Orhan Gazi

Orhan Gazi

Osmanlı padişahlarının ikincisidir. 1281 yılında Söğüt’te doğdu. Babası Osmanlı Devletinin kurucusu Osman Gazi, annesi Ömer beyin kızı Bala Hatundur. İslam terbiyesiyle yetiştirildi. İyi bir eğitim ve öğretim gösterilerek büyütüldü. Osman Gazi’nin kumandanları ve arkadaşlarından silah talimi gördü. Devrin silahlarını maharetle kullanmasını ve muharebe taktiklerini öğrendi. Osmanlı Devletinin kuruluşunda hizmet aldı. Küçük yaştan itibaren devletin teşkilatlanıp müesseseleşmesinde lazım olan tecrübelere sahip oldu.

Orhan Gazi, gençliğinden itibaren Bizans tekfurlarıyla yapılan gazalara katıldı. Muharebelerde gösterdiği muvaffakiyetle babasının ve gazilerin takdirini kazandı. 

Osman Gazi, 1299 tarihinde istiklalini ilan edince, devleti idari bölgelere ayırdı. Orhan Gazi 1301 de Sultanönü bölgesinin beyliğine tayin edildi. 1302 de Yenişehir ile İznik arasındaki Köprühisar’ın fethine gönderildi. Köprühisar’ı fethedip, Çavdarlı aşiretinin Osmanlı hududuna tecavüzlerinin önüne geçti. 1315 de Çavdar beyini esir alıp, Çavdarlı aşiretinin suçlularını cezalandırdı. 1317 de Karatekin, Karacebeş, Tuzpazarı, Kapucuk ve Keresteci kalelerinin fetih harekâtına katıldı. Muharebelerde gösterdiği muvaffakiyetle babası ve gazilerin kendisine olan güvenini daha da arttırdı. 

Osman Gazi, 1320 yılından itibaren, yaşının ilerlemesi ve romatizmasının şiddetlenmesiyle, oğlunun idaresini görmek istedi. Orhan Gazi’yi seferlerde kumandan tayin etti. 1321 Mudanya-Gemlik Seferinde, Mudanya’yı fethetti. Bursa’nın denizle irtibatını kesti. 1325 de Bursa’nın güneyindeki Atranos’u fethedince, şehrin ablukasını daha da şiddetlendirdi. 1326 yılında Bursa’nın Pınarbaşı mevkiine gelerek, karargahını kurdu. Şehrin kalesini kuşattı. 1314 yılından beri abluka altındaki Bursa Kalesini kurtarmaktan ve yardımdan ümidini kesmiş olan kale kumandanı, teslim şartlarını görüşmeye mecbur kaldı. Orhan Bey, 6 Nisan 1326 tarihinde Bursa’yı teslim aldı. Osman Gazi Bursa’nın fethini işitince memnun olup, Orhan Beyi yerine vâris tayin etti. Diğer evlatlarının ve kumandanlarının Orhan Beye biat edip, ona karşı itaatli olmalarını bildirdi. 

Kaynakların çoğuna göre Osman Bey, Bursa’nın fethinden hemen sonra vefat etmiş ve Gümüşlü Kümbete defnedilmiştir.

Osmanlı Devletinin ikinci sultanı olarak tahta geçen Orhan Gazi, Alaaddin Paşayı vezir tayin etti. Devlet Merkezi Yenişehir’den Bursa’ya nakledildi. Askeri, idari faaliyetlere ağırlık verilip, iktisadi müesseseler kuruldu. Aşiret kuvvetlerine ilaveten “yaya” denilen piyade sınıfı orduya dahil edildi. 

Tayinlerde bulunup, Akçakoca’ya Kandıra, Kara Mürsel’e İzmit Körfezinin güneyi ve Abdurrahman Gazi’ye de yeni fethedilen Aydos ve Samandra’nın idaresi verildi. Bu kumandanlar, bulundukları mevkilerde fetihlerle de vazifeliydiler.

