şairleri, camide, Resulullahı öven ve kâfirleri kahreden şiirler okurlardı.)

(Bir şeyi çok seven, elbette onu çok anar.) 
[Deylemi] (Resulullahı seven de Onu çok anar.)

Vehhabiler, mezhepsizler, Resulullah efendimizi öven ve ondan şefaat isteyen Müslümanlara müşrik damgasını basıyorlar. Bunu açıkça söyleyemedikleri için, mevlide bid’at diyorlar. Resulullahı övmek bid'at olmaz. Bu övgüden ancak Allah’ı sevmeyen rahatsız olur; çünkü Allahü teâlâ Onu övmektedir:
(Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.) [Enbiya 107]

(Senin için bitmeyen, sonsuz ecir vardır. Elbette sen en büyük ahlak üzeresin.) [Kalem 3-4]

(Allah ve melekleri, Resule salevat getiriyor. Ey iman edenler, siz de salevat getirin!) [Ahzab 56]

Erkek kadın karışık olmadan, çalgı, müzikli ilahi ve başka haram karıştırmadan, Allah rızası için okumak, salevat-ı şerife getirmek, tatlı şeyler yedirip içirmek, hayrat ve hasenat yapmak, böylece, o gecenin şükrünü yerine getirmek müstehabdır. (Ni'met-ül kübrâ, Hadika, M. Nasihat)

Resulullah efendimizi çok övmek, mahlûkların en üstünde olduğunu söylemek, Allahü teâlânın, sevgili Peygamberine verdiği üstünlükleri saymak ve Ondan şefaat istemek, büyük ibadettir. Buna karşı koymak, koyu bir cahillik, pek çirkin bir inattır. Resulullahı övmek, anmak lazım geldiğine delil olarak, Ahzab suresinin (Allah ve melekleri, Resule salevat getiriyor, iman edenler, siz de salevat getirin) mealindeki 56.âyet-i kerimesi yetmez mi?

Vehhabi mantığına bakın!
Vehhabi Feth-ul-mecid kitabının önsözünde, (Süud torunu Abdülaziz tevhidi yeniledi. Arabistan yarım adasına sulh ve emniyet getirdi. Oğlu Süud da, geçmişlerinin yoluna hayat verdi. Hulefa-i raşidinin yolunu açtı) diyor. Süud oğullarının kılıçlarının keskin olmasına dua ediyor. Yunanistan’da, Atina’nın en lüks otellerinde, yüzlerce gayrimeşru cariye ile, Yunan kızları arasında, yıllarca sefalet, içki ve fuhuş âlemleri sürerek 1384 [m. 1964] de zevk, safa, işret içinde ölen Süudü ve dedelerini övmek için (hayat verdi, yol açtı) gibi methiyeler söylemesi, ondan yardım dilemesi şirk, suç olmuyor da, ehl-i sünnetin, Allahü teâlânın sevgili Peygamberini övmesi, o yüce Peygamberin, mahlukların en yüksek derecesinde olduğunu bildirmesi, (Her istediğini vereceğim) müjdesi ile şereflenmiş olan o en yüksek Peygamberden yardım ve şefaat istemesi, suç ve şirk oluyormuş.

Utanmadan bu yazıları, din kitabı diyerek müslümanların önüne sürmektedir. Gençleri aldatmak, mezhepsiz yapmak için, İslam âlimlerine, müslümanların gözbebeklerine, müşrik, sapık demekten haya duymamaktadır. Hadis-i şeriflerde, Resulullahın kendi yüksek makamını anlatmasına, acaba ne diyecektir. Peygamberlerin seyyidi, gelmiş gelecek, bütün insanların en üstünü olduğunu bildirdiği için, o şerefli Peygambere de, (hâşâ) kirli kalemini bulaştırmak küstahlığını mı yapacak?

Peygamber efendimiz hem habib hem halildir
“Bazı kimseler, Peygamberimize Habib denmesi uygun değildir. Habib sevgili demektir. Allah’ın sevgilisi olur mu!“ diyorlar.

Allahü teâlâ, Muhammed aleyhisselama "Habibim" buyuruyor. Habib, sevgili demektir. Sevgi ise çeşitlidir. Ormanı, çiçeği, suyu sevmek başkadır, yemekleri, meyveleri sevmek başkadır. Ana babayı, evladı sevmek başka, hanımı sevmek başka, Allahü teâlâyı sevmek daha başkadır. Bütün sevgileri yalnız hanımı sevmek gibi kabul etmek çok yanlıştır.

