"En büyük hırsız, kendi namazından çalandır!"

10/07/2023 Pazartesi Köşe yazarı V.T

"Eğer namazlarını böyle kılarak ölürsen, kıyâmet günü sana, benim ümmetimden demezler!.."

 

Büyük Ali Efendi Harput'ta yetişen büyük velîlerdendir. 1784 (H. 1198) senesinde Harput'ta doğdu. Küçük yaşta ilim öğrenmeye başlayan Ali Efendi, Zahriye Medresesinde ders gördü. Sonra Malatya, Antep ve İstanbul'a giderek ilim öğrendi ve icâzet aldı. Ayrıca hocası Abdurrahmân Efendiden Şâzilî tarkîkatında da icâzet alarak kemâle geldi. İlim tahsîlini tamamladıktan sonra Harput'a döndü. Ömeriye Medresesi müderrisliğine tâyin edildi. 1874 (H. 1291) târihinde vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Namazda huşû ve hudû, bütün âzâların hareketsiz kalıp tevâzu hâlinde bulunması ve kalbin de Allahü teâlâdan korku üzere olması demektir. Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem; "En büyük hırsız, kendi namazından çalan kimsedir" buyurdu. "Yâ Resûlallah! Bir kimse, kendi namazından nasıl çalar?" diye sordular. "Namazın rükûunu ve secdelerini tamam yapmamakla" buyurdu. Bir defâ da; "Rükûda ve secdelerde, belini yerine yerleştirip biraz durmayan kimsenin namazını, Allahü teâlâ kabûl etmez" buyurdular.

Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem bir kimseyi namaz kılarken, rükûunu ve secdelerini tamam yapmadığını görüp; "Sen namazlarını böyle kıldığın için, Muhammed'in (aleyhisselâtü vesselâm) dîninden başka bir dinde olarak ölmekten korkmuyor musun?" buyurdu. Yine; "Sizlerden biriniz, namaz kılarken, rükûdan sonra tamam kalkıp, dik durmadıkça ve ayakta, her uzuv yerine yerleşip durmadıkça, namazı tamam olmaz" buyurdu. Bir kere de; "İki secde arasında dik oturmadıkça, namazınız tamam olmaz" buyurdu.

Bir gün Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem birini namaz kılarken, rükûdan kalkınca dikilip durmadığını ve iki secde arasında oturmadığını görüp; "Eğer namazlarını böyle kılarak ölürsen, kıyâmet günü sana, benim ümmetimden demezler" buyurdu. Bir kere de; "Altmış sene, bütün namazlarını kılıp da, hiçbir namazı kabûl olmayan kimse, rükû ve secdelerini tamam yapmayan kimsedir" buyurdu.

Zeyd ibni Vehb, birini namaz kılarken rükû ve secdelerini tamam yapmadığını gördü. Yanına çağırıp; "Ne kadar zamandır böyle namaz kılıyorsun?" dedi. "Kırk senedir" deyince; "Sen kırk senedir namaz kılmamışsın. Ölürsen, Muhammed Resûlullah'ın sallallahü aleyhi ve sellem dîni olan İslâmiyet üzere ölmezsin" dedi.