"Abdülhakîm Efendi nerededir?"

14/05/2023 Pazar Köşe yazarı A.U

Sultan Vahîdeddîn Hân mübârek Hırka-i saâdeti ziyâret edecekti bir gün.

Yanında Abdülhakîm Arvâsî hazretleri de olsun arzu etti.

Ve dâvet etti biriyle.

Birçok din adamı da çağrılmıştı.

Efendi hazretleri, yardımcısı Şâkir Efendiyle oraya gelmişti.

O ara Sultan teşrîf etti.

Ve cemaat arasından büyük bir vakarla geçip Hırka-i saâdet odasının kapısına geldi.

Cemaate dönüp seslendi:

“Abdülhakîm Efendi nerededir?”

Ama cevap alamadı.

Tekrar seslendi.

Yine cevap alamadı.

Kimse tanımıyordu bu zâtı.

Abdülhakîm Arvâsî hazretleri, Sultânın sesini işitip, gerilerden geldi pâdişâhın yanına.

Evet, bir dünya sultanı ile bir âhiret sultanı, az sonra Kâinatın Sultanı’nın mübârek hırkasını ziyâret edecekti.

Ve edeple içeri girdiler.

Hürmetle ziyâret ettiler.

Sultan Vahîdeddîn Hân, teberrüken oraya gelen herkese birer (mendil) hediye etti o gün.

Lâkin Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine (iki mendil) vermişti.

Ziyâret işi bitti.

Seyyid Abdülhakîm Efendi hazretleri Şâkir Efendi'nin yanına geldi ve bir mendili ona uzatıp;

“Bu senin, Sultân senin için gönderdi” buyurdu.