''Söyle, yanıma gelsin!''

12/10/2020 Pazartesi Köşe yazarı A.U

Hadîs âlimlerinin en büyüğü, İmâm-ı Buhârî hazretleridir.

Onun ilminin üstünlüğü.

Ve dîninin bütünlüğü.

Her yere yayılmıştı.

Her yandan insanlar geliyordu.

Onun yanına üşüşüyorlardı.

Ancak bâzıları haset ettiler.

Hakkında dedikodu çıkardılar.

O da Nişâbur'dan çıktı.

Ve Buhâra'ya göç etti.

İnsanlar, akın akın geliyordu.

Ve ziyâret ediyordu kendisini.

Oranın vâlisi, emretti memuruna;

“Git, İmâma söyle, bana gelsin!”

O görevli de gelip arz etti ki:

“Vâlimiz sizi huzûruna çağırıyor.

Hazret-i İmâm sordu:

“Beni niçin çağırıyor?”

Görevli dedi ki:

“Sizden, iki şey istiyor efendim.

İlmi, bizzat ağzınızdan dinlemeyi.

Ve çocuklarına da ders vermenizi”

Büyük İmâm buyurdu ki:

“İlim isteyen, ilmin yanına gelir.

Âlimler onların ayağına gitmez.

Çocukları da, buraya gelsinler.”

Vâli, bu cevâbı dinledi.

Ve nefsine ağır geldi.

Gurûruna dokundu.

Hattâ çok öfkelenip, dedi ki:

“Söyle ona, terk etsin Buhâra'yı”

Hazret-i İmâm Buhâra’dan çıktı.

Semerkant'a gidiyordu.

Yolda iken, orada da hakkında “dedikodu” yapıldığını işitti.

Hâliyle çok üzüldü!

Daraldı temiz rûhu.

O gece “teheccüd” kılıyordu.

Secdeye varınca duâ etti.

“Yâ Rabbî, al rûhumu” dedi.

Secdede iken ayrıldı dünyâdan...