Satılan malın kusurunu gizlemek!
06/11/2025 Perşembe Köşe yazarı O.Ü
Sual: Satıcıların bazıları, kusurlu, çürük malları gizleyip sağlamların arasına karıştırarak satmaktadır, böyle yapmak dinimizce uygun mudur?
Cevap: Bu konuda Kimyâ-i se'âdet de buyuruluyor ki:
“Malın ayıbını, müşteriden
gizlememeli, hepsini, olduğu gibi göstermelidir. Kusuru gizlemek, hıyanettir.
Malın iyi tarafını göstermek, karanlıkta göstermek zulüm, hile olur. Resûlullah
Efendimiz, buğday satan birisinin buğdayına, mübarek parmaklarını sokup, içinin
yaş olduğunu görünce;
-Bu nedir? buyurdu.
-Yağmur ıslatmıştır deyince;
-Niçin saklayıp göstermiyorsun?
Hile eden, bizden değildir buyurdu.
Birisi, üçyüz dirhem gümüşe bir
deve sattı. Devenin ayağında arıza vardı. Eshâb-ı kirâmdan Vâsile bin Eska
hazretleri orada idi. O anda dalgın idi. Devenin satıldığını anlayınca, alanın
arkasından koşup;
-Devenin ayağı arızalıdır dedi.
Müşteri deveyi geri getirip, parasını aldı. Deveyi satan;
-Satışımı niçin bozdun? deyince;
-Resûlullah Efendimizden
işittim; (Satılan bir şeyin kusurunu gizlemek helal değildir. O kusuru
bilip söylememek de, kimseye helal değildir) buyurdu ve Resûlullah
Efendimiz bizden söz aldı ki, Müslümanlara nasihat edelim. Onlara merhamet
edelim. Malın kusurunu saklamak, nasihat etmemek olur, buyurdu.
Satıcıların, kusur saklamamaları çok
güçtür. Büyük cihat demektir. Bu cihadı kazanmak için, mal alırken dikkat
etmeli, kusurlu mal almamalıdır. Eğer kusurlu mal alırsa, müşteriye söylemeyi
niyet etmelidir. Eğer aldanırsa, ziyan etmiş olur. Başkasını da
ziyana, zarara sokmamalıdır. Kendisi, başkasına incinince, başkalarını da
kendinden soğutmamalıdır.
Şunu iyi bilmelidir ki, hile ile
rızık artmaz. Belki, malın bereketi gider. Hile ile azar azar biriktirilen
şeyler, ansızın gelen bir felaketle, birdenbire giderek geride yalnız günahları
kalır. Nitekim bir sütçü, süte su katardı. Bir gün, ansızın sel gelip, ineği
boğdu. Adam şaşkın bir hâlde düşünürken, çocuğu;
-Süte kattığımız sular birikerek,
gelip ineği götürdü dedi. Resûlullah Efendimiz buyurdu ki:
(Ticarete
hıyanet karışınca, bereket gider.) Bereket
demek, az malın çok faydası olması, çok işe yaraması demektir. Az bir mal,
bereketli olunca, çok kimsenin rahat etmesine, çok iyi işlerin yapılmasına
yarar, faydalı olur.”


