İlim bulunan yerde Müslümanlık vardır
07/05/2025 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
Ecdâdımız, her zaman toplanırlar, ilmihâl kitaplarını
okurlar, dinlerini öğrenirlerdi. Ancak, böyle Müslüman kaldılar. İslâmiyetin
zevkini aldılar.
Resûlullah “sallallahü aleyhi ve
sellem” efendimiz buyurdu ki: (İlim bulunan yerde Müslümanlık vardır.
İlim bulunmayan yerde Müslümanlık kalmaz.) Ölmemek için, yemek, içmek
lâzım olduğu gibi, kâfirlere aldanmamak, dinden çıkmamak için de, dînini,
îmânını öğrenmek lâzımdır. Ecdâdımız, her zaman toplanırlar, ilmihâl
kitaplarını okurlar, dinlerini öğrenirlerdi. Ancak, böyle Müslüman kaldılar. İslâmiyetin
zevkini aldılar. Bu saâdet ışığını bizlere, doğru olarak ulaştırabildiler...
Bizim de Müslüman kalmamız,
yavrularımızı içimizdeki ve dışımızdaki kâfirlere kaptırmamamız için, birinci
ve en lüzûmlu çâre, her şeyden önce Ehl-i sünnet âlimlerinin hazırladığı
ilmihâl kitaplarını okumak ve öğrenmektir. Çocuğunun Müslüman olmasını isteyen
ana-baba, çocuğuna Kur’ân-ı kerîmi öğretmelidir. Fırsat elde iken okuyalım,
öğrenelim ve çocuklarımıza, sözümüzü dinleyenlere öğretelim!
Küfürden kurtulmak için birinci
sebep, İslâmiyeti öğrenmek ve öğretmektır. Zâten, Ehl-i sünnet itikâdını ve
farzları, haramları öğrenmek, kadın erkek, herkese farzdır. Birinci vazîfedir.
Bugün, bunları öğrenmek, çok kolaydır. Çünkü, doğru olan din kitabı yazmak ve
neşretmek serbesttir. Müslümanlara bu hürriyyeti veren devlete, her Müslümanın
yardım etmesi lâzımdır. Ehl-i sünnet itikâdını ve ilm-i hâlini öğrenmeyen ve
çocuklarına öğretmeyenler, Müslümanlıktan ayrılmak, küfür felâketine düşmek
tehlikesindedir. Böyle kimselerin duaları zâten kabûl olmaz ki, küfürden
korunabilsinler.
Kur’ân-ı kerimde buyuruldu ki:
(Bilmediklerinizi, zikir
sahiplerinden sorunuz!) buyuruldu.
Zikir, ilim demektir. Bu âyet-i kerîme, bilmeyenlerin, âlimleri bulup onlardan
sorup, öğrenmelerini emretmektedir. [Enbiyâ,7]
(Allahü teâlâdan ancak ilim
sâhipleri korkar) [Fâtır,27]
(Hülâsa) fetvâ kitâbının sahibi Tâhir Buhârî “rahimehullahü
teâlâ” diyor ki:
(Fıkıh kitâbı okumak, geceleri
namaz kılmaktan daha sevaptır.) Çünkü,
farzları, haramları, [âlimlerden veya yazmış oldukları] kitaplardan öğrenmek
farzdır. Kendisi yapmak ve başkalarına öğretmek için fıkıh kitapları okumak,
tesbîh namazı kılmaktan daha sevaptır.
İslâm bilgileri, ancak üstâddan
ve kitaptan öğrenilir. İslâm kitaplarına ve rehbere lüzûm yoktur diyenler,
yalancıdır, zındıktır. Müslümanları aldatmakta, felâkete sürüklemektedir. Din
kitaplarindaki bilgiler, Kur’ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden
çıkarılmıştır.
Allahü teâlâ, Resûlünü, Kur’ân-ı
kerîmi teblîğ etmek, öğretmek için gönderdi. Eshâb-i kirâm,
Kur’ân-ı kerîmdeki bilgileri Resûlullahtan öğrendiler. Din âlimleri de,
Eshâb-i kirâmdan öğrendiler. Bütün Müslümanlar da, din âlimlerinden ve bunların
kitaplarından öğrendiler.
Hadîs-i şerifte buyuruldu
ki: (İlm hazînedir. Anahtarı, sorup öğrenmektir.)
