Tilavet secdesi

Tilavet secdesi

Sual: Secde âyetleri hangi surelerdedir?
CEVAP
Aşağıdaki surelerdedir. Yanlarında âyet numaraları da belirtilmiştir:
Araf 206
Rad 15
Nahl 49
İsra 107
Meryem 58
Hac 18
Furkan 60
Neml 25
Secde 15
Sad 24
Fussilet 37
Necm 62
İnşikak 21
Alak 19

Sual: Tilavet secdesi nedir, ne zaman ve nasıl yapılır?
CEVAP
Kolay anlaşılması için maddeler halinde bildirelim:
1- Tilavet, Kur’an okumak demektir. Secde âyeti okununca yapılan secdeye tilavet secdesi denir.

2- Namaz kılması farz olan bir kimse, Kur’an-ı kerimde bulunan 14 yerdeki, secde âyetinden birini okusa veya işitse, manasını anlamasa da, bir secde yapması vaciptir.

3- Tilavet secdesi yapmak için, niyet edilir. Niyet şarttır. Niyetsiz sahih olmaz. Abdestli olarak, kıbleye karşı ayakta durup, ellerini kulaklara kaldırmadan, Allahü ekber der ve secdeye gider. Secdede üç defa Sübhâne rabbiyel-a’lâ der. Sonra, Allahü ekber der ve ayağa kalkar. Böylece secde-i tilavet tamam olur.

4- Secde âyetini işiten cünüp veya abdestsiz kimse, temizlendikten sonra tilavet secdesi yapar. Fakat hayzlıya ve nifaslıya [lohusaya] temizlendikten sonra da tilavet secdesi gerekmez.

5- Bir oturumda, bir secde âyetini birkaç defa okuyan ve işiten, hepsi için bir secde eder.

6- Bir oturumda ne kadar secde âyeti okunmuşsa, o kadar tilavet secdesi gerekir. Mesela üç secde âyeti okunursa, üç secde gerekir.

7- Namaz kılarken, dışardan birinin okuduğu secde âyetini işiten, namazdan sonra tilavet secdesi yapar.

8- Namazda okuyunca, hemen ayrıca rüku veya bir secde yapıp ayağa kalkar. Okumasına devam eder. Secde âyetini okuduktan iki üç âyet sonra namazın rükuuna eğilirse ve tilavet secdesine niyet ederse, namazın rüku veya secdeleri, tilavet secdesi yerine geçer.

9- Secde-i tilavetin kazası, acele değildir. Gecikirse günah olmaz. Fakat sebepsiz, zaruretsiz tehir etmek tenzihen mekruhtur.

10- Secde âyetini mubah vakitte okuyup, namaz kılmak mekruh olan üç vakitte tilavet secdesi yapmak caiz değildir. Secde âyeti mekruh vakitte okunursa, bu vakitte secde etmek caiz diyen âlimler olduğu gibi mekruh diyen âlimler de vardır. Mekruh olmayan vakte tehir edilirse bütün âlimlere uyulmuş olur. (Hindiyye)

11- Kur’an-ı kerim okunan yerde bulunduğu halde, işitmeyen kimse, secde etmez.

12- Secde âyetini yazan ve heceleyen, secde yapmaz.

13- Birkaç kişiden her biri, secde âyetinden birer kelime okusalar, bunu işitenlere tilavet secdesi yapmak gerekmez. Çünkü, secde âyetini bir kişi okuyunca, bunu işitenlerin secde yapması vacip olur.
Çeşitli kimselerin okudukları kelimeler toplanarak, bir kişi bütün âyeti okumuş gibi yapılamaz. Çünkü, Kur’an-ı kerim okumak için, kimse başkası yerine vekil yapılamaz. (Dürr-ül-muhtar)

14- Secde âyetinin tercümesini okuyan veya işiten, bunun secde âyeti olduğunu anlarsa, secde yapar.

15- Yaptığını anlayacak yaşta olan çocuğun okuması ile, işitenlerin secde etmesi gerekir. Daha küçük yaşta ise gerekmez.

16- Ara sıra deliren, deli iken secde âyetini okursa, secde gerekmez. Akıllı iken okursa gerekir.

