Saygı ifadeleri

Aşağıdaki ifadelerin anlamları nedir? Kimler için kullanılır?

CEVAP
Anlamları ve kimler için kullanıldığı karşılarına yazılmıştır:
Hazret: Saygı ifadesi olarak, Allahü teâlâ, Peygamberler ve âlimler için kullanılır. Hak teâlâ hazretleri, Hazret-i Âdem, imam-ı azam hazretleri, Hazret-i Mevlana gibi.
İmam: Dinde söz sahibi, müctehid âlim demektir. İmam-ı Ahmed, İmam-ı Rabbani, İmam-ı Gazali gibi. İmam denince, hazretleridenmese de, saygı ifadesi de kullanılmış sayılır, ama rahmetüllahi aleyh demek müstehabdır.
Allâme: Âlim kelimesinin mübâlağalı ism-i fâilidir. Kısaca, büyük âlim demektir.
Mevlânâ: Efendimiz anlamına gelen ve bir büyüğe karşı söylenen hürmet ve saygı ifâdesidir. Daha çok, Hâlid-i Bağdâdî, Celaleddin-i Rumî, Abdürrahman-ı Cami gibi bazı âlimler için kullanılmaktadır.
Hâce: Müderris, hoca, efendi anlamına gelen ve âlimlere, evliyâ zatlara verilen, Farsça bir ünvandır.
Seyyid: “Efendi, üstün kimse” demektir. Peygamber efendimizin soyundan gelenlere de seyyid denir.
Ebu: Baba demektir. Ebu Yusuf, Yusuf’un babası demektir.
[Bazen mecazi olarak da kullanılır. Mesela turab, toprak demektir. Ebu Turab ise, toprakla haşır neşir olan, eli yüzü topraklı, toprağı, yani secde etmeyi seven, tevazu ehli demektir. Hazret-i Ali, mescidde kuru yerde yatarken Peygamber efendimiz, Hazret-i Ali’nin yüzünün toz toprak içinde olduğunu görünce, bizzat mübarek elleriyle toprağı yüzünden silkip, (Kalk yâ Ebâ Turab) buyurdu. Hazret-i Ali, (Benim için, Ebu Turab lakabı bu bakımdan çok kıymetlidir) buyururdu.
Ebu Hüreyre, kedicik babası, yani kediyi seven, kedileri bakıp gözeten, onlara şefkat gösteren kimse demektir.
Ebu Hanife, doğru inanan, İslamiyet’e sarılan kimse, gerçek Müslümanların hamisi, koruyucusu, babası yani imamı, rehberi demektir.
Ebu Cehil,
 cahilin daniskası, kuru cahil, koyu cahil, İslamiyet’i, gerçekleri inkâr eden demektir.]
İbni; bin: Oğul demektir. İbni Ömer, Ömer’in oğlu; Abdullah bin Ömer de, Ömer’in oğlu Abdullah demektir.
Ümm: Anne demektir. Ümmü Seleme, Seleme’nin annesi; Ümmü Hâris, Hâris’in annesi demektir.
Bint: Kız çocuğu demektir. Zeyneb binti Resulullah, Resulullahın kızı Zeyneb demektir.
Şeyhayn: Hazret-i Ebu Bekir ve hazret-i Ömer’i birlikte ifade etmek için kullanılır. Ayrıca, fıkıh ilminde, İmam-ı a’zam ile İmam-ı Ebu Yusuf için; hadis ilminde de, İmam-ı Buhari ile İmam-ı Müslim için kullanılır.
İmameyn: İki imam, iki âlim demektir. İmam-ı Ebu Yusuf ile İmam-ı Muhammed’i birlikte ifade etmek için kullanılır.
Tarafeyn: İmam-ı a’zam ile İmam-ı Muhammed’i birlikte ifade etmek için kullanılır.
Hateneyn: İki damat demektir, Peygamber efendimizin iki damadı olan, hazret-i Osman ve hazret-i Ali için kullanılır.
İmam-ı A’zam: Büyük İmam, büyük âlim demektir, Ebu Hanifehazretleri için kullanılır.
İmam-ı Rabbani: Kendisine ilim ve hikmet verilmiş, ilmiyle amel eden derin âlim demektir, Mektubat-ı Rabbani’nin yazarı Ahmed Farukî Serhendî hazretleri için kullanılır.
Şah-ı Nakşibend: Behaüddin-i Buhari hazretleri için kullanılır. Allahü teâlânın sevgisini kalblere nakşettiği için böyle denmiştir.
Huccet-ül-İslam: Üç yüz bin hadis-i şerifi, senetleri, ravileriyle birlikte ezbere bilen büyük âlim demektir. Daha çok, İmam-ı Gazali hazretleri için kullanılır.
Gavs-ül-a’zam: Gavs, yardım eden, Evliya arasında kullara yardımla görevlendirilen kimse demektir. Gavs-ül-a’zam, büyük yardımcı demektir, Abdülkâdir-i Geylani hazretleri için kullanılır. İnsanlara ve cinlere yardım eden anlamında, Gavs-üs-Sekaleyn de denir.
Müfti-yüs-Sekaleyn: İnsanlara ve cinlere fetvâ veren büyük âlim demektir. Genelde, Ebüssüud Efendi ve Ahmed ibni Kemal hazretleri için kullanılır.

