Allah’ın evliyası için azap korkusu yoktur

Vehhâbîler, evliya zatlara düşmanlık ediyorlar. Bunlardan, Selefî olduğunu söyleyen biri, (Araf sûresinde, yalnız Kur'ana uymak gerektiği, evliyaya uyulmayacağı bildiriliyor) dedi. Evliyaya niye uyulmuyor?

CEVAP
Bazı kelimeler birkaç mânâya gelir. Cümledeki yerlerine göre mânâları değişir. Selefîyim diye kendilerini kamufle eden Vehhâbîler bunu bilmez. Mesela, mevla kelimesi, birçok mânâya gelir. Daha çok ilah, efendi, köle mânâsında kullanılır. Evliya, velî kelimesinin çoğuludur, velîler demektir. Sahip, mâlik, yardımcı, dost gibi mânâlara da gelir. Dost anlamında kullanıldığı birçok âyet vardır. Birkaçının meali şöyledir:
(Allah, iman edenlerin velîsidir [evliyasıdır, dostudur], onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkâr edenlerin evliyası [dostları]ise azgın putlardır.) [Bekara 257]

(Müminler, müminleri bırakıp kâfirleri evliya [dost] edinmesinler.) [Âl-i İmran 28]

(Allah, müminlerin velîsidir [evliyasıdır, dostudur].) [Âl-i İmran 68]

(O zaman içinizden iki bölük bozulmaya yüz tutmuştu. Hâlbuki Allah onların velîsi [evliyası, yardımcısı] idi. Müminler, yalnız Allah’a dayanıp güvensinler.) [Âl-i İmran 122]

(Allah, size velî [evliya, dost] olarak yeter.) [Nisa 45]

(İman edenler Allah yolunda savaşır, inanmayanlarsa tağut [şeytan] yolunda savaşırlar. O hâlde şeytanın evliyasına [dostlarına] karşı savaşın!) [Nisa 76]

(İnkârcıları velî [evliya, dost] ve yardımcı edinmeyin!) [Nisa 89]

(Allah'ı bırakıp da şeytanı velî [evliya, dost] edinen apaçık hüsrandadır.) [Nisa 119]

(Ey iman edenler, Yahudi ve Hristiyanları evliya [dost] edinmeyin!)[Maide 51]

(Allah, onların velîsidir [evliyasıdır, dostudur].) [En’am 127]

(Allah, sâlihleri velî [evliya, dost] edinir.) [Araf 196]

(Allah’tan başka velî [dost] ve yardımcınız yoktur.) [Tevbe 116]

(Melekler, “Biz size evliyayız [dostuz] dediler.) [Fussilet 31]

(Velî [evliya, dost] ancak Allah'tır.) [Şûra 9]

(Zalimler birbirinin evliyasıdır [dostudur].) [Casiye 19]

Selefiler, evliyayı öven âyetleri gizliyorlar. Mesela bir âyette, (Elbette Allah’ın evliyası [dostları] için azap korkusu yoktur) buyuruldu. (Yunus 62)

Selefîlerin bildirdiği âyet-i kerimede, (Rabbinizden size indirilene uyun! Ondan başka evliyaya [dostlara] uymayın!) buyuruluyor. (Rabbinizden indirilene uyun!) demek, (Kitap ve Sünnete uyun!) anlamındadır. (Ondan başkasına uymayın demek, (Allah'tan başkasına ibadet etmeyin! Allah'ın dininden uzaklaşanları velî, yani dost, yardımcı edinmeyin!) demektir. (Cami'u li-Ahkâm)

Kurtubî tefsirinde bu âyet-i kerime şöyle açıklanıyor:
(Rabbinizden indirilene uyun!) demek, (Kitap ve Sünnete uyun!) demektir. Nitekim başka bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Resulümün verdiğini [emrettiğini] alın, yasakladığından da sakının!) [Haşr 7] (Resulullah'a uymakla ilgili daha çok âyet-i kerime vardır.)

Müslümanlar, hâşâ Allah'tan başkasına mı ibadet ediyor? Selefîler, Ehl-i sünnete çok çirkin iftira ediyorlar.

