"Bunları budamak lâzım..."

20/06/2020 Cumartesi Köşe yazarı A.U

Edremit'te yetişen velîlerden Somuncu Dede “rahmetullahi aleyh” vardı.

Bir gün bir talebesini aldı.

Dergâhın yanındaki fidanlığa gitti.

Birlikte fidanları buduyorlardı.

Bir ara, o gence;

“Bak evlâdım, şu yan sürgünleri görüyor musun, işte bunları budamak lâzım” buyurdu.

Talebe sordu:

“Neden hocam?”

Cevâbında;

“Bunlar budanırsa, fidanlar daha çabuk büyür ve daha çok meyve verirler” buyurdu.

Ve ilâve etti:

“Bir Müslüman da, nefsinin günah olan arzularını keserse, îmânı daha bir nurlanır, kuvvetlenir ve parlak olur.”

Sonra etrâfa baktı.

Yeşillik bir yer gördü.

Ve buyurdu ki:

“Ölürsem beni oraya defnedin.”

Delikanlı üzüldü!

Hocasına dönüp;

“Aman hocam, Allah uzun ömürler versin size. İnşallah biz görmeyiz o günleri” dedi.

Büyük velî, mahzundu.

Üzgün hâlde buyurdu ki:

“Görürsünüz, görürsünüz... Hem de yakın bir zamanda.”

O gece hastalandı mübârek.

Ve kavuştu rahmet-i Rahmâna.

Gençler gözyaşıyla ağladılar.

Cenâze namazını edâ ettiler.

Ve gösterdiği yere defnettiler...