"Nice masumları öldürürsün!"

12/01/2020 Pazar Köşe yazarı A.U

Yezîd bin Ebî Habîb hazretleri Tâbiînin büyük âlimlerindendir.

Bu zât bir gün hastalandı.

Vâli ziyârete geldi.

Hürmetlerini arz edip, geçmiş olsun dileğinde bulundu.

Bu arada;

"Üzerinde (pire kanı) bulunan elbise ile namaz kılınır mı?" diye fıkhî bir mesele sordu.

O ise sırtını döndü

Ve cevap vermedi.

Çünkü vâlinin uygunsuz hâllerini ve halkına yaptığı eziyet ve zulümleri işitmişti.

Vâli aynı suâli tekrar sordu.

Bu zât, sırtı dönük vaziyette;

"Sen her gün nice masum insanları öldürüyorsun, onların kanlarından sormuyorsun da, bana (pire kanı) hakkında soruyorsun?" buyurdu.

● ● ●

Halîfenin oğlu, bir kimseyi göndererek, bâzı dînî meseleleri sormak için yanına çağırdı bu büyük zâtı.

O ise gitmedi.

"Kendi gelsin" buyurdu

Haberci durumu söyleyince,

kendisi kalkıp geldi ve;

"Niçin gelmedin?" diye sorunca;

"Senin bana gelmen, senin için şereftir. Benim sana gelmemse benim için aşağılıktır" buyurdu.

● ● ●

Bu zât anlatır:

Mina'daydık, kurbanımızı kestik.

Fakat bir çocuk kesmedi.

"Niçin kesmiyorsun?" dedim.

Çocuk ağladı.

Ve ellerini açıp;

"Yâ Rabbî, kurban kesecek param yok. Şu küçük vücudumu, rızân için kurban etmek istiyorum, lütfen kabul buyur" dedi.

Ve "Allah!" deyip, canını Cânâna teslîm eyledi...