Osmanlıların Boğaz sahillerine kadar genişlemeleri Bizansı telaşlandırdı. Türklerin Sakarya Irmağı sahilinden Karadeniz istikametinde ilerlemesini durdurmak ve İznik kuşatmasını kaldırtmak için, Bizans İmparatoru Üçüncü Andronikos ordu hazırladı. 1329 yılında İstanbul’un Anadolu yakasına geçti. Floken’de karargahını kurdu. Orhan Gazi, İznik kuşatmasına bir miktar asker bırakarak, sekiz bin kişilik kuvvetle Bizanslılara karşı harekete geçti. Maltepe (Pelekanon) mevkiinde düşmanla karşılaştı. 1329 Mayısında meydana gelen Osmanlı-Bizans muharebesi, sabahtan akşama kadar sürdü. Bizans İmparatoru bir günlük muharebenin sonunda, büyük ümitlerle Rumeli’nden Anadolu’ya geçirdiği ordusunun, Osmanlılar karşısında dayanamayacağını anladı. Gece karanlığından istifade etmeyi düşünen İmparator, muharebe meydanından karargahına dönmek isterken Orhan Gazi, fırsatı kaçırmadı. Gece muharebe şartlarını iyi bilen ordusuyla Bizanslıları takibe geçti.

Bizans ordusu gece taarruzuna uğrayınca, paniğe kapılarak, birbirine girdi. İmparator yaralı vaziyette canını kurtarabildiyse de, ordusu imha edildi. Savaşı kazanan Orhan Gazi, İznik şehrinin kuşatmasını şiddetlendirdi. Bizanslıların İznik kumandanı, Pelekanon Muharebesinin neticesini öğrenince, artık kendisine yardım edilemeyeceğini kestirdiğinden, Osmanlıların adaletine sığınarak teslim oldu. Kaleyi teslim alan Orhan Gazi, ahaliden arzu edenlerin eşyalarıyla birlikte gitmesine müsaade etti. 

Ayrıca Osmanlı Devletinin tebaası olarak kalıp, yalnız cizye vermek şartıyla, âdet ve ananelerini muhafaza edebileceklerini de ilan etti. Halkın büyük çoğunluğu Osmanlı idaresini tercih etti. 

Osmanlı Devletinin merkezi, geçici olarak İznik’e taşındı. Şehir imar edilip, İslami eserlerle süslendi. Bundan sonra, bölgenin ticari bakımdan meşhur şehirlerinden olan İzmit’in kuşatılması şiddetlendirildi. Bizans İmparatoru, deniz yoluyla İzmit’in yardımına geldi. Orhan Gazi Osmanlı Devletinin ilk sulh antlaşmasını, İzmit’in muhasarası esnasında, Bizans İmparatoru Üçüncü Andronikos ile yaparak kuşatmayı kaldırdı.

1331 de Taraklı, Mudurnu ve Göynük kasabaları Osmanlı ülkesine katıldı. 1333 de Gemlik, 1336 da Kirmasti, Mihaliç ve Ulubad kasabaları fethedildi. 1337 de şiddetli bir şekilde tekrar kuşatılan İzmit teslim olmak zorunda kaldı. İzmit’in fethiyle Kocaeli Yarımadasının tamamı Osmanlıların eline geçti. Daha sonra Hereke, Yalova ve Armutlu’nun da fethedilmesiyle Osmanlı Devletinin hududu Boğaz sahiline dayandı. Bizans’ın Anadolu ile irtibatı sadece Şile ve Boğaziçi’nde kaldı. Orhan Gazinin Bizans’ı iyice sıkıştırması, Üçüncü Andronikos’u antlaşmaya mecbur etti. 1341 Osmanlı-Bizans Antlaşmasına göre Anadolu’daki Şile ve Üsküdar Orhan Gazi’nin akıncılarından emin olmak şartı ile diğer yerler Osmanlı Devletine kaldı.

Orhan Gazi, Karesi üzerine sefere çıktı. Balıkesir, Manyas, Edincik, Kapıdağı ve havalisi Osmanlı topraklarına katıldı. 1354 de Gelibolu’nun fethi ile Avrupa kıtasındaki Osmanlı toprakları devamlı genişledi. Süleyman Paşa kumandasındaki Osmanlı kuvvetleri Bolayır ve Tekirdağ’ına kadar, bütün Marmara kıyılarına hakim oldu. Süleyman Paşa, 1356 senesinde Doğu Trakya’ya geçerek Malkara ile Keşan ve Çorlu’yu aldı. Bölgedeki Osmanlı hakimiyetini kuvvetlendirmek için Anadolu’dan Türk-İslam nüfusu getirilerek iskan edildi. Rumeli fütuhatında, Osmanlıların yerli ahaliye iyi muamelesi, din, mezhep, dil hoşgörüsü; can, mal, ırz, emniyeti sağlaması, bölgeye sulh, sükun, huzur ve refah getirdi.

