Mümine cahillik yakışmaz...
04/08/2019 Pazar Köşe yazarı V.T
İbâdet ilimle haramı ve helâli bilmekle olur. Bu sebeple, şüphesiz
bilgi sahibi olmak farzdır.
Muhammed El-Beclî hazretleri evliyânın meşhurlarındandır. Doğum târihi
bilinmemekte olup, 621 (m. 1224) senesinde vefât etti. İlim öğrenmenin
fazileti hakkında buyurdu ki:
"Melekler, ilim öğreneni çok severler ve kanatlarını gererler. Onu
medh ederler. Yeryüzünde yaş ve kuru ne varsa, hattâ yırtıcı hayvanlar,
denizdeki balıklar, gökyüzü, ay, güneş ve yıldızlar, onun için Allahü teâlâdan
af dilerler.
İlim, kararmış ve körleşmiş kalplere hayat, neşe ve huzur verir.
Karanlıklarda gözlerin nûrudur. Bedene kuvvet ve zindelik onunla gelir. Makam
ve derecelere onunla kavuşulur. Allahü teâlâyı ve O’nun kudretini düşünmek büyük
ibâdettir. Onunla, Allahü teâlânın emirleri ve yasakları bilinir. Onunla,
Allahü teâlâya itaat, Resûlüne itaat olur. Onunla ibâdet olur. İlim, amelden
önce gelir. İlimsiz amel kabul olmaz. Müslüman, önce ilim öğrenir, sonra
öğrendiğiyle amel eder.
İlim kalblerin neşe ve huzûrudur.”
Ebüdderdâ’nın (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte Resûlullah
(sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki:
“Âlim için her şey, hattâ denizdeki balıklar bile istiğfar eder.”
“Bir kimse evinden ilim öğrenmek için çıksa o dönünceye kadar Allah
yolundadır.”
Kur’ân-ı kerîmde meâlen “Ey Rabbimiz, bize dünyâda iyi hâl ver ve âhirette
merhamet ihsân et ve bizi Cehennem azâbından koru” âyet-i kerîmesindeki
“Haseneten” kelimesinden murâd; “Dünyâda ilim ve ibâdet ihsân et, ahirette de
Cennetini nasip et, demektir” buyuruldu.
Muhammed bin Hüseyin der ki: “Âlimler, fazîlet ve bereket sahibidirler.
Onlar nerede bulunursa bulunsun, fazîlet de oradadır. Onlardan ilim öğrenen
faziletli olur. Allahü teâlâ hayır ve bereketi onlarla beraber eyledi. Allahü
teâlâ bizi ve onları, ilimle rızıklandırdı.”
İbn-i Abbas (radıyallahü anhüma) buyurdu ki: “Hayrı öğreten ve öğrenen kişi
için, her şey istiğfar eder, hattâ denizdeki balık bile.”
Allahü teâlâ, kullarından kendisine îmân etmelerini, sonra da ibâdet
etmelerini istedi. İbâdet de ancak ilimle haramı ve helâli bilmekle olur.
Bu sebeple, şüphesiz bilgi sahibi olmak farzdır. Mümine cahillik yakışmaz. İlim
öğrenmekle cahillik gider. İnsan, nefsinin istediği şekilde değil de, Allahü
teâlânın emrettiği gibi ibâdet etmeli. Farzı, vacibi ve sünneti öğrenmelidir.
İlim öğrenirken, Allah için öğrenmelidir.