Dua ifadeleri
Peygamberler, âlimler ve evliya zatlar için kullanılan dua ifadeleri de şunlardır:
Aleyhisselam: Ona selam olsun demektir, bir Peygamber için söylenir.
Aleyhimesselam: İkisine selam olsun demektir, iki Peygamber için söylenir.
Aleyhimüsselam: Onlara selam olsun demektir, ikiden çok Peygamber için söylenir.
Sallallahü aleyhi ve sellem: Genelde bizim peygamberimiz için kullanılırsa da, diğer her peygamber için de kullanılır.
Radıyallahü anh: Allah ondan razı olsun demektir, genelde bir erkek sahabi için söylenir. İmam-ı Rabbani hazretleri İmam-ı a’zam hazretleri için de kullanmıştır.
Radıyallahü anhâ: Allah ondan razı olsun demektir, bir kadın sahabi için söylenir.
Radıyallahü anhümâ: Allah o ikisinden razı olsun demektir, iki sahabi için söylenir.
Radıyallahü anhünne: Allah onlardan razı olsun demektir, ikiden fazla kadın sahabi için söylenir.
Radıyallahü anhüm: Allah onlardan razı olsun demektir, Eshab-ı kiramın tamamı için söylenir.
Aleyhirrıdvân: Allah ondan razı olsun demektir, genelde bir erkek sahabi için söylenir. İmam-ı Rabbani hazretleri, Hazret-i Mehdi için de kullanmıştır.
Aleyhimürrıdvân: Allah onlardan razı olsun demektir, Eshab-ı kiramın tamamı için söylenir.
Rıdvanullahi aleyhim ecmaîn: Allah hepsinden razı olsun demektir, Eshab-ı kiramın tamamı için söylenir.
Rahmetüllahi aleyh: Allah ona rahmet etsin demektir, bir erkek için söylenir.
Rahmetüllahi aleyhâ: Allah ona rahmet etsin demektir, bir kadın için söylenir.
Rahmetüllahi aleyhimâ: Allah o ikisine rahmet etsin demektir, iki kişi için söylenir.
Rahmetüllahi aleyhinne: Allah onlara rahmet etsin demektir, ikiden fazla kadın için söylenir.
Rahmetüllahi aleyhim: Allah onlara rahmet etsin demektir, ikiden fazla erkek için söylenir.
Aleyhirrahme: Allah rahmet etsin demektir, bir kişi için söylenir.
Kuddise sirruh veya Kaddesallahü sirreh: Allah onun sırrını temiz, mübarek ve mukaddes etsin demektir, bir velî zat için kullanılır.
Kuddise sirruhümâ veya Kaddesallahü esrarehümâ: Allah o ikisinin sırrını temiz, mübarek ve mukaddes etsin demektir, iki evliya için kullanılır.
Kuddise sirruhüm veya Kaddesallahü esrarehüm: Allah onların sırrını temiz, mübarek ve mukaddes etsin demektir, ikiden çok evliya için kullanılır.
Kerremallahü vecheh: Allahü teâlâ onun yüzünü mükerrem, şerefli kılsın demektir. Hazret-i Ali için kullanılır.
Beyyedallahü vecheh: Allahü teâlâ onun yüzünü nurlandırsın demektir. Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî hazretleri, Kadı Beydâvî hazretleri için kullanmıştır.