Trakya’da bu son fetihlere kardeşi Murad Beyle devam eden Süleyman Paşa, 1359 senesinde bir avı takibi sırasında düşerek kırk üç yaşında vefat etti. Rumeli fethine Gazi Murad Bey devam etti. Oğlunun vefatına ziyadesiyle üzülen Orhan Gazi rahatsızlandı. Veliahtlığa getirdiği Murad Beye şu nasihatlerde bulundu:
“Oğul, saltanatına mağrur olma. Unutma ki, dünya, hazret-i Süleyman’a kalmamıştır. Unutma ki, dünya saltanatı geçicidir, lakin büyük bir fırsattır. Allah yolunda hizmet ve Peygamber efendimizin şefaatine mazhariyet için, bu fırsatı iyi değerlendir. Dünyaya ahiret ölçüsüyle bakarsan ebedi saadeti feda etmeye değmediğini göreceksin. Oğul! Rumeli Hristiyanları rahat durmayacaktır, sen o canibe yürü. Rumeli fethini tamamla. Kostantiniye’yi ya fethet, yahut fethe hazırla, civardaki Türk beyleriyle mesele çıkarmamaya çalış. Ahali her ne kadar bizi istese de başlarında bulunan beyler, beyliklerinden geçme taraftarı gözükmez. Daha bir zaman idare edecekler, lakin sonunda olmuş meyve gibi avucuna düşecekler. Anadolu’da gaile çıkmazsa Rumeli işini rahat halledersin. Bu yüzden Anadolu’nun sessizliğini bozmamaya gayret et. Cennetmekan babam Osman Gazi Han, Söğüt ve Domaniç’ten ibaret bir avuç toprağı beylik yaptı. Biz Allahü teâlânın izniyle beyliği hanlığa çevirip sultanlığı ikmal ettik. Sen daha da büyüğünü yapacaksın. Osmanlıya iki kıta üstünde hükmetmek yetmez. Zira i’la-yı kelimetullah azmi dünyaya sığmayacak kadar yüce bir azimdir. Selçuklunun vârisi biz olduğumuz gibi Roma’nın vârisi de biziz. Oğul, dinimizin hükmünden ayrılma. Adaletle hükmet. Gazileri gözet. Dine hizmet edenlere hizmeti şeref say. Fakirleri doyur. Zalimleri ise cezalandırmakta tereddüt gösterme. En kötü adalet, geç tecelli eden adalettir. Sonunda hüküm isabetli dahi olsa, geciken adalet zulümdür. Oğul, biz yolun sonuna geldik, sen daha başındasın. Cenab-ı Mevla saltanatını mübarek kılsın.”

1360’ta rahatsızlığı artarak vefat etti. Bursa’daki Gümüşlü Kümbet’e defnedildi.

Şahsiyeti nesillere örnek mahiyette olan Orhan Gazi, halim selim olup, son derece merhametliydi. Kolay kızmaz, kızınca da belli etmezdi. Askerlerini ve tebeasını kendisinden fazla korurdu. Muharebelerde zayiat durumuna dikkat ederdi. Zayiata sebep olacak yerlerin fethini kuşatmayla kolaylaştırıp, teslimini beklerdi. Çok adildi. Dini bütün bir Müslüman olup, ülkede İslam hukukunu tereddütsüz tatbik ettirirdi. Orhan Gazi’nin İslam ahlakına hayran olup adaletine gıpta eden Hristiyanlar, kendi soyundan ve dininden hanedanların yerine, Osmanlı idaresini tercih ederlerdi. 

İyi bir teşkilatçı, cesur bir kumandan olduğu gibi mükemmel bir idareciydi. İlme, âlimlere ve gönül sultanı manevi şahsiyetlere hürmetkârdı. Âlimlerin sohbetinde bulunup, onlarla istişare ederdi. İmar ve iskan siyasetine önem verip, devrinde fethedilen beldelere Türk-İslam nüfusu yerleştirirdi. Osmanlı ülkesinin nüfuzunu arttırıp, devleti müesseseleştirdi.

Devletin topraklarını altı misli büyüten Orhan Gazi’nin vefatı sırasında Osmanlı Devleti Bilecik, Bursa, Balıkesir, Bolu ve civarı, Kocaeli, Sakarya, Eskişehir, Çanakkale, İstanbul’un birkaç kalesi hariç Anadolu yakası, Ankara, Ayaş, Beypazarı, Nallıhan, Kızılcahamam, Haymana, Polatlı, Soma, Kırkağaç, Domaniç, Bergama, Dikili, Kınık, Marmara Adaları, Trakya’da Tekirdağ, Lüleburgaz, İpsala, Keşan gibi şehir ve kalelere hakim bulunuyordu.