Fıkıh ilminde evliya, Allah dostları demektir. Resulullah'a uyan Allah'a uymuş olur. Evliya zatlara uyan da, Allah'a ve Resulüne uymuş olur. Abdülaziz Dehlevî hazretleri buyuruyor ki: Cenab-ı Hakk’ın rızasına kavuşmak, şeytanın aldatmasından kurtulmak için, silsile itibariyle hocaları Resulullah'a “sallallahü aleyhi ve sellem” dayanan bir evliyayı sevmek, onun tarafından sevilmek gerekir. Hadis-i şerifte, (Evliyanın kalbi, nazargâh-i ilahîdir. Böyle bir kalbde bulunana Allahü teâlâ rahmet eder) buyuruluyor. Böyle bir kalbe girdikten sonra, maksadına kavuşmadan ölen kimse de, kurtuluşa ermiş demektir. Çünkü Kur'an-ı kerimde mealen, (Allah ve Resulüne hicret etmek üzere evinden ayrılıp yoldayken ölen, maksadına varmış gibi mükâfatlandırılır)buyuruluyor. (İmad-ül-İslam)

Kişi sevdiğiyle beraber olur. Seven, sevdiklerini de beraberinde götürür. Bir kimse, Allah’ı, Onun Resulünü ve evliyasını seviyorsa, bilsin ki onlar da kendisini seviyor demektir. Çünkü Kur'an-ı kerimde mealen, (Allah onları sever, onlar da Allah’ı sever) buyuruluyor. Allahü teâlâ, önce kendi sevgisini bildirmiştir. Yani sevilmeyen sevemez. Şu hâlde sevilmeye layık olmak için İslam âlimlerinin bildirdiği yolda bulunmak, onların kitaplarını okumak gerekir.

Hubb-i fillahın ve buğd-i fillahın, yani Allah için Allah’ın sevdiklerini sevmenin, sevmediklerini de sevmemenin önemi çok büyüktür. Bu ikisi imanın esasıdır, şartıdır. Bunlar olmadan iman olmaz. Cenab-ı Hak, Hazret-i İsa’ya vahyetti ki: (Eğer yer ve göklerde bulunan bütün mahlûkatın ibadetlerini yapsan, evliyamı [dostlarımı]sevmedikçe ve düşmanlarıma düşmanlık etmedikçe, hiç faydası olmaz.) [K. Saadet]

Fıkıh âlimi Muhammed bin Hüseyin Beclî, Resulullah'ı rüyada görünce, (En iyi amel nedir?) diye sordu. (Evliyanın yanında bulunmaktır) buyurdu. Yaşayan velî bulamazsak deyince, (Diriyken de, ölüyken de onu sevmek, en kıymetli ameldir) buyurdu. (Sefinet-ül-Irakıyye)

Kur’an-ı kerimde de mealen, (Hep sadıklarla birlikte bulunun!)buyuruldu. (Tevbe 121)

Evliya, Evliyaullah yani Allah dostu demektir. Kısaca evliya deniyor. Evliyayı sevmek, Allahü teâlâyı sevmeye sebeptir. Bir kimse bir zatı sevse, ona hiçbir iyilik edemese, ancak onun ana babasına veya çocuklarına çeşitli iyilikte bulunsa, o zat, bunlardan memnun olmaz mı? İşte Allah'ın evliyasının da, Onun yakınları mertebesinde olduğu hadisle sabittir. Allah'ın yakınlarını sevmek ne büyük nimettir! 

Evliya hakkında Peygamber efendimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” çok hadis-i şerifi vardır. Birkaçı şöyledir:
(Allahü teâlâ buyurdu ki: Ben anılınca evliyam hatırlanır, evliyam anılınca ben hatırlanırım.) [Taberânî, Ebu Nuaym]

(Evliya görülünce, Allah hatırlanır.) [İbni Mace, İbni Ebi Şeybe, Ebu Nuaym, Hakim-i Tirmizî]

(Allahü teâlânın evliyası, açlık ve susuzluk çekerler. Kim onlara eza ederse, Allahü teâlâ ona Cenneti haram eder.) [İbni Neccar]