17- Dağdan, çölden ve bir yerden aksedip, yansıyıp geri gelen sedayı işiten ve papağandan veya başka kuştan işiten secde etmez. İnsan sesi olması gerekir. (Dürr-ül-münteka)

18- Radyodan işitilen ses, hâfızın sesine benzeyen, cansız alet sesidir. Bunun için, fonografta [gramofonda, teypte, radyoda. tv’de ve benzeri vasıtalarda] okunan secde âyetini işiten, tilavet secdesi yapmaz. (Mezahib-i erbea)

Elmalılı Hamdi Yazır, Arâf suresinin 204. âyetinin tefsirinde diyor ki:
Kıraet, bir ihtiyari iştir ki, akıllı ve konuşan bir insanın ağzından çıkanı anlamaya ve anlatmaya yönelik bir maksat taşıyan sesli olarak okumak demektir. Akıllı olmayandan ve cansız varlıklardan çıkan seslere kıraet denilemeyeceği gibi, aks-i sadâdan, sesin yankılanmasından meydana gelen şeye de kıraet denilemez. Bunun içindir ki, fakihler bir kıraetin yankılanmasından hasıl olan yankıya kıraet ve tilavet hükmü terettüp etmeyeceğini ve mesela tilavet secdesi lazım gelmeyeceğini beyan etmişlerdir. Bir kitabı sessiz olarak okumaya kıraet denilemeyeceği gibi, çalan veya çınlayan, yankı yapan bir sesi dinlemek de kıraet değildir, bir çınlamayı dinlemektir. Kur’an okuyanın sesini aksettiren gramofondan [teypten] veya radyodan gelen sese de kıraet denilemez. Bunun gibi sesler bir kıraet değil, bir kıraetin yankısı ve yansımasıdır, bunlara dinleme ve susma emrinin hükmü terettüp etmez. (s.2361)

19- Kâfirin okuduğunu işiten müslümanların secde etmesi vacip olur.

20- İmam-ı Nesefi, Kâfi kitabında buyuruyor ki:
Sıkıntıdan kurtulmak için, Allahü teâlâya kalbinden yalvararak, 14 secde âyetini [ezberden, ayakta] okuyup, her birinden sonra, hemen secde edeni, Allahü teâlâ, o dert ve beladan korur. (Dürr-ül-muhtar, Nur-ül-izah)

Son secdeden kalkınca, ayakta ellerini uzatıp, kendinin ve bütün müslümanların dünya ve dinlerine gelen beladan, sıkıntıdan kurtulmaları, korunmaları için dua etmelidir.

21- Secde âyeti üç mekruh vakitte okunursa, tilavet secdesini bu vakitlerde yapmak, bir kavle göre caiz ise de, mekruh olmayan vakte tehir etmek evlâdır. (Dürer, Tahtavi)

Sual: Yalnız başına namaz kılarken, zammı sure olarak secde âyetini okuyan kimse, hemen rükuya gitse, tilavet secdesini yapmış olur mu?
CEVAP
Bir kimse, namaz içinde secde âyeti okuyunca, hemen ayrıca rüku veya bir secde yapıp ayağa kalkar. Okumasına devam eder. Secde âyetini okuduktan iki üç âyet sonra namazın rükuuna eğilirse ve tilavet secdesine niyet ederse, namazın rüku veya secdeleri, tilavet secdesi yerine geçer. Fakat, secde âyetinden sonra üç âyetten fazla okumuşsa, tilavet secdesi, namaz için yapmış olduğu rüku veya secdeler ile kendisinden sakıt olmaz.

Bu durumda, namaz içinde, tilavet için ayrıca secde etmesi gerekir. Yalnız başına namaz kılarken, tilavet secdesi, namaz içinde eda edilmezse, namazdan sonra yapılmalıdır.

Secde âyetini namaz içinde okuyan kimse, dilerse okuyacağı âyetlerin sayısına bakmaksızın hemen Allahü ekber diyerek tilavet secdesine varır. Tilavet secdesi niyeti ile yalnız rükuya varması da kâfidir. Ondan sonra tekrar ayağa kalkar ve birkaç âyet daha okuyup, namazın rüku ve secdelerini yapar, namazına devam eder.

Eğer bir sureyi bitirmiş ise, diğer bir sureden birkaç âyet okur; çünkü tilavet secdesinden kalkar kalkmaz, böyle birkaç âyet okumadan namazın rüku ve secdesine gitmek mekruhtur.