Orhan Gazi, Sultan olunca, devlet teşekküllerini kuvvetlendirdi ve yenilerini kurdu. Saltanatının üçüncü yılında hükümdarlık alametinden olarak Bursa’da gümüşten akçe kestirdi. Akçenin bir tarafında Kelime-i şehadet ile Hulefa-i Raşidinin (radıyallahü anhüm) isimleri yani; Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali yazılı idi. Diğer tarafında; Orhan bin Osman, basıldığı tarih olan H.727 ve Osmanlıların mensup olduğu Kayı boyunun damgası vardı.

Osmanlı Devletinde ilk fütuhatı yapanlar aşiret kuvvetleri olup, hepsi atlı idi. Bu kuvvetler uzun süre muhasara hizmetlerinde bulanamadıkları için muvaffakiyetler gecikiyordu. Orhan Gazi, bu yüzden Bursa’nın fethinden sonra, askeri teşkilatta yenilikler yaptı. Türk gençlerinden daimi ve esaslı bir yaya ordusu kuruldu. Askeri birliklerde onluk sistem tatbik edildi. Piyade askerler, onar, yüzer kişilik manga ve bölüklere ayrıldı. On kişiye onbaşı ve yüz kişiye yüzbaşı zabitler tayin edildi. Bin mevcutlu kuvvetlerin başındakilere de binbaşı rütbesinde subaylar tayin edildi. Müsellem denilen süvari kuvvetinin otuz askeri, bir ocak kabul edildi. İlk planda biner kişilik birlikler halinde kurulan yaya ve müsellem askerlerinin sayıları zamanla arttırıldı. Günlük birer akçe olan ücretleri, iki akçeye çıkartıldı. Ayrıca muharebe dışında işleyebilecekleri araziler de verildi. Timar sisteminin tatbikiyle askeri hizmete tayin edilenlerin miktarı, tertip edilen kadroyu çok geçtiğinden, bunların nöbetle sefere gitmeleri ve sefere gidenlere, gitmeyenlerin yardımcı olmaları kanun haline getirildi. Sefere gitmeyenlere “yamak” denildi. Yamaklara yardım karşılığı ücret verilirdi.

Osmanlı devlet teşkilatı ilk defa Orhan Gazi zamanında teşkil olundu. İlk devlet teşkilatında Anadolu Selçukluları ile İlhanlıların teşkilatları örnek alınarak bir hükümet mekanizması kuruldu. Bunun esası Beylik merkezindeki divandı. Bu divana devlet reisi olan padişah başkanlık ettiği gibi icabında padişah adına vezir de başkanlık yapabilirdi. Osmanlı Devletinin ilk veziri Orhan Gazi’nin tayin ettiği Hacı Kemaleddin oğlu Alaeddin Paşa idi. Vezirler “paşa” unvanını taşırlardı. Devletin askeri ve idari bütün işlerinde padişaha yardımcı olurlardı. Şehir ve kazalar kadı ve subaşıların idaresindeydi. Kadı, idari ve adli; subaşı da asayişle askeri işlere bakardı. Orhan Gazi devrinde en yüksek kadılık makamı Bursa kadılığı olup, tayinlere de bakardı.

Orhan Gazi devrinde fethedilen beldeler, ilmi, mimari ve sosyal tesislerle süslendi. İznik fethedilince, manastırını medreseye çevirterek ilk Osmanlı medresesini kurdu. Yine İznik’te yaptırmış olduğu imaretin açılışında kendi eliyle fakirlere ve gazilere aş dağıttı. Ahalisinden müslim ve gayrimüslim hiç kimsenin aç ve açıkta kalmamasına gayret etti. Bursa’da, cami, imaret, tabhane, yol, köprü ve hamamlar yaptırdı. Hanımı Nilüfer Hatun da; İznik’te bir imaret, Nilüfer Çayı üzerinde köprü ve çeşme gibi pek çok hayrat inşa ettirdi. İlk Osmanlı medresesi olan İznik Medresesinin müderrisliğine zahiri ve bâtıni ilimlerde derin âlim Davud-i Kayseri tayin edildi. 