Şimdi imam-ı Gazali, imam-ı Kastalani hazretleri gibi İslam âlimlerinden naklen Allahü teâlânın sevip sevmediği kimseleri bildirelim!

Kur'an-ı kerimde mealen (Allah, onları [Eshab-ı kiramı, salihleri] sever, onlar da Allah’ı sever) buyuruluyor. (Maide 54)

Allahü teâlâ şunları sever:

(Sabredenleri sever.)
 [A.İmran 146]

(Tevekkül edenleri sever.) [A.İmran 159]

(İyilik edenleri sever.) [Bekara 195]

(Adalet edenleri sever.) [Maide 42]

(Tevbe edenleri sever.) [Bekara 222]

Allahü teâlâ şunları sevmez:

(Aşırı gidenleri sevmez.)
 [Bekara 190]

(Fesadı sevmez.) [Bekara 205]

(Zalimleri sevmez.) [A. İmran 57]

(Kibredenleri sevmez.) [Nahl 23]

(Hainleri sevmez.) [Enfal 58]

Allahü teâlâ, Peygamber efendimize, (De ki, eğer, Allah’ı seviyorsanız, bana uyun ki, Allah da sizi sevsin, günahlarınızı affetsin!) buyuruyor. (A.İmran 31)

Peygamber efendimiz de, (Allah ve Resulü bir kimseye, herkesten daha sevgili olmadıkça, iman etmiş olmaz) buyuruyor. (Buhari)

Selman-ı Farisi hazretlerinin bildirdiği hadis-i kudside buyuruluyor ki:
(Ey Resulüm, İbrahim’i halil [dost] edindiysem de, seni de habib[sevgili] edindim. Senden daha sevgili hiçbir şey yaratmadım. Sen olmasaydın kâinatı yaratmazdım.) [Mevahib-i Ledünniyye]

Yine aynı kitaptaki hadis-i şerifte, (Allah, İbrahim’i halil edindiği gibi beni de halil edindi) buyuruluyor. Şu halde Peygamber efendimiz hem habibdir, hem halildir.

Sevginin kuvvetli olmasına aşk denir. Mevlidde de (Habibim sana aşık olmuşam) ifadesi geçer. Bazı kimseler, nefsin şehvani arzularına aşk dedikleri için Allahü teâlânın, Habibini çok sevmesini, yani aşk ile sevmesini kabul edemiyorlar. (Mevlidin burası yanlış) diyorlar.

Allahü teâlâ, en çok Habibini sever.

Dinde, fazla sevgiye aşk denir. Mevlidde geçen ifade de yanlış değildir. İlahi tenzihe aykırı yeri yoktur. (Allah Habibini çok sevmez) demek yanlıştır.

Sual:
 Mevlid kitabında, (Habibim sana âşık olmuşam) ifadesini, bazı kimseler uygun bulmuyor, hatta, Hristiyanları seven bazı kimseler, o kısmı değiştirip okuyorlar. Bunun dinen mahzuru var mıdır?
CEVAP
Sevginin kuvvetli olmasına aşk denir. Aşk denilince illa şehevî aşk anlaşılmamalıdır. Kitap okuma aşkı olur, parayı sevme aşkı olur. Allah aşkı olur, hocayı sevme aşkı olur, dine hizmet etme aşkı olur. Ana babaya yardım etme aşkı olur, olur da olur.

Mevlitte bildirilen aşkla ilgili ifade, Allahü teâlânın habibini [sevgilisi olan Muhammed aleyhisselamı] sevdiğini bildiriyor. Elbette Allahü teâlâ habibini her şeyden, herkesten çok seviyor. Allah için niye seviyor ki denmez. Yani Mevlitteki ifade çok yerindedir.