(Evliya zatların anıldığı yere rahmet iner.) [İ. Ahmed, İ. Gazâlî, İ. Cevzî, İ. Süyûtî]

(Her asırda evliya zatlar vardır.) [Ebu Nuaym]

(Sâlihleri [evliya zatları] anmak günahlara kefarettir.) [Deylemî]

(Her zaman kırk evliya bulunur. Bunların bereketiyle yağmur yağar.) [Taberânî]

(Her asırda salih zatlar vardır. Bunlar 500 kişi olup kırkı ebdaldir.)[Ebu Nuaym]

(Allah'ın evliyasının hepsi cömert ve güzel ahlâklıdır.) [Dâre Kutnî]

(En şiddetli bela, enbiya, evliya ve benzerlerine gelir.) [Tirmizî]

(Geçmiş ümmetlerde evliya zatlar vardı. Ümmetimden Ömer onlardandır.) [Buharî, Müslim]

(Allahü teâlâ vahyetti ki: Mescidime, selim kalble, sadık lisanla, temiz elle, tahir fercle girenin işiten kulağı, gören gözü olurum. O benim evliyamdan biri olur.) [Hâkim]

Musa aleyhisselam, (Yâ Rabbî, senin için en kıymetli amel nedir?) diye sorunca Allahü teâlâ, (Benim için evliyamı [dostlarımı] sevmek ve düşmanlarıma düşmanlık göstermektir) buyurdu. (Mektubat-ı Masumiyye)

Bu vesikalardan da anlaşıldığına göre, evliya zatları sevmek ve onların yolunda olmak, Allahü teâlâyı sevip Onun yolunda olmaktan ayrı değildir.

Evliyanın vasıfları

Çalışmak farz olduğu için, enbiya ve evliya da çalışır. Mesela Âdem aleyhisselam, çiftçilikle uğraşırdı. Nuh aleyhisselam marangoz...

Devamını oku...

Evliyaya evliya denmez mi?

Elbette yanlış. Birine merhum demekle gaybdan haber verilmiş olmaz. Eshab-ı kiramın tamamı Cennetliktir...

Devamını oku...

İstanbul evliyaları demek

Abduhcu yazarların, Ehl-i sünnet kitaplarına çamur atabilmek için başka bir hata bulamayıp, “Çoğulun çoğulu olmaz” demeleri iki yönden yanlıştır...

Devamını oku...

Evliyaya dil uzatmak

İmam-ı Rabbani hazretleri, Mektubat’da buyuruyor ki:
(Büyüklerimizin beğendiği, büyük bildiği Muhyiddin-i Arabinin, birçok sözlerinin ehl-i sünnete uymaması, şaşılacak şeydir...

Devamını oku...

En çok düşmanı olan kimdir

İmam-ı Rabbani hazretleri, Mektubat’da buyuruyor ki:
(Büyüklerimizin beğendiği, büyük bildiği Muhyiddin-i Arabinin, birçok sözlerinin ehl-i sünnete uymaması, şaşılacak şeydir...
Devamını oku...

Dünyada evliya vardır

Hayır, yoktur denmiyor, yok gibidir deniyor. Abdülgani Nablüsi hazretleri buyuruyor ki...

Devamını oku...

Tasavvufun çıkışı

Bu hususta Muhammed Masum-i Faruki hazretleri buyuruyor ki:
Zahirdeki kemalatın ve manevi makamların hepsi Resulullah efendimizden gelir...

Devamını oku...

Tasavvuf nedir?

Tasavvuf, kalbi saf yapmak, kötü huylardan temizlemek ve iyi huylarla doldurmak demektir...

Devamını oku...

En çok düşmanı olan kimdir

En çok düşmanı olan Allahü teâlâdır! Bir gün Musa aleyhisselam, insanların konuşmalarından bıkmış, (Yâ Rabbi, n'olur bu insanlar benim hakkımda...

Devamını oku...

Tasavvuf nedir? (Şiir)

Tasavvuf, dinin emrine uygun yaşamaktır, fakat bunu âlimler değişik tarif etmişlerdir. Bazı tarifler şöyledir...

