Öyle bir ezândı ki o!..

16/06/2021 Çarşamba Köşe yazarı A.U

Ruslar Erzurum’a saldırmıştı!

Bu, gayrete getirdi Erzurum halkını.

Yediden yetmişe silâhlandılar.

O gece, gümbür gümbür davullar çalıyor, halk cihad için harbe çağrılıyordu.

Henüz tanyeri ağarmamıştı.

Dadaşlar fırladılar yataktan.

Kimi kazma aldı eline.

Kimi de kürek.

Şehrin orta yerinde toplandılar.

Yaşlısı genci.

Kadını erkeği.

Tek yürek olmuşlardı.

O ara garip bir şey oldu.

Tanyeri yeni yeni ağarıyordu.

Birden bir ezân sesi duyuldu.

“Allahü ekber Allahü ekber!”

Aman Allah’ım!

Nasıl bir sesti bu?

Gönüllere işliyordu.

Bir anda doruğuna çıktı heyecan.

Bu, Osmân Bedreddîn'in sesiydi.

Öyle bir ihlâsla okuyordu ki.

Dadaşları kendinden geçiriyordu.

Hattâ Erzurum'un dağı taşı tepesi.

Dile gelmiş, tekrarlıyordu bu sesi.

Öyle bir ezândı ki o.

İşiten, hayrân kalıyordu.

Gönüllere (nûr) taşıyordu.

Ve sanki şühedâ ruhlarını cenge çağırıyordu.

"Allahü ekber!" sesleri dalga dalga yayılırken bir cesâret, bir şevk geldi dadaşlara.

Heyecan zirvesine çıkmıştı.

O anda mehter vurmaya başladı!

Gönüller, vatan için çarpıyor.

Yürekler, din için atıyor.

Gözler, savaş için emir bekliyordu!

(devamı yârın)