Kur’ân-ı kerîm mahlûk değildir

26/02/2019 Salı Köşe yazarı V.T

Kur’ân-ı kerîm Allahü teâlânın kelâmıdır. Kader, Allahü teâlânın mahlûkları hakkındaki sırrıdır.
 
Alâüddîn Merdâvî hazretleri Hanbelî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 818 (m. 1414)’de Filistin’de Merdâ köyünde doğdu. 885 (m. 1480)’de Şam’da vefât etti. Bir dersinde şöyle anlattı:
Mükellef olan kimse, kısaca; Allahü teâlâya, meleklerine, kitaplarına, Peygamberlerine (aleyhimüsselam), Allahü teâlânın kaza ve kaderine, önce ve sonra gelenlerin diriltildiği âhiret gününe, haşre ve neşre, Cennet ve Cehenneme ve diğer bildirilen şeylere inanması lâzımdır.
Kur’ân-ı kerîm Allahü teâlânın kelâmıdır. Mahlûk değildir. Kader, Allahü teâlânın mahlûkları hakkındaki sırrıdır. Muhammed aleyhisselâmın bildirdikleri haktır ve gerçektir. O’ndan tevâtür yolu ile bildirilenler, sanki Resûlullah efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) bizzat kendisinden duyulmuş gibidir. Tevâtür; Müslüman âlimlerin, bir şeyin varlığı hakkında ittifâk etmesidir. Havz-ı Kevser, Şefaat, Sırat, Mîzân, Münker ve Nekir’in kabirde suâl sorması, Mirâc yanî Resûlullah efendimiz uyanık olarak beden ve rûhen semâlara götürülmesi, kıyâmet gününde Cennetliklerin nasıl olduğu bilinmeyen bir şekilde Allahü teâlâyı görmesi haktır. Bunların hak olduğu hakkında İslâm âlimleri ittifâk etmişler, icmâ hâsıl olmuştur. Muhammed aleyhisselâmın ümmetinin icmâı haktır ve doğrudur. Resûlullah efendimizden sonra insanların en üstünü, Ebû Bekr-i Sıddîk, sonra Ömer bin Hattâb, sonra Osman bin Affân, sonra Ali bin Ebî Tâlib, sonra Eshâb-ı Kirâmın (radıyallahü anhüm) seçkin ve önde gelenleridir.
Kitâb ve sünnete uymayan her şey bâtıldır, hükümsüzdür. “La ilahe illallah” mübârek sözünün hakları pek çoktur. Başlıca iki kısma ayrılır. Birinci kısmı; farz ve vâcib olan amelleri eda etmek, yapmak, ikinci kısmı da; haram olanı terk etmektir. Farz amellerden bir kısmı: İlki beş vakit namazdır. Beş vakit namaz, erkek ve kadın her Müslümana farzdır. Ramazân-ı şerîfte oruç tutmak, şartlarını taşıyan kimselerin zekât vermesi ve hacca gitmesi farzdır. Bu mübârek kelimenin haklarından biri de, haramlardan kaçınmaktır. Kâfirlik alâmeti olan şeyleri yapmak, zünnâr kuşanmak, haksız yere adam öldürmek, zinâ etmek, livâta yapmak, içki içmek, iffetli kadına iftira etmek, erkeğin altın kullanması, ipek giymesi gibi haram olan şeylerden vesâir günah olan şeylerden uzak kalmak, bunları terk etmek Kelime-i tevhîdin haklarındandır.