"Tatlı nar bulursam yerim"

18/04/2024 Perşembe Köşe yazarı A.U

İbrâhim Havvâs hazretleri Bağdat’ta yaşayıp, Rey şehrinde vefât etti. Bir gün tepsi içinde “nar” görmüştü bir dükkânda.

 

Sorup “ekşi” olduğunu öğrendi.

 

Onun canı “tatlı nar” istiyordu.

 

Ekşisini yemedi.

 

Kendi kendine;

 

"Tatlısını bulursam o zaman yerim” diye düşündü.

 

Oradan ayrıldı.

 

Ve “tatlı nar” düşüncesiyle ilerledi...

 

Az sonra birini gördü.

 

Çok ağır hastaydı.

 

Bir kenarda yatıyordu.

 

Çok zayıf ve hâlsizdi.

 

Eli ayağı da yoktu üstelik.

 

Onu böyle görünce çok üzüldü!

 

Yaralıydı vücûdunun çok yeri.

 

Yaraların üzerine arılar üşüşmüştü.

 

Kendi kendine;

 

"Bu kişi evliyâdır" dedi.

 

Yanına gidip sordu:

 

“Sen bu dertlerden şifâ bulmak istemez misin?”

 

“İstemem” dedi.

 

“Niçin istemiyorsun?”

 

“Bu dertten kurtulmak, nefsimin arzusudur. Bunu ise Rabbim istiyor. Benim hasta olmamı istemeseydi böyle olmazdım. Hak teâlâ bir dert verirse kula düşen, râzı olmaktır” dedi.

 

“Yaraların üstüne arılar üşüşmüş. Kovayım mı onları?”

 

“Hayır, kovma!”

 

“Neden efendim?”

 

“Senin de kalbine ‘tatlı nar’ düşüncesi üşüşmüş. Sen, benim arıları bırak da kendi kalbindeki ‘tatlı nar’ fikrini kovmaya bak” dedi.