Âileyi yok etmeye matuf bazı çalışmalar
30/06/2025 Pazartesi Köşe yazarı R.A
Dînî ve millî değerlerimizle çelişen başka kültürlerin örf ve âdetlerini,
körü körüne taklit ve özentiden kaçınmalıyız.
Âile fertleri, toplumun en küçük yapı
taşlarıdırlar. Nasıl bir binânın temel taşları
yerinden oynatıldığında, bu binânın ayakta kalması mümkün değilse, âilenin
temel taşları da yerinden oynatıldığında, o âilenin ayakta kalması mümkün
olmaz...
Burada bir noktayı da önemle vurgulayalım: Değişim
üzerine seri konferanslar veren, bu konuda birçok kitâbı da olan araştırmacı
yazar Pat Mesiti, âile üzerine bakınız ne diyor: "Değişimden
korunacak şeyler de var; bunlardan biri âilenin yapısıdır. Bugün, bazı
kimseler âile fertlerinin görev ve sorumluluklarını yeniden yorumlamak ve âile
kavramını yeniden tanımlamak istiyorlar. Âile fertlerinin rollerini değiştirmek
ve yeniden tanımlamakla âilenin birliğini ve gücünü yıkmak eş anlamlıdır. Böyle
bir davranış, toplumun yapısı bakımından çok tehlikelidir. Çünkü âileyi
parçalamak, toplumu parçalamak demektir…"
Dînî ve millî değerlerimizle çelişen başka kültürlerin
örf ve âdetlerini, körü körüne taklit ve özentiden kaçınmalıyız. Kendi kültürel
mîrâsımızdan, dînî ve millî anlayış ve heyecânımızdan kaynaklanan dînî ve millî
değerlerimizi yaşatmaya gayret etmeli, bu değerlerimizi genç kuşaklara
aktarmaya çalışmalıyız.
Şu anda emperyalist güçler ve mafya, kötü emellerine,
bozuk hedeflerine ulaşmak için kadınları, kızları, uyuşturucu ve alkolizmi de
kullanmaktadırlar. Bunlar şiddete de sebep olmaktadır.
Vaktiyle Fransa’da yayınlanan “L’Express” ve
İngiltere’de neşredilen “The Economist” dergilerinde açıklanan
eski târihli bir rapora göre:
“Dünyâ mafyası güçlü ve görünmez bir devlettir. Bunların
kasasına, günde 3 milyar dolar girmektedir. Mafyanın sadece
Rusya teşkîlâtına ait 550 banka ve 40 bin ticârî firması bulunuyor... [Bu
rakamlar hâlen geçerli değildir? Konunun yeniden araştırılması lâzım.] Dünyada
uyuşturucu kullananların sayısı 200 milyondur. (Bu da eski bir rakamdır.)
Türkiye Doğu ile Batı arasında bir köprüdür...” deniliyordu.
Her yıl 1-8 Mart arası “Yeşilay Haftası” olarak
kutlanmaktadır. Yeşilay Haftasının 1-8 Mart arası kutlanmasının sebebi, Yeşilay
Cemiyetinin 5 Mart 1920 tarihinde kurulmuş olmasıdır. O tarihte,
İstanbul işgâl altındadır. İşgâl kuvvetleri, vapurlar dolusu
sigara, alkollü içki ve uyuşturucu maddeyi getirerek gençlere bedâva olarak
dağıtırlar. Bu tehlike karşısında, işte bazı Türk aydınları,
sigara, alkol ve uyuşturucu ile mücâdele için bu cemiyeti kurarlar.
İngilizlerin, Osmanlı Devleti’ndeki câsûslarından biri
olan Hempher’in hâtırâtının 45. sayfasında şu i’tirâf yapılmaktadır:
“800 yıllık Endülüs’ü şarâba alıştırarak, aralarına
fitne sokarak, dînî ve millî inançlarından kopararak yıktık. Osmanlıyı ve diğer
İslâm ülkelerini de aynı metotla yıkacağız!..”
Anne-babalarına şiddet
uygulayan çocuklardan bir kısmı, uyuşturucu parası alabilmek için, bu işi
yapmaktadırlar.