Cenâb kelimesi
Sual: 
Cenâb-ı Allah diyoruz. Cenâb kelimesi, Peygamberimiz için de kullanılır mı? İnsanlar için de, âli Cenâb deniyor. Uygun oluyor mu?
CEVAP
Cenâb, büyüklük ifade etmek için, hürmet maksadıyla söylenir. Cenâb-ı Hak dendiği gibi, Cenâb-ı Peygamber de denir. Ayrıca, Hazret-i Peygamber, Hazret-i Muhammed dendiği gibi, Hazret-i Allah da denir. Bunlar saygı ifade eden kelimelerdir. Âli Cenâb ifadesi de,iyilik sahibi, yüksek ahlâklı, cömert, büyük zat gibi anlamlara gelir.

Sual: Bazı kimseler Hazret-i Ali için, Ali aleyhisselam diyorlar. Böyle söylemek uygun mudur?
CEVAP
Aleyhisselam,
 ona selam olsun demektir; ama bu tabir Peygamberler için söylenir. Sahabi, âlim ve veli için söylenmez. Söylenirse kavram karışıklığına sebep olur. Hazret-i Ali’ye peygamber diyenler de, Ali aleyhisselam diyorlar. Bunun için Peygamber olmayana aleyhisselam dememelidir. Asırlardır, din kitaplarında böyle bildirilmiştir. Yeni bir şey çıkarmak da uygun olmaz.

Hazret-i Ali, Eshab-ı kiramdandır. Bir erkek sahabi için, radıyallahü anh denir. Bir âlim için, rahmetullahi aleyh denir. Bir veli için, kuddise sirruh denir. Ölmüş bir mümin için de, merhum veya rahmetli denir. Gayrimüslim ölü için bu ifadeleri kullanmak caiz olmaz. Toprağı bol olsun denebilir. Bu deyimleri değiştirmek yanlış olur.

Hat sanatında
Sual: Hat yazısıyla Allah, Muhammed yazarken, saygı ifadesi kullanılmasa uygun olur mu?
CEVAP
Hayır, uygun olmaz. Allah celle celalühü, Muhammed aleyhisselam gibi bir saygı ifadesi de yazmak gerekir. (Redd-ül-muhtar)

Saygı sözü
Sual:
 S. Ebediyye’de, (Allahü teâlânın ismini söyleyince, işitince, yazınca, celle-celalüh, teâlâ gibi bir saygı sözü söylemek, yazmak birincisinde vacib, tekrarında ise müstehabdır. Resulullah'ın ismini işitince salevat söylemek de böyledir) deniyor. Namaza başlarken “Allahü ekber” diyoruz. “Allahü teâlâ ekber” mi demek gerekiyor? Elhamdülillah diyoruz. “Elhamdülillahi teâlâ” mı demek gerekiyor? İnşallah yerine “İnşallahü teâlâ”, Maşallah yerine “Maşallahü teâlâ” mı demek gerekiyor? Bir de Resulullah desek saygısızlık mı olur? Muhakkak “aleyhisselam” eklemek mi gerekiyor?
CEVAP
Namaza başlarken (Allahü ekber) denir. Dinimiz öyle bildiriyor. Ekber demekle saygı ifadesi söylenmiş oluyor. (En büyük olan Allah'tır)deniyor. Büyük demekle saygımızı belirtmiş oluyoruz.