Mevlid okumak ibadettir
Sual:
 İmam-ı Şa’rani’nin ve İbni Âbidin’in mevlid okutmaya bid’at dediği doğru mu?
CEVAP
Hayır, doğru değildir. Bu, Selefîlerin uydurmasıdır. Bu iki zat, dine aykırı olarak yapılanlara ve bid’at karıştırılanlara bid’at demişlerdir. İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:
Minarede yakılmak için yağ adamak bâtıldır. Seyyid Abdülkadir’e yağ adarlar da, minarenin doğu tarafına yakılır. Bundan daha çirkini de, minarelerde mevlid okutmayı nezrederler. Hâlbuki bu mevlide çalgı katıyorlar, şarkı ve oyun gibi şeyler karıştırıyorlar. (Redd-ül muhtar)

Demek ki, o günkü mevlidlerde de, bugünkü bazı mevlidlerde olduğu gibi teganni ve uygunsuz şeyler varmış. Onun için bu iki büyük âlime isnat edilen yazılarda, mevlid kötülenmiyor, mevlid cemiyetlerinde işlenen haramlar kötüleniyor. Bugün de mevlidlere bid’at karıştırılıyor. Kadın erkek beraber oturup dinliyorlar. (Böyle mevlid okumak uygun değil) demek, mevlidin kendisi kötü anlamına gelmez. Mevlid, Resulullah efendimizi övmektir. Resulullah’ı övmek ise ibadettir, fakat Selefîler bu övmeye bid’at demektedir.

 

 

Peygamberlerin en üstünü

Peygamber efendimiz, Peygamberlerin en üstünü ve sonuncusudur. Allahü teâlânın yarattığı varlıkların en şereflisi Muhammed aleyhisselâmdır. Her şey O’nun hürmetine yaratıldı. O, Allahü teâlânın resûlü, son peygamberidir...

Devamını Okuyun...

Mübarek soyu

Muhammed aleyhisselâmın nûru, Âdem aleyhisselâmdan itibâren temiz babalardan ve temiz analardan geçerek gelmiştir. Kur’ân-ı kerîmde Şu’ârâ sûresi 219. âyetinde meâlen; “Sen, yâni senin nûrun, hep secde edenlerden...

Devamını Okuyun...

Doğumu

Muhammed aleyhisselâm Hicret’ten 53 sene evvel Rebîulevvel ayının on ikinci Pazartesi gecesi sabaha karşı Mekke’nin Haşimoğulları mahallesinde, Safâ Tepesi yakınında bir evde doğdu. Bu gün, Mîlâdî takvime göre...

Devamını Okuyun...

İsimleri ve künyeleri

Peygamber efendimizin en çok söylenilen ismi “Muhammed”dir. Bu isim, Kur’ân-ı kerîm’de Âl-i İmrân sûresi 144. âyette, Ahzab sûresi 40. âyette, Fetih sûresi 29. âyette ve Muhammed sûresi 22. âyetinde olmak üzere dört...

Devamını Okuyun...

Çocukluğu

Sevgili Peygamberimiz doğduktan sonra dokuz gün kadar annesi Âmine Hâtun tarafından emzirildi. Sonra Ebû Leheb’in câriyesi Süveybe Hâtun onu günlerce emzirdi. O zaman Mekke halkının çocuklarını bir süt annesine vermeleri...

Devamını Okuyun...

Gençliği

Her bakımdan insanların en üstünü olan Muhammed aleyhisselâm, daha gençliğinde Mekke halkı arasında, diğerlerinden farklı olarak, çok sevilmiştir. Güzel ahlâkı, insanlara görülmemiş bir şekilde iyi davranması, sâkinliği...

Devamını Okuyun...

Evlenmesi

Muhammed aleyhisselâm yirmi beş yaşındayken ilk olarak hazret-i Hadîce ile evlendi. Hazret-i Hadîce, Kureyş kabîlesinin Esedoğulları kolundan kırk yaşında ve dul bir hanım idi. Fakat, malı, cemâli, aklı, ilmi, şerefi, nesebi...

Devamını Okuyun...

Peygamberliği

Muhammed aleyhisselâm daha otuz yedi yaşında iken gâibden “Yâ Muhammed” diye nidâ olunduğunu duyardı. Otuz sekiz yaşında iken de bir takım nûrlar görmeye başladı. Bu hâlini sâdece hazret-i Hadîce’ye anlatırdı...

Devamını Okuyun...

Mekke devri

Muhammed aleyhisselâm vahyin bir müddet kesilmesinden sonra yine Hira Dağına çıkmıştı. Dağdan aşağı inerken bir ses duydu. Başını kaldırıp baktığında Cebrâil aleyhisselâmı gördü. Mübârek kalbi çarparak ve ürpererek...

Devamını Okuyun...

Medîne devri

Muhammed aleyhisselâmın ve Eshâb-ı kirâmın Medîne’ye hicretiyle Müslümanlar için yeni bir devir başlamış oldu. Resûlullah efendimizin Mekke’den Medîne’ye hicret etmekte olduğu işitilince, hâdise Medîne’de...