Sual: TV’de mukabele okunuyor. Secde âyetlerini dinleyince, secde-i tilavet gerekir mi?
CEVAP
Gerekmez. Fakat Kur'an-ı kerimi takip ederken veya dinlerken, sesli olarak okuyana, secde-i tilavet gerekir. TV’den, radyodan ve teypten duyulan secde âyeti için secde-i tilavet gerekmez. (M.Erbea)

Sual: Yapılmayan secdelerin kazası nasıl yapılır?
CEVAP
Okuduğum ilk secde âyetinin secde-i tilavetini diye niyet edilir.

Sual: Bir kitapta tilavet secdesinin yedisi farz, üçü vacip, dördü sünnet diye yazıyor. Böyle bir rivayet de var mı?
CEVAP
Vardır.

Sual: Secde-i tilavetten sonra, tilavete başlansa, Euzü lazım mı?
CEVAP
Hayır.

Sual: Bir kağıda yazılı 14 secde âyeti okununca bir secde etmek yeter mi?
CEVAP
Her secde âyeti için ayrı ayrı secde etmelidir. Yani 14 secde etmelidir.

Sual: Tilavet secdesi için abdestli olmak şart mıdır?
CEVAP
Evet.

Sual: Secde âyetini göz ile okusak secde gerekir mi?
CEVAP 
Hayır. Çünkü göz ile okumak, tilavet sayılmaz.

Sual: Secde âyetinin mealini okuyanın, işitenin veya hoparlörden işitenin tilavet secdesi yapması gerekir mi?
CEVAP
Kur’an-ı kerimde 14 yerde bulunan secde âyetinden birini okuyan veya işiten, manasını anlamasa da, bir secde yapması vacibdir. Meal okumak uygun değil ise de, mealini okuyan veya işiten, bunun secde âyeti olduğunu anlarsa, tilavet secdesi yapar. Hoparlörden, kasetten, teypten, TV veya radyodan işitenin, secde-i tilavet yapması gerekmez. (M.Erbaa, Elmalı tefsiri)

Sual: Güneş doğduktan işrak vaktine kadar, tilavet secdesi ve şükür secdesi caiz midir?
CEVAP
Tilavet secdesi mekruh, şükür secdesi mekruh değildir.

Secde âyetini duyunca
Sual:
 Cünüp, abdestsiz veya hayzlıyken secde âyetini dinleyene, tilavet secdesi gerekir mi?
CEVAP
Secde âyetini işiten cünübün veya abdestsizin, temizlendikten sonra tilavet secdesi yapması gerekir, fakat hayzlıya temizlendikten sonra da tilavet secdesi yapmak gerekmez.

Sual: Namazda, sonunda secde âyeti olan bir sureyi mesela Alaksuresini okuyanın, namaz içinde veya namaz dışında tilavet secdesi yapması gerekir mi?
CEVAP
Namazda okuyunca, hemen ayrıca rükû veya bir secde yapıp ayağa kalkar. Okumasına devam eder. Namazda secde âyeti okunduktan 2-3 âyet sonra rükûa eğilip tilavet secdesine niyet edilse, namazın rükû veya secdeleri, tilavet secdesi yerine geçer. Secde âyetinden sonra, üç âyetten fazla okunursa, hemen ayrıca rükû veya bir secde yapılıp ayağa kalkılır. Okumaya devam edilir. (S. Ebediyye)

Tilavet secdesi namaz içinde yapılmazsa, namazdan sonra yapılmalıdır.

Secde âyetini yazmak
Sual: Secde âyetini yazmakla veya gözle okumakla, tilavet secdesi gerekir mi?
CEVAP
Yazmak ve gözle okumak, kıraat sayılmadığı için, tilavet secdesini gerektirmez.

Sağır ve secde âyeti
Sual: 
Bir ortamda, secde âyeti okunsa, oradakiler, tilavet secdesi yapsalar, orada olup da sağır olduğu için duymayan kimse, secde âyeti okunduğunu anlasa veya işitenler ona söyleseler, onun da tilavet secdesi yapması vacib olur mu?
CEVAP
Evet, vacib olduğunu da, vacib olmadığını da bildiren muteber kitaplar var. Vacib olduğunu bildirenlerin kavli, ihtiyata daha uygundur. Bunların gerekçeleri şöyledir:
Sağır olmayanlar arasında, secde âyetinin okunduğunu duymayan çıkabilir. Eğer oradakiler, secde âyeti okunduğunu söylüyorlar ve kendileri de secde ediyorlarsa, duymamış olanların, duyanlara uyarak secde etmeleri vacib olur.