Orhan Gazi, gazilerin yetişmesinde, yeni fethedilen yerlerin İslam beldesi olmasında, fetih öncesi hazırlıkların yapılmasında, cihad esnasında askerin şevke getirilmesinde büyük emekleri geçen âlimler ve dervişlere de hürmet edip onların barınmaları ve hizmetlerini kolayca ifa edebilmeleri için, tekke ve zaviyeler yaptırdı. 

Osmanlı Sultanları Önsöz

Osmanlı Devletinin kurucusu Osman Gazi’dir. Babası Ertuğrul Gazi’dir. Bunun da babası Süleyman Şah’tır. Oğuzların en kıymetlisi, Kayı hanın kabilesi idi. 

Devamını oku...

Osman Gazi

Sultan birinci Osman han, Ertuğrul beyin oğlu ve Süleyman şahın torunudur. Süleyman şah, Cengiz fitnesinde Ahlat taraflarına yerleşmişti...

Devamını oku...

Orhan Gazi

Osmanlı padişahlarının ikincisidir. 1281 yılında Söğüt’te doğdu. Babası Osmanlı Devletinin kurucusu Osman Gazi, annesi Ömer beyin kızı Bala Hatundur. İslam terbiyesiyle yetiştirildi...

Devamını oku...

Birinci Murad Han

Sultan Murad-ı Hüdavendigar, Osmanlı padişahlarının üçüncüsüdür. Sultan Orhan’ın oğlu, Yıldırım sultan Bayezid’in babasıdır. 1326 da doğdu. Bursa valisi oldu. Babası zamanında altın para basılmasında hizmeti görüldü...

Devamını oku...

Birinci Bayezid Han (Yıldırım Bayezid)

Yıldırım sultan Bayezid, Osmanlı padişahlarının dördüncüsüdür. Murad-ı Hüdavendigar’ın oğlu ve Çelebi sultan Mehmed’in babasıdır. 1360 da doğdu. 1388 de, babası şehit olunca, tahta çıktı...

Devamını oku...

Çelebi Mehmed Han (Birinci Mehmed Han)

Osmanlı padişahlarının beşincisi ve Osmanlı devletinin ikinci kurucusudur. Timur bozgununda esir olmadan Amasya’ya geldi. Pederinin vefatından sonra, burada saltanatını ilan etti...

Devamını oku...

İkinci Murad Han

Altıncı Osmanlı padişahıdır. Babası Çelebi Sultan Mehmed’dir. 1404 de Amasya'da doğdu. Çocukluğu Amasya, Bursa ve Edirne'de geçti. Küçüklüğünden itibaren devrin büyük âlimlerinden okuyarak yetişti...

Devamını oku...

Fatih Sultan Mehmed Han

Osmanlı padişahlarının yedincisidir. İkinci Murad hanın oğlu, ikinci Bayezid hanın babasıdır. 1429 da Edirne’de doğup, 1481 de Gebze’de vefat etti. Türbesi Fatih camii yanındadır...

Devamını oku...

İkinci Bayezid Han

Sekizinci Osmanlı padişahıdır. Fatih Sultan Mehmed’in iki oğlundan büyüğüdür. 1447 yılında doğdu. Küçük yaştan itibaren tam bir ihtimamla yetiştirilen şehzade Bayezid, devrin en kıymetli âlimleri elinde tahsil gördü...

Devamını oku...

Birinci Selim Han (Yavuz)

İslam halifelerinin yetmiş dördüncüsü ve Osmanlı padişahlarının dokuzuncusudur. İkinci Bayezid hanın oğlu, sultan Süleyman hanın babasıdır. Hilafeti Osmanlı padişahlarına bağlayan budur...

Devamını oku...

Birinci Süleyman Han (Kanuni)

Kanuni sultan Süleyman, İslam halifelerinin yetmiş beşincisi ve Osmanlı padişahlarının onuncusudur. Yavuz sultan Selim hanın oğlu, ikinci Selim hanın babasıdır. 1494 senesinde doğup, 1566 da vefat etti...

Devamını oku...

İkinci Selim Han

Osmanlı padişahlarının on birincisi ve İslam halifelerinin yetmiş altıncısıdır. Kanuni Sultan Süleyman Hanın oğlu olup, 1524 senesinde doğdu. Şehzadeliğinde mükemmel bir tahsil ve terbiye gördü...

Devamını oku...