Devamını Okuyun...

Vedâ Haccı

Peygamberimiz Vedâ Haccında Mina’da bulunduğu sırada; “Allah’ın yardımı ve zafer günü gelip insanların Allah’ın dînine akın akın girdiklerini görünce, Rabbini överek, tesbîh et! O’ndan af dile! Çünkü O...

Devamını Okuyun...

Resulullahı tasdik şart

Evet yine cehennemliktir. Çünkü Allah'a inancında samimi değildir. Allahü teâlânın bildirdiğinin hepsine inanmak şarttır, birine inanılmazsa bu iman olur mu hiç? Hac ibadeti henüz farz olmadan önce Resulullah efendimiz...

Devamını Okuyun...

Sen olmasaydın kâinatı yaratmazdım

Sual: Kur’an-ı kerimde, (Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdim), (Rabbinin sana verdiği nimetlerle mecnun değilsin...

Devamını Okuyun...

Âlemlerin rahmet ve uyarıcısı

Kur’an-ı kerim baştan sona kadar Resulullah efendimizi övmektedir. Bu konudaki âyet-i kerimelerden bazılarının mealleri şöyledir...

Devamını Okuyun...

Peygamber efendimizi tanımak

Her Müslüman, Peygamber efendimizin güzellik ve üstünlüklerini ilmi, ihlâsı ve Ona olan sevgisi kadar derece derece görmekte ve anlayabilmektedir...

Devamını Okuyun...

Peygamber efendimizin faziletleri

Mevahib-i ledünniyye ve Mirat-i kâinat kitaplarında bildirilen faziletlerinden bazıları şöyledir...

Devamını Okuyun...

Peygamber efendimizin mucizeleri

Çok mucizesi görülmüştür. Bazılarını bildirelim.
Aşağıdaki yazılar (Mir’at-ı Kâinat) kitabından alınmıştır...

Devamını Okuyun...

Resulullah efendimizin isimleri

Muhammed aleyhisselamın 400’e yakın ismi Mevahib-i ledünniyye'de vardır. Bunlardan bir kısmının manası alfabetik olarak kısaca şöyle...

Devamını Okuyun...

Resulullah sevgisinin önemi

Biz Peygamberimizi çok sevdik de ne yaptık, sizin gibi tanrı mı dedik, tanrının oğlu mu dedik...

Devamını Okuyun...

Peygamber efendimize tâbi olmak

Muhammed aleyhisselama tam ve kusursuz tâbi olabilmek için, Onu tam ve kusursuz sevmek lazımdır...

Devamını Okuyun...

Peygamberlik iddiası zındıklıktır

Peygamber denilen kimselerin, Müslümanlıkla hiç alakaları yoktur. Çünkü Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki...

Devamını Okuyun...

Mirac mucizesi

Ehl-i sünnet âlimleri, sözbirliği ile Miracın hak olduğunu bildiriyorlar...

Devamını Okuyun...

Mucize ve Keramet haktır

Mucizeyi de kerameti de yaratan Allah’tır. Bunu inkâr eden kâfir olur.
Mucize, peygamber olduğunu söyleyen kimsenin...

Devamını Okuyun...

Hilye-i Saadet (Resulullahın görünüşü)

Resulullah efendimizin, görünen bütün uzuvlarının şekli, sıfatları, güzel huyları, tamam hayatı, bütün incelikleriyle, çok geniş ve açık olarak...

Devamını Okuyun...

Peygamber efendimizin ırkı

Sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselam, Araptır. Arap, güzel demektir. Mesela, lisan-ı Arap, güzel dil demektir...

Devamını Okuyun...

Resulullahın bütün dedeleri mümindi

Resulullah efendimiz, Hazret-i İbrahim’in soyundan geldiğine göre, Hazret-i İbrahim’in babası Azer de kâfir olduğuna göre...

Devamını Okuyun...

Niçin genel bir bela gelmemektedir

Bunun birkaç sebebi vardır:
1- Peygamber efendimiz, âlemlere rahmet olduğu için genel bir azap verilmiyor...

Devamını Okuyun...

Resulullah gelecekten haber verdi

Allahü teâlâ bildirirse, Resulullah da gaybı, gelecekte olan şeyleri bilir...

Devamını Okuyun...