Elhamdülillah demekle (Hamd Allah’a mahsustur) diye Ona şükretmek gerektiği belirtiliyor.

İnşallah, denince, her şeyin Onun dilemesiyle olduğu, yani her şeye gücü yettiğini bildirerek Onu yüceltiyoruz, saygımızı belirtiyoruz. Maşallah, (Allah korusun, Allah nazardan saklasın) anlamına gelir. Yani Rabbimizin koruyucu olduğunu bilip Ona sığınıyoruz. Bu bir saygı işidir. Ya Rabbî, (Ey benim Rabbim) demektir. Bunu söyleyince saygı gösterilmiş oluyor. Müdürüm, komutanım denince de saygı gösterilmiş oluyor.

Peygamberimizin ismi Muhammed’dir “sallallahü aleyhi ve sellem”.

Bu özel isim, ilk defa söylenince “aleyhisselam” demek veya salevat getirmek vacibdir. (S.A), (S.A.S) gibi kısaltmalar uygun değildir. Resulullah denince ona saygı gösterilmiş oluyor. Allah'ın Resulü, peygamberi denmiş oluyor. Bu bir saygıdır. Ama Resulullah dedikten sonra salevat getirilirse, (sallallahü aleyhi ve sellem) denirse elbette daha iyi olur.

Eshab-ı kiramın veya İslam âlimlerinin ismini yazarken de saygılı davranmalı. Mesela (Gazalî dedi ki) demeyip, (İmam-ı Gazalî) denirse saygı ifade edilmiş olur, ama “hazretleri” veya “rahmetüllahi aleyh” denirse daha güzel olur. Eshab-ı kiramdan olan bir zat için de “radıyallahü anh” demeli, fakat (r.a.) gibi kısaltma yapmamalıdır. Mesela Ebu Hureyre “radıyallahü anh” demeli.

Dînî ifadeleri kısaltmak
Sual: Dînî ifadeleri, c.c., s.a.v., a.s., hz. şeklinde kısaltmak uygun olmadığı hâlde, bu kısaltmalara haber sitelerimizde, ansiklopedilerimizde ve bazen gazetemizde de rastlıyoruz. Acaba bu kısaltmalar bir ihtiyaçtan dolayı mı yapılıyor?
CEVAP
Evet, çeşitli sebeplerle, mesela yer darlığından dolayı kısaltılmış olabilir veya böyle kısaltmalar yapılmaması gerektiğini bilmeyen bir eleman yazmış olabilir. Daha başka sebepler de olabilir. Yetkililer, yöneticiler bu durumu bildiği için, bunların üstünde ısrarla durmamalıdır.

Cenab kelimesi
Sual: Selefî biri, (Mevla kelimesi gibi, Cenab kelimesini de Allah için kullanmak şirk olur. Cenab, çevre, ev bahçesi anlamına geldiği için Cenab-ı Hak demek şirktir. Hazret kelimesi de ön demektir. Hazret-i Allah demek de aynı şekilde şirktir) diyor. Eski âlimlerimizin kitaplarında bu kelimeler geçiyor. Bu kelimeleri Allah için kullanmanın mahzuru var mı?
CEVAP

Hiçbir mahzuru yoktur. Ehl-i sünnet âlimlerinin hepsi, bu kelimeleri saygı ifadesi olarak kullanmışlardır. Cenb, canib, cenab aynı kökten gelen kelimelerdir.

