Hindistan Müslümanlarına yapılanlar

15/10/2022 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü

Sual: Hindistan'da İngilizlerin Müslümanları katlettiği, mallarını yağmaladığı, kıymetli eşyaları İngiltere'ye götürdükleri doğru mudur?

Cevap: Bu konuda, Hindistan âlimlerinden Fadl-ı Hak, Es-sevret-ül-Hindiyye ve Mevlana gulâm Mihr Alî'nin buna yaptığı El-yevâkît-ül-mihriyye haşiyesinde diyorlar ki:

“İngilizler, ilk olarak, miladi 1600 senesinde, Hindistan'da Kalküte şehrinde, ticarethaneler açmak için Ekber Şâh'tan izin aldılar. Şâh-ı Âlem zamanında Kalküte'de arazi satın aldılar. Bunları muhafaza için asker getirdiler. Miladi 1714'te Sultan Ferruh Sîr Şâhı tedavi ettikleri için, bütün Hindistan'da, bu hak kendilerine verildi. Şâh-ı Âlem-i sânî zamanında Delhî'ye girerek, idareye hâkim oldular. Zulme başladılar. Hindistan'daki Vehhabiler, miladi 1858'de, Sünni, Hanefi ve sofi olan Sultan İkinci Bahadır Şâh'a, bidat ehli, hattâ kâfir dediler!.. Bunların ve Hindu kâfirlerinin ve hain vezir Ahsenullah hanın yardımı ile, İngiliz askeri Delhi şehrine girdi. Evleri, dükkânları basıp, malları, paraları yağma ettiler. Kadınları, çocukları dahi kılınçtan geçirdiler. İçecek su bile bulunmaz oldu.

Hümâyûn şâhın türbesine sığınmış olan çok yaşlı şâhı, çoluk çocukları ile, elleri bağlı olarak, kale tarafına götürdüler. Patrik Hudson, yolda şâhın üç oğlunu soydurup, don ve gömlekle bırakıp, göğüslerine kurşun sıkarak şehid etti. Kanlarından içti. Cesetlerini kale kapısına astırdı. Bir gün sonra, başlarını İngiliz kumandanı Hanri Bernard'a götürdü. Sonra, başları suda kaynatıp, Şâh'a ve hanımına çorba olarak götürdü. Çok aç olduklarından, hemen ağızlarına koydular. Fakat çiğneyemediler, yutamadılar. Ne eti olduğunu bilmedikleri hâlde, çıkarıp toprağa bıraktılar. Hain papaz Hudson;

-Niçin yemediniz? Çok güzel çorbadır. Oğullarınızın etinden yaptırdım, dedi.

Sonra Sultân'ı, hanımını ve diğer yakınlarını Rangon şehrine götürüp habsettiler. Sultân zindanda vefat etti.

Delhi'de üç bin Müslümanı kurşunlayarak, yirmi yedi bin kişiyi de keserek şehid ettiler. Ancak, gece kaçanlar kurtulabildi.

Hıristiyanlar, diğer şehirlerde ve köylerde de sayısız Müslümanları öldürdüler. Tarihî sanat eserlerini yaktılar. Eşi bulunmayan, kıymet biçilemeyen zinet eşyalarını gemilere doldurup Londra'ya götürdüler.”