Sağır, secde âyetinin okunduğu yerde hazır olsa, orada bulunan cemaatle beraber tilavet secdesi yapar. (Mecmua-i Zühdiyye)

Okunan secde âyetini dinleyen kimse, anlasa da, anlamasa da, kendisine secde âyetinin okunduğu haber verilince, secde etmesi gerekir. İmam, secde âyetini okuduğu zaman, cemaat duysun veya duymasın, cemaate de, tilâvet secdesi vacib olur. Tilavet secdesi yapmak için, namazda, kıraatin açık veya gizli olması arasında da bir fark yoktur. Yani açık okunsa da, gizli okunsa da tilavet secdesi gerekir. (Hindiyye)

Başkalarının okuduğu secde âyetini duymayan sağıra, secde etmek gerekmez. (Nimet-i İslâm)

Secde âyetini işiten
Sual: Cünüp secde âyetini okusa, işitenlere secde vacib olur mu?
CEVAP
Cünübün Kur'an okuması haramdır, ancak onun okuduğu secde âyetini işitenlere, secde etmek vacib olur. Cünüp olanın da, guslettikten sonra secde etmesi gerekir. (Dürer)

Sual: Kur’an-ı kerimdeki secde âyetlerini okumanın sıkıntıları giderdiği söyleniyor, bu bilgi doğru mudur?
Cevap: Dürr-ül-muhtar’da ve Nur-ül-izah’ta bu konuda buyuruluyor ki:
“İmam-ı Nesefi hazretleri, Kâfî kitabında buyuruyor ki: Bir kimse hüzünden, sıkıntıdan kurtulmak için Allahü teâlâya kalbinden yalvararak on dört secde âyetini ezberden ve ayakta okuyup, her birinden sonra hemen yatıp secde ederse Allahü teâlâ o kimseyi o dert ve beladan korur.”

Son secdeden kalkınca, ayakta ellerini ileri uzatarak açar ve kendinin, bütün Müslümanların dünya ve dinlerine gelen beladan, sıkıntıdan kurtulmaları, korunmaları için dua eder.

Tilavet secdesini yapmak vaciptir
Sual: Kur’ân-ı kerimde kaç yerde secde âyeti vardır ve bu secde âyetleri her okunduğunda veya okuyan işitildiğinde, muhakkak tilavet secdesi yapmak gerekir mi?
Cevap: Kur’ân-ı kerimde, ondört yerde, secde âyeti vardır. Bunlardan birini okuyanın veya işitenin, manasını anlamasa da, bir kere secde yapması vaciptir. Başkasının okuduğu yerde bulunan, fakat işitmeyen kimse, secde etmez. Secde âyetini yazan, heceleyen, secde yapmaz. Tercümesini okuyan veya işiten, bunun secde âyeti olduğunu anlarsa, secde yapar.

Namaz kılması farz olan kimselerin, tilavet secdesi işitince, secde yapmaları vacip olur. Bunun için, secde âyetini işiten cünübün ve sarhoşun da, abdest aldıkları zaman secde etmeleri lazımdır. Sarhoş, çok içmiş, aklı gitmiş ise, kendi okuyunca da, işitince de, secde etmesi vacip olmaz. Uyuyan ve bayılmış veya deli okuyunca, işitenlerin secde etmesi vacip olur denildi. Fakat, bunların ve kuşun okuması ile secde edilmemesi doğrudur. Çünkü, bunların okuması, hakiki, doğru tilavet, okumak değildir. Hakiki okumak demek, Kur’ân-ı kerimi okumakta olduğunu anlayarak okumaktır. Çocuk, yaptığını anlayacak yaşta ise, secde âyetini okuması ile, işitenlerin secde etmesi lazım olur. Daha küçük yaşta ise lazım olmaz. Dağlardan, çöllerden ve başka yerlerden yansıyıp geri gelen sedayı işitenlerin ve kuştan işitenlerin secde etmesi vacip olmaz. Secde âyeti hece hece okununca ve yazılınca da secde yapılmaz. Gayr-i müslimin okuduğunu işiten Müslümanların secde etmesi vacip olur. Dürr-ül-müntekâda, secde ayetini okuyanın, “İnsan sesi olması lazımdır” deniyor. Radyodan işitilen sesin, insan sesi olmadığı, hafızın sesine benzeyen, cansız alet sesi olduğu bildirilmiştir. Bunun için, "El-fıkh-u alel-mezâhib-il erbe'a"da da diyor ki:
“Fonografta, gramofonda, teypte ve radyoda okunan secde âyeti işitenin, tilavet secdesi yapması vacip olmaz.”

