Özbekistân'ı her Müslümân Türk, ziyâret etmelidir...

15/05/2023 Pazartesi Köşe yazarı R.A

Her vatandâşımıza, her Türk’e, her Müslümâna, hattâ hekese, hem ma’nevî açıdan, hem de tabîî güzellikler bakımından çok zengin olan, vaktiyle atalarımızın yaşadıkları kadîm “Türkistân diyârı”nı, eski “İpek Yolu” güzergâhını, “Mâverâün-nehir İlleri”ni, ziyâret etmelerini, dünyânın en nâdîde ahşâb işlemelerini ve çini örneklerini, târihî ve turistik beldeleri incelemelerini harâretle tavsiye ederiz.

 

Bilindiği üzere, Özbekistân çok mühim bir “kültür diyârı”; çok büyük ulemâ ve evliyâ yatağı olan mübârek bir memlekettir.

 

Bu vesîleyle ifâde edeyim ki, bendeniz, ilk defa, 1996 yılının Zilhicce ayında, İhlâs Turizmle, sıra ile Taşkent, Buhârâ ve Semerkant’ı ziyâretle şereflenmiştim.

 

O ziyâretten ancak 11 sene sonra, İrfân Turizm’le, 8 Mayıs 2007 târihinde, tekrâren Özbekistân’ın başşehri Taşkent’e gitmiş ve hemen o sabâh, Buhârâ şehrine intikâl etmiş, ayrıca diğer bazı yerleri ziyâret etmiştik.

 

3-10 Eylül 2007 tarihlerinde, yine İrfân Turizm’in Özbekistân’a tertiplediği bir seyâhate de katılmıştık. Ondan 9 sene sonra 2016’da, yine İrfân Turizm’le, tekrâr oraları ziyâretle şereflenmiştik. Elhamdülillah 2019 ve 2022’de de, bu kıymetli mekânları tekrâr ziyâret etmek nasip oldu.

 

Yine bu vesileyle belirteyim ki, İrfân Turizm’in 14-20 Nisan 2008 târihleri arasında, Hindistân’a tertiplediği seyâhate de katıldık. 2016’da 2. Hindistân seyâhatimiz de olmuştur. 25 Kasım 2019 târihinde, bir Hindistân seyâhatimiz daha oldu. Bunlardan başka, İrfân Turizm’le Nisan 2010’da Mısır’a gitmiştik. Ayrıca Sûriye ve Suûdî Arabistân [Mart 2012] seyâhatlerimiz de var. Ecmel Turizmle, birkaç defa umre ziyâreti yaptığımızı da burada zikredebiliriz.

 

[Bu son seyâhatimiz (30 Nisan-07 Mayıs 2023), bizim, Özbekistân’a 7. gidişimiz olmuştur. Bendeniz, 4-5 dönemdir “Özbekistân Dostluk ve Kültür Derneği” Başkanıyım. İki dönem de Başkan Yardımcılığım var.]

Özbekistân’da, “Silsile-i Aliyye” denilen büyük âlim ve velîlerin üçte biri [12 zât] bulunmaktadır. Buhârâ ve civârında, Abdülhâlık Goncdüvânî, Ârif-i Rîvegerî, Mahmûd-i İncirfağnevî, Alî Râmitenî, Muhammed Bâbâ Semmâsî, Seyyid Emîr Külâl, Seyyid Muhammed Behâeddîn Buhârî (Şâh-ı Nakşibend), [yine bu coğrafyaya yakın olarak Denöv’de Alâüddîn-i Attâr ve Kâdî Muhammed Zâhid, ayrıca Ya’kûb-i Çerhî (Tâcikistân’da)] gibi zevâtın türbe ve külliyeleri vardır.

Buhârâ’da, isimlerini saydığımız bu türbe ve külliyelerden başka, Leb-i Havz Câmii, Mîr Arab Medresesi, Kalan Minâresi, Ark Kalesi gibi başka târihî ziyâret mahalleri de mevcuttur. [İnşâallah konumuza yarın da devâm edelim.]