Bid’at ehli ile niçin birleşilmiyor?

Peygamber efendimiz, (Allah’ın kulları, kardeş olun) buyurduğuna göre, birbirlerinin hatalarını görmeyip Ehl-i sünnet ile bid’at ehli niçin birleşmiyor?

CEVAP
Bu hadis-i şerifin manası, (Kardeş olmanızı sağlayacak şeyleri yapın) demektir. Buna göre, bid’at sahiplerinin, hak yolda bulunan müslümanlarla kardeş olabilmeleri için, bid’ati terk etmeleri ve sünneti kabul etmeleri gerekir. Bid’ate devam edip de, Ehl-i sünnet olanları kendileri ile kardeş olmaya çağırmaları, açık sapıklık ve çirkin bir hiledir. (Umdet-ül-kari)

Bid’at ehli ile görüşmeyi yasaklayan hadis-i şeriflerden birkaçı:
(Bid’at ehline sert davran! Allahü teâlâ, onlara düşmandır.) [İbni Asakir] 

(Onlardan kaçın! Sizi dalalete, fitneye düşürmesinler.) [Müslim]

(Hasta olurlarsa, ziyaretlerine gitmeyin!)
 [Ebu Davud]

(Karşılaşınca, onlara selam vermeyin!) [İbni Mace]

(Onlarla birlikte bulunmayın, birlikte yiyip içmeyin!)
 [Ukayli] 

(Onların cenazelerine gitmeyin, onlarla birlikte namaz kılmayın!)[İbni Hibban]

(Ben onlardan değilim, onlar da benden değildir. Onlara karşı cihad etmek, kâfirlerle cihad etmek gibidir.)
 [Deylemi]

(Bid’at ehli, bid’atini Allah rızası için terk etmedikçe, hiçbir ameli kabul olmaz.)
 [İ.Neccar] 

Yani itikadda veya amelde veya sözde yahut ahlakta bid’at olan bir şeyi yapmaya devam edenin bu cinslerden ibadetleri sahih olsa da, hiçbiri kabul olmaz. İbadetlerinin kabul olması için, bu bid’ati terk etmesi gerekir. 

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: 
Bugün kalbler kararmış olduğundan, bazı bid’atler güzel görünse de, hepsinden kaçınmak gerekir. Kıyamette hepsinin zararlı olduğu anlaşılacaktır. Hadis-i şerifte, (Her bid’at sapıklıktır) buyuruldu. [Kur’an-ı kerimde ise, (Hoşlanmadığınız şey sizin iyiliğinize; sevdiğiniz şey de, kötülüğünüze olabilir. Siz bilmezsiniz, Allah bilir.) [Bekara 216] buyuruldu.

Bid’atin zararı büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bid’at işleyenin hiçbir ibadeti kabul olmaz.) [Deylemi]

(Allah bid’at ehlinin amelini, bid’ati bırakıncaya kadar kabul etmez.) 
(İbni Mace] 

(Allah, bid’at ehlinin tevbesini, bid’ati bırakıncaya kadar kabul etmez.)
 [Taberani]

(Bir bid’at çıkarınca, bir sünnet kaldırılmış, eksiltilmiş olur.)
[İ.Ahmed] 

(Bid’atten sakının; her bid’at dalalettir ve her dalalet ehli de ateştedir.) [İbni Asakir] 

(Bid’atler yayıldığı zaman ilmi olanlar bunu açıklasın. Eğer açıklamayıp ilmini gizlerse, Allah’ın, Muhammed aleyhisselama indirdiğini gizlemiş olur.)
 [İbni Asakir]

(Bid’atler çıkınca âlim ilmini açığa çıkarsın! İlmini açıklamayana lanet olsun!)
 [Deylemi]

Bid’at ehlini hoş görme 
Sual:
 Bir yazar, (Mezhepsiz yazarların kitaplarında, yanlışlık ve bid'at de olsa, hoş görmek, yumuşak davranmak ve bir kardeş olarak onları sevmek gerekir! Efgani ve Kardavi gibi mezhepsiz âlimlerin, kitaplarından uygun olanı alırız, yanlış olanı atarız) diyor. Bu caiz midir?
CEVAP
Yazar, (Bid’at ehline sevgi ile bakmalı, kardeş olmalıyız) diyor. Peygamber efendimiz de, (Bid’at ehline, selam vermeyin, sert davranın! Allah, onlara düşmandır. Onlardan kaçın! Sizi dalalete, fitneye düşürmesinler! Onlarla birlikte bulunmayın, onlarla namaz kılmayın, birlikte yiyip içmeyin, cenazelerine gitmeyin, kız alıp vermeyin! Ben onlardan değilim, onlar da benden değildir)buyuruyor. Resul-i ekrem efendimiz, (sert davranın) buyururken, yazarın yumuşak davranması caiz olur mu? Allah saklasın, Resulullah efendimizin sözünü bırakıp da yazarın tavsiyesine uyarsak halimiz ne olur?

