"Âlimlerle konuşurken dilinize sâhip olunuz!"

14/05/2023 Pazar Köşe yazarı V.T

Ahmed bin Ebü'l-Fadl hazretleri evliyânın meşhurlarındandır. Medine’de doğdu. 1535 (H.942) senesi Bedir'de vefât etti. Evliyânın büyüklerinden, Aliyyül Havas hazretlerinin sohbetlerinde evliyâlık makamlarına kavuştu. Abdülvehhâb-ı Şa'rânî hazretlerinin sohbet arkadaşı ve sırdaşı idi.

 

Ahmed bin Ebü'l-Fadl hazretlerinin hikmetli sözleri çoktur. Devamlı Müslümanlara hüsn-i zan etmenin önemini anlatırdı. Bu hususta; "Müslüman idârecilere iyi zanda bulunmalı. Şâyet onlar zulmederlerse, Allahü teâlâ âhirette hiç kimseye; (Neden kullara iyi zanda bulundun?) diye sormaz" buyurdu.

 

Mahluklara kötü söz sarf etmekten sakındırırdı. Bu hususta; "Allahü teâlânın yarattıklarından hiç kimseye sövmeyin. Şâyet kötü söz sarf ederseniz bir bakıma kendinizi üstün tutmuş olursunuz. Sonra da sonunuzun ne olacağını bilemezsiniz" buyurdu.

 

Yine bir gün sohbet ederken; "Allahü teâlânın kulları olunuz. Nefsinizin, altınlarınızın, paralarınızın kulu olmaktan sakının. Sizler nefisleriniz için değil, ancak Allahü teâlâ için yaratıldınız. O hâlde O'ndan kaçmayın" buyurdu.

 

İyi işleri yapmaya teşvik ederdi. Çok söylediği şeylerden birisi de; "İlim sâhipleri ile konuşurken dilinize sâhip olunuz. Evliyâ ile konuşurken de kalbinizi koruyunuz. Zîrâ bunlar Allahü teâlâya yakın olmakla şereflenmişlerdir. Bunların huzûruna ancak edeple gidiniz. Çünkü onların kalpleri, Allahü teâlânın zikriyle meşguldür. Nefisleri ibâdeti istemekte, akılları da bildiğiniz akıl gibi değildir. Bunun için edebinize dikkat ediniz. En ufak bir saygısızlığınıza kırılabilirler. Allahü teâlâ da onların istediğini sizde yerine getirir" buyurdu.

 

Kendisine "Allahü teâlâya nasıl duâ edelim?" diye soruldu. O zaman; "Allahü teâlâdan dâimâ af ve âfiyet isteyiniz" diye cevap verdi.

 

Kalp ve gönül temizliğinden anlatırdı. Bu hususta; "İçinizi hırs, kin, hased gibi kötü huylardan temizleyiniz. Bunlardan biri varken kimse size yakın olmaz. Böyle olunca Allahü teâlânın sevgisi kalbinizde meydana gelmez" derdi.

 

Yenilen içilen şeylerin helalden olmasına çok dikkat ederdi. Bu sebeple sohbetlerinde; "Gücünüz yettiği kadar, yiyip içtiklerinizin helal ve temiz olmasına dikkat ediniz. Çünkü bu, din binâsının ayakta kalmasını sağlayan bir temeldir. Bütün amellerinizin kabûlü buna bağlıdır.