Talebe, gafletten uyanmak isterse...

09/11/2020 Pazartesi Köşe yazarı V.T

"Talebe, hocasının emirlerini yapmaya devam ederse, tövbesi kabul olur!.."

 

Çerkeşli Mustafa Efendi Şabaniyye tarikatının büyük şeyhlerinden bir zat olup Çankırı’nın Çerkeş ilçesindendir. Kuşadalı İbrahim Efendinin talebesinin talebesiidir. 1329 (m. 1911)’de Çerkeş’te vefat etti. Bir âlimler ve arifler silsilesi teşkil eden Çerkeşîzadeler, bu zatın evlât ve torunlarıdır.

Bir sohbetinde buyurdu ki:

“Tasavvuf yoluna başlayacak olan bir talebe, gaflet uykusundan uyanmak istiyorsa, nefsinin kötü alışkanlıklarını yapmamalı ve kötü kimselerle olmamalıdır. Kendisine Allahı hatırlatacak sâlih insanlarla berâber olmalı, onların sohbetlerini ganîmet bilmelidir. Eğer nefsi, bu mevzûda kendisine itaat ediyorsa, kalbini temizlemeye, iyi huylara sahip olup, kötü huylardan vazgeçmeye çalışmalıdır...

Talebe, hocasının emirlerini yapmaya devam ederse, Allahü teâlâ da onun tövbesini kabul eder. Günahlarına pişman olup, bir daha işlememek niyetiyle, Allahü teâlâdan korkarak nasûh bir tövbe yapan talebenin kalbine, muhabbet nûrları akmaya başlar. Allahü teâlâya ve hocasına olan bu sevgi, talebeyi mücâhedeye, gayrete sürükler. İbâdette devamı sağlar. Nefsin arzularını kırar ve insandaki kötü sıfatları yok eder. Cimrilik gibi kötü sıfatlar, cömertliğe ve diğer iyi huylara dönüşür. Nitekim Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) (Allahü teâlâ, evliyâ kullarını cömertlik ve güzel huy üzerine yaratmıştır) buyurdu...

Nefsiyle mücâdeleye başlayan talebede bulunan, dedikodu ve iftira sıfatı; sâdık, doğru ve adâletli olmaya çevrilir. Çünkü Peygamber efendimiz (İnsan doğruluğu araya araya, nihâyet Allah indinde sıddîk yazılır) buyurdular...

Düşman olmak ve kin tutmak sıfatı; af, iyilik etmek ve temiz kalp sahibi olmaya dönüşür. Allahü teâlâ, Şuarâ sûresi 89. âyetinde, meâlen (Ancak Allaha hâlis ve pak bir kalp ile varan müstesna) buyurdu...

Tamah etme afatı, kanâat sahibi olmaya çevrilir. Böylece insandaki bütün kötü huylar, karşılığı olan iyi sıfatlara dönüşür...

Talebe bu şekilde iyi huylarla bezendiği zaman irâde sınırlarına ve makamlarına girer. Artık âhirete meyli artmıştır. Nitekim bir gün Peygamber efendimize gelip: “Yâ Resûlallah! Filan kimse, hem namaz kılıyor, hem de hırsızlık ediyor” diye sorduklarında, Peygamber efendimiz (Namazı, onu bundan menedecektir)  buyurdu...

Hadîs-i kudsîde Allahü teâlâ buyurdu ki: (Onlar öyle kimselerdir ki, kendileriyle beraber oturanlar, şaki olmazlar.)”