Işık vermeyen kandil!..

04/01/2024 Perşembe Köşe yazarı A.U

İran’ın Bistam şehrinde doğan ve orada vefât eden Bâyezid-i Bistâmî hazretleri, talebesiyle bir sevdiğinin evine, misâfirliğe gitmişti.

Ev sâhibi “kandil” yaktı.

Fakat oda aydınlanmadı.

Hazret-i Bâyezid sordu:

“Kardeşim! Bu kandilde bir acâyiplik var. Yanıyor, ama ışık vermiyor, acabâ sebep nedir?”

Ev sâhibi kalktı.

Büyük bir edeble;

“Efendim, biz bu kandili bir geceliğine komşudan emânet almıştık. Dün gece gâyet güzel ışığını verdi, şimdi vermiyor, ben de anlamadım” diye arz etti.

Büyük velî, ev sâhibine;

“Sen bu kandili götür o komşuya. Dün için teşekkür et. Bu gece yakmaya da tekrar izin al” buyurdu.

Ev sâhibi; “Peki efendim” dedi.

Kandili komşuya götürdü.

İzin alıp geldi ve yaktı yine.

Öyle güzel yandı ki, oda ışıkla doldu.

Mübârek zât buyurdu ki:

“Tamam şimdi oldu.”

● ● ●

Bu zât bir gün yanlışlıkla bir “karıncayı” ezmişti. Öyle çok üzüldü ki, yüreğinde hissetti acısını!

O ölü karıncayı avcuna aldı.

Şefkat ve merhametle baktı.

Ve kırık bir kalple yalvardı:

“Yâ Rabbî!.. Bunu dirilt.”

Karıncada bir kıpırdama oldu.

Ve canlanıp başladı yürümeye...

● ● ●

Bu zât, bir sohbetinde;

“Kardeşlerim! Gıybetten çok sakının. Zîra bu günah, annesiyle zinâ yapmaktan daha büyük günahtır” buyurdu.