(Kitaptaki faydalı yeri alır, zararlısını atarım) demek çok yanlıştır. Bir kitapta, itikadı zedeleyen, insanı küfre düşürücü bir ifade bulunursa, elbette o kitap çok zararlıdır. Kitap bilgi öğrenmek için okunur. Bilmediği bir şey onu küfre düşürebilir, ebedi felaketine sebep olabilir. Bir şeyin hak veya bâtıl, faydalı veya zararlı, iyi veya kötü olduğunu bilen, o konudaki kitabı niçin okusun? Bilmiyorsa, bâtılı hak, kötüyü iyi, zararlıyı faydalı zannedebilir. Pisliğin içinde faydalı şey ararken, üstüne necaset bulaşmasa bile, en azından kokusundan zarar görür. Bunun için mezhepsizlerin kitaplarını okumak çok zararlıdır. Dinimiz noksan değil ki, bir mezhepsizin kitabına ihtiyaç duyulsun. İslam âlimleri her meseleyi halletmiştir. Yenilik, reform âdetlerde olur, ibadetlerde yenilik olmaz.

Kötü âlim, mezhepsiz âlim olur. Fakat mezhepsizliği över gibi, (Mezhepsiz âlimlerin iyi yönlerini almalıyız) demek hoş değildir.

Sivri akıllının biri, şeytanı görmek istermiş. Bir evliyaya yalvarmış. Evliya da, (Şeytandan insana fayda gelmez) demişse de, adam çok yalvarmış. Nihayet duası kabul olup şeytanı görmüş. Şeytan, bunu görünce, (Seni bir vuruşta öldürürdüm. Ancak ömrüne daha kırk yıl var) demiş. Adam ise, (Yirmi yıl günah işlerim. Sonra tevbe eder, kalan yirmi yılı da ibadetle geçiririm) demiş. Fakat, yirmi yıl yaşamadan günahlar içinde ölmüş. Efgani gibi, şeytanın yoldaşlarının kitaplarını okuyan, oradaki zehirlerden etkilenmemesi mümkün değildir. Zehirle şaka olmaz. Azıcık zehirden ne zarar gelir denmez. Yahut elimi bir defa yılanın veya aslanın ağzına koysam, acaba bir zararı olur mu demek ahmaklık olur. Aslan, insanın canını alır. Şeytan ve yoldaşları ise, insanın sonsuz felaketine sebep olurlar.

Sual:
 Kâfir veya sapıkların ibadeti bir işe yarar mı? (Kendileri sapık ama namazları çok güzeldir) veya (Doğru Mutezili olmak, sapık Sünni olmaktan iyi) demek caiz midir?
CEVAP
Hayırlı işlerden cenab-ı Hakkın, en çok beğendiği cami yapmaktır. Cami yapmak, çok sevaptır. Hadis-i şerifte, (Allah rızası için bir mescid yapana, Allahü teâlâ Cennette bir köşk ihsan eder) buyuruluyor. (Taberani)

Gerek kitapsız kâfirlerin, gerekse kitaplı kâfir denilen Hristiyan ve Yahudilerin yaptığı iyilikler ahirette bir işe yaramaz. Kâfir, iman etmediği için, bütün dünyaya büyük hizmetleri dokunsa, Allah katında zerre kadar kıymeti yoktur. 

Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Kâfirlerin cami yapmaları caiz değildir. Yerinde ve yarar bir iş değildir. Onların cami yapmaları ve diğer bütün beğendikleri işleri, kıyamette boşa gidecek ve Cehennemde, sonsuz olarak cezalandırılacaktır.) [Tevbe 17]

(İşte ahirette onlara ateşten başka bir şey yoktur. İşledikleri şeyler boşa gitmiştir. Zaten yapmakta oldukları da bâtıldır.) 
[Hud 16]

Bu konudaki iki hadis-i şerif meali de şöyle:
(Mümin olmayan Cennete giremez.) [Müslim]

(Bana iman etmeyen Yahudi ve Hristiyan, mutlaka Cehenneme girecektir.) [Hakim]

Kâfirlerin ibadetlerinin, yaptığı iyiliklerin boşa gittiğini bildirdikten sonra, şimdi de bid'at ehlinin, dalalet fırkalarının ibadetlerine gelelim:

İyi işlere, ibadetlere sevap verilebilmesi için düzgün iman sahibi, yani Ehl-i sünnet olmak gerekir. (Kitab-üt-tevhid) 

A.Nablusi hazretleri buyuruyor ki: 
(Muhammed aleyhisselamın ümmeti 73 fırkaya ayrıldı. Bunlardan 72 fırkası, doğru yoldan ayrılmış, bid'at ehli olmuştur. Bunlar sapık inançlarının cezası olarak Cehenneme girecektir. Fakat, müslüman oldukları için, Cehennemde sonsuz kalmayacak, azap gördükten sonra, çıkarılacaktır. Bunlardan (fırka-i naciyye) denilen kurtuluş fırkasına da (Ehl-i sünnet) denir. (Hadika)

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
[Tirmizi’deki] hadis-i şerifte, (Ümmetim 73 fırkaya ayrılır, 72si dalalete düşer ve Cehenneme gider, yalnız bir fırkası kurtulur. Bu fırka, benim ve Eshabımın yolunda gidenlerdir) buyuruldu. Bu fırkaya (Ehl-i sünnet) denir. [c.2, m.67]

Seyyid Ahmed Tahtavi hazretleri buyuruyor ki:
(Bugün için dört mezhepten birinde bulunmayan, Ehl-i sünnetten ayrılmış olur. Ehl-i sünnet olmayan da sapık veya kâfir olur.) [Dürr-ül-muhtar haşiyesi Zebayıh kısmı]

Ehl-i sünnet olmayanın, sapık veya kâfir olduğu, Bahr, Hindiyye ve El-Besairde yazılıdır.

Şüpheli delilleri yanlış tevil ederek, Ehl-i sünnet itikadından ayrılanlara, fıkıh âlimleri kâfir demediler, bagi, asi, bid'at ehli yani sapık dediler. Kesin [açık olarak] anlaşılan tek bir manası olan delillere inanmayan ise kâfir olur. Mesela, (Ali ilahtır, Cebrail vahiy getirirken yanıldı) diyen kâfir olur. Çünkü bu sözler, şüpheli delilleri yanlış tevil ederek, ictihad ile anlaşılan manalar değildir. Hazret-i Âişe’ye zaniye diye iftira eden ve babasının sahabi olduğuna inanmayan da kâfir olur. Çünkü ikisi de, Kur'an-ı kerimde açık olarak bildirilen delili inkârdır. (İbni Abidin)

Nisa suresinin, (Doğru yol gösterildikten sonra, Resule uymayan [iman ve amelde] müminlerden ayrılanı, o yolda [küfür ve irtidadda] bırakır ve Cehenneme atarız) mealindeki 115. âyet-i kerimesi, Ehl-i sünnet ve cemaatten ayrılmış olanların halini göstermektedir.)

Şu halde, (doğru Mutezili olmak, sapık Sünni olmaktan iyi) demek cahillik alametidir. Mutezili veya diğer bid'at fırkaları dalalet ehlidir, yani sapıktır. Peki, sapık bir fırka, sapık Sünniden iyi olur mu? İkisi de sapıktır. İslam âlimleri, (şu kâfir, öteki kâfirden iyi) demeyi küfür olarak bildirmişlerdir. Herhangi bir dalalet fırkasına iyi demek tehlikelidir. Sapık fırkaların hepsi bid'at ehlidir, hiç birinin ibadeti kabul olmaz. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bid'at ehlinin namazı, orucu, sadakası, haccı, umresi, cihadı, farzı, nafilesi kabul olmaz, yağdan kılın kolayca çıkması gibi İslamiyet’ten çıkması kolay olur.) [İbni Mace]

Sapığın namazı kabul olmadığına göre, kabul olmayan bir ibadete, (Kendileri sapık ama namazları çok güzeldir) demek çok yanlıştır, cahilce bir sözdür. 

