Ölünün kırkıncı günü, elli üçüncü gecesi

01/03/2019 Cuma Köşe yazarı O.Ü

Ölüler için sadaka, mevlid gibi hayratın belli günlerde yapılması Hristiyanlardan sirayet etmiştir.
 
Sual: Ölen kimsenin ardından, kırkıncı günü ve elli üçüncü gecesi, sadaka vermenin, mevlid okutmanın dinimiz açısından bir mahzuru var mıdır?
Cevap: Meyyitin kırkıncı gün burnu düşmesi, elli üçüncü gecesi çürümeye başlaması ve bu gecelerde mevlid okutmalı gibi sözler doğru değildir. Ahmet isminde bir türbedarın rüyada gördüm diye söylediği şeylerdir. Meyyite yapılan her hizmet ibadettir. İbadetler, yalnız âyet-i kerime, hadîs-i şerifler ve müctehidlerin sözü ile belli olur. Şunun, bunun emri ile, rüya ile ibadetler değiştirilemez. İbadetleri değiştirmek, bozmak isteyenler kâfir olur. Ölülere Kur’ân-ı kerim okumak, sadaka vermek, dua etmek gibi yardımları yapmak için, elli üçüncü gecesini beklememeli, birinci günü yaparak, imdadına bir an önce yetişmelidir. Bu yardımları, yedinci, kırkıncı, elli üçüncü gecelere bırakmak, boğulmak üzere olan birine, biraz bekle yardıma birkaç gün sonra geleceğim demeye benzer. Muhammed Ma’sûm hazretleri Mektûbât kitabında buyuruyor ki:
“Âdet olarak, riya, gösteriş olarak değil de, Allah rızası için, fakirlere yemek, sadaka verip, sevaplarını meyyitin ruhuna göndermek, iyi olur ve büyük ibadet olur. Fakat, bunun belli gün veya gecede yapılması için güvenilir bir haber yoktur. Yani aslı yoktur.”
İstanbul gazetelerinde, Hristiyan ölülerine, kırkıncı günlerinde mezarlıklarında ayin yapılacağı, tanıdıklarını oraya çağırdıkları çok yazılmıştır. Kendilerine bunun sebebi sorulduğunda;
“Kırkıncı gün ölüye yardım yapmak âdetimizdir” demişlerdir. Ölüler için sadaka, mevlid gibi hayratın belli günlerde yapılmasının Müslümanlara Hristiyanlardan sirayet etmiş olduğu anlaşılmaktadır.
           ***
Sual: Birkaç cenaze olduğu zaman, namazları ayrı ayrı mı yoksa toptan hepsi için bir kere mi namaz kılınır?
Cevap: Birkaç cenaze birlikte ise, her birinin namazını ayrı kılmak efdaldir. Hepsi için bir namaz kılınması da caizdir. Bunun için, birinin başı ötekinin ayağına gelmek üzere sıralanır. İmam, derecesi yüksek olanın önünde durarak kılar. Cenazelerin bir kısmı imamın sağında, bir kısmı da imamın solunda bulunur. Yahut, hepsini imamın önünde olarak yan yana koyup, imam hepsinin göğsü hizasında durur. Önce erkekler, sonra oğlan, sonra kadın, en sonra kız cenazesi konur.