“Bana, Allah'ın azâbından kurtulma yolunu göster!..”
21/06/2025 Cumartesi Köşe yazarı V.T
“Ey Halîfe! Büyüklere hürmet, kardeşlerine merhamet, küçüklerine de
şefkat göster!"
Kâdı Cemâlüddîn Ekrem hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh,
tefsîr, kırâat ve hadîs âlimlerindendir. 568 (m. 1172) senesinde Mısır’ın Kıft
kasabasında doğdu. Mısır sultânı Azîz’in, Haleb vezirliğini yaptı. Mısır’da ve
Haleb’de birçok âlimden din ilimlerini tahsil etti. 646 (m. 1248) senesi
ramazan ayında Haleb’de vefât etti. Sahabe ve evliyanın kerametlerini anlatan
eserleri vardır. Buyurdu ki:
Eslem (radıyallahü anh) şöyle anlatır: Hazreti Ömer
halîfe iken, Medine’de her zamanki âdeti şerîfesi üzerine, bir gece şehri
dolaşıyordu. Ben de onunla idim. Dolaşırken, şehir kenarında kurulmuş bir
çadırda bir kadın ve ağlaşan çocukları gördük. Çadırın önündeki ateşin üzerinde
kaynayan bir tencere vardı. Ömer (radıyallahü anh) kadına hitaben, “Ey hâtun bu
çocuklar niçin ağlaşırlar” dediğinde kadın, “Açlıktan” cevâbını verdi. O zaman
Hazreti Ömer “Peki bu kaynayan tencere nedir?” diye sordu. Kadın, “Onda su ve
taşlar vardır: Çocukları onunla avutarak uyutmaya çalışıyorum” dediğinde, Ömer
(radıyallahü anh) şiddetli bir şekilde ağlamaya başladı ve kadına, “Bize biraz
izin verin geleceğiz” buyurdu...
Doğruca Beyt-ül-mâl’a (hazine dâiresine) gittik. Bir
çuvala un, et, yağ, hurma, elbise, para koydu ve “Ey Eslem! Çuvalı sırtıma
yükle” buyurdu. Ben de, “Ey müminlerin emîri! Ben sizin hizmetçinizim. Ben
götüreyim, deyince, Hazreti Ömer; “Hayır, yâ Eslem! Benim taşımam lâzım. Çünkü
kıyâmet günü onların hesabı benden sorulacak” buyurdu ve çuvalı yüklendi. Oraya
kadar da kendisi götürdü. Oraya varınca çuvalı yere koyup, içindekileri
çıkarıp, kaynayan tencereyi boşaltıp, içine yağ, un, et koydu ve karıştırdı.
Zaman zaman ateşi üfleyerek yanmasını temin etti. Ateşi üflerken, mübârek
sakalları arasından dumanların çıktığını gördüm. Yemek pişince, çocuklara
yedirdi, içirdi. Nihâyet çocuklar doyup neşelendiler. Sonra Ömer (radıyallahü
anh), “Şimdi neşelendiklerini gördüm. Gidelim yâ Eslem” buyurdu...
Ömer bin Abdülazîz devlet başkanı
olunca, yanına Muhammed bin Ka’b-il-Kurâzî’yi çağırdı ve ona “Allahü teâlânın
azâbından kurtulma yolunu bana göster” buyurdu. O da “Ey Halîfe! Müslümanların
senden büyüklerini baban, orta yaşta olanları kardeşin, küçük olanları da
çocukların kabûl et. Büyüklere hürmet, kardeşlerine merhamet, küçüklerine de
şefkat göster” diye nasihatini bildirdi.
