“Bizden ne istiyorsun evlat?”

06/11/2020 Cuma Köşe yazarı A.U

Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin sözü ve nasîhati öyle tesirliydi ki, insanları doğru yola çekmek için bir nazarı kâfiydi.

Bir gün Ona bir genç geldi.

Ve hürmetle arz etti ki:

“Efendim sizi çok seviyorum. 

Talebeniz olmayı istiyorum.”

Büyük velî buyurdu ki:

“Peki evlâdım, mâdem öyle. Gel hemen çalışmaya başla”

Fakat gencin istediği bu değildi.

Yine hürmetle arz etti ki:

“Efendim, çalışacak olduktan sonra her yerde mürşit var. Ben size başka maksatla geldim...”

Mübârek zât merak etti.

Ve sordu o gence:

“Peki ne istiyorsun bizden?”

Genç arz etti ki:

“Hiç zahmete girmeden, çalışmadan murâdımın hâsıl olmasını istiyorum efendim.”

Büyük velî sevdi bu genci.

Ve gülümseyip buyurdu ki:

“Pekâlâ, gel bakalım evlât. Sana istediğin gibi verelim.

O anda, bir nazar etti gence.

Genç, kendinden geçti.

Daldı başka âlemlere.

Kalbine bol bol feyiz akıyordu.

Aynen coşkun nehirler gibi.

Evliyâlığın zirvesine çıkmıştı.

Hem de bir anda.

Az sonra kendine geldi.

Talebeler sordular ona:

“Sana neler oldu az önce?”

Cevâben dedi ki:

“Kalbimde ne kadar fenâ huylar varsa, hepsi çıkıp gitti. Onların yerine, ilâhî feyiz ve nûr doldu.