Emniyet yoksa hac farz olmaz
08/05/2025 Perşembe Köşe yazarı O.Ü
Sual: Hac yolu, salgın hastalık veya benzeri sebeplerle emniyetli değilse, hac yapmak farz olmaz mı?
Cevap: Kâbe-i muazzamayı
ziyaret etmek, Müslümanlara umumi bir emir değildir. Hac yapacak kimse, hac
yapabilme şartlarını haiz olmalıdır. Mesela, zengin olmak, sıhhatli olmak,
ayrıca, yolun emniyetli olması, canının ve malının helak edilme korkusu olmaması
lazımdır. Yol emniyeti olmaz ise, hacca gitmek farz olmaz.
Hacca niyet eden bir mümin, her şeyden önce, ihlas ile
tövbe etmelidir. Üzerinde kul hakları varsa, ödemeli, emanetleri sahiplerine
vermelidir. Hacca gidip gelinceye kadar, ailesinin ihtiyacı olan nafakayı
hazırlamalıdır. Kâ'be-i muazzamaya gidip gelinceye kadar, icab eden yol
parasını, helal maldan olarak yanına alması ve kendisine hayırlı yol
arkadaşları bulması ve içlerinden huyu en güzel, ilmi ve tecrübesi en çok
olanı, emîr tayin edip, onun sözlerine itaat etmesi ve onun tedbirlerini yerine
getirmesi lazımdır.
Sual: Hac ibadeti, insana manen neler kazandırır?
Cevap: Haccın manevi yönü, faydaları, kitaplarda
açıklanmıştır. Geçmiş dinlerde, Allahü teâlâya yaklaşmak için, insanlardan
uzaklaşıp, dağlarda yalnız başına yaşanılırdı. Allahü teâlâ, bu ümmete,
ruhbanlığı emretmeyip, onun yerine haccı emretmiştir. Hac yapan kimsenin zihni,
dünya düşüncelerinden uzak olup, sadece Allahü teâlâyı düşünmektedir.
Müslümanlar, gösterişten uzak, ailesinden ve vatanından çıkarak, bu beldeye
gelince, dünyadan çıkıp, mahşer yerini ve kıyamet hâllerini hatırlar.
Elbiselerinden soyunup, beyaz ihrama girince, kefenleri ile, Allahü teâlânın
huzuruna gittiklerini düşünürler. Lebbeyk, buyur Allahım buyur, emrine hazırım
derken, duasının kabulü ile kabul edilmemesi korkusu içerisinde, Allahü
teâlâdan rahmetini ve mağfiretini istemektedirler. Beytullahı ziyaret için
gelenlerin zahmetlerinin boşa gitmeyeceğini bilirler. Allahü teâlânın rızasını
gözetip, Onun rızası için Beytullahı ziyaret ettiklerinden, Onun azabından
emindirler. Hacer-ül-esvede yüz sürmekle, Allahü teâlâya daima itaat etmek
üzere söz verdikleri ve bu sözlerinde sadık kalacaklarını söz verirler.
Kâbe'nin örtüsüne yapıştıklarında, bir âşıkın maşûkuna sığındığını düşünürler.
Bütün bunlar, haccın edeblerindendir.