Üçüncü Murad Han

İslam halifelerinin yetmiş yedincisi, Osmanlı padişahlarının on ikincisidir. İkinci Selim hanın oğlu, sultan üçüncü Mehmed hanın babasıdır. 1546 da doğup, 1595 de vefat etti...

Devamını oku...

Üçüncü Mehmed Han

İslam halifelerinin yetmiş sekizincisidir ve Osmanlı padişahlarının on üçüncüsüdür. Üçüncü Murad hanın oğlu ve birinci Ahmed hanın babasıdır...

Devamını oku...

Birinci Ahmed Han

İslam halifelerinin yetmiş dokuzuncusu ve Osmanlı padişahlarının on dördüncüsüdür. 1603 de halife oldu. 1617 de, yirmi sekiz yaşında vefat etti...

Devamını oku...

Birinci Mustafa Han

Osmanlı padişahlarının on beşincisi ve İslam halifelerinin seksenincisidir. 1591 senesinde Manisa'da doğdu. Her şehzade gibi iyi bir eğitim gördü...

Devamını oku...

İkinci Osman Han (Genç Osman)

Osmanlı padişahlarının on altıncısı ve İslam halifelerinin seksen birincisidir. Babası Sultan birinci Ahmed Handır. 1604 senesinde İstanbul'da doğdu. İyi bir eğitimle yetiştirildi...

Devamını oku...

Dördüncü Murad Han

İslam halifelerinin seksen ikincisi, Osmanlı padişahlarının on yedincisidir. 1609 da doğup, 1640 da vefat etti. Babası, birinci Ahmed hanın türbesindedir. Kardeşi ikinci Osman han da buradadır...

Devamını oku...

İbrahim Han

Osmanlı padişahlarının on sekizincisi ve İslam halifelerinin seksen üçüncüsüdür. Birinci Ahmed Han ile Mahpeyker Kösem Sultanın oğlu olup, 1615 yılında doğdu. Bu adı taşıyan tek Osmanlı hükümdarıdır...

Devamını oku...

Dördüncü Mehmed Han

Osmanlı padişahlarının on dokuzuncusu, İslam halifelerinin seksen dördüncüsüdür. Babası Sultan İbrahim Handır. 1648 de padişah oldu...

Devamını oku...

İkinci Süleyman Han

Osmanlı padişahlarının yirmincisi, İslam halifelerinin seksen beşincisidir. Sultan İbrahim Hanın oğlu olup, 1624 tarihinde İstanbul’da doğdu. Şehzadeliğinde mükemmel tahsil ve terbiye gördü...

Devamını oku...

İkinci Ahmed Han

Osmanlı padişahlarının yirmi birincisi ve İslam halifelerinin seksen altıncısıdır. Sultan İbrahim Hanın üçüncü oğlu olup, 1643 de doğdu...

Devamını oku...

İkinci Mustafa Han

Osmanlı padişahlarının yirmi ikincisi ve İslam halifelerinin seksen yedincisidir. Sultan dördüncü Mehmed’in oğlu, birinci Mahmud ile sultan üçüncü Osman’ın babalarıdır. 1664 de doğup, 1703 de vefat etti...

Devamını oku...

Üçüncü Ahmed Han

İslam halifelerinin seksen sekizincisi ve Osmanlı padişahlarının yirmi üçüncüsüdür. Sultan dördüncü Mehmed Hanın oğludur. 1673 de doğup, 1736 da vefat etti. Turhan sultan türbesindedir. 1703 de cülus edip, 1730 da hal edildi...

Devamını oku...

Birinci Mahmud Han

Yirmi dördüncü Osmanlı padişahı olup, İslam halifelerinin seksen dokuzuncusudur. Babası İkinci Mustafa Handır. İstanbul’da, 1696 tarihinde doğdu. Şehzadeliğinde, yüksek fen ve din ilimleri öğretilerek yetiştirildi. Aklı, zekası, kabiliyeti ve anlayışı kuvvetliydi...

Devamını oku...

Üçüncü Osman Han

İslam halifelerinin doksanıncısı ve Osmanlı padişahlarının yirmi beşincisidir. Sultan ikinci Mustafa Hanın oğlu olup, 1699'da doğdu. 1754 tarihinde ağabeyi Birinci Mahmud Hanın vefatı üzerine sultan oldu...

Devamını oku...

Üçüncü Mustafa Han

Osmanlı padişahlarının yirmi altıncısı ve İslam halifelerinin doksan birincisidir.
Sultan üçüncü Ahmed’in oğlu, üçüncü Selim hanın babasıdır. 1717 de doğup, 1774 de vefat etti. 1757 de halife oldu...