Secde âyeti hece hece okununca ve yazılınca da secde yapılmaz. Gayr-i müslimin okuduğunu işiten Müslümanların secde etmesi vacip olur.

Tilavet secdesi yapmak için
Sual: Bir kimse secde âyetlerini okuduktan sonra veya namazda imam secde âyeti bulunan sureleri okumuşsa, tilavet secdesini nasıl ve ne şekilde yapar?
Cevap:
 Tilavet secdesi yapmak için, abdestli olarak, kıbleye karşı ayakta durup, elleri kulaklara kaldırmadan Allahü ekber diyerek secdeye yatılır. Üç kere Sübhâne rabbiyel-a'lâ denir. Sonra Allahü ekber deyip ayağa kalkınca, secde-i tilavet tamam olur. Önce niyet etmek lazımdır, niyetsiz kabul olmaz. Namazda secde âyetini okuyunca, hemen ayrıca rüku veya bir secde yapıp ayağa kalkar, okumasına devam eder. Secde âyetini okuduktan iki üç âyet sonra namazın rüküuna eğilirse ve tilavet secdesine niyet ederse, namazın rüku veya secdeleri, tilavet secdesi yerine geçer. Cemaat ile kılan ise, imam secde âyeti okuyunca, imamın okuduğunu işitmese de, imamla birlikte, ayrıca bir rüku ve iki secde yapar. Cemaatin rükuda niyet etmesi lazımdır. Namaz dışında, sonraya da bırakılabilir.

Sual: Kur’ândaki secde âyetlerini okumanın dertlerden, sıkıntılardan kurtulmak için iyi olduğu söyleniyor, doğru mudur?
Cevap:
 Bu konuda Dürr-ül-muhtârda ve Nûr-ül-îzâhda deniyor ki:
“İmâm-ı Nesefî hazretleri Kâfî kitabında buyuruyor ki; ‘Bir kimse hüzünden, sıkıntıdan kurtulmak için, Allahü teâlâya kalbinden yalvararak, ondört secde âyetini, ezberden, ayakta okuyup, her birinden sonra, hemen yatıp secde ederse, Allahü teâlâ, o kimseyi o dert ve beladan korur. Son secdeden kalkınca, ayakta ellerini ileri uzatır. Kendinin veya bütün Müslümanların dünya ve dinlerine gelen beladan, sıkıntıdan kurtulmaları, korunmaları için dua eder.”

Sual: Abdestsiz veya gusülsüz bir kimse, secde âyetinin okunduğunu işitirse ne yapması gerekir?
Cevap:
 Cünüp, abdestsiz ve sarhoş olanın da, secde âyetini işitmişlerse, gusül, abdest alıp temizlendikten sonra secde yapmaları lazımdır. Hayızlı kadın işitince, secde etmesi vacip olmaz.

Sual: Hafızlığa çalışan bir kimse, aynı secde âyetini, bir oturuşta ezberlemek için defalarca okuyor. Her okuduğunda tilavet secdesi yapması gerekir mi?
Cevap:
 Bir oturumda bir secde âyetini birkaç defa okuyan ve işiten, hepsi için bir secde eder. Muhammed aleyhisselamın ismini söyleyince veya işitince, salevat okumak da böyledir.

Sual: Bir mecliste, ayrı ayrı secde âyetleri okunursa, bir defa tilavet secdesi yapılması kâfi gelir mi?
Cevap:
 Bir mecliste iki secde âyeti okunursa, ayrı ayrı iki secde yapmak lazım olur.

Sual: Camide tek başına namaz kılan kimse, caminin içinde sesli olarak secde âyetini okuyan kimseyi duysa ne yapar?
Cevap:
 Namaz kılarken, dışarıdan secde âyetini işiten, namazdan sonra secde eder. Namaz kılması haram olan üç vakitte secde-i tilavet yapmak caiz değildir.

 

Cuma namazının farzları

Hanefi’de Cuma namazının farz olabilmesi için iki şart vardır...

devamını oku...

Cuma namazı nasıl kılınır

Cuma günü 16 rekat namaz kılınır. [Bunun iki rekatını kılmak farzdır. Öğle namazından daha kuvvetli farzdır...

Devamını oku...