Devamını oku...

Tarikat ve tarikatçılık

Eskiden hak tarikatlar vardı. Oralarda dinimizin emir ve yasakları anlatılır, dine uymanın yolları ve tasavvuf ilmi öğretilirdi. Zamanla, bunlar çok azaldı...

Devamını oku...

Tasavvufta edep

Ehl-i sünnet âlimlerinin sohbetlerinde not tutmazlardı. Not tutanları kibar şekilde ikaz ederlerdi...

Devamını oku...

Talebenin edebi

Ahmed Yesevî hazretleri buyuruyor ki: 
Talebenin hocasına karşı riayet etmesi gerekli şeylerden bazıları şunlardır...

Devamını oku...

Derviş nasıl olur?

Derviş, tasavvuf talebesi demektir. Allahü teâlâdan başka her şeyi gönlünden çıkarıp, İslamiyet’e tam uyarak, gönlünü yalnız Allahü teâlâya bağlayan; güzel huylarla süslenmiş kimse demektir...

Devamını oku...

Sohbetin önemi

Şimdi söyleşi diyorlar. Söyleşi, konuşarak vakit geçirme demektir; ama dinimizde, sohbetin tarifi başkadır...

Devamını oku...

Feyz gelmesinin alameti

Büyük zatların kendileri, kabirleri, sözleri, kitapları, eşyaları, hatta ellerini değdikleri taştan bile, kıyamete kadar feyz yayılır...

Devamını oku...

Rabıta irtibat kurmaktır

Rabıta; irtibat kurmak, Ehl-i sünnet âlimlerini sevmek, onların yolunda olmak, onların bildirdiği gibi yaşamak...

Devamını oku...

Resulullaha bağlanmak

Allahü teâlâ, kullarına doğru yolu göstermek için, Peygamber efendimizi gönderdi. O vefat edince, Ona vekil olarak Evliyayı yarattı. (Eyyühel-veled)...

Devamını oku...

Bâtın ilminin önemi

Bunu çok yazdık. Bu yazıda ledün ilminin önemini bildirelim.
Ledün ilmi, Allahü teâlânın ihsanı ile kalbe ilham edilen, İlahi sırlara ait bilgilerdir...

Devamını oku...

Ledün ilmi okuyarak öğrenilmez

Ledün ilmi veya ilm-i ledün, okuyarak öğrenilmez. Allahü teâlânın ihsanı ile kalbe ilham edilen, ilahi sırlara ait bilgilerdir...

Devamını oku...

Evliya olmak için

Din kitaplarında şöyle bildiriliyor:
Evliya olmak için, Allahü teâlânın sevgisine kavuşmak ve masivayı [Allah’tan başka şeyleri] kalbden çıkarmak gerekir...

Devamını oku...

Geri alınmayan iman ve sevgi

Senaullah-i Dehlevi hazretleri buyuruyor ki:
Tasavvufta Fena makamına kavuşan, elbette imanla ölür...

Devamını oku...

Evliyayı sevmek

Abdülaziz Dehlevi hazretleri buyuruyor ki:
Cenab-ı Hakkın rızasına kavuşmak, şeytanın aldatmasından kurtulmak için, silsile itibariyle hocaları Resulullah efendimize dayanan bir evliyayı sevmek, onun tarafından sevilmek gerekir...

Devamını oku...

Sevmenin şartı

Bunun iki alameti var:
Birincisi, hubb-i fillah ve buğd-i fillah: Ben Allah’ı çok seviyorum diyor, Ona isyan edenlerle dost oluyor, muhabbet besliyor...

Devamını oku...

Kutb-i irşad ve kutb-i medar

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Kutb-i ebdal
 [kutb-i medar], âlemde, dünyada her şeyin var olmasına ve varlıkta durabilmesi için feyz gelmesine vasıta olan zattır...

Devamını oku...

Silsile-i aliyye ne demektir?

Silsile kelimesi, (Birbirine bağlı, birbiriyle ilgili şeylerin oluşturduğu dizi, sıra, halka) anlamına gelir...

Devamını oku...

Tevessül ve teberrük ne demektir?