Devamını oku...

Birinci Abdülhamid Han

Osmanlı padişahlarının yirmi yedincisi ve İslam halifelerinin doksan ikincisidir. Sultan üçüncü Ahmed’in oğlu, sultan dördüncü Mustafa ile, sultan ikinci Mahmud’un babalarıdır...

Devamını oku...

Üçüncü Selim Han

İslam halifelerinin doksan üçüncüsü ve Osmanlı padişahlarının yirmi sekizincisidir. Sultan üçüncü Mustafa’nın oğludur. 1761 de doğdu. 1789 de amcası birinci Abdülhamid handan sonra halife oldu...

Devamını oku...

Dördüncü Mustafa Han

Osmanlı sultanlarının yirmi dokuzuncusu, İslam halifelerinin doksan dördüncüsüdür. Babası birinci Abdülhamid Handır. İstanbul'da 1779'da doğdu. Şehzadeliğinde yüksek din ve fen bilgileri öğretilerek yetiştirildi... 

Devamını oku...

İkinci Mahmud Han

İslam halifelerinin doksan beşincisi ve Osmanlı padişahlarının otuzuncusudur. Birinci Abdülhamid hanın oğlu, sultan Abdülmecid hanın babasıdır. 1785 de doğup, 1839 da vefat etti. 1808 de halife oldu... 

Devamını oku...

Abdülmecid Han

Osmanlı padişahlarının otuz birincisi ve İslam halifelerinin doksan altıncısıdır. Sultan ikinci Mahmudun oğludur. Sekiz oğlundan dördü padişah oldu. 1823 de doğdu. 1839 da padişah oldu. 1861 de vefat etti. Sultan Selim camii bahçesindedir... 

Devamını oku...

Abdülaziz Han

Osmanlı padişahlarının otuz ikincisi ve İslam halifelerinin doksan yedincisidir. Sultan ikinci Mahmud’un ikinci oğludur. 1830 da doğdu. 1860 da halife oldu. 1876 da Dolmabahçe sarayından alınıp, Topkapı sarayına hapis edildi... 

Devamını oku...

Beşinci Murad Han

Osmanlı padişahlarının otuz üçüncüsü, İslam halifelerinin doksan sekizincisidir. Babası, Abdülmecid Handır. 1840 da İstanbul’da doğdu... 

Devamını oku...

İkinci Abdülhamid Han

Osmanlı padişahlarının otuz dördüncüsü ve en yüksekleri idi. İslam halifelerinin doksan dokuzuncusu idi. 1842 de doğdu. 1876 da halife oldu. 1918 de vefat etti. Çemberlitaş’ta, dedesi sultan Mahmud’un türbesindedir... 

Devamını oku...

Mehmed Reşad Han

Osmanlı padişahlarının otuz beşincisi ve İslam halifelerinin yüzüncüsüdür. Çocukluğundan itibaren hususi olarak iyi bir tahsil ve terbiye ile büyüdü. Yüksek din ve fen bilgilerini okudu... 

Devamını oku...

Vahideddin Han

Altıncı sultan Mehmed, sultan Abdülmecid’in oğludur. Padişah olan dört kardeşten en küçüğüdür. Osmanlı padişahlarının otuz altıncısı ve sonuncusudur. İslam halifelerinin yüz birincisi ve sonuncusudur... 

Devamını oku...

Osmanlı'ya iftira

Osmanlı İmparatorluğunun dağılmasıyla ortaya çıkan devletlerin, kendi rejimlerini ayakta tutabilmek için önceki yönetimleri kötülediğini belirten Demirel... 

Devamını oku...

Osmanlı Sultanlarının ahlakı

İslamiyet’e şeref verilemez. Ondan şeref alınır. Hazret-i Ömer, (Biz, zelil, aşağı kimselerdik. Allahü teâlâ, bizleri müslüman yapmakla şereflendirdi) buyuruyor... 

Devamını oku...

Fatih Sultan Mehmed’e iftira

İftiraların kaynağı Hristiyanlardır. İstanbul’un fethine tahammül edemiyorlar. Yerli maşaları ile bu büyük sultana hücum ediyorlar... 

Devamını oku...

Şehzadeleri öldürmek

Bu iftira, tarih kitaplarına kadar geçmiştir. Aslı yoktur. Suç işlememiş bir çocuğa, sen büyüyünce padişahlığa göz dikeceksin, seni öldüreceğiz demek asla caiz olmaz... 