Cuma günü öğle namazı (Zuhr-i ahir)

Cuma namazının birçok eda ve vücub şartları var. Bunlardan bir veya birkaçı tahakkuk etmeyebilir...

devamını oku...

Cumaya gitmemek

Mazeretsiz üç Cumaya gitmemek münafıklık alametidir. Bir ülkede Cuma kılmanın şartları yoksa...

devamını oku...

Cuma ile ilgili çeşitli sorular

Evet, mekruhtur. Alışverişin kendisi helaldir. Yani alınan mal mekruh değil, helaldir...

devamını oku...

İki namazı cem etmek (birleştirmek)

Bazen iki namazı birleştirip bir vakitte kılmak gerekebiliyor...

Devamını oku...

Teheccüd namazı

Teheccüd, gecenin üçte ikisi geçtikten sonra, imsak vaktine kadar kılınan nafile bir namazdır...

Devamını oku...

Kuşluk (Duha) namazı

Kuşluk vakti, şer’i gündüzün dörtte biri geçtikten sonra başlar, zeval [İstiva] vaktine kadar devam eder...

devamını oku...

Tesbih namazı

Sevabı pek çok olan bir namazdır. Peygamber efendimiz amcası Hazret-i Abbas’a, (Sana öğreteceğim şeyi yaptığın zaman...

devamını oku...

Tehıyyet-ül-menzil namazı

Evden çıkarken ve eve girince, kerahet vakti değilse iki rekat namaz kılmalı! Buna "Tehıyyet-ül-menzil" namazı denir...

devamını oku...

Resulullahı rüyada görmek için

Resulullah efendimizi rüyada hakiki şekliyle görebilmek için düzgün itikada sahip olmak, ibadetleri yapıp haramlardan kaçmak...

devamını oku...

Abher namazı

Abher namazı, 4 rekatlık nafile bir namazdır. İkinci rekatta, oturulunca Ettehiyyatüden sonra salli barik okunur...

devamını oku...

Sübha namazı

Abdest aldıktan sonra kılınan 2 rekat namaza sübha namazı denir. Mekruh vakitler hariç, her zaman kılınır...

devamını oku...

İstihare namazı

İstihare, bir işin hakkında hayırlı olup olmadığını anlamak için abdest alıp iki rekat namaz kıldıktan sonra...

devamını oku...

Tehıyyet-ül-mescid namazı

Mescide girince, oturmadan önce, mescidin sahibine yani Allahü teâlâya tazim ve hürmet için kılınan iki rekat nafile namazdır...

devamını oku...

Küsuf ve Husuf namazları

Bu iki namaz nafile namazdır. Küsuf namazı güneş tutulunca, Husuf namazı ise ay tutulduğu zaman kılınır...

devamını oku...

Evvabin namazı

Akşam namazından sonra kılınan nafile namaza (Evvabin namazı) denir, bu namazı kılmak müstehabdır...

devamını oku...

Sünnet namazlar

Bütün sünnetler hakkında hadis-i şerif vardır. Yatsının ilk sünneti Hanefi’de ve Maliki’de gayri müekked sünnettir...

devamını oku...

Yatsının ilk sünneti

Yatsı namazının farzından önce dört, farzdan sonra iki veya dört rekât sünnet kılınır. Dârimî’de bildirilen hadis-i şerifte...

devamını oku...

Nafile namazları cemaatle kılmak

Konu ile alakalı olarak İmâm-ı Rabbânî hazretleri Mektubat kitabının 1. cilt 288. mektubunda buyuruyor ki...

Devamını oku...

Nafile namazlarla ilgili çeşitli sorular

Hayır nafile ibadet yapmak şart değildir. Ancak Resulullahın sünnetine, emirlerine uymak büyük saadettir...

devamını oku...

Farzın önemi büyüktür

Farzın dindeki önemi çok büyüktür. Farzdan önemli bir şey yoktur. Bu konuda çok hadis-i şerif vardır...

Devamını oku...

Kaza namazı kılmak gerekmez mi?

Evet, İbni Teymiye, (Özürlü ve özürsüz terk edilen namazları kaza etmek gerekmez) diyor. (Mecmu-ul-Fetava 12/106.)...

devamını oku...

Namaz hangi özürle kazaya kalabilir

Bir namaz, cem edilerek kılınma imkanı da yoksa, ancak şu özürlerle kazaya bırakılabilir...

devamını oku...