Resulullah veya evliya zatlarla, Allahü teâlâya tevessül etmek, yani bunların hürmeti için, dilekte bulunmak caizdir...

Devamını oku...

Zikir nedir?

Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri buyuruyor ki:
Zikir, hatırlamak, anmak demektir. Hatırlamak da kalble olur. Söylemekle olmaz. Şimdi üç türlü zikir bilinmektedir..

Devamını oku...

Fâni olmak

Fenâ; fâni olmak yani yok olmak demektir. Yani kendisinde hiçbir varlık görmemesi, yok olduğu zatın emrini, isteğini kendisine tercih etmesi demektir...

Devamını oku...

Evliya sevgisi

Menkıbeler, masal değildir. Vesikaya dayalı, tarihî olaylardır. Ne kadar çok yer verilse o kadar iyidir, çünkü evliya zatlar, her işinde İslamiyet’e uyarak, Allahü teâlânın rızasını kazanmış kimselerdir...

Devamını oku...

Aklı bırakmak ne demek?

Eski devirlerde yaşamış, mürşid-i kâmil denilen zatlar, sıradan kimseler değildi. Basiretleri açık, selim akıl sahibi kimselerdi...

Devamını oku...

Tasavvuf ilmi

Bâtın ilmi, hazret-i Âdem’den beri vardır. Buna ledün ilmi de denir. Tasavvuf ve keramet ilmidir...

Devamını oku...

Doğru yolda olmanın şartları

Hadis-i şeriflerde, Ehl-i sünnet vel cemaat itikadında olmak ve salihleri sevip onlarla beraber olmaya çalışmak, onlardan ayrılmamak emrediliyor...

Devamını oku...

Tasavvuf ehli olmak için

Her devrin şartları farklıdır. Günümüzde de, büyük zatlara ulaşma imkânları vardır. Birkaç örnek verelim...

Devamını oku...

Allah’ın evliyası için azap korkusu yoktur

Bazı kelimeler birkaç mânâya gelir. Cümledeki yerlerine göre mânâları değişir. Selefîyim diye kendilerini kamufle eden Vehhâbîler bunu bilmez...

Devamını oku...

Şeyhin eteğine yapışmak

Mürşid-i kâmilin eteğine yapışan elbette kurtulur.
Muhammed Masum hazretleri birinci cilt 33. mektubunda, (Biliniz ki, saadete kavuşmak için, velî bir zata manevî bağla bağlanmak lazımdır) buyuruyor. (İslam Ahlakı)...

Devamını oku...

Mürşidin lüzumu

Mürşidlik çok yanlış anlaşılmış. İlim irşaddır, mürşidden ayrı değildir. İrşad, doğru yolu gösterme demektir...

Devamını oku...

Büyük zatlara hüsnüzan

Elbette hüsnüzan ederlerdi. İmam-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
Büyük bir zatın işlerini beğenmemek, insanı sonsuz felakete götürür...

Devamını oku...

Mürşid-i kâmile uymak

Doğru değildir. Emîr ile mürşid-i kâmil farklıdır. Emîrin bile, günah olmayan her emrine uyulur...

Devamını oku...

Büyükleri üzmek

Elbette tehlikelidir. Büyükleri, ne şekilde olursa olsun üzmek, insanın ebedî felaketine sebep olur. Enver Abimiz şöyle anlatmıştı...

Devamını oku...

Yolumuzun esası nedir?

Merhum Enver abimiz, bu konuda şöyle bildirmişti:
Merhum Hocamız, (Biri size “Hocanızın yolu nedir?” diye sorarsa...

Devamını oku...

İzin alarak iş yapmak

Dinimizde, istişarenin, izinle hareket etmenin önemi büyüktür. Dinimize uygun istişare yapılınca, o işin neticesi istediğimiz gibi olmasa da, bizim için hayırlı olur...

Devamını oku...

Enel Hak ateşi

(Kişi, bilmediğinin düşmanıdır) derler. Tasavvufu, evliyalığı bilmedikleri ve onların hâllerine sahip olmadıkları için, hemen o büyük zatlara kâfir damgasını basıyorlar...

Devamını oku...