Sünnet nedir?

Sünnet kelimesi yerine göre, farklı anlamlarda kullanılır: Kitab ve sünnet ifadesindeki sünnet, hadis-i şerifler demektir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Allah’ın kitabına, Peygamberin sünnetine sarılırsanız hiç...

Devamını Okuyun...

Sünnet çeşitleri nelerdir?

Peygamber efendimizin kendiliğinden emrettiği veya yaptığı ibadetlere (Sünnet) denir. Sünnet ikiye ayrılır: Sünnet-i hüda, Sünnet-i zevaid.....Sünnet-i hüda: Buna sünnet-i müekkede de denir. İslam dininin şiarıdır, başka dinlerde...

Devamını Okuyun...

Sünnete uymanın önemi

Bunlara âdetle ilgili sünnet denir. Bunları yapmamak günah olmaz. Hatta mekruh bile değildir. Ancak, âdete bağlı şeylerde de Resulullaha uymak, dünya ve ahirette, insana çok şey kazandırır ve çeşitli saadetlere yol açar...

Devamını Okuyun...

Kur’andan başka delil var mıdır?

Bunu söyleyen kimsede, zerre kadar samimiyet yoktur. Böyle söyleyenler Kur’an-ı kerime kesinlikle inanmıyorlar. Kur’an-ı kerime inansalar, onun bildirdiklerine de inanırlar. Allahü teâlâ, (Yalnız bana tâbi olun...

Devamını Okuyun...

Resulullah'ın hüküm koyma yetkisi ve vahyin mahiyeti

Çok âyet var. Kur’anda, (Yalnız Allah’a itaat edin) denmiyor, Resulüne itaati de şart koşuyor: Allah’a ve Resulüne itaat edin! [Al-i İmran 32]...İhtilaflı bir işin hükmünü Allah’tan [Kur’andan] ve Resulünden [Sünnetten] anlayın! [Nisa 59]...

Devamını Okuyun...

Bid’at nedir, ne değildir?

Bid'at, sonradan çıkarılan şey demektir. Bunlar ya âdette olur veya ibadette olur.
Âdette bid'at, sevap beklenilmeden, dünya menfaati için yapılan şeylerdir...

Devamını Okuyun...

Bid’at ve bid’at ehli olanlar

Resulullah efendimizin ve Onun dört halifesinin zamanlarında dinde olmayan bir inanışı, bir işi, bir sözü ortaya çıkarmak ve böyle bir bozukluğu yaymak ve bundan sevap beklemek yasak edilen bid'at olur...

Devamını Okuyun...

Bid’at ehli ile dostluk kurmak

Bid’at ehliye arkadaşlık yapmak caiz değildir. İmam-ı Rabbanihazretleri buyuruyor ki:
İyi biliniz ki, bid’at ehli ile konuşmak, kâfirle arkadaşlık etmekten, kat kat daha fenadır. Bid’at ehlinden yılandan, canavardan kaçar gibi kaçmak gerekir. (1/260)...

Devamını Okuyun...

Bid’at ehlinin ibadeti

İctihad ictihadla nakzedilmediği gibi, bir âlim başka bir âlimin kitabındaki hadise uydurma demekle o hadis öteki âlime göre de uydurma olmaz. Ayrıca birçok din adamı da sahih olmakla, kabul olmanın ne demek olduğunu bilmiyor...

Devamını Okuyun...

Bid’at ehlini övmek

Biz hiç kimsenin maksadını, niyetini bilemeyiz, kendilerine sormalı. Ancak bid’at ehlini övmek çok tehlikelidir. Bid’at ehli olmayan fâsık bir Müslüman bile övülünce Arş’ın titreyeceği hadis-i şerifle bildiriliyor. Bid’at ise fısktan daha büyük günahtır...

Devamını Okuyun...

Sahih olmakla kabul olmak nedir?

Sahih olan bir ibadet, kabul olmayabilir. Mesela çaldığı ceket ile namaz kılan kimsenin namazı sahihtir, namaz borcundan kurtulur. Fakat sevabı noksan olur. Diğer bütün günahlar da böyledir...

Devamını Okuyun...

