"Sen dilin ile değil kalbinle mümin ol!"

20/06/2023 Salı Köşe yazarı V.T

Muhammed bin Hasen İsterâbâdî hazretleri fıkıh, hadîs ve tefsîr âlimidir. 311 (m. 924)’de İran’da İsterâbâd’da doğdu. 386 (m. 996)’da Cürcan’da vefât etti. Bir dersinde, Kelime-i tevhîdin üstünlüklerini anlatırken buyurdu ki:

Kelime-i tevhîdin ma’nâsının yerleştiği kalbi, hiçbir şey köle ve kul edinemez. Çünkü onun, sâdece Allahü teâlâ ile ünsiyeti vardır. Sâdece O’nun zikri ile mutmain olur. Böyle olunca, kalb başkalarının köleliğinden kurtulmuş olur. Bu bakımdan hürdür. Hür ise, satılamaz ve satın alınamaz. Fakat nefis, şehvetlerine ve dünyâ lezzetlerine meyledince, her lezzet ve şehvet, onu kendisine köle edinir. O zaman nefis köle durumundadır. Böyle insanlar, Kelime-i tevhîdin manâsını kalblerine yerleştirmeyenlerdir.

Îmânı kâmil olanlar, bu kelimenin hem sûretine, hem de manâsına sarıldılar. Onlar, onu dilleriyle söylemek sûretiyle zâhirlerini, manâsı ile de bâtınlarını süslediler. Bunlar gibi olmayanlar ise, bu kelimenin lafzına yapıştılar, manâsını bıraktılar. Böylece bâtınları îmândan nasîb alamadı. Onların kalbleri kapkaranlıktır. Bu sözü söylemek sûretiyle, dünyalık olan maksadlarına erdiler. Görülmüyor mu, insanlar Lâ ilahe illallah diyor, fakat nefsinin arzu ve isteklerine, paraya ve dünyâya tapıyor. Yarın, kıyâmet gününde Allahü teâlâ, “Ey kulum! Olmayan şeyi niçin söylüyorsun?” buyurup, “Yalan söyledin” deyince ne cevap vereceksin. Hâlbuki sen, dünyâ malına ve paraya kulluk ediyorsun. Ey insanoğlu! Niçin Allahü teâlâdan başkasıyla lezzet alıyorsun? Hâlbuki bütün her şey O’nun elindedir. O, bütün bu mülklerin sahibidir. Mülkünde istediği gibi tasarruf eder. Âlemde, ancak O’nun dilediği ve O’nun irâde ettiği şey olur. Onun için, O’ndan başkasıyla lezzet alma. Rahmetinden ümit kesme. Çünkü O’nun rahmetinden, ancak kâfirler ümid keserler.

La ilahe illallah dendiği zaman, onun meskeni, mekânı insanda sâdece dil olursa, onun kalbde hiçbir meyvesi olmaz. O zaman insan münâfık olur. Eğer bu kelimenin insandaki yeri kalb olursa, o insan mü’min demektir. Eğer bu kelimenin insandaki yeri rûh olursa, Allahü teâlâya âşık demektir. Onun için, sen dilin ile mümin olmaktan sakın. Kalbinle mümin ol. Bu kelime, kıyâmet günü Arasat’ta, “Yâ Rabbî, bununla şu kadar sene beraber oldum. Benim hakkımı tanımadı, hürmetimi gözetmedi” diye senin hakkında davâcı olur. Bu kelime, kıyâmet günü lehinde veya aleyhinde şahitlik eder.