Gazi, savaşa, cihada katılıp sağ olarak geri dönen kimse demektir. Cihad edene mücahid denir...
Devamını oku...
Tütünün etkili maddesi olan nikotinin, bir damladan az miktarı insanı öldürür. Bir sigara içinde bulunan nikotin, deri altına şırınga edilirse, iki insanı öldürür...
Dürr-ül-muhtar kitabının beşinci cildinde buyuruluyor ki: Hanefi âlim İbni Nüceymi Mısri, Eşbah kitabında diyor ki...
Kitaptaki ifadelerde bir nakil hatası olabilir. İstanbul Üniversitesi yayınlarından Gıda Kimyası kitabında deniyor ki...
Bazı şeyler bazı kişilere zararlıdır, bazılarına zararlı değildir. Bazılarına zararlıdır diye herkese haramdır denilemez...
Çok yanlış bir kıyas. Peygamber efendimizin huzurunda yapılamayan ve Allah’ın huzurunda yapılmasında mahzur olmayan çok şey vardır...
(Çoğu sarhoş eden içkilerin azı da haramdır) kaidesi sıvı içkiler içindir, diğer maddeler için değildir. (Redd-ül muhtar)...
O kişi, felsefecidir. Kitaplarının hiç birinde İslam âlimlerinden nakli esas almaz. Yukarıda görüldüğü gibi hadis-i şeriflere de, kendi anlayışına göre mana verir...
Çok yanlıştır. Günümüzdeki cahillerin, önceki âlimleri sigaranın zararlarını bilmiyorlardı diyerek cahillikle suçlamaları, kıyamet alametidir...
Kendiniz haram deseniz de, bunu bütün Müslümanlara şamil edemezsiniz. Delilsiz konuşmanın vebali büyüktür. Çok delil nedir?...
Sigarayı kimse savunmaz. Normal insan, sigaranın zararlarını inkâr edemez. Biz, sigara zararsızdır demiyoruz...
Bu, nakli esas almayan indî bir görüştür, dinde yeri yoktur. Devletin yazması dinde ölçü gibi gösterilemez...
O kimse, ya cahilliğinden veya bildiği hâlde taassubundan dolayı tütünü kötülemek için öyle söylemiş olabilir...
Bir milleti meydana getiren başlıca unsurları tarif ederken, ikisinin Dil ve Din olduğunu belirtmişlerdir...
Bir milleti meydana getiren başlıca unsurlardan ikisi, Dil ve Din diye tarif edilir. Dinde de dilin yeri, önemi büyüktür...
Çok kimse, yanlış olarak, meşhur oldu yerine, şöhret oldu, geçen yıl yerine, geçtiğimiz yıl, ucuzluk yerine, şok indirim veya mucize indirim diyorlar...
Ahlakımızı çökertmek için, aile mefhumunu kaldırma, rezaletleri meşru gibi, meşru olanları da kötü gibi gösterme gayretleri devam etmektedir.
O kelimelerin Türkçesi olmaz. Her işte, her meslekte, her ilimde o ilme has [özgü] özel tâbirler, terimler vardır...
Kelimeleri yanlış kullanmak belki hoş görülebilir. Fakat dini tabirleri bozmak asla hoş görülmez. Çünkü bir söz insanı kâfir edebilir...
Her ilim, ıstılahları [deyimleri] ile öğrenilir. Bu bakımdan Türkçesi olmayan kelimeleri öğrenmeniz şarttır...
Anlamları ve kimler için kullanıldığı karşılarına yazılmıştır...
Esah: Bir meselenin hükmü hakkında müctehid âlimlerin kavillerinden en doğru olanı, demektir. Esah, sahih’ten daha kuvvetlidir...
Bunlar bir terimdir. Farz-ı ayn ve sünnet-i kifaye gibi birleşik olarak kullanılır...
Bir ilmi öğrenmek isteyen, o ilme ait kelime ve deyimleri bilmesi gerekir...
Caiz kelimesi, cümlede kullanıldığı yere göre çeşitli manalara gelir...
Sözlüğe bakılırsa, (Yaratıcıların en güzeli) demek olduğu, bir çok yaratıcı bulunduğu zannedilir...
Allah razı olsun demek, bu halinden Allah razı olsun demek değildir...
Ahmed bin Muhammed Tahtavi hazretleri buyuruyor ki:Kur'an-ı kerimdeki (Allah’ın ipi)nden maksat, cemaattir...
Allah’ın salât etmesi rahmet, meleklerin salâtı dua, müminlerinki ise Peygamber efendimizin şefaatini taleptir. Hadis-i şerifte de buyuruldu ki...
