30/10/2025 Perşembe Köşe yazarı O.Ü
"İslamiyeti seçmemin sebebi"
Sual: İslamiyete gericilik, zamanı geçmiştir diyerek saldıranlara karşı ne demeli, nasıl bir cevap vermelidir?
Cevap: Bu konuda hem bir diplomat, hem bir misyoner ve
hem de sosyal meselelerle meşgul olmuş bir ilim ve din adamı olan Alman
Muhammed Emin Hobohn, Müslüman oluşunu ve İslamiyet hakkındaki görüşlerini
şöyle anlatmaktadır:
“Avrupalıların, dinlerini terk
ederek Müslüman olmalarının birçok sebepleri vardır. Bunların başında hak
gelmektedir. İslam dininin esas kaideleri o kadar mantıki, o kadar doğru ve
dürüsttür ki, dinde hakkı, hakikati arayan aklı başında, okumuş bir insanın
bunları kabul etmemesi imkânsızdır. İslam dini, bir tek mabûd bulunduğunu
bildirir. İnsanların sağduyusuna hitab ederek, onları birçok hurafelere
inandırmaya tenezzül etmez.
İslam dini, dünyadaki bütün
insanların, hangi ırktan gelirse gelsin, hepsinin Allahü teâlânın kulu olarak
birbirlerine müsavi, birbirinin benzeri olduğunu bildirir. Biz Almanlar, esasen
Allahü teâlânın bize kuvvet ve kudret veren, ruhumuzu kemale erdiren büyük bir
Hâlık, Yaratıcı olduğuna inanırız. Allah mefhumu bizim içimize emniyet ve huzur
getirir. Fakat Hıristiyan dini, bu huzuru verememektedir. Yalnız İslam dini
Allahü teâlânın büyüklüğünü bize öğretmekte, aynı zamanda öldükten sonra insan
ruhunun nereye gideceği hakkında bize rehber olmaktadır.
İslam dini, yalnız dünyada değil,
ahirette de bize yol göstermektedir. Ahirette rahat etmek için dünyada ne
yapmak lazım olduğunu, çok açık ve mantıki bir tarzda öğretmektedir. Allahü
teâlânın, ahirette, insanlardan dünyada yaptıkları işler hakkında adilâne hesap
soracağını bilmek, onları dünyada doğru ve dürüst hareket etmeye sevk eder.
Bunun için hakiki Müslümanlar,
dünyada iyice düşünmeden ve yapacakları işin hakikaten hayırlı olduğuna
inanmadan hiçbir iş yapmazlar. Böylece, bu büyük din, hiçbir dünyevi polis
teşkilatının yapamayacağı bir şekilde, insanları teftiş, kontrol etmekte ve
onların daima doğru yolda kalmalarını temin etmektedir.”
Sual: Ayakları kıble yönüne doğru
uzatarak oturmanın mahzuru olur mu?
Cevap: Otururken özürsüz kıbleye
karşı ayaklarını veya bir ayağını uzatmak, tahrimen mekruhtur. Özür ile veya
yanlışlıkla uzatmak mekruh olmaz.