Hayırlı işler namaz yerine geçmez

brahim Muhammed Neşat hazretleri buyuruyor ki:
Namazı bilerek terk etmenin büyük günah olduğunu ve kaza etmek gerektiğini...

devamını oku...

Farz yanında nafilenin kıymeti

Namaz, iki sebeple kazaya kalır:
1- Uyumak, unutmak gibi dini bir özürle kaçırılır...

devamını oku...

Sünnet ne demektir

Sünnet kelimesi üç anlama gelir: 
1- Kitab ve Sünnet ifadesindeki sünnet, hadis-i şerifler demektir...

devamını oku...

Namazı kaza etmeyi geciktirmek

Elbette çok fark vardır. Namaza önem vermediği için kılmayan küfre girer.
Uyumak...

devamını oku...

Sünnetler de nafiledir

Nafile namaz, farz ve vacibden başka namazlar demektir. Beş vakit namazın sünnetleri ve diğer vacib olmayan namazlar, nafiledir...

devamını oku...

Kaza namazı borcu olanın sünnet kılması

Edepsizlik günah değildir. Câmi’ul-fetâvâ kitabında, (Düşman karşısında, bir farz namazı kılmak mümkünken terk etmenin cezası...

devamını oku...

Bir iş için birkaç niyet

Evet, iyi olur. Camide oturmak taattir. Caminin Allahü teâlânın evi olduğunu düşünerek giren, onu ziyarete de niyet ederse...

devamını oku...

Sünnet terk edilmiş olmaz

Hayır, kaza kılınca, sünnete de uyulmuş olur. Bunu birkaç yönden açıklayalım...

devamını oku...

Nafile farz ile mukayese edilmez

Namazı, zaruretsiz kazaya bırakmak haramdır. Namazı kazaya bıraktığı için tevbe etmek ve kaza borçlarını ödemek farzdır...

Devamını oku...

Farz borcu varken

Zekât borcu varken sadaka vermek, Ramazandan oruç borcu varken nafile oruç tutmak ve diğer farz borcu varken...

Devamını oku...

Sünneti terk etmek günah mı?

Bu hususta din kitaplarımızda bildirilenleri nakledelim...

devamını oku...

İlim ehlinin söz birliği

İsmail Hakkı Bursevi hazretleri, Ruh-ul-beyan tefsirinde özetle diyor ki:
Enam suresinin 160. âyetinde...

devamını oku...

Farzı ödemeye pot kırmak diyenler

Farz borcu olanın nafileleri kabul olmaz hadisini esas alıp, sünnet yerine kaza kılanın...

devamını oku...

Bir yazarın iddialarına cevaplar

Varsayalım ki bir amca 70 yaşına gelmiş. Bu amca 70 yıllık ömründe namazlarını bazen kılmış bazen kılmamış...

devamını oku...

Sünnet ve kaza namazında niyet

Kazası olmasa da, sünnetleri kılarken kazaya niyet etmenin hiç mahzuru olmaz...

devamını oku...

Kazası olmayanın kaza namazı kılması

Beş vakit namazın sünnetlerini kılmaktan maksat, farzdan başka namaz kılmaktır. Peygamber efendimiz...

devamını oku...

Farz ve nafile

Kıyas bâtıldır. Bizim sevinip üzülmemiz dinde senet olmaz. İnsan rüşvete de, kumardan kazandığına da sevinebilir...

devamını oku...

Terk etmek mi, fevt etmek mi?

Fıkıh kitaplarında, (Terk edilen namazları kaza etmek, nafile kılmaktan daha iyi ise de, beş vakit namazın sünnetlerini ve hadis-i şerifte...

devamını oku...

Evla, farz demek değildir

Şu evlâdır yani daha iyidir demek, öteki de caizdir demektir. Yani önce kaza kılmak caizdir...

devamını oku...

Sünnet, nafile ve adak

İkisi de uygun değildir. Aşağıda bildirilen hususlara göre kendi aralarında imam seçmelidir...

devamını oku...

Cuma namazı kılarken

Maddeler hâlinde bildirelim:
1- Cumanın ilk dört rekât sünnetini kılarken...

devamını oku...

Sunnet yerıne kaza kılmanın delili

Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerİ. Medrese-tül-mütehassısin’de müderris idi. Yeni tâbirle ilahiyat fakültesi profesörü idi...

devamını oku...