Bid’at, sünnet ve farklı ictihad

Farklı ictihad rahmettir. Âlimin biri bir meseleye bid’at öteki caiz, hatta sünnet diyebilir. Fıkıhta böyle sayısız mesele vardır. Yani müctehidlerin farklı ictihadları çoktur...

Devamını Okuyun...

Bid’atler mayın gibidir

Bunlar ibadettir. İbadetleri değiştirmek, hiç yapmamaktan daha büyük günahtır. Çünkü hiç yapmamak belki tembellikten ileri gelebilir...

Devamını Okuyun...

Günümüzde işlenen bid’atler

İbadetlere bir şey ilave etmek bid'attir, büyük günahtır. Dinimiz noksan değildir. Hâşâ Allahü teâlâ veya Peygamber efendimiz dinde bir şeyi eksik bırakmış da, daha iyisini biz mi yapacağız?...

Devamını Okuyun...

Bid’at olmayanlar

Yanlış söyledikleri çeşitli kitaplarda yazılıdır:
Kur'an ve hadiste olmayıp da, icma veya kıyası fukaha ile meydana gelen hükümler bid’at değildir...

Devamını Okuyun...

Değişiklik yok etmek demektir

Sevmemek başka iyi geçinmek başka. Herkes ile iyi geçinmek gerekir. Bid’at ehli, küfre düşmemişse müslümandır. Din kitaplarımızda, kâfirlerin bile kendilerinin değil, itikadlarının pis, kötü, yanlış olduğu bildirilmektedir. Bid’at ehlinin hâli de buna benzer...

Devamını Okuyun...

Dinde reform ne demek?

Reform, ıslah etmek, bozulmuş bir şeyi düzelterek, eski doğru haline getirmek demektir. Hristiyanlık bozulduğu için reform yapıldı. Müslümanlık bozulmadığı için böyle bir hareket bozmak olur...

Devamını Okuyun...

Klasik ve modern kaynaklar

Güncel dini meseleler istişare toplantısı sonuç bildirgesi yayınlandı. Malum basının; tesettür kalkıyor, ezan Türkçe okunacak gibi çıkardığı yaygaraların yalan olduğu meydana çıktı...

Devamını Okuyun...

Âdetler dinde delil olur mu?

Âdetler, Delil-i şer’i olamaz. Din, âdetlere tâbi olamaz. Âdetlerin, modaların İslamiyet’e uygun olması gerekir...

Devamını Okuyun...

Bid’at ehli ile niçin birleşilmiyor?

Bu hadis-i şerifin manası, (Kardeş olmanızı sağlayacak şeyleri yapın) demektir. Buna göre, bid’at sahiplerinin, hak yolda bulunan müslümanlarla kardeş olabilmeleri için, bid’ati terk etmeleri ve sünneti kabul etmeleri gerekir...

Devamını Okuyun...

Hak üzere olan bir taife bulunur

Bir toplum ne kadar bozulursa bozulsun, içinde hak üzere olan bir taife bulunur. Nitekim hadis-i şeriflerde buyuruldu ki...

Devamını Okuyun...

Çeşitli sual ve cevaplar

Biz Şafiiler demekle, herkesi suçlamak yanlış olur. Bazı Şafiiler demeli idi. Çünkü biz hep görüyoruz ki, Şafiilerden kurban kesen, kaza namazı kılan ve takke kullanan çoktur...

Devamını Okuyun...

Kabristanda Kur’an okumak

Evet sünnettir. Muteber eserlerde bilgiler şöyledir:
Kabristanda oturup Kur'an okumak caizdir. (Halebi-yi kebir s. 496)
Ahmed bin Hanbel buyurdu ki: (Kabristana girince, Fatiha, Kul-euzüler ve İhlas surelerini okuyun!...

Devamını Okuyun...

Dinde kolaylık var ne demek?

Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allahü teâlâ, dinde size hiçbir zorluk yüklemedi.) [Hac 78]
(Kolaylaştırın) demek, (Size güç gelen ibadetleri yapmayın, onları istediğiniz gibi değiştirin) demek değildir...

Devamını Okuyun...

Kâfirlere benzemek

İbadette kâfire benzemek yasaktır. Mubah âdette ise günah değildir. (Hadika)
Bir hadis-i şerifte, (Evlenmek sünnettir; sünnetime uymayan benden değildir) buyuruluyor...

Devamını Okuyun...

