Namaz vakti geçerken kalbin sızlamıyorsa!..
21/06/2025 Cumartesi Köşe yazarı A.D
Peygamber efendimiz buyurdu ki: "Bir kimse, bir vakit namazı
kasten terk ederse, onun cezası Cehennemde seksen hukbe miktarı
yanmaktır."
Bütün muteber kitaplarda yazıyor: “Namaz vakti
geçerken kalbi sızlamayanın îmânı tehlikeye girer. Kalbi sızlarsa îmânı var,
ama kalbi sızlamazsa, içi yanmazsa küfre girer.”
İmandan sonra en büyük vazifemiz, beş vakit namaz
kılmaktır. Namaz kılmak büyük bir ibadet olduğu için terk edilmesi de çok
büyük günahtır. Kasten bir namazını kazaya bırakmış olan bir kimse, pişman
olup, tövbe edip bu namazı kaza etmedikçe, yüz bin kere haccetse ve ramazan
aylarında oruç tutsa ve Kur’ân-ı kerimi hatmetse, yüz bin cami ve başka
hayratlar yapsa ve saatte bin kere Allahü teâlâyı zikretse, o kimse o namazı
kaza etmedikçe, o namazın karşılığı olarak günahtan kurtulamaz. Peygamber
Efendimiz (aleyhissalatü vesselam) buyurdu ki:
"Bir kimse, bir vakit namazı kasten terk ederse,
onun cezası Cehennemde seksen hukbe miktarı yanmaktır." [1
hukbe 80 yıldır.]
Şeyh Razi’den rivayet olunur ki: Bir kimse Allah için
cihada varıp, bir vakit namazı kazaya kalmış olsa, hiçbir namazı kazaya
bırakmadan, yedi yüz kere gaza etmesi gerekir ki, tâ o kazaya kalmış namaza
kefaret olmuş olsun. Bir vakit namazını gazada iken kazaya bırakan bir kimse,
yedi yüz kere zina etmiş gibi, büyük günaha girmiş olur. Fi-sebilillah,
kâfirlerle gaza ederken bir vakit namazı kazaya bırakmak, bu derece büyük günah
olursa, kendi nefis ve hevasında ve dünya meşgalesindeyken, namazı kılmayıp,
geçirenlerin hâlinin ne olacağını buradan anlamalıdır...
İsa aleyhisselam, bir yola giderken, güzel, mamur bir
yere uğramış. Kendisine ikram ve tazim etmişler. Geriye dönüşünde oraya gelmiş.
O memleket yıkılmış. Suları, çeşmeleri kurumuş. İnsanları helak olmuş... Allahü
teâlâya niyaz edip, "Ya Rabbi! Bu beldenin ahalisi sana asi mi oldu? Yoksa
nazar mı isabet etti?" diye arz etmiş. Allahü teâlâ cevaben
buyurmuş ki: "Bu beldeye namazı terk eden biri gelip, ellerini
çeşmelerinden yıkadı. Bunlar bu namaz kılmayana buğz etmeyip, nehy
etmediklerinden dolayı, onları helak eyledim!" (Necat-ül müminin)
Namazı terk eden, namaz kılmamakla bütün
Müslümanlara zulmetmiş bulunuyor. Çünkü her namazda (Esselamü aleynâ ve alâ
ibâdillahissâlihîn) diye Müslümanlara yapılması gereken duayı
yapmıyor. Her gün 5 vakit namazda 20 defa tekrarlanan bu duadan, ibadet
eden Müslümanları mahrum bırakıyor. Yani hakları olan bu duayı terk ediyor.
Kıyamet günü bütün müminler, bu haklarını namaz kılmayanlardan alsalar
gerektir.
Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî hazretleri
de, namazın önemi hakkında buyuruyor ki:
"Bu zamanda, imanı doğru olup beş vakit
namazını kılan, haramlardan sakınan evliyadır. Kıyamet günü hesap önce imandan,
sonra namazdandır. Tek vakit namazı kaçırmaktansa, bin kere ölmeyi tercih
etmeli. Nerede ve ne şart altında olursa olsun mutlaka namaz kılmalı."