Cenb kelimesi, (cihet, yön, taraf, yan, iz, bucak, böğür, kenar, köşe) gibi mânâlara gelir. Kur’an-ı kerimde de geçmektedir. İki âyet-i kerime meali şöyledir:
(Musa, Tur tarafından bir ateş gördü.) [Kasas 29]

(Biz, ona Tur Dağı’nın sağ yanından seslendik.) [Meryem 52]

Nisa sûresinin 36., Yunus sûresinin 12. âyetlerindeki cenb kelimesine tefsirlerde (yan) mânâsı verilmiştir. Zümer sûresinin 56. âyetinde, (Cenbillah = Allah'ın cenbi) diye geçiyor. Bu âyetin meali de şöyledir:
([O günden sakının ki günahkâr olan] nefis şöyle diyecektir: Allah'ın yanında [Onun emirlerine itaat etmeyip] işlediğim kusurlardan dolayı yazıklar olsun bana!) [Zümer 56 - Beydâvî, Celâleyn, Medârik tefsirleri]

Canip kelimesi de, yan, taraf anlamında kullanılmaktadır. Bir beyit şöyledir:
Ey misafir, kıl namazı, kıble şu caniptedir,
İşte leğen, işte ibrik, havlu ise iptedir.


Âlicenab kelimesi de, iyilik sahibi, şerefli, yüksek ahlâklı, cömert, büyük zat anlamına gelir. Cenab-ı Hak, Cenab-ı Peygamber gibi ifadelerde ise, çevresi büyük, yan, taraf anlamına gelmez. Büyük, şerefli gibi anlamlara gelir.

Hazret kelimesi de, Hazret-i Allah, Hazret-i Âdem Peygamber, İmam-ı Gazâlî hazretleri gibi saygı için çok kullanılır. Hazret kelimeleri buralarda ön mânâsına gelmez.

Mevla kelimesi de, birçok mânâya gelir. Meşhur olan üç mânâsı (İlah, köle ve efendi) demektir.

(Mevla’mızın rahmeti boldur) cümlesinde Mevla, ilah mânâsındadır.

(Mevlana Halid-i Bağdadi, Mevlana Celaleddin-i Rumî kıymetli zatlardır) cümlesindeki mevla kelimesi, efendi demektir. Mevlana, (Efendimiz) demektir.

(Hazret-i Bilâl, Hazret-i Ebu Bekir’in mevlası idi) cümlesinde mevla, azat edilmiş köle mânâsına gelir.

Birkaç mânâsı olan kelimeler hakkında, mânâlardan birini esas alarak, öyle yanlış ve çirkin şeyler söylemek doğru olmaz.

Merhum ne demektir?
Sual: (Merhum hocamız) deniyor. Merhum ne demektir?
CEVAP
Merhum, halk arasında, vefat etmiş anlamında kullanılıyorsa da, rahmetli, rahmete kavuşmuş demektir. (Rahmetullahi aleyh) yani (Allah ona rahmet eylesin) anlamında, Müslümanlar için kullanılan bir dua ve saygı ifadesidir.


Şifa için istigfar okumak

Muhammed Mâsum hazretleri buyuruyor ki:
İstigfar okurken mânâsını da düşünmeli...

Devamını oku...

Şehit olmanın önemi

Şehit, kendisine şahitlik yapılmış, Cennetlik olduğuna şahitlik edilmiş anlamındadır. Şahit manası da vardır...

Devamını oku...

Herkes şehit olabilir mi?

Herkes şehit olamaz. Şehit olmak veya şehitlik sevabına kavuşabilmek için müslüman olmak şarttır...

Devamını oku...

Şehit olmak kolay mı?

Herkes şehit olmaz. Ancak müslüman olan ve aşağıda bildirilen hallerden biri ile ölen veya öldürülen şehit olur.

Devamını oku...

Günahkâr da şehit olur

Ehl-i sünnete göre, amel, imandan bir parça değildir. Bir mümin, çok günah işlese de kâfir olmaz, kâfir olmadığı için şefaate kavuşabilir...

