Tarih okumanın faydaları çoktur...

16/07/2020 Perşembe Köşe yazarı S.A

Tarihimizi güzel bir tarzda öğrenmek zorundayız. Elbette Selçuklu ve Osmanlı tecrübelerine bilhassa ağırlık vermeliyiz.

 

Büyük milletlerin, büyümelerinin ana sebeplerinden biri de tarihlerine verdikleri önemdir. Bunun için, herkes gibi biz de tarihimizi güzel bir tarzda öğrenmek zorundayız. Bu arada, elbette Selçuklu ve Osmanlı tecrübelerine bilhassa ağırlık vermeliyiz. Çünkü bunlar, tarihimize şanla şerefle dolu sayfalar açmakla kalmamışlar, günümüzün kültür ve medeniyetine, sosyal, ekonomik ve siyasi hayatına da ışık tutmuşlardır...

Milletlere tarihlerini unutturmak, onları yok etmeye çalışmak demektir. Millî tecrübelerinden mahrum kalan topluluklar, yarınlarını kurmak için sağlam bir zemin bulamazlar ve eriyip yok olmaya mahkûmdurlar.

Tarih okumanın çok faydaları vardır. Birincisi insan yaratılışı itibarıyla çok yaşamak ister. Birine dua ederken de diyoruz ki; "çok yaşa, ömrün uzun olsun..." Hayat şartları ne kadar sıkıntılı da geçse, insan yaşamaktan memnundur. Çektiği sıkıntılar, gördüğü lezzetlerin bin katı bile olsa insanoğlu yine de ölümden hoşlanmaz, hep yaşamak ister... Tarih okuyan adam, o zamandan beri yaşadığını zanneder, sanki o hadiselere şahit imiş gibi hisseder kendini ve bundan da büyük zevk alır...

İkincisi; insan, yaşadığı müddetçe birçok hadiselerle karşılaşır, nasıl hareket edeceğini bilemez, kararsızlık içinde bocalar. Bu da insanı sıkıntılara sokar, yanlış karar vermesine sebep olur...

Tarih okursak, yapacağımız işlerin aynısına veya bir benzerine şahit oluruz. Bazıları muvaffak olmuş, başarı elde etmiş, bazıları ise netice alamamıştır. Başaranların nasıl hareket ettiklerini öğreniriz, onlar gibi davranmaya çalışırız.

Üçüncüsü; tarih okumakla dünyaya olan aşırı düşkünlükte de azalma meydana gelir. Bakar ki dünyaya hükmedenler, saltanat sürenler bugün ne haldeler! Hepsi toprak olmuş, böceklere yem olmuş, çürümüş gitmişlerdir...

Dünyanın tamamına hâkim olanlardan birisi de İskender-i Zülkarneyn hazretleridir. Bu zat vefat eder, tabuta konur. Hikmet sahibi bir adam tabutunun önünde durur ve der ki:

"Ey büyük adam! Sen eskiden de bize çok güzel nasihatler ederdin, ama en güzel nasihati bugün yapıyorsun! Yani diyorsun ki: 

Hâlimden ibret alınız. Düne kadar dünyaya sahip idim, bugün tabuttayım, birkaç saat sonra da toprağın altında olacağım... Ne kadar çok servetiniz artarsa artsın, aynı şeyler sizin de başınıza gelecektir. Mağrur olmayınız, dünyaya bel bağlamayınız. Çünkü kalıcı değildir."