Peygamber efendimizin şefaati

İmanını muhafaza ederek ölen herkes şefaate kavuşacaktır...

Devamını Okuyun...

Resulullah efendimizi anmak ibadettir

Mevlid, doğum zamanı demektir. Mevlid gecesi, Rebiul-evvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir...

Devamını Okuyun...

Peygamber efendimiz ve medeniyet

Evet. Resulullah efendimiz günümüzde de bütün dünya milletlerinin, ilim adamlarının, devlet, siyaset...

Devamını Okuyun...

Salevat getirmek

Resulullah sallallahü aleyhi ve sellemin ismini işitenin ömründe bir defa salevat getirmesi farz, okuyunca, yazınca, söyleyince...

Devamını Okuyun...

Hazret-i İsa’nın müjdesi

İsa aleyhisselamdan sonra, bir son Peygamber (aleyhissalatü vesselam) geleceği İncil’de bildirilmişti...

Devamını Okuyun...

Sakal-ı şerifin kıymeti

Allahü teâlânın âlemlere rahmet olarak gönderdiği, (Habibim)buyurduğu O sevgili Peygamberi övmek, (Her istediğini vereceğim)müjdesi ile...

Devamını Okuyun...

Kürsü ne demektir?


O âyetin meali şöyledir:
(Allah ki, Ondan başka ilah yoktur. O hayydır, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama...

Devamını Okuyun...

Resulullaha mahsus hükümler

Peygamber efendimizi bazı hususlarda taklit caiz olmaz. Çünkü sadece Ona ait haram ve farzlar var idi. Bu konuda Mevahib-i Ledünniyye’de buyuruluyor ki...

Devamını Okuyun...

Resulullahın üç vazifesi


O âyetin meali şöyledir:
(Allah ki, Ondan başka ilah yoktur. O hayydır, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama...

Devamını Okuyun...

Namazda Resulullahı övmek

Herkes kendi anladığına göre Kur’an-ı kerimden mânâ çıkarmaya kalkarsa, ortaya insan sayısı kadar din çıkar...

Devamını Okuyun...

Resulullahın çok evlenmesi

Resulullah efendimiz, önce 25 yaşında iken, 40 yaşında dul bir kadın olan Hazret-i Hatice ile evlendi. 25 yıl onunla yaşadı...

Devamını Okuyun...

Nebi ve Resul nedir?

Müslümanlıkla ilgisi olmayan böyle iddialar, dinimizi içten yıkmak isteyen din düşmanlarının taktik ve hilelerindendir...

Devamını Okuyun...

Peygamber efendimizi rüyada görmek

Rüyada Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselamı hakiki şekliyle gören, muhakkak Onu görmüş olur...

Devamını Okuyun...

Kitab-ı mukaddeste Ahmed ismi

Müslümanlıkla ilgisi olmayan böyle iddialar, dinimizi içten yıkmak isteyen din düşmanlarının taktik ve hilelerindendir...

Devamını Okuyun...

Vedâ Hutbesi

Hamd, Allahü teâlâya mahsustur. Ona hamd eder, Ondan bağışlanmak diler ve Ona tevbe ederiz...

Devamını Okuyun...

Resulullah efendimizin vefatı

Resulullah efendimizin, hicretin onbirinci yılı, Safer ayının yirmi yedinci günü, mübarek başı ağrımaya başladı. Kendisinden sonra...

Devamını Okuyun...

Peygamberlerin en üstünü

İkinci yazar, hocasını Peygamber sanan süper bir sapıktır. Peygamber efendimiz bütün peygamberlerden üstün olduğu gibi, onun ümmeti de diğer ümmetlerden üstündür...

Devamını Okuyun...

Seyyidlere hürmet

Elbette hürmet etmek gerekir. Bir kimseyi sevenin, onun sevdiklerini, çocuklarını, torunlarını da sevmesi gerekir...

Devamını Okuyun...

Kelam-ı ilahi

Resulullah'ın “sallallahü aleyhi ve sellem” din hakkındaki her sözü, Kur’ana dayanır. İctihadında yanılabilirse de, öyle kalmaz...

Devamını Okuyun...

Resule tâbi olmak (Resule uyun emri)

Elbette Allahü teâlâ, Hristiyanlığın değişeceğini biliyordu. Bilmeyen ilah olur mu? Hristiyanlık değişince, değişmeyecek olan yeni bir din gönderdi...

Devamını Okuyun...