Devamını oku...

Kadınların şehit olması

Müslüman kadının Cennete girmesi, şehit olması kolaydır. Bir kadın salih kocasına itaat ederse cihad sevabı kazanır...

Devamını oku...

Şehit edilen bazı zatlar

Filistin valisi Herod, yeğeni ile evlenmek istedi. İncil’de bu yasak olduğu için, Hazret-i Yahya nikah yapmadı. Herod da, bunu şehit etti...

Devamını oku...

Şehitlik ucuz mu?

Şehitlik ucuz değil, çok kıymetlidir. Küfür dört yanı sarmıştır. Çok kimse, imanla bile ölmüyor. İmansız ölen, nasıl şehit olur? Elbette şehitlik çok değerlidir...

Devamını oku...

Şehitlikle ilgili çeşitli sorular

Evet şehit sevabına kavuşur. Sadece iç hastalıkları değil başka hastalıklardan ölenler de şehit olur...

Devamını oku...

Gazilik ve şehitliğin fazileti

Gazi, savaşa, cihada katılıp sağ olarak geri dönen kimse demektir. Cihad edene mücahid denir...

Devamını oku...

Sigara çok zararlı bir maddedir

Tütünün etkili maddesi olan nikotinin, bir damladan az miktarı insanı öldürür. Bir sigara içinde bulunan nikotin, deri altına şırınga edilirse, iki insanı öldürür...

Devamını oku...

Tütün içmek haram mı?

Dürr-ül-muhtar kitabının beşinci cildinde buyuruluyor ki: 
Hanefi âlim İbni Nüceymi Mısri, Eşbah kitabında diyor ki...

Devamını oku...

Sigara haram değildir

Kitaptaki ifadelerde bir nakil hatası olabilir. İstanbul Üniversitesi yayınlarından Gıda Kimyası kitabında deniyor ki...

Devamını oku...

Ceffel kalem konuşanlar

Bazı şeyler bazı kişilere zararlıdır, bazılarına zararlı değildir. Bazılarına zararlıdır diye herkese haramdır denilemez...

Devamını oku...

Sigara ve saygısızlık

Çok yanlış bir kıyas. Peygamber efendimizin huzurunda yapılamayan ve Allah’ın huzurunda yapılmasında mahzur olmayan çok şey vardır...

Devamını oku...

Azı ayıltır, çoğu bayıltır

(Çoğu sarhoş eden içkilerin azı da haramdır) kaidesi sıvı içkiler içindir, diğer maddeler için değildir. (Redd-ül muhtar)...

Devamını oku...

Sigara ve iman

O kişi, felsefecidir. Kitaplarının hiç birinde İslam âlimlerinden nakli esas almaz. Yukarıda görüldüğü gibi hadis-i şeriflere de, kendi anlayışına göre mana verir...

Devamını oku...

İslam âlimlerini cahillikle suçlamak

Çok yanlıştır. Günümüzdeki cahillerin, önceki âlimleri sigaranın zararlarını bilmiyorlardı diyerek cahillikle suçlamaları, kıyamet alametidir... 

Devamını oku...

Sigara üzerine bir gençle yapılan diyalog

Kendiniz haram deseniz de, bunu bütün Müslümanlara şamil edemezsiniz. Delilsiz konuşmanın vebali büyüktür. Çok delil nedir?...

Devamını oku...

Sigarayı savunmak

Sigarayı kimse savunmaz. Normal insan, sigaranın zararlarını inkâr edemez. Biz, sigara zararsızdır demiyoruz...

Devamını oku...

Zehir ticareti haram mı?

Bu, nakli esas almayan indî bir görüştür, dinde yeri yoktur. Devletin yazması dinde ölçü gibi gösterilemez...

Devamını oku...

Tütün de zikreder

O kimse, ya cahilliğinden veya bildiği hâlde taassubundan dolayı tütünü kötülemek için öyle söylemiş olabilir...

