Ramazan ayı ve Kur’ân-ı kerîm

10/05/2020 Pazar Köşe yazarı S.K

“Ramazan ayının Kur’ân-ı kerîm ile tam bağlılığı vardır. Bu bağlılıktan dolayı, Kur’ân-ı kerîm bu ayda inmeye başladı..."

 

Kur’ân-ı kerimi öğrenmek, öğretmek ve okumak çok sevaptır. Kur’ân-ı kerimi öğrenmek çok kolaydır. Çocuklarımıza da öğretmeli. Kur’ân-ı kerimi tecvide uygun öğrenmeli ve her gün az da olsa, okumaya çalışmalı. Kur’ân-ı kerimi okumak sünnet, dinlemek ise farzdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kur’an öğrenen ve öğreten, en hayırlınızdır.) [Buhârî]
(Çocuklarına Kur’ân-ı kerîm öğretenlere veya Kur’ân-ı kerîm hocasına gönderenlere, öğretilen Kur’ânın her harfi için, on kerre Kâbe-i muazzamayı ziyâret sevâbı verilir. Ve Kıyâmet günü başına devlet tacı konur. Bütün insanlar görüp imrenir.)

(Kur’ân okunan yere rahmet ve bereket yağar.) [Buhârî]
(Kur’ân okunan evin hayrı artar, sakinlerini sıkmaz, melekler toplanır, şeytanlar oradan uzaklaşır. Kur’ân okunmayan ev, içindekilere dar gelir, sıkıntı verir, bereketsiz olur. Melekler uzaklaşır, şeytanlar oraya dolar.) [Dârimî]
(Kur’ân okuyun! Kıyamette size şefaat eder.) [Müslim]
(Kur’ân okunan ev, gök ehline, yerden yıldız göründüğü gibi görünür.) [Beyhekî]
(Her gece on âyet okuyan, gâfillerden sayılmaz.) [Hâkim]

(Kur’ân okuyan kimse, bunamaz.) [Tirmizî]

Kur'ân-ı kerim okumak çok sevaptır, hatmetmek, daha çok sevaptır. İki hadis-i şerif meali şöyledir:

(Kur’ân-ı kerimi hatmedene, 60 bin melek dua ve istiğfar eder.) [Deylemî]

(Kur’ân-ı kerimi hatmedenin duası kabul olunur.) [Taberanî, İbni Hibban]
İmâm-ı Rabbânî “kuddise sirruh” hazretleri, “Mektûbât”ın birinci cilt, dördüncü ve kırk beşinci mektuplarında buyuruyor ki:

“Ramazan ayının Kur’ân-ı kerîm ile tam bağlılığı vardır. Bu bağlılıktan dolayı, Kur’ân-ı kerîm bu ayda inmeye başladı. Ramazan-ı şerif ayının Kur’ân-ı kerîm ile bağlılığı olduğu için, bu ay bütün hayırları ve bereketleri kendinde toplamıştır. Bu ayda, Kur’ân-ı kerîmi hatmetmek, mühim sünnettir. Ramazan-ı şerifte Kur’ân-ı kerîmi hatmeden kimsenin, bu ayın bereketlerine kavuşması, hayırlarından pay alması umulur.”

Kur'ân-ı kerimi en az kırk günde bir hatmetmek iyidir. Ayda veya haftada bir hatmetmek daha iyidir. (Şir’at-ül İslâm)

Günde kırk veya en az on âyet-i kerime okuyan gâfillerden sayılmaz.

Kur'ân-ı kerim okumaya fırsat bulamayanın, 5 vakit namazda okuduğu âyetler bu miktarı bulur ve gafletten kurtulmuş olur.

Hatim, bir kişinin, Kur’ân-ı kerimi baştan sona kadar okuyup bitirmesi demektir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Beş vakit namazdan sonra yapılan dua gibi, hatimden sonra yapılan dua da kabul olur.) [Taberani
(Hatim duası yapılan yerde hazır olan, ganimet dağıtılırken bulunan kimse gibidir.) [Hazinet-ül-esrar]

Hatim bitince, ikincisine başlamak müstehaptır ve  yeniden hatme başlamak niyetiyle Fatiha okumalıdır.

Kur’an-ı kerimin hatmedildiği yere rahmet yağar. Hatimde toplanmak ve hatimden sonra dua etmek müstehaptır. Abdullah ibni Abbas “radıyallahu anh” hazretleri, hatim okuyanın yanında adamını bulundururdu. Hatim biteceği zamanı işitince, kendi de hazır olurdu. Enes bin Malik “radıyallahu anh” hazretleri, hatmettiği zaman, çoluk çocuğunu toplayıp dua yapardı.