Haram ve şüphelilerden sakınmak

19/10/2022 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü

Sual: Haram ve şüphelilerden sakınmaya ne denir, kazancına haram ve şüpheli şeyler karışan bir kimse nasıl hareket eder?

Cevap: İbni Âbidînde buyuruluyor ki:

“Şüphelilerden sakınmaya Vera denir. Haramlardan sakınmaya, Takvâ denir. Şüpheli olmak korkusu ile mubahların çoğunu terk etmeye de Zühd denir.” Hadîka sonunda buyuruluyor ki:

“Zamanımızda vera ve takvâ sahibi olmak güçleşti. Şimdi, kalbini ve dilini ve azayı, organlarını haramlardan koruyan ve insanlara, hayvanlara haksız olarak zulmetmeyen ve ücretsiz olarak bir iş yaptırmayan ve herkesin elindekini onun helal mülkü bilen kimse, takvâ sahibi olur.

Bir kimsenin elindeki malın gasbedilmiş, çalınmış, faiz, kumar, rüşvet, zulüm, hıyanet ile alınmış haram malın kendisi olduğu bilinmedikçe, mallarını bu yollardan edinmekte olduğu bilinse dahi, elindeki bu malın onun helal mülkü olduğunu kabul etmek lazımdır. Bunu verince, mülk-i habîs ise de, almak caiz olur.

Verilenin haram mal olduğu bilinirse, bunu ondan hiçbir suretle almak caiz olmaz.

Çeşitli kimselerden aldığı haram malları birbirleri ile veya kendi helal malı ile, yahut kendinde emanet bulunan mallar ile karıştırırsa ve bunları birbirlerinden kolayca ayıramazsa, bu karışımlar, kendi mülkü olur. Bu karışımlara mülk-i habîs denir.

Haram malları ayırabilirse kendilerini, sahiplerine veya bunların vârislerine vermesi, ayıramaz ise, tazmin etmesi, ödemesi lazım olur. Tazmin etmek, kendi helal zekât malından onların mislini, misline malik değilse, gasbettiği gündeki kıymetini ödemekle olur.

Tazmin etmeden evvel, habis malı kullanmak caiz olmadığı için, tam mülk değildir. Tam mülk olmayan malın zekâtı verilmez. Tazminden sonra, habis karışımı kullanması mubah olur ve zekâtını vermesi lazım olur. Sahibini bildiği hâlde, tazmin etmeden evvel kullanamaz ve sadaka ve hediye veremez ve zekât nisabına katması lazım olmaz. Sahiplerini, vârislerini bilmiyorsa, haram malın ve habis karışımın hepsini sadaka vermesi vacib olur. Sahibi sonra zuhur ederse, kendisine tazmin etmesi de lazım olur.”

Sual: Yırtık mest üzerine de mesh yapılabilir mi?

Cevap: Yırtığı, üç parmaktan fazla açık olan mestin astarı sağlam olsa ve meste dikilmiş olup, ayak görünmese, mesh caiz olur.