Devamını oku...

Dilde anarşi çıkarmak

Bir milleti meydana getiren başlıca unsurları tarif ederken, ikisinin Dil ve Din olduğunu belirtmişlerdir...

Devamını oku...

Dili korumak, vatanını korumakla birdir

Bir milleti meydana getiren başlıca unsurlardan ikisi, Dil ve Din diye tarif edilir. Dinde de dilin yeri, önemi büyüktür...

Devamını oku...

Türk dili bozuluyor

Çok kimse, yanlış olarak, meşhur oldu yerine, şöhret oldu, geçen yıl yerine, geçtiğimiz yıl, ucuzluk yerine, şok indirim veya mucize indirim diyorlar...

Devamını oku...

Ahlakı bozma gayretleri

Ahlakımızı çökertmek için, aile mefhumunu kaldırma, rezaletleri meşru gibi, meşru olanları da kötü gibi gösterme gayretleri devam etmektedir. 

Devamını oku...

Her ilmin tâbirleri olur

O kelimelerin Türkçesi olmaz. Her işte, her meslekte, her ilimde o ilme has [özgü] özel tâbirler, terimler vardır...

Devamını oku...

Dini tabirleri değiştirmek

Kelimeleri yanlış kullanmak belki hoş görülebilir. Fakat dini tabirleri bozmak asla hoş görülmez. Çünkü bir söz insanı kâfir edebilir...

Devamını oku...

Bazı dini kelimelerin açıklamaları

Her ilim, ıstılahları [deyimleri] ile öğrenilir. Bu bakımdan Türkçesi olmayan kelimeleri öğrenmeniz şarttır...

Devamını oku...

Saygı ifadeleri

Anlamları ve kimler için kullanıldığı karşılarına yazılmıştır...

Devamını oku...

Esah, Sahih, Müftabih, Mu’temed

Esah: Bir meselenin hükmü hakkında müctehid âlimlerin kavillerinden en doğru olanı, demektir. Esah, sahih’ten daha kuvvetlidir...

Devamını oku...

Farz-ı ayn ve farz-ı kifaye

Bunlar bir terimdir. Farz-ı ayn ve sünnet-i kifaye gibi birleşik olarak kullanılır...

Devamını oku...

İbadet ve taat ne demektir

Bir ilmi öğrenmek isteyen, o ilme ait kelime ve deyimleri bilmesi gerekir...

Devamını oku...

Caiz ne demektir

Caiz kelimesi, cümlede kullanıldığı yere göre çeşitli manalara gelir...

Devamını oku...

Ahsen-ül halıkin

Sözlüğe bakılırsa, (Yaratıcıların en güzeli) demek olduğu, bir çok yaratıcı bulunduğu zannedilir...

Devamını oku...

Allah razı olsun

Allah razı olsun demek, bu halinden Allah razı olsun demek değildir...

Devamını oku...

Allah’ın ipi ne demektir

Ahmed bin Muhammed Tahtavi hazretleri buyuruyor ki:
Kur'an-ı kerimdeki (Allah’ın ipi)nden maksat, cemaattir...

Devamını oku...

Allah’ın salât etmesi

Allah’ın salât etmesi rahmet, meleklerin salâtı dua, müminlerinki ise Peygamber efendimizin şefaatini taleptir. Hadis-i şerifte de buyuruldu ki...

Devamını oku...

Anam babam sana feda olsun

Evet caizdir. Eshab-ı kiram caiz olmayan şeyi yapmaz. Caiz olmasa idi, Peygamber efendimiz müdahale eder, öyle söylenmez diye bildirirdi...

Devamını oku...

Beytullah

Beyt, ev; Beytullah, Allah’ın evi demektir. Kâbe’ye "Beytullah" dendiği gibi, cami ve mescide de "Beytullah" denir...