Devamını oku...

Yıldırım Bayezid han

İslam düşmanları, hiç bir vesikaya dayanmadan (Yıldırım içki içerdi) diye yalan söylüyorlar, iftira ediyorlar. Maalesef müslümanım diyen bazı ahmak kimseler de, bu dinsizlerin tesiri altında kalıp, onları vesika göstererek yüce padişaha aynı iftirayı yapıyorlar... 

Devamını oku...

Yavuz Sultan Selim Han

Tarihi kaynaklar diyor ki: 1258'de, Hülagü Han, Bağdat’ı alıp, Abbasi hilafetini yıkmış, halifeyi de çocukları ile birlikte öldürmüştü... 

Devamını oku...

Timur Han

Timur Han, müslüman idi. Çok medrese ve kütüphane yaptı. Teftazani gibi büyük âlimlerin sohbetinde bulunur, nasihatlerini dinlerdi... 

Devamını oku...

Dördüncü Murat

Diğer Osmanlı sultanları gibi, Dördüncü Murat Han da içki içmezdi. Din düşmanları "İçki içerdi" diye iftira etmişlerdir. Tütün, enfiye ve içkiyi yasak etti. Kendi harbe giderek Tebriz’i geri aldı.. 

Devamını oku...

Kuyucu Murat Paşa

Murat Paşanın aleyhinde söylenen sözlerin aslı yoktur. Murat Paşa, Nemçe, yani Avusturya muharebesinden başarı ile dönünce, hicri 1015de sadrazam oldu... 

Devamını oku...

Âmirsiz toplum olmaz

Âyet-i kerimeyi kendi görüşüne göre yorumlamak çok tehlikelidir. Peygamber efendimiz nasıl bildirmişse, âlimler nasıl açıklamışsa öylece bildirilir... 

Devamını oku...

Padişahlar ve hac

Tarihi olaylarda tarih kitaplarına, dini konularda ise dini kitaplara bakılır. Hacca gitmek dini bir vazifedir. Bunun nasıl yapılacağı, hangi hallerde, kimlerin bu vazifeden muaf tutulacağı hakkında din kitaplarına bakılır... 

Devamını oku...

Sultanlara dua

Müslümanların sultanına itaat ve iyi dua etmek, Ehl-i sünnet itikadındandır. Fıkıh kitaplarında yazdığı gibi, sultana beddua etmek doğru değildir, iyi dua etmek gerekir. (R.Nasıhin)... 
Devamını oku...

Halife seçiminde şu'ra ve tayin usulü

Osmanlıların halife seçme usulü, Hazret-i Ebu Bekir'in ictihadına göre idi. O tayinle yerine halife seçmiştir. (Yerime Ömer halife olsun) demiştir. Hazret-i Ömer de, yerine tek kişiyi seçmek istemiştir... 

Devamını oku...

“Harem” ile ilgili romanlar

Bazı Valide Sultanlar ve hayır hasenatları hakkında özet bilgi verelim: Hürrem Sultan Kanuni Sultan Süleyman Hanın zevcesidir. Haseki ve Hürrem Sultan ismiyle meşhur oldu. 1558 tarihinde İstanbul’da vefat etti... Devamını oku...

Bu kadar yangın tesadüf mü?

Vehhabilik maddesine özetini aldığımız (İngiliz Casusunun İtirafları) kitabında, İslamiyet’i yıkmak, müslümanların birliğini bozmak, dinsizleştirmek için hazırlanan planlarda şu iki madde yer alıyor... 

 Devamını oku...

Osmanlı Sultanlarının Ehl-i Beyt sevgisi

Sultan İkinci Abdülhamid Han, Peygamber efendimize olan tazim ve muhabbetini, Onun kutsal beldesine hizmetler götürerek ve İslam Birliği gayesini gerçekleştirmeye çalışarak göstermiştir... Devamını oku...

İnsan yetiştirmek

Ansiklopedilerdeki bilgilere göre, bu tarihçinin, zamanındaki padişahlardan yüz bulamadığı, onların itimadını kazanamadığı, bazı görevlerinden azledildiği bildiriliyor... 

 Devamını oku...

Zimem defteri

Zimem, zimmet kelimesinin çoğuludur. Zimmet burada borç demektir. Zimem defteri borçluların borçlarının yazılı olduğu defter demektir... 

Devamını oku...