Hak şerleri hayr eyler...

15/06/2021 Salı Köşe yazarı A.U

Osmân Bedreddîn, hocasının sohbetine kavuşmak için bir gün çıktı erkenden.

Yolda şiddetli tipiye yakalandı!

Bir adım ilerisini göremiyordu.

Çâresizdi! Yere çöktü.

Ve annesinden duyduğu bir ilâhîyi söylemeye başladı:

Hak şerleri, hayr eyler.

Zannetme ki, gayr eyler.

Ârif ânı seyr eyler.

Mevlâ görelim n'eyler.

N'eylerse, güzel eyler.

O anda bir genç belirdi önünde.

Beyaz bir at üzerindeydi.

Onu, atının terkisine bindirdi.

Şerbet verdi meşin kırbasından.

Sonra erzak torbasını uzatıp;

“Al şunu!” dedi.

“Nasîbinde ne varsa ye!”

O, bir tek (hurma) aldı torbadan.

Bu genç, Hızır aleyhisselâmdı.

Bu kanâatkâr hâli hoşuna gitti.

Ve sırtını okşayıp;

“Ey Bedreddîn! Nasîbin açık, evin bereketli olsun. Haydi in, hocana selâm söyle” buyurdu.

Baktı ki köye gelmişler.

Sıçrayıp indi attan.

Hızır da kayboldu ortadan.

Üstâdı da onu düşünüyordu.

O anda çalındı kapısı.

Merakla açtı kapıyı.

“Acabâ kim geldi?” diyordu.

Karşısında onu görüp, sevindi.

Gerçi ona mâlum olmuştu.

Ama, yine de sordu:

“Hâfız! Kimdi o atlı kişi?”

“Bilmiyorum” dedi

Hocası buyurdu ki:

“O kişi, Hızır aleyhisselâmdı...”