Devamını oku...

Dinde reform

Reform, ıslah etmek, bozulmuş bir şeyi düzelterek, eski doğru haline getirmek demektir...

Devamını oku...

Ebu ne demektir?

Arapçada (Ebu) baba demekse de, deyimlerde farklı mânâlara geliyor. Baba kelimesi, Türkçede bile deyim olarak kullanılınca, başka mânâlara gelmektedir...

Devamını oku...

Ehl-i sünnet vel-cemaat

Ehl-i sünnet vel-cemaat demek, Resulullahın ve eshab-ı kiramın gittikleri doğru yolda bulunan âlimler demektir...

Devamını oku...

Ehven-i şer

Mecelle’nin 29. maddesinde (Ehven-i şerreyn ihtiyar olunur) buyuruluyor. İki şerden en az zararlısı tercih edilir...

Devamını oku...

Eyvallah

Eyvallah kelimesi Türkçede şu yerlerde kullanılmaktadır...

Devamını oku...

Fâsık

Haram işleyene, günah işlediği bilinene, açıktan günah işleyene fâsık denir...

Devamını oku...

Felek

Küfür değildir. Felek, kelimesinin birkaç manası varsa da meşhur manası dünya demektir. Kahpe dünya da denir...

Devamını oku...

Fetva

Fetva, bir hususun dine uygun olup olmadığını, hangi fıkıh kitabının neresinden alındığını bildiren hüküm demektir...

Devamını oku...

Feyz

Feyz, kalbden kalbe gelen, insana Allahü teâlânın razı olduğu şeyleri yaptıran nurdur, bir kuvvettir...

Devamını oku...

Hadis-i kudsi

Allahü teâlânın, Peygamberlerine haber vermesine, bildirmesine Vahy denir. Vahy, iki türlüdür...

Devamını oku...

Hasbiyallah

Allahü teâlânın, Peygamberlerine haber vermesine, bildirmesine Vahy denir. Vahy, iki türlüdür...

Devamını oku...

Hayhuy etmek

Hayhuy, farsça bir kelimedir, gürültü, patırdı, karışıklık, kargaşa demektir. Kelimenin yarısını alıp, (hay, Allah demek) yanlıştır...

Devamını oku...

İhya etmek

İhya etmek, diriltmek, yeniden can vermek demektir. Mecaz olarak, sevindirmek, saadete kavuşturmak demektir...

Devamını oku...

İlmel yakîn, Aynel yakîn ve Hakkel yakîn

İlm-ül-yakîn, ilimle bilmek, 
Ayn-ül-yakîn, gözle görerek bilmek, 
Hakk-ul-yakîn, her şeyi ile bilmek, vakıf olmak demektir...

Devamını oku...

İmsak

İmsak, gecenin bitimi, günün başlaması demektir. Dinimizde gün, imsak vaktinde başlar, bir dahaki imsak vaktinde biter...

Devamını oku...

İtikâf

İtikâf, camiye girip ibadetle meşgul olmak demektir. Ramazan-ı şerifte itikâf, sünnet-i müekkededir...

Devamını oku...

Kalb gözü

Kalb gözü, baştaki gözden daha keskin görür. Nitekim Kur'an-ı kerimde mealen, (Gözünün gördüğünü kalbi yalanlamadı)buyuruluyor. (Necm 11)...

Devamını oku...

Kalb Yürek

Kalb, göğsümüzün sol tarafındaki et parçası değildir. Buna, yürek denir. Yürek, hayvanlarda da bulunur...

Devamını oku...

Kalu bela ne demektir

Cenab-ı Hak, ruhları yarattığı zaman, (elestü birabbiküm) buyurdu. Ruhlar da (bela) diye cevap verdiler...

Devamını oku...

Kanaat

Kanaat, çalışmayıp tesadüfen önüne çıkanı kullanmak, başka bir şey aramamak demek değildir...

Devamını oku...