İki farz arasındaki fark

Aşağıda vesikaları bildirildiği gibi, Peygamber efendimiz, farzın yanında bir namaz kılardı. Bu namazlara sonradan sünnet denildi...

devamını oku...

Teravih namazı

Peygamber efendimiz, 3-4 gün teravihi cemaatle kıldırdı, daha sonra evden çıkmadı...

devamını oku...

Bayram namazları

Ramazan ve Kurban bayramının birinci günü kılınır...

devamını oku...

Cenaze namazı ve defin 1

Cenaze namazı kılmak farz mıdır? Farzı kifayedir. Birkaç kişi namazı kılarsa diğerlerinden bu farz sakıt olur [düşer]. Yani bir müminin vefat ettiğini haber alan erkeklere, erkek yoksa, kadınlara cenaze namazı kılmak...

Devamını Okuyun...

cenaze namazı ve defin 2

Resulullahın cenaze namazını kim kıldırdı? Peygamber efendimizin cenaze namazını, vasiyetine uyularak herkes teker teker kıldı. Bir kabre iki ölü. Biri öldükten beş yıl sonra aynı mezara başka bir ölünün konması caiz midir? Bir ölü çürüyüp, kemikleri toprak olmadan...

Devamını Okuyun...

Camilere saygı 1

Camide riayet edilmesi gereken hususlar nelerdir? Bazıları şunlardır: Camiye girenin orada namazı bekleyenlere selam vermesi iyi olur. Fakat camide sünneti kılıp, farzı beklerken, dışarıdan gelenin selamını almak, sünnet ile farz arasında bir şey okumak...

Devamını Okuyun...

Camilere saygı 2

Birçok camilerde Mihrabın üstünde, Al-i İmran suresinin 37.âyeti yazılıdır. Buradaki mihrab ne demektir? ve ön tarafına da mihrab denir. Mihrab, harb kökünden gelir. Çünkü burada şeytanla harb yapılır. (Kadı Beydavi)...

Devamını Okuyun...

Ezan ve İkamet

Ezanın kelimeleri yedidir: Allahü ekber: Allahü teâlâ, büyüktür. Ona bir şey lazım değildir. Kullarının ibadetlerine de muhtaç olmaktan büyüktür. İbadetlerin, Ona faydası yoktur. Bunu, zihinlerde iyi yerleştirmek için, bu kelime, dört kere söylenir...

Devamını Okuyun...

Tilavet secdesi

Tilavet, Kur’an okumak demektir. Secde âyeti okununca yapılan secdeye tilavet secdesi denir. Namaz kılması farz olan bir kimse, Kur’an-ı kerimde bulunan 14 yerdeki, secde âyetinden birini okusa veya işitse, manasını anlamasa da, bir secde yapması vaciptir.

Devamını Okuyun...

Hazret-i Mevlânâ, ney çalmadı, dönmedi

Mevlânâ Celâlüddîn Rûmî hazretleri, evliyanın büyüklerindendir. Babası Bahâeddîn-i Veled hazretleri büyük âlim ve veli idi. Nefehât kitabında; “Beş yaşında iken kiramen katibin meleklerini, Evliyanın ruhlarını görürdü”...

Devamını Okuyun...

İbadet lisanı Arapçadır

Diyanetin hazırladığı Kur'an-ı kerim mealinin önsözünde diyor ki: (Kur'an-ı kerim, yalnız Türkçeye değil, hiçbir dile hakkıyla çevrilemez. Eski tefsirlerin ışığı altında verilen manalara da tercüme değil, meal demek uygundur...

Devamını Okuyun...

Namaz sureleri ve duaları

Caizse, bunların meallerini yazar mısınız? Okuduğumuz sûrelerin mânalarını düşünmek, namaza zarar vermez. Böylece dünya düşüncelerine de mani olmaya çalışmış oluruz...

Devamını Okuyun...

Teganni nedir?

Burada kelimeler bozuluyor. Teganni ederek, yani kelimeleri bozarak da okumak caiz değildir. Kelimeleri bozmak demek, musiki perdesine uydurmak için harfleri harekeleri uzatmak, hareke, harf eklemek veya çıkarmak demektir...

Devamını Okuyun...

Namaz Risalesi

Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretleri, Namaz Risalesi’nde buyuruyor ki: Bismillahirrahmanirrahim. Namazsız din olmaz Namaz, İslam’ın beş şartından ikincisi olup, Fahr-i kâinatın “sallallahü aleyhi ve sellem” miraca...

Devamını Okuyun...