İhtiyatı elden bırakmamalı

(Öldükten sonra dirilmek var) diyenler olduğu gibi, dirilmek yok diyenler de var. Hazret-i Ali, dirilmeye inanmayan bir ateiste...

Devamını Okuyun...

Resulullaha uymak

Resulullah efendimizin bütün yaptıklarını yapmak, yapmadıklarını yapmamak gerekmez. Yani Resulullahı her hususta taklit caiz olmaz...

Devamını Okuyun...

Öncelikli olan işler

Dinimizde zararı yok etmek, fayda sağlamaktan önce gelir. Yanlış yapmamak, doğru yapmaktan önce gelir. Genelde birçok iyi işimiz unutulur, fakat bir kötü işimiz hiç unutulmaz, daima karşımıza çıkarılır...

Devamını Okuyun...

Salâten tüncînâ okumak

Sünnete aykırı olduğu için bid’attir. Tesbihleri 33 iken 34 veya daha iyi olur diye 43 çekilse bid'at olur. Çünkü Peygamber efendimizin yaptığını değiştirmek olur...

Devamını Okuyun...

İki gün eşit olmamalı

Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(İki günü aynı olan, [her gün ilerlemeyen, yeni bir şey öğrenmeyen] ziyan etti.) [Beyheki]...

Devamını Okuyun...

İman ve nikâh tazelemek

Elbette, gerekir. İman ve nikâh gitmese de, nikâh tazelemenin mahzuru olmaz, aksine iyi olur. İman giderse, zaten her ikisinin de tazelenmesi şart olur...

Devamını Okuyun...

Her çeşit aşırılık zararlıdır

İfrat ve tefritin ikisi de kötüdür. Hak, ortadadır. İfrat ve tefriti anlatan Türkçe bir kelime yok. Tarifle anlaşılır. Aşırılık denebilir. Tefrit de ifratın zıddıdır. İfrat normalden fazla, tefrit de normalden az demektir...

Devamını Okuyun...

Hile-i şeriyye nedir?

Hile-i şeriyye, harama düşmemek için kurtuluş çaresini bulmaktır. Yani Hile-i şeriyye = dine uygun çare demektir. Haramı helal veya helali haram yapmak yahut haksız mal ele geçirmek için hile yapmak caiz olmaz...

Devamını Okuyun...

Emri yapmamak veya değiştirmek

İyi denmez. Sünnete aykırı sakalı, sünnet niyetiyle bırakmak bid’at olur. Bid’at işlemek büyük günahtır. Günaha iyi demek çok tehlikelidir...

Devamını Okuyun...

İşin esası dinin emrine uymaktır

Bir ibadet eksik veya yanlış yapılsa, Allahü teâlânın bir zararı, bir kaybı olmaz, aksine tam doğru yapılsa bir kârı olmaz. Bunun için Allah’ın emrine uyularak yapılan bir ibadet, eksik veya yanlış olsa da...

Devamını Okuyun...

Haramla farz çakışırsa

Hiç biri doğru değildir. Çünkü haramdan kaçmak, farzı yapmaktan önce gelir. Bir hadis-i şerifte, (Çok az bir günahtan kaçınmak, bütün cin ve insanların [nâfile] ibadetleri toplamından daha iyidir) buyuruluyor...

Devamını Okuyun...

Unutulan sünnetler ve farzlar

Sünnet iki türlüdür:
1- Sünnet-i hüda [Müekked sünnetler],
2- Zevaid sünnetler [Âdete bağlı sünnetler]...

Devamını Okuyun...

Cihazla ibadet etmek

Öğrenmek niyetiyle TV’den Kur'an-ı kerim dinlemek caizdir. Teypten dinlemek de caizdir. Okunan Kur'an-ı kerimi kasete alıp, mezara gidince, teybi açarak kaseti dinlemekle bizzat Kur'an-ı kerim okunmuş olmaz...

Devamını Okuyun...

Harac ve zaruret nedir?

İnsanın elinde olmayarak hasıl olan sebebe (Zaruret) denir.
Bir farzın yapılmasına mani veya haram işlemeye sebep olanı önlemenin meşakkatli, güç olmasına da (Harac) denir...

Devamını Okuyun...

Onların dinine uymadıkça

Bazı kimseler, globalleşme adına, tevhid adına, kitap ehli ve bid’at ehli hakkında ya hiç yazı yazmamalı veya gayet light yazmalı, kâfire açıkça kâfir, fahişeye açıkça fahişe denmemeli diyorlar...