Evet caizdir. Eshab-ı kiram caiz olmayan şeyi yapmaz. Caiz olmasa idi, Peygamber efendimiz müdahale eder, öyle söylenmez diye bildirirdi...
Beyt, ev; Beytullah, Allah’ın evi demektir. Kâbe’ye "Beytullah" dendiği gibi, cami ve mescide de "Beytullah" denir...
Reform, ıslah etmek, bozulmuş bir şeyi düzelterek, eski doğru haline getirmek demektir...
Arapçada (Ebu) baba demekse de, deyimlerde farklı mânâlara geliyor. Baba kelimesi, Türkçede bile deyim olarak kullanılınca, başka mânâlara gelmektedir...
Ehl-i sünnet vel-cemaat demek, Resulullahın ve eshab-ı kiramın gittikleri doğru yolda bulunan âlimler demektir...
Mecelle’nin 29. maddesinde (Ehven-i şerreyn ihtiyar olunur) buyuruluyor. İki şerden en az zararlısı tercih edilir...
Eyvallah kelimesi Türkçede şu yerlerde kullanılmaktadır...
Haram işleyene, günah işlediği bilinene, açıktan günah işleyene fâsık denir...
Küfür değildir. Felek, kelimesinin birkaç manası varsa da meşhur manası dünya demektir. Kahpe dünya da denir...
Fetva, bir hususun dine uygun olup olmadığını, hangi fıkıh kitabının neresinden alındığını bildiren hüküm demektir...
Feyz, kalbden kalbe gelen, insana Allahü teâlânın razı olduğu şeyleri yaptıran nurdur, bir kuvvettir...
Allahü teâlânın, Peygamberlerine haber vermesine, bildirmesine Vahy denir. Vahy, iki türlüdür...
Hayhuy, farsça bir kelimedir, gürültü, patırdı, karışıklık, kargaşa demektir. Kelimenin yarısını alıp, (hay, Allah demek) yanlıştır...
İhya etmek, diriltmek, yeniden can vermek demektir. Mecaz olarak, sevindirmek, saadete kavuşturmak demektir...
İlm-ül-yakîn, ilimle bilmek, Ayn-ül-yakîn, gözle görerek bilmek, Hakk-ul-yakîn, her şeyi ile bilmek, vakıf olmak demektir...
İmsak, gecenin bitimi, günün başlaması demektir. Dinimizde gün, imsak vaktinde başlar, bir dahaki imsak vaktinde biter...
İtikâf, camiye girip ibadetle meşgul olmak demektir. Ramazan-ı şerifte itikâf, sünnet-i müekkededir...
Kalb gözü, baştaki gözden daha keskin görür. Nitekim Kur'an-ı kerimde mealen, (Gözünün gördüğünü kalbi yalanlamadı)buyuruluyor. (Necm 11)...
Kalb, göğsümüzün sol tarafındaki et parçası değildir. Buna, yürek denir. Yürek, hayvanlarda da bulunur...
Cenab-ı Hak, ruhları yarattığı zaman, (elestü birabbiküm) buyurdu. Ruhlar da (bela) diye cevap verdiler...
Kanaat, çalışmayıp tesadüfen önüne çıkanı kullanmak, başka bir şey aramamak demek değildir...
Keşke demek haram ve küfür değildir. Keşke demenin mahzuru olmaz. Ahiret nimetini kaçıran bir kimse...
Ölümden önceki hayata Dünya hayatı, ölümden sonraki hayata Ahiret hayatı denir...
Bazı kelimeler birkaç manaya gelir. Cümledeki yerlerine göre manaları değişir. Kul, mahluk, insan, köle, bende, emir altında bulunan, tâbi, mensup gibi manalara gelir...
Mealen demek, tefsir âlimlerinin bildirdiklerine göre demektir. Yani tefsir âlimlerinin anladığı mana demektir...
Güzel ahlak sahibi olan ve zamanının fen bilgilerinde yükselmiş olan müslümana medeni denir...
İbni Arabi hazretleri (Müsamere) adındaki kitabında diyor ki:Hadis-i şerifte, (Bir zaman gelir ki, müslümanlar birbirlerinden ayrılır, parçalanırlar...
Mübarek kelimesi birkaç manada kullanılır:1- Mukaddes, uğurlu, kutlu, mutlu, hayırlı manasına gelir. Mesela iyd-i mübarek, mukaddes bayram demektir...
Muhlis, ihlas sahibi demektir. İhlas, her işi, her ibadeti yalnız Allah rızası için yapmak demektir...
Müsafeha, iki kişinin, sağ elin avuç içlerini birbirlerine yapıştırıp, iki başparmağın yanlarını birbirlerine değdirmesidir...