"Sultânlar ardınca yürüsün!.."

22/09/2022 Perşembe Köşe yazarı A.U

Azîz Mahmud Hüdâyî hazretleri, hocası Üftâde hazretlerine çok hizmet eder.

Çok da duâsını alır.

Nitekim bir gün hocası açar ellerini.

“Sultânlar, arkanda yürüsün!” diye duâ eder.

Yâni, “Sen at üstünde giderken, Pâdişah ardınca yürüsün" der.

Çok geçmez, vefat eder.

Bu defâ insanlar buna yönelirler.

Onu "Gönül Sultânı" bilirler.

Duâsını almaya çalışırlar.

Nitekim bir gün, Sultân Ahmed Hân, bu velîyi görür.

Kendisi at üstündedir.

O ise yaya yürümektedir.

Derhâl inip, edeple yaklaşır.

“Efendim, siz binseniz” der.

Dönüp bakar ki, Cihan Sultânıdır böyle diyen.

Hocasının sözünü hâtırlar.

Ve kabul eder teklîfini.

Pâdişah, bindirir onu atına.

Kendi düşer rikâbına.

Hüdâyî hazretleri at üzerinde biraz gider.

Sonra durur ve;

“Bu teklîfinizi bir sebeple kabul ettik” buyurur.

Sultân suâl eder ki:

“Hangi sebep efendim?”

Arz eder ki:

“Üstadım bir gün bana (Sultânlar rikâbında yürüsün) buyurmuştu. Hocamın o sözü yerine gelmiş oldu” der.

Ve attan iner.

Yürüyerek evine gider...