Devamını Okuyun...

Yılbaşı kutlamak ve Noel

Yılbaşı ile Noel birbirinden farklıdır; fakat Noel kutlamalarının devamı sayılabileceğinden yılbaşı gecesi onlar gibi eğlenmek, çam kesip evi çamla süslemek caiz olmaz...

Devamını Okuyun...

Bid’at ehlini kötülemek gıybet olmaz

Bid'at ehlini kötülemek gıybet olmaz. Gıybet, bir kimsenin gizli bir kusurunu, arkasından söylemektir...

Devamını Okuyun...

Özel günleri kutlamak

Avrupa’dan gelen “Anneler - Babalar günü” âdettir. Yani, âdette bid’attir. Âdette bid’at olduğu ve zararlı olmadığı, çirkin ve dine aykırı yönü bulunmadığı için, anneler babalar günü tertip etmekte ve hediye vermekte mahzur yoktur...

Devamını Okuyun...

Çarşaf, sarık giymek, sakal bırakmak

Sünnetler, âdetlerle ilgili olup olmama bakımından ikiye ayrılır:
Sünnet-i hüdâ, ezan ve ikamet okumak gibi, İslam dininin şiarıdır. Başka dinlerde yoktur...

Devamını Okuyun...

Sünnet, fitne ve müdara

Sünnete değil, yerine göre farza uymak bile fitne olur. Aşağıda bu hususlar vesikalarıyla açıklanmıştır. Sünnet ikiye ayrılır:
1- Sünnet-i hüda: İslam dininin şiarıdır, başka dinlerde yoktur. (Redd-ül-muhtar)...

Devamını Okuyun...

Seravil, şalvar değildir

Araplar şalvar giymediği gibi, Peygamber efendimiz de giymemiştir. Bazı kimselerin iddiası, seravil kelimesini yanlış olarak şalvar diye tercüme etmekten ileri geliyor...

Devamını Okuyun...

Sünnetin üç manası

Yanlış değildir. Bunları maddeler halinde açıklayalım:
1- Kitab ve Sünnet denince, kitaptan kasıt Kur’an-ı kerimdirSünnet de hadis-i şeriflerdir. Hadis-i şeriflerin içinde, farzlar da vardır, haramlar da vardır...

Devamını Okuyun...

Sünnet ve mekruh denilen iş

Fetva buna göredir diye, tercih edilen kavil bildirilmemişse, mekruh diyen âlime uyularak, o iş yapılmaz. Mesela abdestte yüzü yıkayacağı zaman, kalble niyet etmek sünnettir...

Devamını Okuyun...

Telkin vermek sünnettir

Telkin sünnettir. Sünnete bid'at demek, helale haram demek küfrü gerektirir. Muhaddislerden imam-ı Deylemi ve imam-ı İbni Asakir’in bildirdiği hadis-i şerif şöyle...

Devamını Okuyun...

Alkışlamak bid’at değildir

O hoca, bid’atin ne olduğunu bilmiyor. Bid’at, sonra çıkan şey demekse de, sonradan çıkan şey, ibadette değil de, âdette ise mahzuru olmaz. Telefonla konuşmak, mail yazmak, âdette bid’attir...

Devamını Okuyun...

Ölü için devir ve iskat

Gelenek diye her gün İslam’ın bir hükmünü kaldırmaya çalışıyorlar. İskata bid’at diyen sapıklar vardır. Halbuki iskat, Kitap ve Sünnet ile, kıyas-ı fukaha ile sabittir...

Devamını Okuyun...

Bid'at-i hasene nedir?

(Faydalı bid’at) tâbiri çok yanlıştır. Hâşâ, o zaman (Allahü teâlâ, dinimizi eksik göndermiş ve Allah'ın eksik bıraktığı bazı hükümleri insanlar, faydalı şeyler ekleyerek tamamlamış olur) anlamı çıkar ki, çok yanlıştır...

Devamını Okuyun...

Sevab bağışlamak

Evet bağışlayabilir. İbadetler üç kısımdır:
1- Zekât, sadaka ve kefaretler gibi, yalnız malla yapılan ibadetlerin sevabını ölü diri herkese bağışlamak caizdir...

Devamını Okuyun...