Gönderilen hediyeleri fakirlere dağıtan zat!

02/06/2023 Cuma Köşe yazarı V.T

Eskici Mehmed Dede Osmanlı Devleti zamânında yetişen velîlerindendir. Amasya’da doğdu. İlk tahsîlini memleketi olan Amasya'da gördükten sonra, Bursa'ya gelen Mehmed Efendi, Abdülmümin Efendinin sohbetlerinde bulunmaya başladı. Ona talebe olup ondan ilim ve feyiz aldı. Abdülmümin Efendinin torunu ile evlendi. Zamânın Bursa Kâdısı Aziz Mahmûd Hüdâyî hazretlerinin kâdılığı ve dünyânın debdebesini bırakıp Üftâde hazretlerine talebe olmasına Eskici Mehmed Dede vesîle olmuştur.

Eskici Mehmed Dede'nin hâlleri ve kerâmetleri insanlar arasında dilden dile anlatılır oldu. Devletin merkezi olan İstanbul'daki vezirlerle öteki devlet adamları, askerler ve ulemâ onun yüksek hâllerini ve menkıbelerini dinleyip, onu görmedikleri hâlde, sevenlerinden oldular. Duâsını almak için pek kıymetli hediyeler, ihsânlar ve kitaplar gönderdiler. Fakat o, dünyâya ve dünyâdakilere gönül vermediği için kendine gönderilen hediyeleri ihtiyaç sâhiplerine ihsân etti. İbâdet ve tâat ederek Allahü teâlânın rızâsına kavuşmaya ve insanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatarak onların dünyâda ve âhirette saâdete, mutluluğa kavuşmaları için çalıştı. Günleri ve geceleri böyle geçerken, 1619 (H.1028) senesinde Bursa'da vefât etti. Abdülmümin Efendi Câmii hazîresinde, Abdülmümin Efendinin kabrinin yanına defnedildi.
Tüccardan Akkaşzâde Seyyid Abdurrahmân Efendi anlatır:

"Bir zaman ticâret için bir miktar pirinç satın alıp, Bursa'da Yeni Han'daki bir ambara koydum. Bir müddet sonra gidip kontrol ettim. Fakat ne göreyim pirincin tamamı böceklenmiş. Pirinci bu hâlde görür görmez çok üzüldüm. Handan üzgün bir hâlde çıkarken Eskici Mehmed Dede'yi kapı önünde oturur gördüm. Eskici Mehmed Dede bana yönelerek;

-Emir Molla bizden tarafa bak. Bize pilav gönder! dedi. Ben ona;

-Çuval gönder ne kadar pirinç istersen göndereyim, dedim...

Biraz sonra gönderdiği çuvalı alıp pirinç koymak üzere ambara girdiğimde, gördüm ki, pirinçte böcekten eser kalmamıştı. Bu hâli görünce içim açıldı. Gam ve üzüntüm gitti. Çuvalı doldurup Eskici Mehmed Dede'ye gönderdim. Bu hâlin Eskici Mehmed Dede'nin kerâmeti olduğuna şâhid oldum."